![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12105
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Göç
Göç oldu bir acıdan öbür acıya oysa sağrısı kurumamıştı atımızın daha dün sürüp gelmiştik buralara bugün göründü yine yolların ucu Devrildi kıl çadırlar seher vakti usulca uyandırıldı çocuklar ve kadınlar bohçası çözülmemiş bir keder gibi gibi düştüler yola Turnalar gitti biz gittik bitmedi peşimizdeki nal sesleri nerde konaklasak tedirgindik kuruyordu ırmaklar ve göller Bir yangın gibi taşıyıp durduk kederi ve acıyı göğsümüzde yer gök duman içindeydi sanki genzimizi yakıyordu ayrılıklar Zulüm bırakmadı peşimizi hiç biz gittik o buldu izimizi konar göçer olduk yedi iklimde tanığımızdır dağlar taşlar Yalnız bir öfke ışıltısı kaldı gözlerimizin yorgun sularında yaşamak bir inat oldu artık yaşamak bir direnme oldu zulme Ve işte devrildi yine kıl çadırlar göç başladı bir acıdan bin acıya Geride akşamın küllenen ateşi ve susturulmuş çocuk sevinçleri kaldı Kaynak: Su Çürüdü |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12105
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gurbet Mutlaka Olacaktır
Gurbet ne ki yüzyılımızda Demek de bir yabancılaşmadır Çünkü varolduğu her yerde insanın Gurbet mutlaka olacaktır Sevda ile hasret varsa eğer Zulüm varsa mahpusluk varsa Ayrılıklar yakıyorsa içimizi Gurbet mutlaka olacaktır Solgun bir ışık altında yazılıp Uçları yakılan mektupların Yarısı ağıtsa yarısı türküdür Ve gurbet mutlaka olacaktır Bekleyişlerle direnen ömrün Dağlamaktaysa bağrını hicran Ve kıskıvrak sarıyorsa keder Gurbet mutlaka olacaktır Oyalı bir mendilin kanaviçesindeki Sabrın kararttığı gül demetine Usulca düşüyorsa bir damla gözyaşı Gurbet mutlaka olacaktır Gerçi taşbaskısı kitaplar İşportaya düştükten bu yana Hüzünden epey uzaklaştık Ama gurbet yine de vardır Suyun serin göğsüne daldırılan Kızgın bir demirdir gurbet Toplar bin yıllık duyarlıkları Ve acıları hiç eskitmeden Gurbet ne ki yüzyılımızda Demek de bir yabancılaşmadır Çünkü varolduğu her yerde insanın Gurbet mutlaka olacaktır II Hiçbir şey gideremez iç sıkıntılarını Memleketin şarkıları ve tütünü gibi Ve usulcacık okşar Karadeniz vapurunu nazım Yanar elleri Zamanın bağrında kanayan Birer zakkumdur her sürgün Hasretin elleriyle yoğurur hüznü Ve kanatır gurbetin Kadim yarasını Dersim sürgünden öte birşey Zilan bir kerbeladır aslında Hala anlatır ki aşiret çocuklarına Bir zulümdur gurbet Zulümden de öte Gurbet ne ki yüzyılımızda Demek de bir yabancılaşmadır Çünkü varolduğu sürece Dünyada zulüm Gurbet mutlaka olacaktır |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12105
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gülüşün Eklenir Kimliğine
Gün biter gülüşün kalır bende anılar gibi sürüklenir bulutlar Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır yarım kalan bir şiir belki de Aykırı anlamlar arayıp durma güz biter sular köpürür de kapanmaz gülüşünün açtığı yara uçurum olur cellat olur her gece Her gece yeniden bir talan başlar acı ses olur, ses deli bir yağmur eski bir eylüle gireriz böylece Sığındığım her yer adınla anılır ben girerim, sokağı devriyeler basar bir de gülüşün eklenir kimliğime Kaynak: Kalbim Unut Bu Şiiri |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12105
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gün Kararmasın Geldiğinde
Güz yakmadan gülün pembesini avuçlarımda o, sokul yanıma gülüşünle ısınsın bedenim ve dudaklarımda acılaşan ıslık adınla çiçeklensin Serçeler göçe dayanmaz bilirsin ne özleyen bir bakış kalır ne de sımsıcaklığın sular donar yürek üşür sende kalır seni yakan Uçurumlar açılır yollarında buharlaşır çiy damlaları Terli bir kısrak gibi gel kapıma savrulsun saçların yastığım kekik koksun Uzağı yakın et pembeleşsin çarşafın ölüm kapımın tokmağında ayrılığı iyi bilirim ferhat olmıyayım dağlarda Ey gülün pembesi ile bir gülümseyişi paylaşan kar yağıyor yatağıma avuçlarım kutuplara döndü gün kararmasın geldiğinde |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12105
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Güz Dalgınlıkları
Gül diye kokla güz dalgınlıklarını Umut tacirlerine yüz verme sakın Yenilirsen dövüşerek yenilmelisin Hiç kimseye vereceğin hesap kalmamalı |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12105
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Güz Gelmeden
Sırtında taşıdığın kıl heybe dağ rüzgârı ve lor peyniri gibi doluysa kır çiçekleriyle sesler türkülere dönecektir üzünçse ışıklı bir sevince Dudaklarında özlem türküleri ve gözlerinin menevşesinde aşk çağıldıyorsa çavlanlar gibi usulca gir umudun menziline hüznü gerilerde bırak Türküler paylaşılıyorsa eğer dağ rüzgârları paylaşılıyorsa sevinç de dahildir buna ve o zaman bütün bir yaşam paylaşılacak kadar güzeldir artık Heybendeki kır çiçekleri bir yangındır güze doğru tutuşturur yüreğinde uzak özlemlerin külünü hiç beklemediğin bir anda Güz gelip de yangın başlamadan tutmalısın doğanın yelesinden yüreğindeki seher yeli varmalıdır sabah olmadan gül bahçesine sevda hevengine Kaynak: Saklı Kalan |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12105
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Halâ Koynumda Resmin
Sımsıcak konuşurdun konuşunca ırmak gibi, rüzgâr gibi konuşurdun yayla kokuşlu çiçekler açardı sanki çiğdemler güller mor menevşeler açardı Sımsıcak konuşurdun konuşunca Halâ koynumda resmin Dağları anlatırdın ve dostluğu bir ceylan gibi sekerdi kelimeler Sesini duymasam çölleşirdi dünya dağlar yarılır ırmaklar kururdu bulutlar çökerdi yüreğime Halâ koynumda resmin Gün akşam olur elinde kitaplar ve bir demet çiçekle çıkıp gelirdin bir kez bile unutmadın 'merhaba' demeyi ve en yanık türküleri nasıl da söylerdin bir dostun vurulduğu gün Halâ koynumda resmin Kaç mevsim kırlara çıkıp çiçekler topladık mezarlar için Belki ürküttük tarla kuşlarını belki kurdu kuşu ürküttük ama aşkı ürkütmedik hiç Halâ koynumda resmin Ve halâ sımsıcak durur anılar sımsıcak ve biraz boynu bükük Ne varsa yaşanmış ve paylaşılmış yasak bir kitap gibi durmaktadır ve firari bir sevda gibi Şimdi duvarlarda resmin. |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12105
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hatıralarımı Yazma
Yine bir duman çöktü sokağa, kent tutuştu Bütün sığınaklarda seni arıyorum, nerdesin Aklıma dökülen hatıralar hattında bir yangın Bir çarpraz ateş başlıyor, newroz diyor birileri Dün bir demirciydim oysa ben, ufku eritirdim Bugünse ateş altındayım, Hatıralarımı yazma Bir rüya görüyorsun, terlemişsin sırılsıklam Vurulup düştüğüme inanmak istemiyorsun Bir kente girişin provası oluyor oysa ölümüm Reis yok, bir misillemedir bütün hatıralarım Yalnız yıkık bir duvar var karşıda, Ve bir kadının cesedi üstünde Uçuşup duruyor takvim yaprakları Seni bekliyorum orda, meydan saatinin altında Bir James Dean filmine gideceğiz gelirsen Cehennem hızıyla çarparken mutsuzluğun çelik zırhına Soluk soluğa yaşanacak tüm imkansızlıklar Boyle olmalıydı ve oldu işte diyecek oğlum Babamsa bir ağıta benzeyecek, küllerimi avuçlarken Bütüm köprüleri dinamitledim ve geldim işte Bir kente girmemiz nasıl gerekiyorsa öyle Apansız çıkmalısın karşıma Ki unutulmuş bir haykırış olmalı dünyaya Seninle her karşılaşmamız Mağlubuz, Durmadan kazanan bu hayat Basit bir üçkağıtçı sadece, bir sahtekar Beş benzemezle rest çekiyorum Ama o biliyor bunu ve çekiliyor oyundan Yokum diyor Dün bir demirciydim oysa ben, ufku eritirdim Bugünse ateş altındayım, hatıralarımı yazma Hatıralarımı yazma, Tarih sanıyor birileri |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12105
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hayatın Uçurumlarıdır Yalnızlıklar
Gül yaprağı düşer kimi kez dal uykularının yüzüne gün ışığı kuş cıvıltıları sarar bütün dünyayı ve bir sevinç dolar yüreğine apansız uzanıp bütün pencereleri aşmak merhaba demek ister güneşe - merhaba yaşamak - merhaba dünya - merhaba ey sevda ne ki ömürsüzdür gül sevinci parçalanmış bir gökyüzüdür yaşamak donup kalır dudaklarında bir hüzün ve çiy tanelerine döner türküler türküler hüzne dönmüşse eğer geriye ne kalmıştır zaten paramparçadır yaşamak paramparçadır dünya paramparçadır sevdalar II Paramparça da olsa sevdalar yine de kalmış olabilir küçücük bir mavilik gökyüzüne bir sevda kırıntısı avuç içi kadar bir umut Yuvalarından düşmüş kuş yavrularını alıp ısıtmak ister yüreğinin yangınında ve yeniden boyamak kalımlı bir maviye gökyüzünü sonra usulca azat etmek kuş cıvıltılarını ne zaman ki sıkar acının zembereğini usul usul sıkar bir kuyudan su çeker gibi sabırla Bir yanda köpüklü çağlayanlar gibi öfke bir yanda boğuntunun yılan ıslıkları ekler birbirine bin bir parçayı ve yaratır kendi elleriyle gökyüzünü - günaydın - günaydın - günaydın Gün aydın olmaz yine de Gün karadır karanlıktır Gün yorgun bir dev gibi boylu boyunca uzanır içinin sokaklarına ne pencereden bir ışık sızar ne çocuk sesleri duyulur herşey biter bekleyişlerden başka ve sanki bir adım ötede evde kalmış kızlar için idam mangaları kurulur Çığlıklarsa bir çiğ yuvarlanışıdır kulaklarının karanlık uçurumlarında uçurumlardır sevda uçurumlardır umut uçurumlardır yaşamak |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12105
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Her Nasılsa Yalnızsın
Her nasılsa yalnızsın Bir giz gibi deliyor yüreğini can sıkıntılarının burgusu ve hep bir şeyler eksik gibi bir şeyler bekler gibisin Yeni bozgunlar yeni yenilgiler peşindesin Bir bozkır kuraklığına dönüşmüş için Oysa yalnız bir öpüştür gurbeti türkülere dönüştüren Çoktandır su vermedin çiçeklere ve yüreğinin çeliğine Zaman terkisine almış da öpücükleri koşuyor sessizliğin ve yalnızlığın iyotlu kıyılarına Bir yol ayrımı ki yanlışla doğru hüzünlerle sevinçler kolkola Sen ki ey kalbim yanlışları ve hüzünleri taşıdın bunca zaman Taşıyamaz yüreğinin batık sandalı bu yalnızlığı, bu can sıkıntılarını Yaşam gelincikler gibi beklerken seni gecenin kapısını çalma ey kalbim |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
Konu Araçları | |
Görünüm Modları | |
|
|