![]() |
![]() |
#11 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gurbet...
Kompartımana oturur trenden el sallar gurbetçi... Uzakta inekler yayılır, dağlarda karlar, görünür tarlalar Gitme der gibi gözü yaşlı hanımlar, analar, babalar... Tren bu düdüğünü öttüre, öttüre uzaklaşır Uzaklaştırır nelerinden! Ne olsun geçim derdine, düşer Mehmet gurbet eline... dil bilmez usul bilmez çiledir çekilmez! kahreder anlara, hasret voyvodasına, Napolyon parasına, Yemez içmez eskitmez... Ne varsa sokar yastığının altına! İki satır mektup yazardı önceden, Şimdi telefon internet derken, Görüntülü konuşmakta mümkün teknolojiden, Sanal işte, teselli bir yerde... Konuşunca ecnebi dilinden, Yenince yeniden yemeğinden, Havasını çekince, binalar arasından geçince... Özlem hasretle düğümlenir tekrar yüreğinden! Her yer büyükçe çevrilmiş hapishane... Ne içkisi, ne sigarası, nede eğlencesi huzura bahane! Disneyland, son model arabalar, modern metrolar Bakınca boyun kıran kule hiper marketler, Seven olmayınca neye yarar köy-vatan özlemine! Sayılır günler alınınca uçak bileti, Hediyeler bir, bir paketlenir öyle kıymetli! Bebek bekleyen baba gibi sığmaz dar mekana cesedi... Tespihe emanet sayar gününü, Uçaktan daha hızlı gider ruhu, Ayak bastığı yerde başlar ilk göz ağrısı düğünü... Gurbet...ah gurbet! Ne ilk nede son muhabbet! Fakirin kavalı çaldırır zenginlik masalı, Ömür geçer...bestelenir sabret! Safet Kuramaz |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|