![]() |
![]() |
#11 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kırılan Gözlerinde Işk Ve Aşk Can Çekişiyor
Apostol'la Doksan Birinci Buçuk Sayfa Dibacesi 1/: Şahım... Kırılan gözlerinde ışık can çekişiyordu ya, Olan kalbime oluyordu ve ben üşüyordum. Oysa ben sıcak ağustosları severdim tek başımayken, Ama yine de umuyordum ki zemheri ayaz olmasın, Solmasın üstümüze tüneyen günün saçları. Ağaçları yel, Ekinleri sel, Ve yüreğini eller vurmasın. Kırılan gözlerinde ışık can çekişiyordu ya, Ben kırılıyordum burda, Yani çok uzaklarda can çekişen de bendim. *** Seni ve kendimi yan yana getiriyordum, İşaret ve orta parmağıma yükleyerek, Aşka dair tüm anlamları. Belki de zamanı gelmiştir artık ölmenin, Ama karanlıkta kızaran gözbebekleri ürkütür beni... Alel acele... Bir parça yaşam çalıyordum, Gecenin en baba yerinde ve gizlice yüreğimden, Gözyaşlarının süzüldüğünü hissediyordum yanağımdaki bulutların, Yollarında at koşturduğun ülkenin yollarının, Bulaşkan tozu siniyordu rüyalarımın sırlı yüzzüne. Ama yine de hissediyordum bir nur indiğini ruhuma, Bir yalan deresi akıyormuş gibi geliyordu ayaklarımdan. Yeni güneşler geliyordu günlerimin içine, Yalnızlığımın yanağından hüzünlü bir türkü kayıyor, Belki de bir kara kuş uçuyordu adını fısıldayarak. Şu buğday sarışınlıkları var ya şahım, Bana, seni ve kıyametteki yalnızlığımı anımsatıyor. Aşkın verimli tarlasında bir sevda daha yeşermiyor işte, Derinlerimde oynayan sessiz bir imge, İlk kez konuşuyor irfani bir lisanla, Haydi artık gelsene... 2/: Ortam böyle bir mistik saldırganlıktı son gecesinde hanenin. Kadehim boş değildi bittabi, Silme doldurduğum tasalı karaciğerimdi... Ardından içmeye ve yazmaya duruyordum. 3/: Böyle bir hikayetti işte benimkisi de. Ey şiir ve ölüm sever annemoğulları... Tarihi kucağıma vermişlerdi. Yedi yerden yedi kapı açılıydı önümde. Gözlerimde şeytani bir çınlama... Ama kulaklarım sessiz... Bir sarı beniz, piramit gölgesinde Mitralık kuşanıyordu. Sonra yola vuruyordu atını. Pusatını berkitiyordu sahtiyan kiltelerinden. Derinden derine inlemeler geliyordu. Yani en kanlı savaşlardan biri daha oluyordu. Bense şimdilik içiyordum anasını satıyım. 4/: Bi dakka... Ayağa kalkın lan Vandallar. İçeriye İskender geliyordu. Ve bir asfalt ölüsünün üzerine cerideyi havadis kapanıyordu. Kırda çoban misali kepeneğini bürünmüş yatan da kimdi? Bilemiyordum. Neticede ben de ipsiz bir meyhanede zavallı bir şairdim. Apostol kasabaları büküp krallara zafer dolu kesekağıdı yapıyordu işte. Tabii ki iş olsun diye. İskender miskender iplediği yoktu gidinin. *** Bense şimdilik içiyordum anasını satıyım. Buyrun beraber olsun... *** 'Lan barba ikiletme de doldur.” Diyordum iki de bir. Şişe şie şıradan olsun itin ölümü Atın ölümü ise kupa kupa şeytan suyundan...' Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|