Sen oyna Tigana!

[CaKaLBoT]

'Bir teknik adam, "Çıkıp ben mi oynayayım?" demişse, sonrasında ne olur biliyor musunuz? Geriye doğru sayım başlar...' Fotomaç Gazetesi yazarı İlker Ateş'in köşe yazısı;

Sen oyna Tigana!

Bir teknik adam, "Çıkıp ben mi oynayayım?" demişse, sonrasında ne olur biliyor musunuz? Geriye doğru sayım başlar... Tigana, kendi hataları ile bizzat kendini "tartışılır" duruma getirdi. Rize maçı sonrası şu sözlerine bakınız:

* Oyunumuz beni mutlu etmiyor.

* Birçok şeyimiz eksik.

* Pasların kalitesi düşük.

* Çok top kaybediyoruz.

* Bu maçı unutmaya çalışacağız. Napolyon, savaşı kaybeden komutanına sormuş:

* Neden yenildik?

* Yeterli barutumuz yoktu!

* Tamam, tamam... Gerisini anlatmana gerek yok. Şurası kesin... Beşiktaş, Tigana'nın "inatçı" ve "umursamaz" tumumu ile hiçbir büyük savaşı kazanamayacak.
Bu sistemle bir yerlere gitmesi mümkün değil. Bunca eleştiriye rağmen sistemde en ufak bir oynama yapmaya "tenezzül" bile etmiyor. Eğer şampiyonluk yolundaki rakipleri de ilk 10 haftada bu kadar puan kaybetmese, Beşiktaş lige çoktan havlu atmış olacaktı. İbrahim Toraman'dan sağ bek, Baki Mercimek'ten stoper, Serdar Kurtuluş'tan ön libero yaratan Tigana; bu kafada giderse ligin ikinci yarısını yüklü bir tazminatla Fransa'dan izleyecek. Burak, Serdar, Mehmet Sedef.,. Bu üçlünün önüne bırakın Ricardinho veya Delgado'yu, 20 yıl önceki Maradona'yı koyun, bir şey değişmez. Tigana, sakatlardan da fazla yakınmasın. Onlardan işine yarayacak bir tek Koray var. Beşiktaş, lig, kupa ve UEFA'da 2 ayda 13 sınavı Tigana kafası ile "bol kayıpsız" aşamaz. Kendisi "Çıkıp ben mi oynayayım" diyor... Ben de diyorum ki; "Sen oyna Tigana!"