www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 10-05-2006, 08:05 PM   #1
eşitlik
Yeni Üye
 
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Yaş: 38
Mesajlar: 17
Teşekkür Etme: 0
Thanked 0 Times in 0 Posts
Üye No: 20121
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : 6
Rep Derecesi : eşitlik is an unknown quantity at this point
Cinsiyet :
Varsayılan

bize bu kadar düşmansanız.

Son düzenleyen: eşitlik; 10-06-2006, 01:59 PM..
eşitlik çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-06-2006, 02:14 PM   #2
CaKaLBoT
ÇaKaL Üye
 
Üyelik Tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 1,791
Teşekkür Etme: 0
Thanked 88 Times in 15 Posts
Üye No: 26295
İtibar Gücü: 2563
Rep Puanı : 76884
Rep Derecesi : CaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

Alıntı:
İlk Gönderen eşitlik Mesajı Göster
bize bu kadar düşmansanız.
BİZİ DÜŞMAN GÖRDÜĞÜNÜZ AŞİKARDIR.....

dost sanırken sizi.......:confused:
__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur.
CaKaLBoT çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-05-2006, 08:17 PM   #3
eşitlik
Yeni Üye
 
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Yaş: 38
Mesajlar: 17
Teşekkür Etme: 0
Thanked 0 Times in 0 Posts
Üye No: 20121
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : 6
Rep Derecesi : eşitlik is an unknown quantity at this point
Cinsiyet :
Varsayılan

bize bu akdar düşmansanız.

Son düzenleyen: eşitlik; 10-06-2006, 01:59 PM..
eşitlik çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-05-2006, 08:27 PM   #4
DJIN
ÇaKaL Üye
 
DJIN Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Jan 2006
Konum: heryer..
Mesajlar: 1,452
Teşekkür Etme: 261
Thanked 168 Times in 83 Posts
Üye No: 7214
İtibar Gücü: 1988
Rep Puanı : 26208
Rep Derecesi : DJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

sen sadece saçmalıyosun ... bu foruma sadece bu konu için kaydolduğun belli...
yalan tarih bilgilerini süsleyip kürt tarihi diye sunuosun....
kürtlerin tarihi olsaydı 1 tane kürt devleti bilinirdi tarihte.... yok ama yokk..
tarihte bilinen herkesi kürt ilan etmişsin mübarek roma imparatorları dahil...
acınacak haldesin...
__________________
DJIN çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-05-2006, 10:05 PM   #5
CaKaLBoT
ÇaKaL Üye
 
Üyelik Tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 1,791
Teşekkür Etme: 0
Thanked 88 Times in 15 Posts
Üye No: 26295
İtibar Gücü: 2563
Rep Puanı : 76884
Rep Derecesi : CaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

senin gibi fitnelere masturbasyon olmuş,
ve aşırı güneşli bir havada yazılmış(olmayan beyne nasıl geçmiş ise güneş) ahmet altan denen bölücü karanlığın yazısından alıntı yaptığın sözde yazıya verilmiş bir cevap;
Yazı çok yüzeysel ve masum duygularla!!!!!
o an ne hissedildiyse o şekilde yazılmış.
Yorumlarda şu anda bu sorun hakkında ülkede neler hissediliyorsa
onların ortalaması şeklinde oluşmuş.
Yani görüşler yine çarpışıyor doğal olarak.
Doğal olarak diyorum zaten ülkede istenilen ortam bu.
Daha Cumhuriyet kurulduğu yıllarda Türkiye'nin doğusundaki petrol yatakları ve madenler işgal güçleri tarafından zaten biliniyordu ve onun için işgale gelmişlerdi. Sadece Doğu değil Türkiye'nin her yeri hatta denizleri bile zengin maden yataklarıyla doluydu. Türkiye'de Kürt kardeşlerimizle ilgili her türlü tezgahı kuran ve işleten İngiliz tilkileridir.
1.Dünya Harbinde Kut-ül Amare'de Arapları Lawrence le kışkırtarak arkamızdan vurdurup, çok iyi giden savaşı Musul ve Kerkük'ü kaybetmemizle sonuçlandıranlarda bu adi millettir.
Şeyh Sait beş vakit namaz kılmaktan sıkılıp
şöyle bir isyan edeyim diye ayaklanmamıştır.
İngilizlerin usta taktikleri ile dolduruşa gelmiş
Menemen'de dini olarak yapılan kışkırtma
Dersim de etnik köken ayaklarına çıkarttırılmıştır, kim tarafından? İngilizler, oku bakiiim, İngilizler, bir daha oku İNGİLİZLER.
Bugün Irak'ta Uydu Kürt devletini kuranlar kimlerdir?
İngilizler ve ABD.
Kıbrısın üstündeki Akdeniz Mersine kadar sağda İskenderun'a kadar Petrol kaynıyor.
Kıbrısta kimin üsleri var iki tane? İngilizler. PKK yı inlerinde eğitenler kimler? İngiliz, Fransız, İsrailli, Yunanlı subaylar (emekli-muvazzaf) ve Alman bilimadamları. Yani çoğu KURTULUŞ SAVAŞINDA SAVAŞTIGIMIZ ŞEREFSİZ EVLATLARI.
Güneyedoğuya turistik gezi ayaklarına gelip Nemrut Dağını gezerken bu zavallı turistler yollarını kaybederek kendilerini sınırın ötesinde PKK kamplarında buluveriyorlar. Birden kimlikleri değişip son model silah sistemini PKK'lı militana öğreten bir bilimadamı, yakın boğuşma tekniklerini öğreten bir komando subayı oluveriyorlar. Değiş Tonton. Türkiye Cumhuriyeti Devletini de güya salak zannediyorlar.
Birgün devletin elini ayagını koltuklar vasıtası ile bağlayan prangaları devlet o koltuga oturmayı başaran güzide evlatları ile öyle bir kıracak ki, o umutların kesildiği zor günlerde oluşan KUVAYI MİLLİYE RUHU o şerefsiz şeytanların yuvalandıkları mevzileri yerle bir edeceklerdir. Kaçınılmaz sona doğru hızla yaklaşmaktayız. Bu hedeflerin önündeki iki engel ÜLKEYİ YÖNETENLERİN DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN gerekliliği ve SATILMIŞ ve çoğunluğu TÜRK OLMAYAN MEDYA'nın ıslahıdır. Bunlar zaten Türk halkının da gözünü boyamakta halkı sağır, kör ve dilsiz yaparak demokrasinin işleyişini sakat bırakmaktadırlar.
Üç büyüklerin maçlarını idare eden hakemler nasıl idare ediyorsa Türkiye'yi yönetenler de aynen öyle idare etmektedirler. Ben söyledim oldu, ben söyledim bitti. Öyleyse oldu bittiiiii. Bunun böyle sürmeyeceği de aşikardır. Tarih bu sözümün doğrulayıcısıdır.
Türk ve Kürt hatta diğerleri yüzyıllardan beri bu topraklarda en güzel şekillerde yaşamışlardır. Birbirlerinden kız alıp vermişlerdir, soy alıp soy vermişlerdir.
Yani etle tırnak gibidirler. Eti ve tırnağı ayırmayı deneyin bakalım, canımız yanıyor değil mi? Aynen bugünkü gibi. Bizi ayıranlar yarın karşımıza geçecekler ve Türkü ve Kürdü köle yapmanın zevkini yaşayacaklar. Bugün Irak halkının gördüğü muamele önümüzde canlı örnek olarak duruyorken bu ne aymazlıktır?
Çocukken birbiri ile gülüp oynayan kendini Türk hisseden bu insanları kim kaşıdı? Kim bazı sorgulamalara itti? Bir türlü beklenen gelişmeleri ülkenin doğusuna götüremeyen veya bilerek götürmeyen gaflet ve delalet içindeki yöneticiler ve bu eksikliği hep parmaklayan dış düşmanlar. "SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP OLURSAN BATMAYACAKTIR" diye basbas bagıran Şair Yurdakul o işgal yıllarını yaşamış bir vatan evladı olarak haykırırken, yediği İsottan dolayı mı bağırıyordu?
G.Doğu'daki kardeşlerimiz neden hem geçim sıkıntısından ve ekmek bulamamaktan şikayet ederken, birkaç kadınla, her evde sekizer onar tane çocuk yapmayı uyarılara rağmen sürdürüyordu? Beyinlerini ele geçirenler kimlerdi? Sağlık Ocaklarının önerilerini neden dinlemiyorlardı? Kendilerine yol ve elektrik getirmek isteyen devletin şantiyelerini yakanlara neden yardım ve yataklık ediyorlardı? Çocukları eğiten öğretmenleri bayrak direğine asanlar kimlerdi? Aileler sokaktaki gösterilerde Türk bayrağı yakmaya başlayan çocuklarına neden sahip çıkmıyorlardı? Yoksa İngiliz ajanlarının yıllardır kulaklarına fısıldadıkları günler yaklaşıyor muydu?
Türk Devleti derhal tüm gücünü seferber edip aşağıdaki tedbirleri almalıdır:

1. Kuzey Irak'a girerek **** yuvalarını malum nedenlerle vuramıyorsak, sınırımızdan 15 km.içeriye kadar bir tampon bölge oluşturarak tüm mezraları tek tük yerleşim yerlerini illere toplamalıyız. Oluşturduğumuz tampon bölgeye girerek eylem yapmak isteyen terör örgütleri eylemi yapıp dönmeleri için bu 15 km.yi katetmek zorunda olacakları için daha sınırımızın içinde avlanacaklardır. Dağınık yerleşim yerleri çekildiği için terör örgütleri yardım ve yataklık yapacak kişileri daha az bulacak ve yiyecek,içecek ikmali yapamayacaktır.

2. Doğuya doktor, hemşire, öğretmen, asker vs.vs.tüm atamalarını toplu ve güvenli lojman yerleşimleri ile destekleyerek ve kısmen ekonomik seviyelerini yükselterek tamamlayacak ve buradaki halka nasıl sahip çıkıldığını gösterecektir.

3. GAP'ı bitirerek modern tarım alanlarını ve sulamayı gerçekleştirip buna dayalı sanayi oluşumlarını, devleti yıllardır yiyen teşvik pirimci piranhalara, acilen kurdurmalı işsizlik büyük ölçüde azaltılmalıdır. Şimdiye kadar toprağımızı burada satın alan İsrailli ve diğer yabancılara arkadaş tası taragı toplayın bakalım denilmelidir.

4. Ülkenin yeraltı kaynakları, petrol ve diğerleri, derhal işletmeye açılmalıdır, doğu insanına bu ülkeye katkısının olduğu ve işe yaradığı, bu ülke için ne kadar gerekli oldukları bu yollarla hissettirilmeli, "Gördünüz mü bizi bize kırdırmak isteyenler bu günleri istemedikleri ve bizlere bu nimetleri çok gördükleri için" bu oyunları tezgahladı gerçeği ispatlanmalıdır.


Kürt kardeşlerimiz tarihte hiç devlet kurmamışlardır. Birbirlerine içten bağlı ve aile yapısına düşkün olan bu insanların devlet kurmada beceriksiz olacakları düşünülemez, bu mantıksızlık olur. Onlar kendilerini hiçbir zaman Türk'lerden ayırmamışlar ve onlarla beraber güvenle yaşadıkları için böyle bir gereksinimleri olmamıştır. Hele hele beraber kurdukları Türkiye Cumhuriyeti içinde böyle bir gereksinimi hiç hissetmelerine gerek yokken AHmet ALTAN gibiler öyle istedi diye de ayrı bir devlet kurmayacaklardır. Ahmetçiğim! herhalde ortamın istediği kıvama geldiğini düşünerek böyle bir yazıyı yazdı. Fakat Gökten on tane Kürt bayrağı yağsa Ahmetçiğimin duası kabul olmaz ve bu topraklara düşerek saplanmaz, devlet meydana getiremez. Buna izin vermeyecek olanlar da adına KÜRT dediğimiz özbeöz TÜRK kardeşlerimizdir.

Oğuz Türklerinin GURMANÇOLAR boyundandırlar. Oğuz Kağan'ın savaşlarında ençok güvendiği boyudur KÜRTLER. Bugünkü şive ile KIRMANÇO diye söylenmektedir. Ahmet bu ülkede Rum devleti kurulamayacağını bildiği için nüfus olarak daha fazla olan Kürt kardeşlerimizi kışkırtmayı daha uygun bulmuştur, hepsi bu.

Yani Ahmetçiğim senin ayrı bir ırk yaptığın KÜRTLER taaa Oğuz Kaan dan beri ÖZKARDEŞLERİMİZDİR. Bu ülkede gerçek Tarihçiler ve Medya kendine döndüğü zaman bu konular gerçek yönüyle ortaya çıkacaktır. Araştıranlar buluyor o ayrı konu.

Sevgili Ahmet ALTAN, sen şu Trakya taraflarına doğru birkaç aylığına geziye çık, orada Türk azınlığın neler çektiğine, haklarının nasıl gaspedildiğine, Yunanlılardan kız bile alamadıklarına, üniversite okutturulmadıklarına, falan bir bakıver, onların da dili konuşturulmuyor, radyoları yok. Hem de öz topraklarında, İsrail gibi sonradan yerleşme değiller oraya. Hadi canım, oradada viski içerek haklarını koruyabileceğin emekçiler var,
ülkemin saygıdeğer AYDIN'ı Kuşum bile senden daha değerli benim için.
Ülkemizde Kürt ayırımcılar sanki bugüne kadar yokmuş gibi "Kürt-Türk kardeşliği", "eşit haklar", "siyasi çözüm", "yeni bir cumhuriyet" diye ortalığı toza dumana boğuyorlar.
Kullandıkları bazı kelimelerin mânâsı da, bizim bildiğimiz gibi değildir!..
Mesela "AYDIN" kelimesi, bunların dilinde "DİNSİZ" demektir!... En "aydınlanmış"ları Turan Dursun idi... Ona "Aydınlanma Savaşcısı" derlerdi!... (Yüzyıl Dergisi, sayı 6, 1990)
Hem dinsiz, hem sonuna kadar Batıcı oldunuz mu, Türklüğü, müslümanlığı kötülediniz mi, Ermeni ve Kürt soykırımını kabul ettiniz mi, Fener Patrikhanesi'ni ekümenik saydınız mı, Kıbrıs'ı ve ve Güneydoğu'yu vermeye hazır oldunuz mu; Çetin Altan, Mehmet Altan, Ahmet Altan, Oral Çalışlar gibi "aydın"sınızdır.
"İLERİCİ" ise, eskiden "SÖZDE SOSYALİST" demekti, şimdi pek kullanılmıyor.
"DEMOKRAT" kelimesi, "BÖLÜCÜLÜĞE SES ÇIKARTMIYAN" anlamına gelir.
Demirel'in kullandığı "kürt kimliği" ifadesi ile Kasımpaşalı Tayyip'in kullandığı "kürt sorunu" bölücülükten başka bir işe yaramayan, hiç bir tanımı olmayan kavramlardır.
Nedir "kürt kimliği?... Bilen varsa, beri gelsin!.. TÜRK kimliğinden farklı nesi var bu ülkede?..
__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur.
CaKaLBoT çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-05-2006, 10:07 PM   #6
CaKaLBoT
ÇaKaL Üye
 
Üyelik Tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 1,791
Teşekkür Etme: 0
Thanked 88 Times in 15 Posts
Üye No: 26295
İtibar Gücü: 2563
Rep Puanı : 76884
Rep Derecesi : CaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

Nedir "kürt sorunu"?... Bilen varsa, beri gelsin!.. Bölücülükten, "Kürdistan" dedikleri Güneydoğu Anadolu'yu Türkiye'den koparmaktan başka ne gibi özelliği var? Kasımpaşalı Tayyip "kürt sorunu, benim sorunum"! derken, Türkiye'yi bölmeyi mi vazife edinmiş oluyor?
Aslında bölücülerin bir kısmı bu ülkeden kopmak isterken, bir kısmı da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yapısını değiştirmek amacında!.. Bunlar Atatürk'ün TÜRK Devleti'ni kuran herkese TÜRK denir" anlayışından uzaklaşıp bu devletin TÜRK-kürt ortak yapısına sahip olmasını istiyor. Ve tabii şimdi bile Kürt asıllılar, nüfusun %10'unu teşkil ederken, Devlet idaresinde, sendikalarda, odalarda, belediyelerde bu oranın çok üstünde temsil edilmekte, üstelik pek yatkın oldukları mafya ve suç dünyasındaki güçleri Türkler'e kan kusturmaktadırlar. Pazarlardan, park yerlerine; ihalelerden gecekondu semtlerine kadar!...
Bir de Devlet'in TÜRK-kürt "demokratik" Cumhuriyeti'ne dönüştüğünü düşünün!...
Ha, sahi!... Söylemedik, değil mi? Onların ağızlarındaki "demokratik cumhuriyet" bu anlama gelir!.
En çok yanıltan ifade ise, "YURTSEVER"dir!... Çünkü bu kelime tamamen ters anlamda kullanılır. "TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE DÜŞMAN, BAŞKA BİR YURT PEŞİNDE OLAN" demektir!...
Zaman zaman "yurtsever avukat, yurtsever öğretmen, yurtsever politikacılar" adına açıklamalar yapılır!... Bu kişilere bizim vereceğimiz ad, ancak "VATAN HAİNİ" olabilir.
"Halkların Kardeşliği" safsatası da böyledir. Eğer Türkiye'de "halkların kardeşliği" denen şey, ezelden varolmasaydı, biz yıllardır birbirimizi yer dururduk.
Ama öyle olmamıştır. Dış tahrikli isyanlara rağmen, Türkiye'nin her tarafında Kürt asıllılar 1. sınıf vatandaş muamelesi görmüş; hatta nüfus oranına ve vasıflarına göre hak ettiklerinden daha fazla mevki sahibi olmuşlardır.
Eğer bir ayırım ve bir düşmanlık başladıysa; bunun sebebi TÜRKLER'i, TÜRKİYE CUMHURİYETİ'ni kendine düşman gören, "halkların kardeşliği(!)" adına hepimize ait bu kurum ve yerlere saldıran teröristlerdir!..
"Kürt kimliği", "Kürt Sorunu", "Ana Dilde Eğitim", "Eyalet Sistemi", "Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi", "Sivil Toplum Kuruluşları" da bu bölücülük faaliyetinin bir parçasıdır. "Globalleşme", "Yeni Dünya Düzeni", "Kopenhag Kriterleri", "İnsan Hakları", "AB Standartları", "28 Şubat Süreci", hatta "Özelleştirme", "Şeffaflaşma" hep DEVLET'in zayıflaması, bölücülerin güçlenmesine yaramıştır.
Şu halde sakin bir ortama dönmenin yolu, ayırımcıların bu çürümüş sakızı çiğnemek yerine, terör ve şiddet olaylarından vazgeçmeleridir!...
Aksi takdirde terörü önlemek bize düşer..
Ancak Kürt ayırımcılar böyle caydırıcı uygulamalardan korktukları için, sık sık "kardeşlik"ten dem vururlar. Kastettikleri, kendileri ne yaparlarsa yapsınlar; banka da soysalar, yol da kesseler, adam da öldürseler;
TÜRKLER'in ses çıkartmamasıdır!..
Yoksa, hâlâ bile yıkamadıkları gerçek kardeşliği kastetmiyorlar!... Bizler Türk-Kürt ayırmadan Güneydoğu'daki bütün vatandaşları eşkiyadan korurken; onlar bırakın Türk "kardeşleri"ni, kendi insanlarını yok ediyorlar!..
Ayırımcılar kendilerine engel olunmasını önlemek için 1990'lı yıllarda "Askere gitmeyin!.. Akan kanı durdurun!..Çocuklarınızı askere gönderip onlara kıymayın!.. Sokak infazlarını durdurun!.. Türkler'in kurtuluşu ancak Kürtler'in kurtuluşuna bağlıdır!" gibi cümleleri sık sık tekrarlarlardı.
Üstelik bu ifadeleri "Biji Apo!.. Kürdistan Faşizme (yani Türkler'e) mezar olacak!.. Vur gerilla vur, Kürdistan'ı kur!.." sloganları ile beraber kullanılırdı!...
Bunların saçmalığı ortada olduğu için, kimse üzerinde durmazdı. Bu zavallı ayırımcılar da karşılarındaki **** zannettikleri için, amaçlarına ulaştıklarını sanırlardı.
Ama biz üşenmeden soracağız: - "TÜRKLER askere gitmesin," diyeceklerine, "Ey ayırımcılar, oğullarınızı, kızlarınızı zorla dağlara göndermeyin. Nasıl olsa ölüyorlar, veyahut kaçıp teslim oluyorlar. Üstelik bir de göklere çıkarttığımız PKK'nın ne ilkel bir yapısı olduğunu itiraflarında açıklıyorlar, bizi rezil ediyorlar" deseler, daha iyi olmaz mıydı?.. Kan dökülmesi daha kolay önlenmez miydi?..
Şimdi de benzer bir politika uyguluyorlar. "Silahlar bırakılsın"mış!... Önce PKK bıraksa ya!. Devlet'in askerinin, polisinin eşkiyaya karşı silah bıraktığı hangi ülkede görülmüş?..
Bu saçma teklifi 15-20 aydın bozuntusu Kasımpaşalı Tayyip'in Başbakanlık makamına *****ürüyor, hiç bir resmî hüviyeti olmadan!... Başbakan bozuntusu onları dinliyor ve "hemfikir" olduklarını açıklıyor, sonra da Diyarbakır'a gidip 800 kişilik küçük bir meraklı karşısında "tarihi" açıklamalarını yapıyor!.. Tıpkı kendini bilmez Özal'ın 90(ların başında "Kürt sorununu mutlaka çözeceğim" demesi gibi!... kendi icat ettiği sorunu kendi çözemedi tabii ki!..
TÜRK askeri silah bıraksın da, onlar daha kolay adam öldürsünler!.. Bunu mu istiyorsunuz?..
MÜMKÜN DEĞİL!.. Eli silahlıya gül atılmaz!.. Kurşun bile az gelir!.. Bomba gerek, roket gerek!... Bire bin katıyla cevap vermek gerektir.
Çok şükür ordumuz bu anlayışı benimsediği için terör dağlarda hızını kesti.
- "Sokak infazları dursun" dediklerini duyan da, asker-polis elinde silah yolda masum çocukları, yaşlı insanları, eli fileli kadınları durdurup, ensesine silah dayıyor, kurşunu basıyor sanacak!..
Sokakta, örgüt evinde öldürülenler arasında 10-15 kişinin kaatili olmayan var mı?.. 15-20 yeri yakmış, yıkmış olmayan var mı?..
Elinde silah, belinde bomba, evinde dinamit çıkmayan var mı?..
Öyleyse bu kaatillerin öldürülmesi, onları kiralıyanlardan başka kimi üzebilir ki?..
Böyle bir kişiyi canlı yakalamak için polisin "TESLİM OL!" çağrısından başka yapacağı yoktur!.. Bundan sonraki her şey onunla ilgili değil, ÇEVRE HALKININ GÜVENLİĞİ ile ilgili olmalıdır!..
YOKSA BU NİTELİKTEKİ BİRİNİ HER TÜRLÜ UYARIYA RAĞMEN, DİRENDİĞİNDE SAĞ YAKALAMAYA ÇALIŞMAK, YENİ CANLARA MAL OLABİLİR!..
HİÇ BİR ZAMAN BU RİSK GÖZE ALINMAMALIDIR!..
PRENSİP "MASUMLAR ZARAR GÖRECEĞİNE, TERÖRİSTLER YOK EDİLSİN!" OLMALIDIR!..
Ama son çıkan Ceza Kanunu'na İnfaz Kanunu'na, bilmemne kanununa bakın!... Bu dediklerimizin tam tersi yapılıyor!.. Teröristin üzerine kurşun sıkmak şöyle dursun, neredeyse yakalandığında altına kırmızı halı serilerek karakola *****ürülecek!..
-"TÜRKLER'in kurtuluşu Kürtlerin kurtuluşuna bağlı"ymış!.. Bu anlayışa göre TÜRKLER işi gücü bırakıp, Kürtler'in doğudaki 20 ili alıp gitmeleri için elinden geleni yapmalıymış!.. Ancak ondan sonra refaha erebilirlermiş!..
Buna kim inanır ALLAH aşkına?.
BUNUN ancak, TERSİ DOĞRU olabilir!..
Şu anda dünyada TÜRKLER büyük bir atılım gösterdiğine göre; Kürtler'in de kendilerini bu muazzam kütle ile bütünleştirmesi, onların kurtuluşunu kolaylaştırabilir. Geminin burnu selamete gidiyorsa, elbette kıç kamaraları da o istikamete yol alacaktır.
Tekrar tekrar söyleyip kendini Kürt sayan vatandaşlarımızı kırmak istemiyoruz ama, şurası bir gerçek ki, Kürtlük bir millet vasfı değildir. Kendi toplumundan kopmuşluk, dışlanmışlık, dağda veya çölde barınmak zorunda kalmış olmaktır. Bu duruma ilk düşen Ortaasyalı Kürt boyundan dolayı bu adı almışlardır ama, aralarında Arap asıllı Kürtler, İran asıllı Kürtler, Ermeni asıllı Kürtler ve Yahudi asıllı Kürtler vardır. Ermenistan'da, İsrail'de ve Irak'ta bunu çok açık olarak görüyoruz.
Ülkemizdeki henüz dışlanmış göçebe zihniyetinden kurtulamamış, bu yüzden de kendini "Kürt" sayan gayrımütecanis bu kitlenin "kurtuluşu", daha doğrusu Türkiye'den kopup kendi başını belaya sokmak mıdır?... Bunun için; biz Türkler niye gayret sarfedelim ki?..
Böyle bir şeyden ancak "masabaşı" yarı-aydınları yapar!.. Zaten "Verip kurtulalım" diyen de o gafillerdir. Sanki bölgeyi kendileri almış, tapusu kendilerine aitmiş gibi!..
Bu kişilerin İzmir bölgesini "Yunanlılara verelim de başımız ağrımasın" diyenlerden ne farkı vardır ki?..
__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur.
CaKaLBoT çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-05-2006, 10:10 PM   #7
CaKaLBoT
ÇaKaL Üye
 
Üyelik Tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 1,791
Teşekkür Etme: 0
Thanked 88 Times in 15 Posts
Üye No: 26295
İtibar Gücü: 2563
Rep Puanı : 76884
Rep Derecesi : CaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

TÜRKİYE CUMHURİYETİ'nden başka 500 yıldır hüküm sürdüğü toprakları terkeden bir tek örnek var mıdır?..
Kaldı ki, GÜNEYDOĞU 500 değil, Selçuklular'dan beri 1000 yıldır, Sümerler'den beri 5500 yıldır bizimdir!.. Hatta duvar resimlerine göre 10.000 yıldır!..
Şimdi tekrar soruyoruz: TÜRKLER'in kurtuluşu, neden Kürtlerin bizden kopmasına bağlı olsun?..
Yoksa Türkiye'yi zayıflatmak için Kürt ayırımcıları maşa gibi kullanan Batılılar, "Türkiye'yi ancak Kürdistan'ı sömürecek duruma geldiğimizde, rahat bırakırız" dedikleri için mi sözde aydınlar böyle konuşuyorlar?..
Bırakırlar mı hiç!..
Bıraktılar mı hiç?..
Bizce tek kurtuluş Türkiye'deki Kürtler'in kendilerini TÜRK saymaları ve samimi olarak "Ne Mutlu TÜRK'üm" diyebilmeleridir!... Ermeni Kürdü, Arap Kürdü, Yahudi Kürdü olmak daha mı gurur verici??? Değilse, aslına rücu etmeli ve TÜRK KÜRDÜ olmalıdırlar!.. Çünkü ancak o zaman kendilerine uzun ve şerefli bir geçmiş edinirler, Orhun Kitabelerine, Elegeş Yazıtlarına uzanan!...
Ayırımcıların "Eşit hak"tan kasıtları ise, "ülke yönetiminin her katında %50 oranında temsil edilmek"tir.
Halbuki nüfusumuzun ancak %10'u "Kürt" diye bizden koparılmak istenen kişilerden oluşuyor... Güneydoğu'da bile çoğunluk Kürtlerde değil
Politikacılar, yazarlar farkında olmasalar da, oradaki nüfusun en az yarısı Kürtlükle alakası olmayan insanlar, yani TÜRKLER'den müteşekkildir!.
Bunun en bariz delili 1881 ve 2003 seçim sonuçlarıdır. Kürtleri temsil ettiğini söyliyen HEP ile ortak SHP'nin, DEHAP'ın, Kürtçü SP'nin ve de sürü-sepet kürtçü partı ile bağımsızların aldığı oy sayıları bellidir.!..
1991'de SHP+SP+Bağımsızların %50'nin üzerinde oy aldıkları il sayısı sadece dörttür: Mardin, Tunceli, Batman ve Şırnak... (Bakınız: SEÇİM SONUÇLARI)
Bunlardan Tunceli'nin kendini Kürt saymadığını daha önce belirtmiştik.
Bu şekilde oy verişleri, sadece Dersim İsyanı'ndan bu yana hep muhalefeti desteklemelerinin bir sonucudur.
Diğer üç ilde de SHP'ye oy veren Sosyal Demokrat görüşlü TÜRKLER'in oyu düşülürse, bu oran en az 20 puan düşer.
Zaten 4 ilin toplam nüfusu 1.2 milyondan fazla değildir!.. Çoğu da 1990 sonrası terör dolayısiyle göçenlerden oluşur.
Ne var ki, terör olaylarının büyük kısmı bu illerde ortaya çıkmıştır. Çünkü son göçenler, yaşadıkları gecekondularda teröristlerin yoğun baskısı altındadır... Yani dış merkezler ve ayırımcılar istatistiklerden, bizim politikacılarımızın yararlandığından daha çok yararlanıyorlar. İtalyan gazeteci boşuna Diyarbakır'a Nevruz kutlamaları için gelmedi. (1998)... APO boşuna İtalya'ya kaçmadı!..
1995, 1999 ve 2003 seçimlerinde HADEP'in doğuda aldığı oylar da farklı değil!.. 2003'de Ülke bazında %5'i bile tutturamadı!.. Hem de bütün kürtçü ortaklarına rağmen Hakkari, Şırnak, Dıyarbakır gibi illerde belediye başkanlığını kazanmasına rağmen aldığı oy %50'nin altında!.. Bu ne demektir?.. O illerde dahi kendini TÜRK sayanlar çoğunlukta!..
Bu gerçeğe rağmen, eğer bu "Eşitlik" talebinde ısrar edilirse, Kürtler'in temsil oranı artmak yerine, azalacaktır!..
Çünkü "Kürt" vatandaşlarımız ülkenin en az eğitimli, hatta henüz şehirleşememiş kesimini teşkil etmektedir.
Kimse kalkıp ta yerini bunlara bırakmıyacağı gibi, Kürtler dahi daha seviyeli kişiler tarafından yönetilmek istiyeceklerdir.
Burada talep, "daha fazla eğitim" ve "daha fazla hizmet" olmalıdır.
Yoksa kimse eğitim düzeyi düşük %10'un, ülkede %50 söz sahibi olmasının kabullenileceğini bekliyemez!
Şöhretini Kürt ayırımcılığına borçlu olan yazar İsmail Beşikçi 28.8.1992 tarihli Özgür Gündem gazetesinde "Eşitlik Var mı?" yazısında şöyle diyor:
- "TÜRKİYE'de yaşıyan herkesin TÜRK vatandaşı olduğu, TÜRKİYE'de herkesin devlet bürokrasisinde yükselebildiği, milletvekili, bakan olabildiği vurgulanıyor. "
- "Burada TÜRK VATANDAŞLIĞI kavramı, TÜRK ULUSU ile karıştırılmaktadır. Türkiye'de doğan herkese TÜRK deniyor... Ancak kendi Kürt kimliğini inkÂr edenler her kademede görev alabiliyor!.."
Beşikçi aslında dünyadaki en medeni, en hümanist vatandaşlık görüşünü dile getirdiğinin farkında değil!..
Bir defa dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin, o ülkenin vatandaşı olduğunuzu kabullenmeden, hatta "ihanette bulunmıyacağınıza" yemin etmeden devlet kadrolarında görev alamazsınız!..
Var mı bu kuralın istisnası?.. Bir tek örnek bile gösteremezler!..
En belirgin örnek de Amerika'dır. Aslında Amerikan diye bir millet olmamasına rağmen, dünyanın dört bir yanından gelenler KENDİLERİNİ AMERİKALI SAYDIKLARI TAKDİRDE bu ülkenin vatandaşı olabilirler.
Aslında yine beyaz-protestan-anglo-sakson olmadan kolay kolay devlet kademelerinde yükselemezler ya, neyse!..
Yükselmiş olanlardan bir teki bile çıkıp, "Ben Amerikalı değilim, İtalyan'ım; ben Rus'um, ben Portorikolu'yum" diyemez!... Derhal tepetaklak yuvarlanır, hatta içeri atılır!.. Hele 11 Eylül'den sonra!..
Amerikalı, bir Amerikan milleti olmadığı halde Amerikan vatandaşlığına sarılıyor!.. Ama bu ülkedeki TÜRKLER milli kimliklerinden, "TÜRK IRKI'ndan olma" özelliğinden vazgeçerek; sadece TÜRK VATANDAŞLIĞI ile yetiniyor ve bu imtiyazı "Ben de TÜRK vatandaşıyım" diyen herkes ile paylaşmayı kabulleniyor!..
Başka hiç bir millette görülmeyen bu davranış, ne büyük bir insanlık, ne büyük bir fedakÂrlıktır!..
Bunu ancak başka bir ülkenin vatandaşlığına geçip te, 2. sınıf insan muamelesi görenler idrak edebilir!.. Hem de bin pişman olarak!..
Türklüğünü unutmuş olan İsmail Beşikçi, eğer "Ben TÜRK vatandaşı değilim, TÜRKLER'e de hizmet etmem" diyenlere, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ kadrolarında eşit hak, yani %50-%50 bölüşme tanınmasını istiyorsa; ya sayı saymasını bilmiyor, ya da bizi çok saf sanıyor!..
Herkes bilmeli ve kabullenmeli ki, bu ülke sadece TÜRKLER'in değil; ancak TÜRK VATANDAŞI olanlarındır!..
Başka kimse hak iddia edemez!..
Başka kimseye de hak verilmez!...
Gerekirse, kendini TÜRK VATANDAŞI saymıyan bu haddini bilmezlerin elinden, onu TÜRK VATANDAŞI sayan nüfus kÂğıdı da alınır, kendini VATANSIZ bulur!...
Silaha sarılana, bizim ellerimiz armut toplamıyor ya, silahla cevap verilir!...

TOPRAK talebinde ısrar edene toprak verilir...
ama yerin İKİ METRE ALTINDA!..
BU GERÇEK ASLA UNUTULMAYA!..
__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur.
CaKaLBoT çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-05-2006, 10:18 PM   #8
DJIN
ÇaKaL Üye
 
DJIN Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Jan 2006
Konum: heryer..
Mesajlar: 1,452
Teşekkür Etme: 261
Thanked 168 Times in 83 Posts
Üye No: 7214
İtibar Gücü: 1988
Rep Puanı : 26208
Rep Derecesi : DJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond reputeDJIN has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

gangaster bu yazdıklarına sadece BÜYÜKSÜN! denir...
verdiğin mükemmel bir cevaptır...
__________________
DJIN çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-06-2006, 08:37 AM   #9
bluekeys™
Forum Demirbaşı
 
bluekeys™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Nov 2005
Konum: Ç.KALE/BİGA
Yaş: 44
Mesajlar: 5,907
Teşekkür Etme: 594
Thanked 2,624 Times in 685 Posts
Üye No: 3332
İtibar Gücü: 3956
Rep Puanı : 132808
Rep Derecesi : bluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

Alıntı:
GeCeLeR ve gangaster
ikinizinde verdiği cevaplardan sonra konu hakkında daha fazla yoruma gerek olmadığına karar verdim!!! lakin bu tarz beyin yıkayarak yapılan bölücülükler tarihin her aşamasında olmuştur şimdide olacaktır ama bu bölücüklere prim verecek insanlar kalmamıştır..
__________________



[sakın] bana bulaşma kalp kırarım bazen]
bluekeys™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-06-2006, 01:14 PM   #10
eşitlik
Yeni Üye
 
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Yaş: 38
Mesajlar: 17
Teşekkür Etme: 0
Thanked 0 Times in 0 Posts
Üye No: 20121
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : 6
Rep Derecesi : eşitlik is an unknown quantity at this point
Cinsiyet :
Varsayılan

bize bu akdar düşmansanız.

Son düzenleyen: eşitlik; 10-06-2006, 02:00 PM..
eşitlik çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 
Konu Araçları
Görünüm Modları

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Atatürk ve Yeni Galata Köprüleri trafiğe kapatılacak 12 Temmuz Tilki_Andre Eskiler (Arşiv) 0 07-12-2007 04:23 PM
Almanya'da Atatürk fotoğrafları sergisi/17 Nisan Nǿ ŦΞДЯ™ Eskiler (Arşiv) 0 04-17-2007 06:13 PM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:45 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.