![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12104
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ilgam Çiçeğim
sabahın tayına başkası binsin ben kirpiklerine dökülen ayışığına vurgunum acım ki on bin yıldır yazgısı değişmeyen bozkır köyleri gibidir yüreğim binyıllarca çiğnenmiş at toynaklarında susuşum bundan deli duruşum bundan ağıt gülüşüm meşe seli atsız pusatsız yağmursuz yarık yarık yarılmayı öğreneli çok oldu şüphesiz aşka tapan bir günahkarım yüreğimin yanıldığı çok oldu duruşumun dışındaki nasır bakışımdaki sis gülüşümdeki zehir gözlerinde erir susuşlarla konuşmayı öğreneli çok oldu sabahın ipek tülü düşerken düşlerine nedir ki sevdiğim uzak dediğin işte binyıllar önümüzde serildi yalnızca aşıklar bilinir bilinmezken onların katledildiği kentler ve onlar içindir cümle türküler yeniden doğarlar her yeni aşkta zorbalardan korkmamayı öğreneli çok oldu nedir ki sevdiğim uzak dediğin bilirsin el ele-göz göze-yüz yüze her anı aynı yerde soluyan sayısız insan vardır birbirine sonsuz uzak nice insan bir ömür birbirine zından onca ‘seni seviyorum’ların çoğu yalan öğreneli çok oldu bilirim ki can tadım bir gün uyanırsam gözlerinin şafağına ne özlemin biter ne ateşim azalır kaç bin yıllık susuzluğum-kurağım nasıl uslanır miladım saçlarının esintisiyle başlar da bir sabah senden öncesi yaşanmamış sayılır ey iklimimin çiçeği ey seni çöllerimde bir vaha gibi büyütmeyi öğreneli çok oldu sabahın tayına başkası binsin ben kirpiklerine dökülen ayışığına vurgunum sana seni birikti kaç ömürlük vurgunluğum çok oldu sevdiğim sevdiğim ılgam çiçeğim... |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12104
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kadan Alım
seher çağındasın gözlerin kuş cıvıltısı salın da gel ince bahar kadan ben alım köseğisi göversin düşümün-gülüşün gül fısıltısı kalbimin çeliğini yalasın bakışındaki yalım öyle yağmurlarla es kırılmış başaklardan bir acı bozlağın yanık külleri yedi veren sevdalar savursun yıldızlara salın da gel samanyolum kadan ben alım her menekşe kendi uçurumuna kanar ne kadar başkaysak o kadar iyi her gece kendi acısından ulur her hasret yarasında büyütür sevgiyi seher çağındasın gözlerin tepeden tırnağa tılsım madem ki sonu yok bu hasretin var sen git var sen git yaramda gülüşünden bir ışık kalsın bir yıldız kayması kalsın bana yürü ey küheylan salınışlım kadan ben alım |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12104
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Karasevdam - Filistin'im - Kerbelam
I Göğüse sığmayan yüreklerin Yüreğe sığmayan sevdaların Karasevdalı insanlarıyız Ekmeği yaratmak kumdan Ölümsüz destanlar büyütmek kanla Bize özgüdür Kaç bin yıldır Özgürlük kanadı yaralarımız Türkülerimiz yalım yalım hasretti Kana susamış yamyamlar geldi sonra Vampirler- it sürüleri- ölüm simsarları Katletmek için yaşama ilişkin ne varsa Ayakları paletli azrailler geldi II Yekinip Yürümek istedi Zincire vurulmuş dağlar Utandı çöl Utandı gök Yürümek istedi su... Kundaklarında ölüleriyle Yürümek istediler Gidenlerin arkasından Gayri bir daha ölmeyecekti kuşlar Çiçekler açmayacaktı vahalarda Kimseler bilmezdi bu suskunluğu Ayrılığın böylesini kim yaşamıştı O gök değildi bu gök Bu ayaklar insan ayağı değildi Ölüm parmaklıydı işte elleri Kesindi Sönmüştü dağlarda ateşler İlkyaz gelmeyecekti onlar olmadan Gelmesindi! Dağlar Göğsünden vurulup, düşenlerini Duyulmamış ağıtlarla bastı bağrına Ve onların türküsünü söyledi çöl rüzgarı Yalnız onlar gül açtırırdı kumda Sevemezdi böylesine hiç kimse anasını Yürekleri özgürlüğe susuzluktan çatlak Düştüler ey dost Düş tüler... Türkülerini Ağıtlarını Namuslarını almış gidiyorlar Gayri onlar için Her yerdedir Filistin Her yerde savaşmaya gidiyorlar gene Dirilmeğe sürekli Yeniden dirilmeğe... III Susan benim yellerimdir Güllerimdir solan Kanarken ağıtlarda bir büyük destan Çölün en büyük hasreti Ben im dir Filistin' de Anam kaldı o dağların ardında Kucağımda can veren yavuklumun Son sözleri ürperir Silahımın söylediği ağıtta... Bu kan Bu dünyaya karşı inatla atan nabız Benim(dir) Filistin' de Hırsından çatlayan kalbim Öylesine bükük omzumda Dönüp bir yol -Hoşcakal-diyemedim dağlarıma Giden ayakyarım olsun kalbim kalıyor kanıyor yanıyor toprağımda Hiç kimse anlamasa da Bu anka yeniden dirilmesini bilir Bombalar, mitralyözler bin kez parçalasa da... IV En eski zamanların yoksuluyum Binlerce yıllık sevdamı gömdüm sana Atalarım dağların ardında kaldı Yüzlerinde çizgi çizgi hasret teriyle O nazlı özgürlüğü yasayamadan Yıkıntıları altında ülkemin Ey kum! Binlerce yıllık susuzluğunu Irmak ırmak kanımla giderdim Kardeşlerim senin için vuruldu Vatanım Sevdam Umudum dedim sana Vuruldukça hasretine İçimde yeniden can oldu kinin Gayri hiç bir gömüte sığmaz bedenim Ey haklı direniş destanlarının yoldaşı Ey Filistin! Sevgilim! Direnç kaynağım benim! Sana dünyanın en sevdalı türkülerini Ben yaktım! Benim gibi sevemez vatanını kimseler Bir yanım sende kaldı Bir yanım sana giden yollarda Karasevdam Filistin' im Kerbelâm Neredesin sen! Neredesin sen! Neredesin! ... |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12104
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kirli Savaşlara Gazel
Bütün müfrezeleriyle ölüm konuçlandı geceye Yüzüne kapattı ellerini kahreden bir korkuyla Sinesine zulüm yağan ananın dağları taşları Toprağın gözlerinden süzüldü gerillalar Kan içinde bir isyanın ateşten gözyaşları Rüzgârda kum Zemheride kar tanesi insan Attan İtten Daha da ucuz can Tükenmez çilelerin değirmeninde Bir buğday Bir un zerresi Ufalanır Belalar büyür o ufaldıkça Karanlık azman kesilir Ve acının memelerinde bütün çocuklar Hüzne çatılmış silah silah kaşları Yine bombalar gürledi gökte Adı- sanı duyulmadık tüfekler ürüştü O çılgın suskunluk kudurdu yine Karanlık çırpındı Ağızsız dilsiz Bir hayvan gibi Kan içinde Ve şahan yüreklere ölüm Ve kömür gözlere yıldızlar üşüştü Yolunmuş güller gibi düştü yorgun başları Haykırın ey insanlar Aksın yüreğinizin yedi kol ırmakları Haykırın Ve yıkayın Gövdesinden Yeryüzünün Yıkayın bu kirli savaşları |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12104
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Korsan
yakamozlar yalazlanır yüzünde yüreği zokalı yurtsuz ve firari korsan kılıçlar kırılmış ay basılmış kaç yara yağmalanmış bir ömür eskil kadırgalardan zaman ki nice umman diyemem sorsan gençliğim talanlanmış acının adalarına çıkmışım uzak dedikleri burnumun dibi uzak hasretlere yürek yakmışım kaç düşüm parçalandı fırtınalarda ömür kulaçladım sabır yağmalattım satır yemiş aşklarım kolundan yarde kalmış parmaklarım deniz tanrıları yüzümde remil atar kör bir falcı gibi uğursuz zaman içimde bir uğultu..ölümcül batıklardan alevden yelkenli gemiler kaptanıyım som ateşten kapılardan geçen yürek zokalanmış yardan nereden bilsin dolunay gözlerim neden korsan bir nefesten yakın uzaklıklarda kurumuş dalgalarda yüzdüm deniz kızları ne bilsin bunu ay sarhoşu *******de kusmalarım nedendir kırılmış kılıcımı kaç fırlatıp sulara kaçmışım gözlerine mil çekilmiş akşamlardan deniz bu zaman dalgalarda köpüren belki yaşanmamış onca düş ölmüş tayfalardan çığlıklar ortadan yarılan bir ay sesi uzaklardan susarım sular da susar sular yarılır şerha şerha susuzluktan dilimde mor bulut tadı dilimde kor tadı yar bilmez bunu susuşumun altındaki fırtınalardan sorarım suskularda yarin yüreğinde benden kalan yakamoz büyüdü mü gül açarak ayışığında bekler mi geride kalan içinde ateşler saklayarak kırılmaz ki unutuşun ipliğini eğiren kirman ben nereden bileyim döşüne dişlerimle çizdiğim menekşeyi soldurdu mu yangınları söndüren zaman |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12104
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kovgun
bir posa gibi bırakıp geride bir leşin pörsümüş barsakları gibi bırakıp caddeleri sokakları bir kentten ayrılmak bakır çalığı bir tadla ağzında alıp iki yanına nadaslanmış tarlaları asfalt hercai bulutlar darmadağın dumanlar arasında apartman hayaletleri suskun kabullenilmiş yaşamların yanından akıp gitmek yalnızlığın çamurları içinde atılmış bir pabuç teki gibi bırakmak bir kenti hangi kente varsa yolun birbirine benzer sokakları yalnızlık dolaşır caddelerinde kendini oyalayarak boş telaşlarda aşksızlık bakan gözleri ucu kırık gülümseyişleriyle bıkkınlık... yırtık giysileriyle ve ertelenmiş düşler ve çevreler sokakları tavsamış evliliklerin kafesleri yeni başlayan sevdalar yeşerir her mevsim nereye gitsen kimisi açmadan solar ilk bakışın kıyısında ölüm gibi gölge gibi ayrılık sürer aşkların izini bir şeyler bulaşır ruhuna hangi yolda yürüsen hangi insandan geçsen birine saati sorsan yüzündeki patikaya bakarsın nereye gider sokakta öpüşen sevgililer sularına yansır her kentin kişiliği başka bir iz bırakır duvarlarında sonunda dolar vakit sürgünsün seni çeker seni hadi yalnızlığın omzuna bırak ellerini bahtına kovgunluk düşmüş bir kere kendini almayı unutma sakın yine de bir şeyler kalır bu kentin anısında geldiğin zaman varsın gittiğin zaman yok ölsen kim bilir yokluğunu ve her kent bir yolunu bulup tükürür seni |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12104
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kulpsuz Amphora
kalbim yürür eskil kadırgalardan kalan alev izlerinde kalbim denizaltı mağaralarının bilinmezlerinde bütün unutulmuşluklardan ıssızlara yansıyan gümüşservilerdir sesin suçlu söylencelerden kovulmuş günahkar peri kuraldışı gözlerinde pandoranın kurusundan çalınmış aşk lekeleri seslenirsin heey seni gördüm ve yaktım parmaklarımı şimdi hacı bektaşın dut köseğisi her biri ayakizlerindeki ateş her şeyimi yaktı seni gördüm içime sular aktı kalbim ki kırık bir kayık ateş denizlerinde ey deniz tanrıları alın onu taş bağlayın boynuna alın sulara yeter ki bu cehennem soluklu çığlık sızmasın uykulara seslenirsin heey seni gördüm içime sular aktı için korsan barınağıdır senin fırtına tezgahıdır hurdahaştır batıklar hurdalığıdır cehennem sığınağıdır savaştır için senin deniz fenerlerinin iniltisi güzey yalnızlıklardır aah için güvercin boynu koyların ürpertisidir kalbim yaralı bir su örümceği içinin elbizlerinde yaralarım duyar ahını bulutlarla tıkaç yapsam nafile kagir suskunluklardır sesin boşalmış kaşanelerde utançtır yanık parmakların çünki sen seçmişsin dudaklarını susarsın girdaplarını kalbim kulpsuz bir amhora sularda gel al ve kus ona |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12104
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kumdan Evler Kuramadık
Kumdan evler kuramadık kumdan evlerimizde mutluluklar kuramadık sonra deniz gelmedi kumdan evlerimizi yıkamadı... Ve biz ağladık kumdan evlerimizin yıkılamayışına değil kumdan evlerin olamayacağına değil deneyemeyişimize ağladık... 2.12.1992 İzmir *******in ortasında yapayalnız kalmasam Dışarıda böylesine yürükten yağarken yağmur Suskunlukta ölürken bu duyarsız kent Kalmasam *******in ortasında Sensizlikler içinde Coşkularımda bent.... Ezgim Karlı bozkır gecesinin iniltisi olmasa Tipilerde sığınaksız kalmasam İçimdeki yaraların ateşiyle Bıkmasam usanmasam ya rüzgar kovalamanın ustalığı hep bana kaldı ya savrulan yaprak olmak rüzgarda kimi zaman bir saman çöpü gibi okyanus ortasında bazan tükenip gitmek su bilmemiş bozkırda bir bana kaldı... Bende bir avuç deniz bıraktın Küçük bir kavanoza sıkışmış İçinde deniz kabukları Hep durur masamın üzerinde Köpüksüz- ışıksız- fırtınasız İçimin yıldızlarını öldürmeseydin Gümüşselvilerim olurdu benim de Yakamozlarım parlardı... Ormanlarım yanmasaydı Rüzgarlarım eserdi fırtınalar koparırdım... Şimdi bir avuç su ölüsü Sıkışmış bir kavanoza... Bir de kahve fincanın var Bekler durur elllerini Neye yarar... Senden sonra kim girmişse sınırlarıma Çarptı senin demir duvarlarına Felç geçirmiş bir coşkunun Çaresiz bakışları kaldı benden onlarda Kesip atmak bıraktığın ne varsa Ve boğmak yüreğimi kendi avuçlarımda Bir çözüm getirmedi gonlümdeki inmeye... Ben bilmezdim türküsünü sınırsız mavilerin Boğuldum kavanoz dolusu su Ölülerinde Kahverengi denizler büyütmüştüm göz Bebeklerimde sana Kupkuru çöl matlığı saplandı bakışlarıma Talan oldum yüreğimde hüzünlerime kadar Ey Yar Beni bir yerlerde sonsuza dek seviyor olman Neye yarar... Ölümler içinde ölüm beğendiğimsin Kanayışını- eldesizliğim- çaresizliğim... Deli sağnaklar iner doruklarıma durmadan Bilirim bir yerlerde varsın Coşkuyla donatırken dünyayı bahar Varılmazlıklardasın Sular ışıl ışıl ebrulanırken Gökyüzü şiir şiir savrulurken Gelinmez uzaklarda belki de sen ağlarsın... Şimdi elimde boyalar Geçmişin kökleri renk renk kanayan Geçmişin yürekleri... Ölmüş denizlerimiz tuvallerde dalgalanan Eskinin atları bu çizdiklerim Dön nal koşarken ansızın kapaklanan Yüreğimi kusuyorum- param parça rengarenk Bu benim isyanım olsun sana Sevdiğim Artık dönme bana! .. |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12104
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kumdan Evler Kurduk
Kumdan evler kurduk Kumdan evlerimizde mutluluklar kurduk Sonra deniz geldi Kumdan evlerimizi yıktı Ve biz ağladık Kumdan evlerin yıkılışına değil Kumdan evlerin olamayacağına ağladık... 1992-İzmir Pörsümüş bulutlar Hiç bir anlam bırakmadan dağılıp gitti Şu akşam kızıllığında demlenip giden boşluğa Mavi mi diyorlardı bir zaman Karanlık indi kentin sokaklarına Beton ormanların üstünde gök bitti Çekildi sesler-çekildi telaşlar-sevinçler- keder... Sarı ışıklar yalnızlığa düştü kaldırımlarda Netleşti yüreğimi dalayan Netleşti karanlık gecede zehir kan Netleşti karanlık gecede bir daha dönmeyecek olan Sonra ******* oldu Sonra nice ******* Karanlık duvarlı Taşlarla örülmüş Önce tüm boşlukları doldururken Daralan Bir avuç kalan Arasında sıkışıp kaldığım ******* oldu Yine ******* Birden bire ta içimde yanmaya başladın Kıvır kıvır saclarını alevler sardı ellerin Güzelim parmakların tutuşup kömür oldu Bütün mezarlık örümcekleri çürümüş kafataslarından fırladı Ve bütün engerekler yuvalarından Küllerin yeniden tutuştu zehirleriyle Zaman yıkar Eğer aşklar kumdan evler gibiyse Zaman yıkar Yaşananlar çölde ılgam gibiyse Yeşil yaprak yere düşer toz olur İlkyaz geçer- yaz tükenir- güz olur... Gittin işte Yetmedi gidişine benim insan güzelliklerim Taa içimden- derinlerden gelen coşkular aciz kaldı Öpüşlerim aciz kaldı Boşalmış ırmak yataklarına döndüm bir anda kurudum iliklerime kadar Yokluğunun taş bağrına Mıh gibi çakılıp kaldı çığlığım... Senin derin akışlı sulardı sesin Ellerin gönlümün gülüydü Kara haber rengi bir boşluk karanlığın Aah yaşaran gözlerim oldun işte Düşümdün düşsüz kaldım Dipsiz uçurumlarda... Unuttum aynlalı kaç devran döndü Ay şavkıdı-gün kanadı-yaşam aşındı İçimde bir hışım mağmaya kesti hasret Ahım yangınlar soluğu... Can dediğin bir uçar kuş anladım Acı çığlıklar besledim Devasız yokluğunun karabasanlarında Sesim yakar boğazımı ağlasam... Türküm bir yaralı göçmen kuş oldu Gider gider gelmez geri Sesim kanar ağıt ağıt Sesim yalnız sesim sessiz Gözlerim dar gelir ağlayışıma Ölürüm ılgıt ılgıt.., Sonra bir gün daha devrilir gider Koşuşturan telaşlar diner gece yansı Yalnız sen kalırsın bendeki ıssızlıkta Yüreğimi parçalayan hasret sancısı... Dipsiz uçurumlarda bulduğum yürek Kocaman bir gül olup açtı Boşaltmak istedi hasretini gözyaşlannda Ah nasıl da susamıştı kıraçtı... Gitti insanım kör karanlıklara gitti Bitti Sevdaydı -coşkuydu- ümitti... Soldu gül -dindi coşku- düştü düş Bir kabusa dönüştü düşlerden güzel gerçek O artık hiç gelmeyecek Ah o artık gelmeyecek... |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12104
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kumdan Evler-1
Ama kavuşmadan söz edebilmek için önce ayrılık denen şeyi bütün çeşitleriyle çok iyi bileceksin, tıpkı bütün kavun çeşitlerini, yıldızların bütün hareketlerini, bütün yazı türlerini bilir gibi... ' Mevlana Celaleddin Rumi (Radi Fiş,Mevlana,sf.65) I güzelliği bende kalsın gülüşün gülerken çağlayanlar gibi yüreğime dökülüşün çünkü yana yana yaşananlar da toz olup savruluyor zamanda avucuma bıraktığın o ellerin iki ürkek serçe kuşu o öpüşün bende kalsın hani o: depreminden yüreğimin söküldüğü an kanar an ki o müthiş bakışlara zaman örümceğinin ağlar ördüğü... güzelliği bende kalsın sözlerin titrek dudaklarından açılan yaşam bakışın yakışın sağnak sağnak yağışının anlatılmaz dağdağası ellerime bıraktığın o körpe yüreğinden parmak uçlarımdaki yanık yarası bende kalsın anladım kirpiklerin örttükçe gözlerini coşkusuz bir ömürde daralan bir avuç kalan ölü bir gökyüzüdür zaman kumdanmış bütün evler bütün hevesler yalan... |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
Konu Araçları | |
Görünüm Modları | |
|
|