Sinan Aydındağ

[GooD aNd EvıL]

Seviyorum seviyorum de

25 Mart 2005

Yine anılarla yaşamaya başladım
Karnımda dayanılmaz bir sancılya uyanıyorum
Yokluğun dünyamın tüm duvarlarına kazınmış
Tıpkı kapanmayan bir yara gibi
Her an kanıyor
Ne olur bir ses ver bu garibe
Yeter bu kadar elem de
Yeter bu çektikleri dönüyorum de
Her zaman seninle olacağım,
Seni seviyorum de seviyorum
Seviyorum de

Sinan Aydındağ

[GooD aNd EvıL]

Sınav sabahında bir beklenti

13.Mayıs.2006
Bunca saat uyuyor olamazsın
Biliyorum bu sessizlikte farklı olan birşeyler var
Belki bir süprüz bekliyor beni
Belki de bu saat oldu aramadın asıl süpriz bu işte
Şimdi
Şimdi bir halk otobüsünde
Yolum çapadan taksime
Oradan maçka, itü işletme fakültesine
Aklım karma karışık, sınav bahane
Hep seni düşünüyorum umut dünyası işte
Giderken göremedim amma
Dönerken birlikte olmak dileğiyle

Sinan Aydındağ

[GooD aNd EvıL]

Soğuk kış geçeleri

10.Mart.2006

Böyle soğuk kış *******inde yokluğun
Daha bir acı veriyor
Belki gelirde yüreğimin buzullarını çözersin
Belki ateşinle tüm vücudumu ısıtıverirsin
Ama biliyorum ki gelmeyeceksin
Yüreğinden yüreğime çiçekler vermeyeceksin
Kışa dönmüş tüm mevsimlerime, yazları getirmeyeceksin
Getirmeyeceksin

[GooD aNd EvıL]

Sokaktaki herhangi bir deliye

23.Nisan 2006

Ne zaman herhangi bir yerde bir deli görsem
İçim burkulur haline
Kim bilir ne derdi varda neden düştü bu vaziyete
Doğuştan olsa bu kadar yaşayamazdı belki de
Hey sen, kardeşim baksana şunun haline
Sence nasıl bir gam düşürmüştür şu deliyi bu hale
Hiç düşündün mü? bir gün bende böyle olurum diye
Düşündün mü? İnsanlar tarafından
İnsan gibi algılanmayan
Hor görülen ve aşağılanan biri olurum diye
Hey sen, insan kardeşim
Bir deliyi hor görmeden önce,
Kendini onda gör, insanı onda gör
Nasıl bir iş göreceksen düşün, gör
Gör de işin öyle gör

Sinan Aydındağ

[GooD aNd EvıL]

Son kez

16.Ekim.2006

Belki son kez de olsa hiç buluşmamalıydık
Kavuşturmamalıydık bu elleri ve gözleri
Bir gün öncesine kadar dağlanmış bir
Yaraydın sızlayan
Şimdi ise kalbimin tam ortasında bir
Deliksin oluk, oluk kanayan
Son damla kanıma kadar
Seni hissedecek olmak ne güzel
Ebe güzel gitme be güzel
Ne ettiysem hepsi yalan
Gel be güzel gel…

Sinan Aydındağ

[GooD aNd EvıL]

Son kez baktığında ay parcasıydı gözlerin

01 eylül 2004

Son kez baktığında ay parcasıydı gözlerin
Zangır zangır titriyordu sen giderken bedenim
Olmadığın bu yerlerde söyle nasıl devran süreyim
Dünyamı seninle ıstırdım
Sendin benim güneşim
Şimdi sen yoksun hep buzul çağındayım
Sensiz olamam,yokluğunun soğuğunda nasıl yaşayayım
Ben doğduğumdan beri isyandayım,isyanlardayım
Söyle benim herşeyim
Ben şimdi başımı hangi taşlara vurayım
Vurayımda sensizlikte son bulayım

Sinan Aydındağ

[GooD aNd EvıL]

Son sarhoşluk

22 agustos 2004

Bu senin son sarhoşluğun be kardeşlik,
Tadını çıkarmaya bak
Zamansız tere dökülmüş yaprakları tekmele
İsyan et zamansız yere döküldükleri için
Sende onlar gibi zamansın döküldün çünkü
İsyan et şimdi hayatta tüm olanlara
Çünkü bu senin son sarhoşluğun be kardeşlik
Bu dünyaya zamansız gelmek senin suçun değil
Eyme başını dik tut
Sen değil be kardeşlik,bu hayat utansın
Bu hayat utansın.

Sinan Aydındağ

[GooD aNd EvıL]

Son...

15.Ekim.2006

Taksim akm’de oda sahnesi
Ful yapraklarını izliyoruz
Seyir yavaş, yavaş bitiyor
Vaktimizin tükenişi gibi
Şimdi bir otobüs durağındayız yolcu gibi
Halbuki bineceğimiz yok
Aşkında son durağındayız
İneceğiz seven iki sevgili gibi
Ve yola dökülen
Ful yapraklarının arasından
Ayrı yönlere gideceğiz
İki yabancı iki yabancı gibi

Sinan Aydındağ

[GooD aNd EvıL]

Sözlerin bittiği *******

19.Şubat.2006

Nefesinin nefesime karıştığı
Bedenini bedenime dolaştığı
Sözlerin çaresiz kaldığı, *******de
Kalp atışlarımın hızlanması doğaldır gülüm
Gözlerinin gözlerime baktığı yerde
Kanının kanıma aktığı demde
Dudaklarının dudaklarıma deydiği anda
Serçemsi titremeler doğaldır gülüm
Ateşler içinde yanmak doğaldır gülüm

Sinan Aydındağ

[GooD aNd EvıL]

Şarap ve Sen

16.Ekim.2006

Yokluğuna içiyorum bu gece şarabımı
Öyle kırmızı öyle kırmızı ki
Ayrılık vakti gözlerimizden çağlayan yaşlar misali
Kan kırmızısı ********
İçtikçe içesim geliyor
Ne kadar çok içersem hayalin
O kadar çok boş odama ve ruhuma giriyor
Ayık kafayla geçemiyorum karşına
Cesaretim yok
Bari zom olayım
İçtiğim şişede kaybolayım
Hayaline son kez sımsıkı sarılayım
Sonra bu diyardan
Bu yokluğundan
Sonbaharından kışından
Bu dünyadan bu dünyandan
Yok olayım yoksun kalayım