![]() |
![]() |
#11 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Eski Amerikan’lar (2)
Dışı pırıl pırıl sinek kaydı,süt beyaz, açık mavi veya kırmızı sapına kadar siyah renkli, İçi geniş, koltukları naylon döşemeli, yanında tarifeli saatli, pikaplı, etrafı damalı, eski İstanbul Amerikan arabaları vardı. Deri ceketli şoförleri hafif abi olur, sinyalleri sol koldan verirlerdi. Yazın; Kumral şoförlerin esmerdi hep sol kolları. Yaylanan pikapta Zeki Müren dinlenir, arabanın içi mis gibi vanilya kokardı. Amerikan arabaların vitesi koldandı. Ve kornaları direksiyondan dat datlardı. Barboros Bulvarında aşağıya bir inişi vardı,yaylana yaylana, çocukluk ya; Kız Kulesi’ne gidiyoruz hissine kapılırdım adeta. Dolmabahçe’de statla deniz arasında ortada trafik polis noktası vardı. Üzeri tenteli, içinde polis, şapkalı, dirseklerine kadar kolları beyaz renkli dur, geç işareti verirdi el kol haraketleri. Trafik lambaları daha icat edilmemişti. O zamanlar İstanbul’da; Beyefendiler, hanımefendiler bulunurdu. Taksici Abi'ler iki tur fazla atmadan taşralıları gidecekleri yere bırakmazdı. Sekiz kişilik dolmuş taksilerin memur zihniyetli şoförleri vardı. İstanbul’un ara sokakları o zamanlar da şimdiki gibi dardı. Arnavut kaldırım taşları sık sık yerinden oynamazdı. Çiçekli pencerelerden veya cumbalı evlerden hanımlar sokağa sarkardı. Taksici Faik Abi günde iki sefer bir kova su ile arabasının içini dışını yıkar, paklardı. Gazlı bezle en sonunda cila atardı. Kışında radyatöre badem yağıyla mavi ispirto katardı. Gelin arabalarının önüne oyuncak gelin bebek oturtulurdu. Arabanın önünü kesen çocuklara da zarf verip kurtulunurdu. Hususi taksi şoförleri kapıda, devamlı müşterisinin dönmesini beklerken ona da limonata ve pasta yanında çikolata madlen ikram edilirdi. Beklerken arabanın tozunu alırdı şoför bey, müşteri kapıda gözüktüğünde arka kapı açık, ceketin sağı solu toplanır beklenirdi. Otomobilin lastiklerinin yanakları beyaz renkliydi. Aynı dönemin büyüklerimizin en büyük özelliği ceplerde bekletilmezdi su veya elektrik faturası, gününde ödenirdi emlak vergisi, su parası. Fileyi katlayıp bakkala gider ekmek alırdık, ertesi gün yine aynı fileyi kullanırdık. İşte böyle geçti bizim çocukluğumuz mazide kaldı bu hercai ruhumuz, renkli misketlere olan tutkumuz, bir başkaydı bizim çocukluğumuz. |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
Konu Araçları | |
Görünüm Modları | |
|
|