![]() |
![]() |
#11 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Karac'oğlan'a
Gurbet elde ılgıt ılgıt yel ile Destesi derilir Karac’oğlan’ın. Bazen dere, bazen ırmak, sel ile Güftesi örülür Karac’oğlan’ın. Çıkar sılasından gurbet ellere... Dolaşır, dert çeker, düşer dillere. Bir gül bahçesinde açan güllere Yüreği vurulur Karac’oğlan’ın. Yücelerden turnalara el eder Yeşil başlı sunalara “gel” eder. Aşkı onu yakıp yıkar, kül eder Fermanı verilir Karac’oğlan’ın. Bahar gelir, tabiata can gelir. Çağlar pınar ovalara kan gelir. Yüreklere; sevinç, neşe, şan gelir Gülleri dirilir Karac’oğlan’ın. Dağ başında şıvgaların kırılır Sümbüllerle yardan haber sorulur Yalan dünya hasretlerle sürülür, Dertleri dürülür Karac’oğlan’ın. Gurbet acısını içten duyarak “Bir ayrılık, bir yoksulluk...” diyerek “Bir ölüm” le gam gömleğin giyerek Divanı kurulur Karac’oğlan’ın. Kederi, sevinci, coşmalarıyla Semai, varsağı, koşmalarıyla Üç yüz yıl dillerde... mısralarıyla Sanatı görülür Karac’oğlan’ın. Rıfkı Kaymaz |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
Konu Araçları | |
Görünüm Modları | |
|
|