Salih Korkmaz

[GooD aNd EvıL]

İyi ki Aşk Var
Şiirlerim var.
Seni seviyorum diye başlayan…

Hikâyelerim var.
İçinde sen ve ben olan…
Aşkımızı,
Yaşanan ve yaşanmayan
Mutluluklarımızı anlatan…

Anılarımız var…
Hayallerimiz var
En güzel anları yaşadığımız
Ve
Doyasıya yaşayacağımız…

Beklentilerimiz var
Mutluluk katsayımız artsın diye…
Korkularımız var
Ya felek kahpeliğini gösterir diye…

Yollar uzak,
Aramızda dağlar olunca
Yüreklerimizi dağlayan
Özlemlerimiz var…

Dilimde aşk şarkıları
İçinde ince ince hüzün var…

Ve
Sen varsın.
Ben varım.
Ve en güzeli
İyi ki aşk var…


Salih Korkmaz

[GooD aNd EvıL]

Kaç Kuruş
…
Sen gülünce,
Doğardı güneş geceme.
Sarardı sıcaklığın yüreğimi….
Yakardı ateşinin ateşi bedenimi…

Sen sevilesi kadındın…
Bende sevdim…
Sadece seni sevdim…

Yüreğimin cahilliğiydi
Hiç düşünemedim
Hiç sormadım kendime…

Söyle güzel
Yakışık mıyım yüreğine…
Layık mıyım aşk-ı sevgine…

Söylesene güzel
Kaç kuruş biçersin
Seni seven şu gönüle…
…


Salih Korkmaz

[GooD aNd EvıL]

Kaçıyorum İstanbul'dan
Yokluğunda gülmez oldu yüzüm.
Çıkmaz oldu sesim soluğum
Yüreğimde sevdan
Dilimde adın
Gözlerimde hayalin
Birde yalnız ben,
Dolandım durdum İstanbul’umda

Uzaklarda olduğunu bile bile
Köşe bucak
Sokak sokak
Aradım durdum izini.
Dinledim durdum geceyi
Belki duyarım diye sesini.

Adını aşk ile anardım bir zamanlar.
Sen gittin
Zindan oldu bu şehir.
Boğar oldu.
Sensiz havayı solumak
Hayal oldu.

Duyuyor musun?
Dinle bak.
Son vapurun düdüğü çalıyor.
Yakamozlar suskun
Son yolcularda atladı vapura
Palamarlar çözüldü iskeleden

Gidiyorum İstanbul’dan
Kaçıyorum sen yokken
Dönüşüm yok
Senin bana dönüşün olmadığı gibi

Kaçıyorum İstanbul’dan
Gidiyorum sen yokken
Sen olan sensizliğimden
Kendimi bırakıp kendimden

Hoşça kal İstanbul
Elveda sen, Elveda ben.


Salih Korkmaz

[GooD aNd EvıL]

Kapanmıyor Yüreğimdeki Yaralar...
Gidip gelir göçmen kuşlar,
Geceyle gündüz
Durmaksızın saklambaç oynar…
Sanki kapının önünde bekliyor
Açar açmaz sobe diyor.
Başlıyor hemen aşka sancılar…
…
Belki birileri simit atar.
Tepemde dolanıyor şen şakrak martılar.
Haydi koş. Kalkıyor vapur.
Bekliyor bizi adalar.
Unuttum yine.
Gitmiştin ya sen.
Bırakmıyor yakamı hatıralar…
…
Mavinin derinliğinde sonsuz bir kayboluş,
Saçların kıvrımında sorgusuzcana savruluş,
Dudağıma vururdu ya dalgalar.
Nankör kedi…
Az önce kucağımdaydın.
Şimdi el olup gittin.
Yarım kalan aşkın yüreğimi tırmalar…
…
Şehrim giymiş beyaz gelinliğini.
Kartopu oynuyor çocuklar.
Kardam adamı yapmışlar bile...
Haydi, haydi ver elini.
Gezelim İstanbul’un beyaz gölgesinde.
Güneşi gören kar taneleri sen oldun
Beni erittin, sen eriyip gittin
Avutmuyor ki sensiz, senli anılar…
…
Bilmem kaç ilik açtım.
Kaç düğme diktim.
Terzi söküğünü dikemez ya…
Elimde iğne iplik
Dikiş tutmuyor.
Anılar beni
Ben hatıraları kovalar.
Kapanmıyor yüreğimdeki yaralar…
…


Salih Korkmaz

[GooD aNd EvıL]

Kaldı Yine Yalnızlığım
Alışkındım yalnızlığa.
Kaderim gibiydi.
Gecenin ışıltısında
Sönmüş bir mumu yakmaya çalışmak.
Gündüzün kalabalığından
Köşe bucak kaçmak,
Postacıların bile bilmediği
Bir adres olmak.
Kendi dünyama çekilip
Bir sığıntı gibi yaşamak.

Sen çalmıştın kapımı sonra.
Yanında da aşkı getirmiştin.
Biraz ürkek, biraz korkak
Titreyen sesimin titrekliğinde
Hoş geldin demiştim.

Tutup çıkarmıştın beni
Kör karanlıklardan.
Önce sevmiş
Sonra sevmeyi öğretmiştin bana.
Sen yediveren gülüydün.
Baharın ilk kelebeği ben olmuştum.
Başlamıştım uçmaya.
Her kanat çırpışımda
Aşkı doyasıya yaşamaya.

Güneşi göstermiştin ya.
Ellerimde sıcaklığın vardı.
Yüreğim
Yaktığın ateşle yanardı.
Yaşanan
En güzelinden bir sevda masalıydı.
Ve bu çocuk
Aşk hiç gitmez sanırdı.
…
Takatim yoktu.
Düştü düşecek gibiydim.
Rüzgâr sardı bedenimi.
Ellerimden tuttu gece.

Dönüşün yoktu.
Uzaklaşıyordu ayak seslerin.
Gitme. Gitme.
Oldun dilimde
Aşka dair son hece.

Uzun uzun baktım
Arkanda bıraktığın karanlığa.
Tüylerim diken diken oldu
Yüreğime yerleşen ıssızlıkta.

Cevapsız bir soru.
Bilmiyordum.
Merak ediyordum.
Bu can sensiz
Nasıl kavuşacaktı sabaha.

Sen geldiğinde ben yalnızdım.
Başladı ve bitti bir aşk masalı.
Kaldı yine yalnızlığım.
Alıştım.
Alışkındım.

Alışkındım yalnızlığa.
Kaderim gibiydi.
Gecenin ışıltısında
Sönmüş bir mumu yakmaya çalışmak.
Gündüzün kalabalığından
Köşe bucak kaçmak,
Postacıların bile bilmediği
Bir adres olmak.
Kendi dünyama çekilip
Bir sığıntı gibi yaşamak.


Salih Korkmaz

[GooD aNd EvıL]

Kaplumbağa Adımları
Hafifti yüreğim.
Sol yanımda bir minik serçe
Uçtu uçacak gibi.
Emanetti ruhum
Dalında kurumuş bir yaprak
Düştü düşecek gibi.

Hayatı ucundan kenarından yaşarken
Birden bir boşluğa denk geldim.
Ne bedenime, ne ruhuma söz geçmezken
Aynada gördüğüm ben, ben değildim.
Nerdeydim?
Kimdim?
Kaç zaman oldu bilemedim.

Düşmüştüm
Kıyıda köşede kalmış çukurlara.
Çıkamadan
Topraklar serildi üzerime.
Karanlıklar altında kaldım.
Nefes aldım.
Uyudum uyandım.
Bende herkes gibi bir insandım.
Ama kendini kaybetmiş.
Ve bulmak için
Canlıcenaze misali ortalıklarda dolandım.

Bıraktım
Gerçeği imkânsız hayaller kurmayı.
Bıraktım
Uzak düşlerin peşinden koşmayı.
Sildim dünü. Unuttum yarını.
Yaşamak denirse buna.
Sadece bugünü yaşar oldum.
Ancak böyle tutturabildim hayata varlığımı.

Büyük adımlara gücüm yoktu
Emekleyerek tuttum hayatın dallarını.
Okyanuslarda gözüm yoktu.
Cılız derelerde ıslattım ayaklarımı.
Fırtına, sağanak. Şemsiyem yoktu.
Bekledim çiseleyen yağmur damlalarını.
Tavşan gibi koşamazdım hızlı
Attım kaplumbağa adımlarını.

Yettim kendime.
Yetindim kendimle.
Kaplumbağa adımları
Çiseleyen yağmur damlaları
Usul usul alıştım hayata
Hayatta bana.
Buldum kendimi


Salih Korkmaz

[GooD aNd EvıL]

KarışırıM
Sen beni, ben seni
Deliler gibi sevdik…
Sevdikte
Neden bu aşkı ziyan ettik?
Feleğin
Kahpe bir anına denk geldik…
Bir kasım sabahında
Bu aşka elveda dedik…

Ağlarım…
Bakarım ardından nemli gözlerle
Saklayamam gözyaşlarımı…
Aşinadır damlalar
Karışırım yağmurlara…

Aşk
Yüreğime dolanan yağlı bir ilmek…
Yakışıyor bana
Güzel bir cellâdın ellerinde
Aşkın son sahnesinde ölmek…
Anladım.
Aşk benim neyime gerek…
Anladım.
Neyime sevmek, neyime sevilmek…

Bekleme…
Kırıldı kolum kanadım
Gelemem gittiğin yerlere…
Aşinadır *******
Karışırım karanlıklara…

Alıştım artık, yalnızlığa karışırım…
Alıştım artık, ölümlerle yarışırım…
Sen gitti ya, ben küstüm yüreğime…
Kim bilir..?
Bir daha ne zaman kendimle barışırım…


Salih Korkmaz

[GooD aNd EvıL]

Kekik Kokularında Serseri Mayın Hayatı
Boğazın kokusunu solumuş
Bir İstanbul bebesi.
Belki birazda serserisi.

Anasının dizleri dibinden
Hiç ayrılmamış
Büyümüş de büyümüş
Ama çocuk kalmış
Bir ana kuzusu.

Kimlik taşımayan
Kalıplara sığmayıp taşan
İnsan olmaya çalışan
Sen ben gibi bir ben.

Hayat bu
Nerde başlar
Nerde son bulur
Arada hangi duraklarda
Molaya durulur
Bilenden başka bilen yoktur.

İşte bende
Bir mola verdim
Yalnızlığımla baş başa,
Ana ocağından
Hasret kucağına
Benim,
Bizim dağlarımıza.

Kekik kokarmış
Önceden dağlarım
Şimdiyse kan

Keklikler oynaşırmış
Meşelerin diplerinde
Şimdiyse pusudaymış Azrail.

Mutluluk,
Huzur unutulmuş
Anaların gözlerinden
Gözyaşı akar olmuş.

Korkmak varmış
Korkarak yaşamak
Ama korkmadan
Teslim olurmuş kara toprağa
Birer birer körpe canlar.


Mevsim hep kışmış burda
Baharlar unutulmuş
Güneş küsmemiş
Ama küstürülmüş
Doğmaz olmuş aydınlık
Unutulmuş dağlarıma

Kimbilir?
Belki bahar gelir tekrar
Yine kekik kokuları sarar
Dağlarımın dört bir yanını.
Keklikler oynaşır yine
Şenlenir meşe dolu dağlarım.

Kimbilir?
Bir gün yine güneş doğar
Unutulmuş topraklarıma.


Salih Korkmaz

[GooD aNd EvıL]

Merhaba Hüzün, Sensiz Akşamlarda
Yanaşırdı güneş Seyitkasım’a
Dalar giderdi gözlerim
Göremediğim uzaklara…

Yüzümde parlardı özlem taneleri
Hasretleşiverirdi bakışlarım
Merhaba derdim hüzne sensiz akşamlarda…

…

Usulundan çökerdi karanlık
Nefesimde karamsarlık
Kara gözlerini arardım gecede…

Yüzümde parlardı hasret taneleri
Dikenleşiverirdi tüylerim
Üşürdüm, titrerdim sensiz akşamlarda…

…

Ben gurbete yar, sen sılama
Hüzne aldanıp da sakın ağlama…
Erkek adam ağlamazmış
Varsın desinler
Ben ağlarım gülüm, sen ağlama…
…


Salih Korkmaz

[GooD aNd EvıL]

KIRmıZI
Kırmızı yakışırdı sana.
Kıskanırdı güller…
Kırmızının sevdası bana.
Kıskanırdı gözler…

Nazara mı gelirdik?
Büyüler mi yapılırdı?
Hiç olmadık bir anda.
Batardı aşka dikenler…
…
Saçların nazireydi güneşe
Kıskanırdı görenler…
Salkım saçak dalgaların
Kıskanırdı denizler…

Yalan sözümüz yoktu
Gerçekti sevgiler…
Yaşanırdı istem dışı
Siyah beyaz *******…
…
Sen beni, ben seni
Kıskanırdı elbet sevenler…
Yürekler kutsal mabet.
Bizde yemindir sevmeler…

Se derdi, ni derdi
Seviyorum derdi gönüller…
Gökkuşağı renklerinde
Çizilirdi aşka resimler…
…


Salih Korkmaz