![]() |
|
|
|
|
#1 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Çanakkale Harbi....
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer, Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer. Yedi iklimi cihânın duruyor karşında, Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk: Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ! Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil, Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz... Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz. Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb, Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb. Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı; Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı; Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer... Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak. Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller, Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller. Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre. Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler... Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler! Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman? Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm? Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm. Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler, Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer; Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi; 'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi. Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek. Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar, Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi... Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın? 'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb... Seni ancak ebediyyetler eder istiâb. 'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına; Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle, Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle; Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan, Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan; Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına, Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına, Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem; Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem; Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana... Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana. Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini, Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i, Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran... Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran, O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın; Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın; Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât, Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât... Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber. Nihat Gülle
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#2 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Çırpınırdı Karadeniz...
Çırpınırdı Karadeniz Bakıp Türk'ün bayrağına Ah ölmeden bir görseydim Düşebilsem toprağına Sırmalar sarsam koluna İnciler dizsem yoluna Fırtınalar dursun yana Yol ver Türk'ün bayrağına. Kafkaslar'dan esen yeller Şimdi Sana selam söyler Olsun bütün Moskof eller Kurban Türk'ün bayrağına. Ayrı düştüm dost elinden Yıllar var ki çarpar sinem Vefalı Türk geldi yine Selam Türk'ün bayrağına. Kafkaslar'dan aşacağız Türklüğe şan katacağız Türk'ün şanlı bayrağını Moskova'ya asacağız. Nihat Gülle
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#3 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
ÇİLE.
Gâiblerden bir ses geldi: Bu adam, Gezdirsin boslugu ense kökünde! Ve uçtu tepemden birdenbire dam; Gök devrildi, künde üstüne künde... Pencereye kostum: Kizil kiyamet! Dediklerin çikti, ihtiyar baci! Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent, Ok çekti yukardan, üstüme avci. Atesten zehrini tattim bu okun. Bir anda kül etti can elmasimi. Sanki burnum, degdi burnuna (yok) un, Kustum, öz agzimdan kafatasimi. Bir bardak su gibi çalkandi dünya; Söndü istikamet, yikildi bosluk. Al sana hakikat, al sana rüya! Iste akillilik, iste sarhosluk! Ensemin örsünde bir demir balyoz, Kapandim yataga son çare diye. Bir kanli safakta, bana çil horoz, Yepyeni bir dünya etti hediye. Bu nasil bir dünya hikâyesi zor; Mekâni bir satih, zamani vehim. Bütün bir kâinat musamba dekor, Bütün bir insanlik yalana teslim. Nesin sen, hakikat olsan da çekil! Yetis körlük, yetis, takma gözde cam! Otursun yerine bende her sekil; Vatanim, sevgilim, dostum ve hocam! ………………………………….. ………………………………….. ………………………………….. ………………………………….. Aylarca gezindim, yikik ve saskin, Benligim bir kazan ve aklim kepçe. Deliler köyünden bir menzil askin, Her fikir içimde bir çift kelepçe. Niçin küçülüyor esya uzakta? Gözsüz görüyorum rüyada, nasil? Zamanin raksi ne, bir yuvarlakta? Sonum varmis, onu ögrensem asil? Bir fikir ki, sicak yarada kezzap, Bir fikir ki, beyin zarinda sülük. Selâm, selâm sana hasmetli azap; Yandikça gelisen tilsimli kütük. Yalvardim: Gösterin bilmeceme yol! Ey yedinci kat gök, esrarini aç! Annemin duasi, düs de perde ol! Bir asâ kes bana, ihtiyar agaç! Uyku, kaatillerin bile çesmesi; Yorgan, Allahsiza kadar siginak. Teselli pinari, sabir memesi; Size serbet, bana kum dolu çanak. Bu mu, rüyalarda içtigim cinnet, Sirrini ararken patlayan gülle? Yesil asmalarda deprenis, sehvet; Karinca sarayi, kupkuru kelle... Akrep, nokta nokta ruhumu sokmus, Mevsimden mevsime girdim böylece. Gördüm ki, ateste, cimbizda yokmus, Fikir çilesinden büyük iskence. ………………………………….. ………………………………….. ………………………………….. ………………………………….. Evet, her sey bende bir gizli dügüm; Ne ölüm terleri döktüm, nelerden! Dibi yok göklerden yeter ürktügüm, Yetisir çektigim mesafelerden! Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz; Yollar bir yumaktir, uzun, dolasik. Her gece rüyami yazan sihirbaz, Tutuyor önümde bir mavi isik. Büyücü, büyücü ne bana hincin? Bu kükürtlü duman, nedir inimde? Camdan keskin, kildan ince kilicin, Bir zehirli kiymik gibi, beynimde. Lûgat, bir isim ver bana halimden; Herkesin bildigi dilden bir isim! Eski esvaplarim, tutun elimden; Aynalar, söyleyin bana, ben kimim? Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa, Arzi boynuzunda tasiyan öküz? Belâ mimarinin seçtigi arsa; Hayattan muhacir, esyadan öksüz? Ben ki, toz kanatli bir kelebegim, Minicik gövdeme yüklü Kafdagi, Bir zerrecigim ki, Ars'a gebeyim, Dev sancilarimin budur kaynagi! Ne yalanlarda var, ne hakikatta, Gözümü yumdukça gördügüm nakis. Bosuna gezmisim, yok tabiatta, Içimdeki kadar inis ve çikis. ………………………………….. ………………………………….. ………………………………….. ………………………………….. Gece bir hendege düsercesine, Birden kucagina düstüm gerçegin. Sanki erdim çetin bilmecesine, Hem geçmis zamanin, hem gelecegin. Açil susam açil! Açildi kapi; Atlas sedirinde mâverâ dede. Yandi sirça saray, ilâhî yapi, Binbir âvizeyle uçsuz maddede. Atomlarda cümbüs, donanma, senlik; Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur. Içiçe mimarî, içiçe benlik; Bildim seni ey Rab, bilinmez meshur! Nizam köpürüyor, med vakti deniz; Nizam köpürüyor, ta çenemde su. Suda bir gizli yol, piriltili iz; Suda ezel fikri, ebed duygusu. Kaçir beni âhenk, al beni birlik; Artik barinamam gölge varlikta. Ver cüceye, onun olsun sairlik, Simdi gözüm, büyük sanatkârlikta. Öteler öteler, gayemin mali; Mesafe ekinim, zaman madenim. Gökte saman yolu benim olmali; Dipsizlik gölünde, inciler benim. Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök! Heybem hayat dolu, deste ve yumak. Sen, bütün dallarin birlestigi kök; Biricik meselem, Sonsuza varmak... Nihat Gülle
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#4 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Çoban Çeşmesi.....
Derinden derine ırmaklar ağlar, Uzaktan uzağa çoban çeşmesi, Ey suyun sesinden anlıyan bağlar, Ne söyler su dağa çoban çeşmesi. 'Göynünü Şirin'in aşkı sarınca Yol almış hayatın ufuklarınca, O hızla dagları Ferhat yarınca Başlamış akmağa çoban çeşmesi...' O zaman başından aşkındı derdi, Mermeri oyardı, taşı delerdi. Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi. Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi. Vefasız Aslı'ya yol gösteren bu, Kerem'in sazına cevap veren bu, Kuruyan gözlere yaş gönderen bu... Sızmadı toprağa çoban çeşmesi. Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda, Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda, Ateşten kızaran bir gül ararda, Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi, Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar, Tarihe karıştı eski sevdalar. Beyhude seslenir, beyhude çağlar, Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi... Nihat Gülle
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#5 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Çocuklarımız
Öpmeye kıyamadığımız Sevmeye doyamadığımız Pırıl pırıl gözleriyle Masum tatlı yüzleriyle Cıvıl cıvıl dilleriyle, Sevgi dolu kalpleriyle Onlar bizim çocuklarımız Onlar bizim canlarımız Güzel çirkin,yaramaz,usluda olsalar Onlar bizim can ciğer kuzu sarmalarımız Onlar gönül bahçemizin can gülleri Onlar bizim birebir kopyamız Damarlarımızdan akıp süzülen ruhumuz Yaşama sevincimiz herşeyimiz Evlenipte gitselerde Yuvamızdan uçsalarda Ölselerde kalsalarda Onlar bizim en büyük nimetimiz Onlar bizim hayat kaynağımız Onlar bizim neşemiz,sevincimiz,herşeyimiz Canlarım yaşam sizlerle renkli sizlerle umut dolu Çocuklarım ceylan gözlü bebişlerim, İyiki varsınız,iyiki dünyaya gelmişsiniz bizim için Sizleri çok seviyorum,mutluluklar diliyorum Ama bu hayatta,ama sonsuz hayatınızda Nihat Gülle
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#6 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Deli Sevdam...
Ben seni okyanusların en derininde Arayıp buldum bir istiridyenin özünde Nisan yağmurlarıyla büyüdün kalbimde Sen yağmur sonrası bir toprak kokusuydun içimde Sen benim için bahar yüzlü sevda dalım Gönül bahçemde açılan eşi bulunmaz tebriz gülüm Yıllar yılı içimde büyüttüğüm eşsiz incim Sen can içinde cansın,candan özge sevgilim Öylesine hasretimki sevgililerin en güzelisin Gönülden yaptığım en içten duamsın Sen benim en değerli definem,gizli hazinemsin Kalbime dolan bir sevda ırmağı,içime akan duygu selisin Bir kelebek kadar narindir yüreğin Hülyalı bakışlarında eridi tüm benliğim Yağmur gözlüm sen benim eşsiz sevgilim Taze açmış bahar dalım,biricik meleğim Seni sevgini canımdan özge severim Özlemin içimde kor gibi yanar sevdiceğim Enginlerle birleşir sonsuza uzar duygularım Sensin ruhumda sakladığım eşsiz incim Nihat Gülle
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#7 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Dertlerin en güzeli
Aşk dertlerin en güzeli Sevgilerin en gizemlisi Bir günü bin gün olur aşkı bulursan Göklerde uçarsın mutluluğu yakalarsan Umut çiçekleri ekersin yüreğine Yükselirsin gökyüzüne sevdiğinle Ölümsüz hayata yeniden doğarsın onunla Bir damlayken deniz olursun Aşk gizemli bir rüyadır En sıcak tatlı bir hülyadır Aşk pınarından akar duyguların Gerçek olur bir bir rüyaların Coşar bir sel gibi akarsın Irmak olur ummana karışırsın Sevda ateşiyle çıra gibi yanarsın Bir an görmesen hasret ile anarsın Aşk bir bengisudur içtikçe kanarsın Aşk ile sevdayka benliğinden arınırsın Aşk sonsuzluğun sırrıdır oysa bilemezsin Aşk sırrını bileni binde bir bulamazsın… Nihat Gülle
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#8 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Desemki...
Desemki uzat bakışlarını gözlerinden öpeyim Sana en temiz duygulardan bir demet gül vereyim Bir Eylül güneşi gibi sıcacık odana gireyim Ayrılık denizlerini aşıp sana aşkımı getireyim Desemki ayı,güneşi emrine vereyim Yıldızları o güzel boynuna kolye yapayım Gökkuşağını kemer yapıp beline takayım Sana aşkların en güzelini yaşatayım Desemki aşk ve sevi ülkeme götüreyim Masal ülkemin eşsiz prensesi yapayım Gezdiğin her yeri güllerle donatayım Aşk dolu gönül sarayıma seni gelin alayım Desemki gel ışıktan gemimizle evreni dolaşalım Dilersen sevda ırmağında birlikte yıkanalım İstersen ahret boyutunda evlenip mesut olalım Melekleri düğünümüzde şahit yapalım Desemki gel ölümsüzlük pınarından içelim Güzellik şelalesinde yıkanıp arınalım Sonsuz iyiliği erenlerden çalalım Aşkımızı sonsuzluk alemine, ahrete taşıyalım Nihat Gülle
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#9 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Dinle beni ne söylerim
Ben bir tuğba ağacıyım Sebil olmuş bir pınarım Sevgi dolu bir ırmağım Dinle beni ne söylerim Ben bu alemde garibim Aşksızlardan muzdaribim Soysuzlardan müştekiyim Dinle beni ne söylerim Şarkıların bestesiyim İlahinin ustasıyım Fakri fahri zenginiyim Dinle beni ne söylerim Okyanustan bir damlayım Damlada gizli ummanım Ben aşkında aşıkıyım Dinle beni ne söylerim Sonsuzluğun aynasıyım Dostlukların mayasıyım Hak ehlinin kölesiyim Dinle beni ne söylerim Ta ezelden Rahmaniyim Ta gönülden Rabbaniyim Aşkın gerçek aşığıyım Dinle beni ne söylerim Nihat Gülle
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#10 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Dinle Bu Gönül Ney’ini...
Mevlana der dinle bu gönül ney’ini ne söylemekte Ayrılıktan,ikilikten sitem etmekte Mevlana der; kurtuluş ona dönmekte Yer gök,bütün alem sema etmekte Dinle bu gönül ney’ini ne dilemekte Nefsin elinden efgan etmekte Geylani der; Hak sizi sevmekte Melekler insana secde etmekte Dinle bu gönül ney’ini ne anlatmakta Zulümden,isyandan nefret duymakta Bayrami der,aşıklar bayram etmekte Birliğe koşanlar beli demekte Dinle bu gönül ney’ini ne söylemekte Hakkın birlik bağına davet etmekte Yunus yana yana aşka dalmakta Cennetlerden geçip,Hak istemekte Dinle bu gönül ney’ini ne söylemekte Nefs elinden şikeste,inlemekte Rahmani der,ne bulduysam birlikte Birliği bulanlar,Hakla dirlikte Nihat Gülle
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
![]() ![]() |
| Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
| Konu Araçları | |
| Görünüm Modları | |
|
|