![]() |
|
![]() |
#1 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: CaKaL.NeT'TeN
Yaş: 30
Mesajlar: 1,192
Teşekkür Etme: 9 Thanked 30 Times in 22 Posts
Üye No: 44131
İtibar Gücü: 1682
Rep Puanı : 12536
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Adam hiç pişman değil
Geşçenlerde bir tv de seyrettim.Belgesel olarak verildi. Ayrıca İstanbul film festivalinde belgesel kuşağında verilmiş. Adı bir metalcinin yolculuğu idi. Adam Heavy Metal i araştırıyordu . Tarihi vs. Türleri . Belgeselin bir bölümünde arkadaş norveç black metalini araştırmak için norveçe gidiyor. Bir grup elamanı ile röportaj yapıyor. Bu ve grubun diğer elamanı bir kilise yakmaktan dolayı yargılanıyorlar. Bu arkadaş az bir süre hapis yattıktan sonra serbest bırakılıyor. Düğeri ömürboyu hapse mahküm oluyor. Röportajı yapan soruyor. Yaptığınızı onaylıyormusunuz Cevap: Evet Bu durumu başka grup elamanlarına da soruyor onların cevabıda aynen evet oluyor. Hatta adamıjn biri daha da ileri giderek hristiyanlık ve semitizm yok olana kadar mücadelemiz devam edevek diyordu. Bayağı ilginç ve garip bir röportajdı.
__________________
υѕєℓαимαz ![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: CaKaL.NeT'TeN
Yaş: 30
Mesajlar: 1,192
Teşekkür Etme: 9 Thanked 30 Times in 22 Posts
Üye No: 44131
İtibar Gücü: 1682
Rep Puanı : 12536
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ürpermek isteyenlere
9_10 yaşarındaydım mutfaga gidiyordum birden evin sokak kapısı açıldı baktım kimse yaktu kapattım.tam adım attım yine açıldı baktım kimse yoktu kapattım ben kapattım o açıldı sonra çok korum ve kapatıp mutfağa bile gitmeden koşarak içeri ailemin yanına gitim söyledim ama kimse bana inanmadı annem giiti baktı kapı kapalıydı hatta kapıyı ii kapamamış olabileceğimi ve bu yüzden açıldığını söylediler ben biliyorumki ben kapattıkça göremediğim birileri kapıyı açıyordu. annem hala televizyon seyrediyordu bende yatmak için odaya geçmiştim uykuya dalmıştım.üzerime bişey çullandı ve resmen beni boğuyordu.dualar okuyorum mücadele ediyorum yok. anneme bağırıyorum çığlık atıyorum ama nafile televizyonun sesi geliyor annem orda ama beni duymuyor.daha dayanamıyacak hale ggeldim ölüyorum dedim ve kelime_i şaadet getirmeye başladım.resmen ölüm korkusunu yaşadım.ölüyorum derken birden o şey üstümden kalkmaya başladı.kendime geldim ve hemen yataktan kalkıp annemin yanına gittim ve kadıncağıza hiçbir şuçu yokken bağırıp çağırmaya başladım beni duymuyomudun kadın şaşırıp kalmıştı . alıntıdır
__________________
υѕєℓαимαz ![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: CaKaL.NeT'TeN
Yaş: 30
Mesajlar: 1,192
Teşekkür Etme: 9 Thanked 30 Times in 22 Posts
Üye No: 44131
İtibar Gücü: 1682
Rep Puanı : 12536
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() dahi yarısmacı
"Kim 500 Milyar İster" yarışmasının orijinali ABC televizyonunda yayınlanan "Who Wants To Be A Millionaire?" yani "Kim Milyoner Olmak İster?" Bize uyarlarken milyoner demek komik duracağından adını değiştirmişler tabii. Yarışmanın orijinali bizdeki gibi sönük de geçmezmiş. Çok heyecanlı yarışmalar yaşanırmış. Bir sürü efsanevi yarışmacı gelip geçmiş. Bunlar arasında biri varmış ki; onun gibisi bir daha gelmemiş. Bu arkadaşın genel kültürü müthişmiş. En son soruya kadar hiç joker kullanmadan gelmiş. Her seferinde hiç duraksamıyor, "Son kararım" dedikten sonra yanıtı verip gülümsüyormuş. Sunucu kıl olmuş tabii. Çünkü yarışmanın heyecanı, yarışmacının duraksaması, ikileme düşmesi, yüksek sesle, "Acaba o mu, yoksa bu mu?" diye acı çekmesindeymiş. Hatta yarışma sorularını hazırlayanlar adamlar da sinir olup, her soruyu normalinden daha da zorlaştırmışlar. Ama bizimki bana mısın demiyormuş. Doğru yanıtlatı gülümseyerek, gözünü kırpmadan veriyormuş. Soruları hazırlayanlar, yarışmacının son soruya doğru yanıt veremeyeceğinden çok eminlermiş. Gerçekten de soru geldiğinde bizimkinin yüzü değişmiş. Soru çok, ama çok çok zormuş. Yarışmacı biraz düşündükten sonra, "Telefon etme jokerini kullanacağım" demiş. Sunucu sevincini gizleme gereği görmeden sırıtarak, 'Kimi arayacaksınız?" diye sormuş. Yarışmacı, "Babamı" demiş. Telefon bağlanmış. Sunucu, durumu yarışmacının babasına açıklayıp, soruyu oğlunun soracağını söylemiş ve sözü yarışmacıya bırakmış. Bizimki, "Alo baba? Ben şu anda 'Kim Milyoner Olmak İster?' yarışmasındayım. Şu anda 1 milyon dolar kazandım. Haberi de ilk benden duymanı istedim" demiş. Sonra da yine gülümseyerek doğru cevabı vermiş.
__________________
υѕєℓαимαz ![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: CaKaL.NeT'TeN
Yaş: 30
Mesajlar: 1,192
Teşekkür Etme: 9 Thanked 30 Times in 22 Posts
Üye No: 44131
İtibar Gücü: 1682
Rep Puanı : 12536
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Telefon Ve Klavye Üzerindeki Çıkıntılar
Günümüzde hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen cep telefonlarının "5" tuşu üzerindeki çıkıntıya hiç dikkat ettiniz mi? Bu çıkıntı en ortadaki tuşu el yordamı ile bularak, tuşlamayı bakmadan yapabilmeyi sağlar. Büyük bir ihtimalle bilgisayarınızdaki klavyede "F" ve "J" ya da "A" ve "K" tuşlarında da böyle birer çıkıntı olduğunu fark etmemişsinizdir. Bu çıkıntılar klavyeye bakmadan yazanlarda her iki elin klavyenin ortasını bulmasında yardımcı olur. Yine gözden kaçan bir ayrıntı ise tuşların diziliş şeklidir. Telefondaki tuşlarda en üst sırada 1, 2 ve 3 rakamları yer alırken bilgisayarımızda ve hesap makinemizde tam tersi şekilde 7, 8 ve 9 rakamları dizilmiştir. Bu diziliş şeklinde hesap makinelerini ve bilgisayarları yapanlar, en süratli hesaplamayı esas almışlardır. Tarihi çok daha eski olan telefonun başlangıcında ise, hızlı tuşlama pek önemli kabul edilmemiştir. Ancak ev kadınları arasında yapılan bir araştırmada, telefondaki dizilişin onlara daha kolay geldiği ve daha süratli uygulayabildikleri saptanmıştır. Bilmem hiç dikkat ettiniz mi, telefondaki tuşların içinde "1" ve "0"ın üstünde hiç harf yoktur. Ama daha şaşırtıcı bir tespit ise, birçok telefonda mevcut harflerin içinde "Q" ve "Z" harflerinin bulunmamasıdır. Günümüzde yaygın olarak acil servis (112), yangın ihbar (110), polis imdat (155) ve alo trafik (154) gibi acil hizmetlere 1 ile başlayan, üç haneli numaralar verildiği için, eğer 1 tuşunun üzerinde de harfler olsaydı, cep telefonunuzla bir mesaj gönderirken, daha üçüncü harfte bu servislerden birine otomatik olarak bağlanabilir ve bunların santrallerini lüzumsuz işgal edebilirdiniz. "0" ise bilindiği gibi dahili santrallerde operatöre ulaşmada, şehirlerarası numaralarda ve cep telefonlarında ilk çevrilen numaradır. Eğer bu "0" tuşunun üzerinde harf olsaydı, daha o harfe basar basmaz doğrudan santrale bağlanacak ve santrallerin kilitlenmesine sebep olabilecektik. Tabii telefonun üzerinde zaten on tane olan rakam tuşlarının ikisine harf koymayınca, geriye kalan sekiz tuşa 24 harf yerleştirebilmiş ve bu durumda İngilizce'de en az kullanılan "Q" ve "Z" harfleri tuşların üzerinde yer alamamıştır. Şimdiki cep telefonlarında "1" ve "0"ın üzerinde hala harf yok ama teknolojinin gelişmesi sayesinde, bir tuşa dört harf konulabildiğinden "Q" 7 tuşuna, "Z" ise 9 tuşunda kendilerine yer bulabilmiş durumdalar. alıntıdır
__________________
υѕєℓαимαz ![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: CaKaL.NeT'TeN
Yaş: 30
Mesajlar: 1,192
Teşekkür Etme: 9 Thanked 30 Times in 22 Posts
Üye No: 44131
İtibar Gücü: 1682
Rep Puanı : 12536
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() En buyuk çicek 2.kez AÇTI
[Dünyanın en büyük ve en kötü kokulu bitkisi olarak bilinen ve nadir çiçek açan titan arum (amorphophallus titanum), Avustralya'nın Sydney kentinde 2. kez açtı. Kraliyet Botanik Bahçeleri'nde çiçek açan ve ‘ceset çiçeği' olarak adlandırılan, 1,33 metre çapındaki titan arumu görmek için yüzlerce kişinin bahçeye geldiği belirtildi. 40 yıllık ömrü boyunca yalnızca iki ya da üç kez açan titan arumun çiçeği yalnızca birkaç gün canlı kalıyor. Çürük yumurta ve kokmuş et kokan çiçek, özellikle açtıktan sonra hızla boy atmaya başlıyor. Yapılan ölçümlere göre çiçek günde 15 santim kadar uzayabiliyor. Boyu 2 metreyi geçiyor. ![]() ![]()
__________________
υѕєℓαимαz ![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: CaKaL.NeT'TeN
Yaş: 30
Mesajlar: 1,192
Teşekkür Etme: 9 Thanked 30 Times in 22 Posts
Üye No: 44131
İtibar Gücü: 1682
Rep Puanı : 12536
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kaç tane Şişe Açtığını Merak Edenlere Sayaçlı Açacak
Kaç tane şişe açtığını saymak isteyenlere" has açacak. ![]()
__________________
υѕєℓαимαz ![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: CaKaL.NeT'TeN
Yaş: 30
Mesajlar: 1,192
Teşekkür Etme: 9 Thanked 30 Times in 22 Posts
Üye No: 44131
İtibar Gücü: 1682
Rep Puanı : 12536
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() FUCK kelimesinin Asıl anlamı!!
Hepimizin özellikle ateşli filmlerde sık sık duymaya alıştığımız bu sözcük, aslında "Fornication Under Control of the King" demektir. Peki bu kelimenin türkçeye vurduğumuzda açılımı neyi ifade etmektedir? Arkadaşlar burada traji komik bir gerçekten söz ediyoruz, dünyanın bu en cok kullanılan bazılarına göre şehvet, bazılarına göre cinsel dürtü, bazılarına göre aşkı çağrıştıran bu sözcük " Kral Kontrolünde Zina " demektir. Hemen olaya gireyim, İngiltere tarihinin en kanlı ve dramatik dönemi Kral 8. Henry dönemidir. Veba, katliam, savaşlar, uzak diyarlardaki sömürgelere gidenler, orada kaybedilenler ve buna benzer nedenlerle İngiliz nüfusu neredeyse yarı yarıya düşmüş; Kral, ülkesinin geleceğinden ciddi biçimde kaygılanmaya başlamıştır. Bu duruma çare arayan Kral, yaptırdığı araştırmalar sonunda ülke hapishanelerinde çok sayıda serseri, hırsız ve katilin yanı sıra çok sayıda da fahişe olduğunu tespit ederek nüfus artışını sağlayabilmek amacıyla hapishanelerde Krallığın denetimi altında çiftleşmeler organize etmiştir. Dünyaya getirilen çocukları yetiştirip topluma kazandırma işini de İngiliz Krallığı üstlenmiştir. Bu toplu çiftleştirmelere “Fornication Under Control of the King” (Kral Denetimi Altında Zina) denilerek “Fuck” olarak kısaltılmıştır. Toplu “fuck”larla İngiltere nüfusu 10 yıl içinde yaklaşık ikiye katlanmıştır.
__________________
υѕєℓαимαz ![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: CaKaL.NeT'TeN
Yaş: 30
Mesajlar: 1,192
Teşekkür Etme: 9 Thanked 30 Times in 22 Posts
Üye No: 44131
İtibar Gücü: 1682
Rep Puanı : 12536
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ![]() İzmir'de rekor denemesi yapan tekvandocu Battal Gazi Özçınar, 200 tane mermeri 19.8 saniyede kırdı. Noter huzurunda yaptığı gösteriyle Guinnes Rekorlar Kitabı'na girmek isteyen Özçınar, rakiplerine meydan okudu. 25 yıllık tekvandocu Özçınar, Amasya, Sinop, İstanbul, Malatya ve Ankara illerinde yaptığı gösterilerinin ardından İzmir'de Noter huzurunda rekor denemesi yaptı. Gösteri Bornova'da bulunan Nissan Kavuklar Plazada yapıldı. Özçınar, Bornova 4. Noter Vekili Liman Luş huzurunda mermerleri üsüt üstte sıraladı. Daha sonra dizelen mermerler Noter vekili Luş tarafından teker teker kontrol edildi. Verilen işaret ile Özçınar hazırladığı 70 santimetre uzunluğunda 6 santimetre eninde ve 2 santimetre kalınlığındaki 200 mermeri dirseği ile 19.28 saniyede kırdı. Mermerleri kırdıktan sonra Türk bayrağına sarılan Özçınar'ı çevredeki vatandaşlar alkışlarıyla destekledi. Nissan Kavuklar Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavuk, Battal gaziye teşekkür ederek plaket verdi. Özçınar, elde edilen başarıyı görüntü ve fotoğrafları noter onayı ile İngiltere'deki Guines Rekorlar Kitabına başvuracağını söyledi. Bu işi yapan herkese meydan okuduğunu belirten 35 yaşındaki Özçınar, "10 - 15 gün sonra İngiltere'ye bizzat giderek Guines Rekorlar Kitabı için bu gösteriyi tekrar yapacağım. Dünyanın en hızlı mermer kıranı olarak kayıtlara geçmek istiyorum." dedi. ![]()
__________________
υѕєℓαимαz ![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: CaKaL.NeT'TeN
Yaş: 30
Mesajlar: 1,192
Teşekkür Etme: 9 Thanked 30 Times in 22 Posts
Üye No: 44131
İtibar Gücü: 1682
Rep Puanı : 12536
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kara kedi geçmesi niçin uğursuzluk getirir
Dünya tarihinde kedilerden başka, önce tanrılaştırılan, sonra şeytanla özdeşleştirilip soykırımına uğrayan, sonra da tekrar evin baş köşesine yerleştirilen hiçbir canlı türü yoktur. Bir insanın önünden siyah renkli bir kedi geçmesinin uğursuzluk getireceğine ilişkin inancın kaynağının milattan önce 3000'li yıllara, eski Mısırlılara dayandığı biliniyor. O devirde kediler kutsal bir canlı olarak görülüyordu. Hatta siyah dişi kedilerin tanrıça olarak kabul edildikleri kazı çalışmaları sonucu çıkan duvar kabartmalarından anlaşılmaktadır. O devirde Mısır'da kedileri hastalık ve ölümden korumak için kanunlar bile yapılmıştı. Evin kedisinin ölmesi aile için bir felaketti. Aile fakir veya zengin olsun fark etmez, kedi mumyalanır, çok güzel kumaşlara sarılır, hatta mezarında yanına kıymetli taş ve madenler bırakılırdı. Kedilerin Mısırlıları bu kadar etkilemesinin sebebinin çok yüksek yerden düştükleri zaman bile yara almadan kurtulmaları olduğu sanılıyor. Kedinin dokuz canlı olduğu inancı o zamanlarda gelişmiştir. Medeniyetler geliştikçe insanlarda kedi sevgisi de arttı. Hindistan'da, Çin'de kediler insana en yakın hayvan oldular. O devirlerde, bugünkü inanışın aksine kedinin birisinin önünden geçmesi o kişi için şans demekti. Kedilerden, özellikle siyah kedilerden nefret, Hıristiyanlığın kendinden önceki kültürleri ve onların sembol kabul ettiği şeyleri yok etme güdüsü ile ortaçağda, İngiltere'de başladı. Bağımsız, bildiğini yapan, "inatçı" ve "sinsi" karakteri, sayılarının da şehirlerde aşırı artması ile birleşince, kediler gözden düştü. O yıllarda evinde kedi besleyenler yalnız yaşayan fakir ve yaşlı kadınlardı. Yine o yıllar büyücü ve cadı inancının tüm Avrupa'da histeriye dönüştüğü yıllardı. Siyah kedi besleyen bu kadınların kara büyü yaptıklarına dair kampanyalar başlatıldı. Siyah kedilerin *******i şeytana dönüştükleri konusunda korku dolu halk hikayeleri üretildi. Cadı konusu bir paranoyaya dönüşünce birçok zavallı kadın kedisi ile birlikte yakıldı. Fransa'da kral 13. Louis bu uygulamayı yasaklayana kadar her ay binlerce kedi yakıldı. Sonra da kedilerin popülaritesi tekrar yükselerek
__________________
υѕєℓαимαz ![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: CaKaL.NeT'TeN
Yaş: 30
Mesajlar: 1,192
Teşekkür Etme: 9 Thanked 30 Times in 22 Posts
Üye No: 44131
İtibar Gücü: 1682
Rep Puanı : 12536
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Söylense Ne Olur Yani..
Alman Birlik 90/Yeşiller Partisi Milletvekili Hans-Christian Ströbele'nin, Alman Milli Marşının 3. kıtasının Türkçe'ye çevrilerek, ülkeye gelen göçmenler tarafından Türkçe olarak söylenmesi önerisine CDU'dan sert tepki geldi. CDU Federal Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Wolfgang Bosbach, Alman Milli Marşının Türkçe söylenmesinin uyuma ters düşeceğini belirterek, bunun Almanya'da yaşayan bütün göçmenlere yönelik yanlış bir sinyal olacağını söyledi. Berlin'de 17 Eylül'de yapılacak eyalet meclisi seçimlerine CDU adına başbakan adayı olarak katılacak olan Friedbert Pflüger de bu tür önerilerin Almanya'da paralel toplumların oluşmasına yol açacağını savunarak, ''Almanya'ya gelen Türkler Alman Milli Marşını Almanca söylesinler'' dedi. CDU Berlin eyaleti parti teşkilatı Genel Sekreteri Frank Henkel de Ströbele'nin önerisini ''aptalca'' bulduğunu ve bu önerinin Almanya'ya karşı duyulan bir sevgisizliğin ifadesi olduğunu söyledi. Hristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) Federal Meclis Milletvekili Renate Blank da Ströbele'nin önerisini sert bir dille eleştirerek, Ströbele'nin kışkırtıcılık yaparak, artık tümüyle ülkenin gerçeklerinden uzaklaştığını savundu. Hür Demokrat Parti (FDP) Federal Meclis Grubu göç ve uyum sözcüsü Sybille Laurischk ise Ströbele'nin önerisinin ilginç bir fikir olduğunu belirterek, milli marşın göçmenlerin dilinde söylenmesinin, yabancıların Alman kültürünü anlamalarına vesile olacağını kaydetti.
__________________
υѕєℓαимαz ![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
Konu Araçları | |
Görünüm Modları | |
|
|