![]() |
![]() |
#11 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İstanbul karşılaması-Emirgan
sana şimdiye kadar, hiç şiir yazmadım diye sitem etmişsin bana. demek alıcı gözle bakmıyorsun yazdıklarıma. benim yazdığım her şiirde benden bir sitem saklıdır sana, görmesen de. Emirgan’da; sen bir balık sırtı ve bir gümüş çay kaşığı. ben en içlendirilmiş hüzünler dolu senfonilerin, sabahın kör vakti dinleyicisi. duraklar dolusu bomboş yolculardan ve beklemekle gelmeyecek otobüslerden sadece birisi … sen ilk düşlerimin; alabildiğine erguvan gibi açan rengi ve gençliğimin acemi sarhoşluğusun. çift kapılı dünyada küçük bir cennet gibi, ama yaz günlerimde kar altındasın. sen bir balık sırtı ve bir gümüş çay kaşığı gibi durup dinlenmeden, denize doğru inen kendi halinde ve haddini bilen bir sokaksın. hani bir akşam hatırlar mısın çamlar altı mangalında ateşine ısınmıştık yakamozların. mezemiz kaldırımlardan topladığımız palamut. iyisine değil en ucuzuna takılmıştık şarabın. işte o gece hatırlar mısın. sana yılan derisi bir ayakkabının ne kadar da yakışacağını söylemiştim. sen gülüp geçmiş ve yakandaki tozunu silkelemiştin karanfilin. son aktörde yıkıldı yere beyaz perdedeki. demek ki film bitti. cebimdeki bütün anahtarlar gibi kayıplara karıştı işte şimdi o hayat bahçesi, gençliğimin çift kapılı hayal bahçesi. Cevat Çeştepe |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|