![]() |
![]() |
#1511 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İsmail'di Onun Adı
I/: İsmail'di onun adı. Yan komşunun tek oğluydu O yüzdendi biraz yaramazlığı, Ve sanırsam ondan dolayı İsmail'in dünyayı umursamazlığı. Her daim ayağında gıcır gıcırdı Has deriden Sümerbank potinleri. Ia/: İsmail'di onun adı. Babası terzi Şakir ustaydı O yüzdendi yeni ceketinin düğmelerinin Gözümüzü alan sedefi parlaklığı II/: Her sabah komşu bahçeye atlar Altın renkli kayısıları yolardı. Kıyardı çağlayken daha meyvalar. Sonra bizim civcivleri taşlardı. Her oyun ortasında kırmadık cam Ve yarmadık top bırakmazdı. IIa/: İsmail'di onun adı Haşlardı kasabadaki tüm çocukları. Günlerden bir uğursuz gün o gelince Mahallenin ne tuzu, ne de tadı kaldı. İsmail'di onun adı Ailesinin yüz karasıydı. Sopasını yemeyen kalmadı çevrede Kafamda bakın hâlâ Attığı o koca taşın yarası. Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#1512 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bulutlar Yürüdüler Kol Kola
Bulutlar Yürüdüler Kol Kola 1/: Bir yağmur öncesiydi bulutlar yürüdüler Biz yürüdük altında onların Şemsiye gibi kara kara bulutlar Harman harman olup Yayıldılar bir boydan bir boya üzerimize Sırtlarını ilkbaharlara yaslayıp Bolluk ve bereket verdiler bize Başladılar ılgıt ılgıt yağmaya Çeşme gibi oldular ipeksi grilikler Tarlalarımızın üstüne ağladılar Yüklerini boşaltan bulutlar durdu Ama biz durmadık biz yürüdük Güneşle kardeşle kucaklaştık. 2/: Yol yol oldu gökyüzü bulutlar yürüdüler Onların ardınca biz de yürüdük Yorgun ayaklarımıza dolaştı Sarı sıcak doğuran ağustos ayı Saçakların serin gölgelerine kaçtık Kavurucu güneşten uzaklaştık. 3/: Bulutlar yürüdü gökyüzünün mavi yollarında El ele kol kola biz de yürüdük Leyleklerle uzak güney illerinden geldiler Sonbaharda sicim gibi yağışlar Ahmak olup sırılsıklam ıslandık Yüklerini boşaltan bulutlar durdu Ama biz durmadık biz yürüdük Güneşle kardeşle kucaklaştık. 4/: Hamarat atlara binerek bulutlar yürüdüler Onların ardınca biz de yürüdük Tozlu topraklı saçlarımıza dolaştı Sarı sıcağa gebe temmuz ayı Ağaçların yeşil gölgelerine kaçtık Kavurucu güneşten uzaklaştık. Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#1513 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bunlar da Bizim Evler
1/: Mahallemizi dolduran pembe çatılı Her birisi bir tarafa atılı Ve duruşları hüzünlü evler Sanki uzaydan gelmiş gibiler. 2/: Bacaları her daim mavi dumanlı, Duvarları pençe pençe yamalı, Pencerelerinin camları soluk mavi evler. Sanki bir şeyler gizler gibiler. 3/: Kapıları has gürgenden. Sıvaları kirli çamurdan. Sanki tek kelime demeden, Çok şeyler söyler gibiler. Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#1514 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() smimin Bereketine Bakın
1/: Boz eşek anırır beni görünce Çizgili kedi miyavlar Koca köpek sallar kuyruğunu: 'Hav hav hav! ' der. 2/: Deredeki paytak ördek vakvaklar Kümesteki çilli tavuk gıdaklar Annem adımı söyler beni görünce: 'Ahmet'im.' der. 3: Bütün bunları dinleyince Diyorum ki kendimce Adım 'Ai ai ai! ' mi eşekçede? Ya da kedi dilinde 'Miyav! ' mı? Köpekçe de 'Hav hav hav! ' 'Vak vak vak! ' mı ördekçe? Yoksa annece de 'Ahmet'im' mi? Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#1515 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Buruk Sevinç
1/: Açılır perdesi bir yaşımın. Babam sevinir: Ba-ba, dedi diye. Annemse kalır buruk buruk... 2/: Açılır perdesi bir yaşımın. Dedem sevinir: De-de, dedi diye Ninemse kalıverir buruk buruk... 3/: Halbuki, ne baba derdim benim, Ne de dede... Kolay olduğu için sadece. Anlamam bu burukluk niye? Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#1516 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Büyüme Dur Civcivim
1/: Böyle daha güzelsin Büyüme dur civcivim Benim evim senin evin Kalırsan bu halinle Seni avucumdan yemlerim. 2/: Civcivim dur büyüme Daha güzelsin böyle Böyle daha iyisin Büyüme dur civcivim Benim ailem senin ailen. 3/: Eğer devam ederse Bu mini minnacık halin Seni başımda gezdiririm Dur bu halinle fazla büyüme Daha güzelsin böyle. Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#1517 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Büyürler Bizim Çocuklar
L/: Ağlayarak doğar bizim çocuklar Saklambaç oynayarak büyürler Gümüşi gölgeleri düşer Yanakları üstüne uzun kirpiklerinin Bakarlar yıldızlar gibi ışıl ışıl Gökyüzünde maviye ve güneşteki sarıya Kimsenin görmediğini görürler Duyarlar hiçbir kulağın duymadığını Ağlayarak doğarlar bizim çocuklar Körebe oynayarak büyürler. 2/: Yağmurlarda kalmış oğlaklar gibi İlk baharda ıslak doğar çocuklar Temmuz sıcağında kuruyarak büyürler Elleri yumucuk ama bereketli Kocaman bir harman yeri kadar Ağustosla burun buruna ayakları Hırsla kavrar çatlayan toprakları Bir yaramaz güneş yakar onları Çorak eylül gibi kokar bahtları Ipıslak doğarlar bizim çocuklar Büyürler kuruyarak. 3/: Dünyadan habersiz doğar çocuklar Yaşamı öğrenerek büyürler Bilmezler ateşin 'cıs' Suyun boğucu olduğunu Her adımda yeniden tanırlar hayatı Beyinlerinin gizemini keşfederler Yumuk ellerini, minik ayaklarını Yani kocaman yüreklerini Veya içlerinde saklanan kendilerini Ve her dokunuşta eşyayı tanırlar Habersiz doğar bizim çocuklar Öğrenerek büyürler. 4/: Çevrelerini sevindirerek doğar çocuklar Büyüklerini üzerek büyürler Düğünde, bayramda sevinci Savaşta, ölümde tasayı Yaşamdaki tüm acıyı öğrenirler Yorgunluğu her yokuşta Karanlık geceyi aydınlık gündüz içinde Geçimde dert denilen şeyi Kendisine gereken her nesneyi Heceyi, sözcüğü ve tümceyi Çevresinde pervane olan herkesi Sevindirerek doğar çocuklar Üzerek büyürler büyüklerini. İki Boyacı Kardeşin Şiiri I/: İki kardeş boyacıyız Kentin en kenar mahallesinde Ve o mahallenin en yoksul evinde Bir ben ağabey olarak Bir de küçük kardeşim Veli İkimiz geçindiririz evimizi Ben boya sandığını taşırım Kardeşim Veli küçük daha O taşır teneke oturağı ancak. II/: Ayakkabı boyasının hasını Cilanın en badem yağlısını Kullanırız yıllardan beri Müşterinin en iyisini Ben ayağından tanırım da Kardeşim Veli küçük daha O tanıyamaz kim, kimdir? Kim bahşiş verir? Kim inkar eder vereceğini? III/: Ben bazen uzanırım Cebeci'ye Hatta Yenişehir istasyonuna Gecekondular semti Mamak'a Kentin ortasındaki kalabalık Kızılay'a Hatta Gençlik Parkına Kardeşim Veli küçük daha Ancak takılabilir bizim sokağa. IIII/: 'Parlamazsa para yok bizde.' diyerek Geçim teknemiz bir elimizde Öbür elimizde ise Boyayıp fırıncının pabuçlarını Parasız aldığımız yanık ekmek Kuğulu parka ineriz her pazar Ekmek teknemiz bir elimizde Öbür elimizde ise Boyayıp simitçinin pabuçlarını Beleşe aldığımız simitin artık gevreği Bir küçük kardeşim Veli ısırır ucundan Bir ben onun ağabeyi olarak Bir küçük kardeşim Veli... Bir de ben azar azar... Kardeşim Veli küçük daha Yeter ona bu simitin çeyreği. Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#1518 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İsmail Lan İsmail
I/: İsmail'di onun adı Tek oğluydu yan komşunun O yüzdendi biraz yaramazlığı Ve sanırsam ondan dolayı İsmail'in dünyayı umursamazlığı Her daim ayağında gıcır gıcırdı Has deriden Sümerbank potinleri İsmail'di onun adı Babası terzi Şakir ustaydı O yüzdendi yeni ceketinin Düğmelerinin göz alan parlaklığı II/: Her sabah komşu bahçeye atlar Altın yeşil kayısıları yolardı Kıyardı çağlayken daha meyveler Sonra bizim civcivleri taşlardı Her oyun ortasında kırmadık cam Ve yarmadık top bırakmadı İsmail'di onun adı Kasabadaki bütün çocukları haşlardı Günlerden bir uğursuz gün o gelince Mahallenin ne tuzu, ne de tadı kaldı İsmail'di onun adı Ailesinin yüz karasıydı Sopasını yemeyen kalmadı çevrede Kafamda hâlâ bakın Attığı o koca taşın yarası. Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#1519 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Büyürler Bizim Çocuklar da
L/: Ağlayarak doğar çocuklar Saklambaç oynayarak büyürler Gümüşi gölgeleri düşer Yanakları üstüne uzun kirpiklerinin Bakarlar yıldızlar gibi ışıl ışıl Gökyüzünde maviye ve güneşteki sarıya Kimsenin görmediğini görürler Duyarlar hiçbir kulağın duymadığını Ağlayarak doğarlar çocuklar Körebe oynayarak büyürler. 2/: Yağmurlarda kalmış oğlaklar gibi İlk baharda ıslak doğar çocuklar Temmuz sıcağında kuruyarak büyürler Elleri yumucuk ama bereketli Kocaman bir harman yeri kadar Ağustosla burun buruna ayakları Hırsla kavrar çatlayan toprakları Bir yaramaz güneş yakar onları Çorak eylül gibi kokar bahtları Ipıslak doğarlar çocuklar Büyürler kuruyarak. 3/: Dünyadan habersiz doğar çocuklar Yaşamı öğrenerek büyürler Bilmezler ateşin 'cıs' Suyun boğucu olduğunu Her adımda yeniden tanırlar hayatı Beyinlerinin gizemini keşfederler Yumuk ellerini, minik ayaklarını Yani kocaman yüreklerini Veya içlerinde saklanan kendilerini Ve her dokunuşta eşyayı tanırlar Habersiz doğar çocuklar Öğrenerek büyürler. 4/: Çevrelerini sevindirerek doğar çocuklar Büyüklerini üzerek büyürler Düğünde, bayramda sevinci Savaşta, ölümde tasayı Yaşamdaki tüm acıyı öğrenirler Yorgunluğu her yokuşta Karanlık geceyi aydınlık gündüz içinde Geçimde dert denilen şeyi Kendisine gereken her nesneyi Heceyi, sözcüğü ve tümceyi Çevresinde pervane olan herkesi Sevindirerek doğar çocuklar Üzerek büyürler. Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#1520 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Büyüyünce Ne Olsam?
1/: Ne olsam büyüyünce acaba? Düşünürüm günlerce. Kafamda şöyle bir düşünce: 'Mesela berber olsam. Dükkânım şuracıkta Manav dükkanının yanı başında. Ne zaman uzasa altın saçı Mahalleli minnacık çocukların İşte burada ben varım.' 2/: Ne olsam büyüyünce acaba? Düşünürüm günlerce. Kafamda şöyle bir düşünce: 'Mesela işçi olsam. Berber dükkanını geçince ben. Kürek babamdan miras kalma Kazma ise dedemden... Kavgam ekmek için Yaz demeden, kış demeden.' 3/: Ne olsam büyüyünce acaba? Düşünürüm günlerce. Kafamda şöyle bir düşünce: 'Mesela çoban olsam. Azman dağlar durağım. Yanımda sürümün bekçisi çomar. Önümde koca memeli keçilerim Yerinde duramayan oğlaklarım Burnu siyah batırmalı kuzularım Mor yünlü koyunlarım Sürer yaylalara giderim.' 4/: Ne olsam büyüyünce acaba? Düşünürüm günlerce. Kafamda şöyle bir düşünce: 'Mesela öğrenci olsam. Bu 'a' mı öğretmenim? Ya bu ne? 'Te' mi? İkisi eşek mi eder, yoksa at mı? İki kere iki kaç eder? Altı mı eder iki kere üç? Dersimiz ne öğretmenim? Hayat bilgisi mi, matematik mi? ' 5/: Ne olsam büyüyünce acaba? Düşünürüm günlerce. Kafamda şöyle bir düşünce: 'Mesela çocuk olsam. Kırlarda koşmaca oynasam, Kayaların arkasına saklansam, Elime kocaman bir çomak alsam, Çeliğin peşinden koşsam, Bazen mavi dalgalı masallara dalsam *******i kanatlansam Kuşlar gibi rüyadan rüyaya uçsam, Hep çocuk kalsam.' Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 3 (0 üye ve 3 misafir) | |
|
|