Şiirler

[GooD aNd EvıL]

Dağlar görüyorum,kıvrım kıvrım uzanan
Hasret ve gurbet,kıvrımlardan akan
Ve yalnızlık,günden güne uslanan
............Mısralar defterimde benden özet
............Her geçen dakika sanki nöbet...

Yollar görüyorum,uçsuz bucaksız
Gittikçe uzayan yollar,duraksız
Ve sevda,yollarda oldukça gamsız
............Bekleyiş,içimde kanayan yara
............Düşmemek bir şans,daracık bir dara...

Bir şehir görüyorum,büyük bir yer
Şehir ki; kim bilir,kaç yürek eder
Ve kimine güler,kimine keder
............Her doğan güneşte bir umudum var
............Yüreğim yandıkça umudum yanar...

Aynalar görüyorum ve kendimi
Geçmişin izi,yıkıyor bendimi
Gördüğüm nedir? Yoksa bir gölge mi?
.............Gölgeler yüzüme bakmayın öyle
.............Üstüme gelmeyin,gelmeyin böyle...

[GooD aNd EvıL]

Ellerinden tutsam apansız,
Götürmek istesem seni, gelir misin,
Kolay ca ve inatsız,
A kız, söyle gelir misin,
Düşmeden tuzaklara,
Buradan çok uzaklara,
Hem de çok uzaklara gidelim mi,
İster misin ?

Dağlar aşalım, aşılmasız,
İklimler ardı gidilmemiş yerlere yani,
Peşimize düşselerde,
Bize ulaşamasın hiç kimse...

Gözleri kahve rengidir gülümün dostler,
Ve esmerdir teni, elleri ince, hünerli,
Onun gözlerine bakıp bakıp,
Yaban yerlerde fal açmalıyım papatyalardan,
Kör talihimize...
Kaderi değişik yorumlayayım istiyorum...
Ama neyleyim dostlar,
Asla hayallerimdeki gibi değildir,
Ne fallar, ne yaşamın gerçekleri...

Olsun be canım, varsın olsun,
Bunca acılar, bunca naçarlıklar içinde,
Yine de beraberiz ya, bu da yeter...

Rest çekmişiz işte her şeye,her şeye rest çekmişiz,
Çok koşmuş,yorulmuşuz, oturup ezmiş te kenger içmişiz,
Kendimizden geçmişiz dostlar,
Ne saadet bu, beraberiz...

Kaya oyuklarında uyuyacağız,
Tanrıya sığınıp; tabiat ananın koynunda,
Ve ikimiz koyun-koyuna,
İncir yapraklarından yorganımız,
Çoban döşeklerinden döşeğimiz olacak,
Hadi be gülüm, hadi be,
Varsın yastığımız da olmasın,
Al işte sinem, sımsıcak,
Al işte kollarım, sevecen, arzulu,
Hadi, hadi bırak artık göğsüme, talihsiz başını,
Uyumana bak...

Türkülerimiz vardır bizim,
İkimizin eseridir hepsi de,
Onları kuşlarla paylaşacağız artık,
Dağ başlarında yankılanacak,
Her telden söyleyeceğiz biz,
Her telden çalacak kuşlar...

Yaban meyveleriyle doyacağız,
Birbirimize doyacağız,
Kader bize kıyamadan,
Biz ona kıyacağız, hep kaçacağız dostlar,hep kaçacağız...

Kötülüğün olmadığı bir yer var mıdır acaba,
Ulaşabilir miyiz yürüsek hep,
Durmadan yürüsek derim,
Ayaklarımız kanayana dek,
Bizi taşıyamayana dek,
Gitsek, hep gitsek,
Adem-Havva oluncaya dek,
Üryan kalıncaya dek gidelim,
Birlikte ölünceye dek...

20.02.2004 Taşkışla/Taksim

[GooD aNd EvıL]

Yıldızlar kaldırın götürün beni,
Orada saadet, sevinç, huzur var.
Işık ışık salkım salkım dökülen,
Ruhları yıkayan, sönmeyen nur var.

Oranın hasreti beni yakarken,
******* yarama saplanır kalır.
Acılar, acılar durmaz akarken,
Gündüzler dost olur, beni uyarır.

Ey hasreti yüreğimde toplanan,
Ey gelişi bize bayram olan yâr,
Karanlık elinden kurtarıp beni,
Götürün, götürün beni yıldızlar.

[GooD aNd EvıL]

Gece gözlerine bakardı
maviydi giydiği
vakit geç olunca
gözlerinden uyku akardı
o uykuya yatmaz
sanki uyku ona yatardı
beynine saplanırdı gece
göz kapakları düşünce

Saçları yer yer sarıydı
genelde siyah
akşam yattığı gibi kalkmazdı sabah
yüzü umuttu yer yer
genelde keder
azını bir yana
çoğunu öbür yana tarardı saçlarının
düşürdüğü düşündüğünden çoktu avuçlarının
Her akşam şiir soyardı hüzne
çocukluk aşkıydı hüzün
hüzün için sevdi kimi sevdiyse
kimden ne çektiyse hüzün için

Mutlulukla aldatmadı hüznü asla
mutluluğa hiç aşk şiiri yazmadı meselâ
ağlamak isterdi bakıp hüznün gözüne
sarılıp ağlamak isterdi
şiir soyardı hep hüzne

beynine saplanırdı gece
güneş dağların ardına gizlenince

[GooD aNd EvıL]

herkesten sakladığım sırrımsın, kendimden bile
sırra kadem bastığım gün anlamıştım
yerinde bıraktığın boşluğun büyüyeceğini.
Dolduramadı hiç kimse;
Hiçbirine olmadı yüreğimin sana biçtiği elbise.
'ard arda' geliyorsun ölü günlerde.
önce birin, sonra ötekin kalmıyorsun...
göz tutulması sadece

[GooD aNd EvıL]

Yüreklerini aşk koşusuna hazırlamışlar
Atları kanatlanırcasına gitmiş gelmiş
Kan ter içinde kalmış yeleleri
Aynı hızla geçmişler
Hayal dehlizlerinde
Sen neden üzgünsün ?
Yağmur makamında ağladığını duydum
İnkara kalkışma
Yüzünün haritasından belli
Gözlerin nehir yatağı gibi
Göğsün öksede ki bir kuş
Ve suskunsun mezar taşları gibi
Yoksa yüreğinin diplerine inip
Bir gül yaprağımı buldun orda
En güzeli sen yıkan gözyaşlarında
Ve git kurulan çoban ateşinde.

[GooD aNd EvıL]

Aldırmadan sevmeye devam et,
Yalnızlığa göz yum da geç,
Şaşkınlığı bir kenara bırak,
Elindeki sevgiyi yaşatmaya bak,
Ne yaparsan yap sen bu sevgiyi tat,
Umudunu yitirmeden sen onu kalbinde yaşat,
Razıdır senin sevgine razıdır senle ölmeye…

[GooD aNd EvıL]

Gözbebeğim,
Ne kadar çok değer veriyorum sana.
Bir bilebilsen
Anlatabilecek sözcükleri bir yanyana dizebilsem.
Neler yazardım neler sana...

[GooD aNd EvıL]

Güneşi yolcu etmiştik
Göl kıyısından
Bütün umutlarımızla otururken ağaç altındanda
Ay göz kırpıyordu
Yaprakların arasından
Sana çiğ tanelerini topladım
Nasırlaşmış gözlerimle
Kır çiçeklerini savuracağım üzerine
Senden habersiz
Bir sevgi sabahı bekleyeceğim
Ay ışığı altında
Akdenizin manzarasını göstereceğim gözbebeklerimle
Aşık edeceğim kır çiçeklerini kendime
Güneşin akışıyla
Dağları sereceğim ayaklarına
Yakamoz *******de bekleyeceğim
Usul usul şarap içireceğim dudaklarına
Kendime aşık edeceğim
Umarsızca
Şiirlerimi sevdiğim gibi seveceğim
Her şeye inat dökeceğim gözyaşlarımı
Gönül selime kaptıracağım
Bilinmeyen yerlere götüreceğim
Gözlerimden dökülecek
Özgürlük kuşları
Kanatlanacak sana aşkım.

[GooD aNd EvıL]

Yeşil hoştur bakışı boştur
Sakın gönlünü verme, sefaları yoktur
Maviler berraktır, içleri parlaktır
Gönül verme çünkü çok oynaktır
Çok sevdim elayı unuttum dünyayı
Sonunda buldum belayı
Ah o siyah gözler derindir
Kalpleri metindir
Kapılma çünkü çok haindir
Kahverengi yoktur dengi
En çok onlarda bulursun sevgiyi!