![]() |
![]() |
#1 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2005
Konum: Lothlorien
Yaş: 43
Mesajlar: 1,424
Teşekkür Etme: 145 Thanked 408 Times in 212 Posts
Üye No: 602
İtibar Gücü: 2019
Rep Puanı : 29938
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
|
![]() ABDÜLLATİF ŞENER: EŞİMİ BAŞI AÇIK DİYE SEÇMİŞTİM AMA KENDİSİ KAPANDI
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener: "Ben eşimin başını örtmesini hiç istemedim.". "Eşim, nişanlıyken örtülü değildi. Bir gün baktım, kendi isteğiyle kapanmış. O ana kadar başı örtülü biriyle evlenmeyi hiç düşünmemiştim." "Kayınvalidem de sonra örttü. Eşim başını açsa karışmam. Kızım da bazen açar, bazen örter. Harem-selamlıktan hoşlanmam." Eşimi başı açık diye seçtim ama kendisi kapandı Eşinizin başı kapalı mı? -Evet. Sizinle evlenmeden önce açıkmış. -Doğru. Nişanlıyken örtülü değildi. Kayınvalidem de başörtülü değildi. Kayınpeder de çok dindar bir insan falan değildi. İçki içerdi. Tabii şimdi içiyor mu bilemem. Nişanlılık dönemimizde eşim bana "Kıyafetim nasıl olacak" diye sordu. Ben de o zaman doğal olarak "Ben modayı pek takip edemem kadın kıyafetlerini de hiç bilmem" dedim. Aklıma hiç başörtüsü gelmedi. Meğer bizim hanım başını örtmek istiyormuş. Neden? -"Evliliği dindar bir insan olmak için istemişimdir" dedi. O zaman beni çok kırdı. Açıkça bana "Seninle dindar olduğundan evleniyorum, sen sen olduğun için değil" demeye getirdi. Evliliği dindar bir atmosfere girmek için istiyormuş. Büyükannesi dindar olduğu için onun dini telkinlerinden cami atmosferinden etkilenmiş. Siz ne yaptınız? -Gerçekten şaşırdım. "Benim başörtüsü ile ilgili bir isteğim yok" dedim. Hatta "Senin karar vereceğin iş ama ben başını örtmeni istemiyorum" dedim. O ana kadar hiç düşünmemiştim başı örtülü biriyle evlenmeyi. Öyle olsa başı örtülülere bakardım açıklara değil. Tercihimi başı açık birinden yana yapmıştım. "Beni dindar olarak bildiği için bana sevimli gelsin" diye söyledi herhalde diye düşündüm, fazla üzerinde durmadım geçtim. Sonra bir gün Tokat'a gittim. Bir de baktım ki eşim başını örtmüş. Sonra nişan ve düğün töreninde tekrar açtı ve sonra tekrar kapadı. Törenlerde neden açtı? -Belki ortamdan etkilendi. Gelinlik giydi, kıyafetinden ötürü. Tesettür giymedi çünkü. Şimdi kayınvalide de kapalı. Bugün eşiniz başını açsa? -Karışmam. Üniversiteye hazırlanan bir kızınız var. Başı kapalı mı? -Bazen örtüyor, bazen açıyor. Benim onda da bir zorum olmaz. Sizin Cumhurbaşkanlığı için bir cümleniz vardı. "Ben o konumları zora düşürecek hiçbir görüntü vermem." Bugün Cumhurbaşkanı olsanız ne yaparsınız? Eşinizin de başı örtülü. -Cumhurbaşkanı değilim (gülüyor). Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, "Hayatımda hiçbir zaman Adil Düzen'ci olmadım, sadece sustum, Refah'ı eleştirmedim" diyor ve ekliyor: "AKP'nin yanlışlarını söylüyorum çünkü burada benim kurduğum bir parti var, müsaade edin de eleştireyim.". Refahyol döneminde de kabinedeydiniz. Hakkınızdaki haberleri okuyunca, şunu anladım. O gün bugündür söyleminizde hiçbir değişiklik olmamış. -Yani bravo. Çok şükür beni anlayan birine rastladım. Kutluyorum sizi. Ne ikram edeyim size? Düşüncelere açığım Kutlamayın. Hoşunuza gidecek bir soru sormayacağım. O gün aleyhinizde konuşanlar, sizi "Adil Düzen"ci olarak suçlayan kesimler, ne oldu da bugün sizi alkışlıyor? Yani ne yaptınız da askere, Cumhurbaşkanı'na, laik kesime ve muhalefete kendinizi bu kadar çok sevdirdiniz? Kötünün içinde iyisi misiniz? -Yani şunu tespit edebilir miyiz. Değişen ben değilim sadece beni gözlemleyenler değişti. Ben öğrencilik yıllarımdan beri hep farklı ve yeni düşüncelere açık olmuşumdur. 5 kez teorik düşüncelerden ötürü mide kanaması geçirdim. Arayış içindeydim. "Bugün demokratik düşünüyorsunuz ama zamanında Adil Düzen'ciydiniz" diyen çıkmıyor mu peki? Siz Erbakan'ın ekibindeydiniz, onun bakanıydınız. -Çıkıyor tabii. Onu da şöyle anlatayım. Ben eskiden de hiç Adil Düzen'den bahsetmezdim. Hatta üniversitedeyim, milletvekilliğine hazırlanıyorum. O zaman bir araştırma kurulunun organizasyonunda Adil Düzen hakkında konuşma yapmam istenmişti. O konuşmada Adil Düzen eleştirisi yaptım. Neyini eleştirdiniz? -Bunun bir toplum mühendisliği olduğunu anlattım. Bu da doğru değil Türkiye için. Hayatımda hiçbir zaman "Adil Düzen"ci olmadım, Adil Düzen nutukları atmadım. Hayatımı o kurallara göre belirlemedim. Kimseyi ona yönlendirmedim. İyi de Adil Düzen'i savunan bir partinin en önemli adamlarından biriydiniz. Madem bu kadar karşıydınız o zaman, bugün AKP'yi eleştirdiğiniz gibi niye onları da eleştirmediniz? -Adil Düzen partinin programında vardı. Ben sustum sadece. O konuyu görmemezlikten geldim. Susmanın zor tarafı var ama yapacağım başka bir şey yoktu. O partiyi ben kurmamıştım. Hep farklılıkları sevdim diyorsunuz. AKP'de de farklı çıkışlarınızla, parti eleştirilerinizle ön plana çıkıyorsunuz. Bağlı olduğunuz topluluktan bu kadar farklı olmak zor değil mi? Yalnızlık getirmez mi? -Getirir tabii. Zor olmasına zor. Zorluğunu şöyle yaşıyorum. Herkesin az çalışarak elde ettiğini ben çok çalışarak elde ettim. Hayatta hiçbir zaman kendime zaman ayıramadım. Hayatımı istediğim gibi düzenlediğimi, yaşayabildiğimi söyleyemem. İnsanların çok az enerji vererek elde ettiklerini ben hayatımı vererek elde edebildim. Neden? Farklı sesler susturulmaya mmı çalışılır? -Tabii. Destek görmezsiniz. Yeri gelir bazen birinin küçük bir iteklemeye ihtiyaç duyarsınız, ama o hiçbir zaman gelmez. İlkesel olarak yalpa yaparak kolayı seçmedim. Bir misafir gibiydim Demin "Adil Düzen'i eleştirmedim, sustum" dediniz. Bugün partinizi zora sokacak açıklamalar yapıyorsunuz. Neden susmuyorsunuz? -Doğru, onu da iyi görmüşsünüz. Siyasete girmeyi hiç planlamadığım bir safhada, benim kurmadığım, düşüncelerini benim oluşturmadığım, programını benim yazmadığım bir partideydim. Programı zaten çok önceden belirlenmişti. Bir misafir gibi girmiştim. Sonra bir parçası oldunuz ama... Hatta ev sahibi bile diyebilirim. - Evet doğru. Orada kamuoyu önünde partiyi eleştirmek hakkım değildi. Ama burada benim kurduğum bir parti var. Benim kurduğum bir partide müsaade edin de eleştirmek hakkım olsun. Bu parti şöyle olmalı, bunlar yapılmalı, bunlar yanlış, deme hakkım olsun. Hakkımın var olduğuna inanıyorum. BALÇİÇEK PAMİR/ SABAH
__________________
Tanıdıktı yalnızlık oysa Haklısın belki yanımda Hazırdım bu kez mutluluğa Nerden çıktı şimdi bu ayrılık Öyle boş öyle boş ki bu dünya Güneşim sandım seni oysa Girdabın içinde yaşarken Yakamoz yakamoz çakar aklıma Susadım sana tek bir nefeste Yaşadım aşkımı bir heveste Gözümün önünde durma n''olur Yaşamak öyle zor ki bu bedende Hadi yoluna eyvallah Mutlu ol gülüm işallah Sen geçen günün ardından Bi başına kalma inşallah |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
AĞil | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 10-27-2007 12:18 PM |
Adalet Adil midir? | M@D_VIPer | Eskiler (Arşiv) | 0 | 05-28-2007 09:03 PM |
AşIk OlMAdıM diYosuN | aLeMDaR | Eskiler (Arşiv) | 0 | 10-20-2006 02:49 PM |
Asla göründüğüm kadar güçlü olmadım... | x_irma_x | Eskiler (Arşiv) | 5 | 07-20-2006 10:29 AM |
Telekom'da adil rekabet dönemi...[07.07.2006] | InDePeNDiEnTe | Eskiler (Arşiv) | 1 | 07-08-2006 12:42 PM |