![]() |
|
|
#671 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Semerkand’a!
denizin safir renginde kayboldu yankılar anahtarı yitirdi şair arsızlaştı soluk benizli su yollarda barikatlar yollarda yalnız kalanlar savaş alanlarının çığlıklarında unutuldu gönül telvesine gizlendi hayra çıkması gereken fallar kaderdi şaire iç kanamalara yürüdü dosdoğru başı eğik, yürek dimdik Medusa’nın zalim saçında gizli ölüme çoğalan erguvan acılar mührü onurlandıracak bir ferman bulamamak ne demektir bilir misiniz katil bir nefes gibi takılıp kalmak kendi boğazında “toprağını arayan tohum” diye öğrenmiştik oysa şairi biz toprak çok uzaklarda! ah acılı, ah küskün yol! demek ki 'beşibiryerde' gibi kuşanmalı sanatı kutsamalı kutsanmalı donansın gökyüzü tebessüm etsin yıldızlar bir avuç umut, bir tutam toprak koy avuçlarıma varsın zift karası olsun rengi bin kere evladır safir sularda ambere dönüşmekten korkma bu yürek siyahı da aklar! bir elde sancak ötekinde çırak mührü haydi sür beni Semerkand’a ustalardan öğreneceklerim var! çık çağının içinden ___Zeus’un hükmünden yakala bileğimden Apollon*,Semerkand’a** götür beni görmüyor musun sanatın nadide işçileri Timur’un doğu kapısındalar sancak mühür ve kalbimdeki hoyrat ıslık yol izni bekliyorlar …… (*) Apollon: Mitolojide, güzel sanatlar tanrısı (**) Sanata karşı işlenmiş günah ve sevapları olan büyük Türk hükümdarı Timur(lenk=aksak) (1336 – 1405) döneminde, Semerkand önemli bir sanat merkezi haline gelmişti. Tarih kitapları, Timur’un fethettiği topraklardaki - şairler de dahil olmak üzere - bütün bilim adamları ve sanatçıları Semerkand’a sürdüğünü yazar…Machiavellian yöntemler (yanlış totaliter politikalar) kullanılmış olsa dahi, sosyolojik açıdan değerlendirildiğinde, tipik bir “Partimonial Saray Kültürü” (sarayın, sanat koruyuculuğunda “baba” rolünü üstlenmesi) örneğidir. Benzer bir durum Osmanlı Sarayı için de söz konusuydu… (3 Mart 2004) (http://borgesdefteri.blogspot.com/) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#672 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Semerkant’ta Dolaşırken Cihan İle Hayyam’a*…
tökezlerdi söz kan saatleri arardık Buhara Kapısında taş suskunluğuna akardı su erguvanın gizini kovalar aksakallı melekleri yazının korkusuzluğu hatırlatırdı Nişabur’lu sorardık: “nasıl kaynaşır akreple yılan ve tecrit denizin komşusu olur mu? ..” sonrası: cinnet! bileyi taşına dönüşürdü öz arik’e süzülen spermde döllenmiş masum birer ölümdü her şafak karargaha sığınır nokta olurduk biz tombul yanaklı bebesini bırakırdı kaos memelerimize sonrası cihannüma bir ihtilal! ki süt kokusu sevmeleri özletir geceyi aralar Cihan emzirilmeyi beklerdi Hayyam sevdayı örterdik üstümüze (*) Amin Maalouf’ın 'Semerkant' adlı eserinden esinlenilmiştir… (4 Aralık 2004) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#673 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sen Gel Yine!
kalbime zamansız bir ihtilal gidişin büyüyor duvarımdaki çatlak böyle günlerde dilinden akan her kelime sevecen bir büyü kıraç yüreğime lodosa veriyorum yaprakları bütün memleketler virane bütün kentler yıkılıyor üstüme yürüyor karabasanlar boynunu her büküşünde şahdamarımda patlıyor gökyüzü kısılıyor nefesim sele karışıyor yüzüm bir şaman’dan ödünç aldım sabrımı akıldan korunaklar inşa ediyorum kendime sahibi bir’den çok bu acının nasıl derim ben şimdi “güle güle” sevgi bekler çocuk! sevgi bekler gitmeler yazıldıysa bile hazırdır yüreğimde yerin sen gel yine! sen yine gel yine… (19 Ocak 2004) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#674 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sen Üzülme
kopartsam hüznünü yatırsam göğsüme tutsam ellerini yok etsem bu dönme dolap duyguyu üşüyen ruhuna yağmur olsam tomurcuğa dursa tenin işte o zaman kıskanırdı bizi depremler yeryüzünün bütün atları dörtnala koşarken yüreğinde biliyorum ne çok sevdiğini beni ah! bir de kaderimiz bilse çözseydi bileklerdeki kelepçeyi kuşlara inat nasıl da kanatlanırdık seninle yere düşerdi gülün yüzü biliyorum utanırdı dolunay kendi şavkından ağlardı uyurgezer tüm sevdalar mevsimsiz yaşlanmaktan bu yüzden çocuk kalmalıyız biz! gömüyorum hüznünü derinlerime gözyaşında yağmalansa da krallığım şölenler kuruyorum tek gülüşüne korkma sevdiğim mermi tetiğe sürüldü bir kez iste kainatı vereyim istersen canımı dökeyim eteklerine sen üzülme yeter ki! (12 Ocak 2004) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#675 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sen Yoksun!
nağmeler sustu ev soldu can yürek odaları ıpıssız ayrılık yorgunu nasıl anlatsam ki sana sen müziği götürensin! duvarlar bir gülüşe hasret titreşmiyorlar artık karardı boşlukta resimler ışık söndü saat sustu biz sustuk ev taştan bir heykel bebeğim bilemezsin sen renkleri götürensin! sevmek yokluğa kısa düşüyor bir vurgun yedik ki hasretten gül, gül değil bu ağlayan günde 'giryan' mı demeliydim yoksa Fikret dilinde can alıcı ölümcül gül ruha miller çekiyor canımdan öte nasıl anlatsam ki sana sen hayatı götürensin! karpuz da çıktı heyhat sen yoksun! (06 Mayıs 2003) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#676 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Serapis
dedi: -hepsini söylüyor adın -söylesin dedim o halde her şey olurum ben, her şey bir adım da Serap …….Serapis benim adıma tapınaklar adıma mabedler kurdular Bergama’dan tut İskenderiye’ye kadar bilirler yaşarım gayb aleminde İthaka’sıyım ümitlerin Odysseus’un hayalinden düşen düşlerin ta kendisi çıkılır mıydı yola olmasaydı İthaka*? ve dedi ki şair: “…sana verecek bir şey yok bundan sonra…”** bu sadece bir serap, anlasana! Serapis ey büyücüler perisi! yalnızca bir illüzyonsun ışık kırıldığında bakmayı bilen görmeyi bilen gözün gördüğü ancak ne yazık buharlaşır kaybolur yaklaşıldığında gaybe inanmaktır Serapis nihayetsiz bir yolculukta Serapis Serap… Sera… ……. * İthaka: Odysseus’un yaklaştıkça kaybolan ütopik hayali. **Kostantinos Kavafis’in “İthaka” adlı şiirinden alıntı bir dize. (14 Haziran 2003) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#677 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sessizliğin Koynunda Alacakaranlık
kainatı dinler dolunay yakalarım sağanak yağmurlarda ödünç alırım zamansızlığı bilinmeyenden yarına ait bir düş olmamak kararım düne dair olmadığım gibi yerim yok anlamsız gösterilerde gönderirim şenlikçileri sığınırım bir küheylan kalbine ellemeyin karanlığı! imge şaire kalsın, ayrılık şarkılara asarken aynaya has bir suretini sevdanın kah burulur hayat kah bir bayram yeridir yüreğimde koşarım delidolu suskun bir infialin yangın yerinde kelebeğin narin kanadına yapışır nazenin düşler geceye tutunur yüzüm ölüler evinden koparak sürgülenir kapılar dik başlı kale bentlerinde sessizliğin koynunda kuru kalabalıktan uzak derinleşir yaralar, yaşamayı sınar tek başına alabildiğine kanar yüreğim beni bekler bir gölge elem çiçekleriyle aşkı inler durmaksızın üşür alacakaranlık* dalgın gözlerimde kainat susar susar yağmur dolunay susar… (*) “Elem, bugüne boyun eğmişlik ile geleceğin umudu arasındaki altın halkadır. Uyku ile uyanıklık hali arasındaki alacakaranlık…” - Halil Cibran (22 Ocak 2004) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#678 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sev Realiteni
yedinci ev: “altın ev” farkındalık ve kendini sevme evi değerini anlama iç benliğin tanrının parçası olduğunu bilme yeri aşkın özgünlüğün yaşamın onurlandığı yer böyle diyor kitap sessizdir sevgi, bedeli yok şişinmez övmez kendini bilgelikse sezgisel bir harita rehberliğinde özümsemek hepsini “asıl realiten bilincin senin”* her neredeyse düşünce ve düşlerin oradadır gerçeğin fiziksel olan sadece geçici sev alabildiğine o halde sendeki 'ben'leri sev realiteni (*) Lee Carroll’un “Yuvaya Yolculuk” adlı Kryon meselinden esinlenilmiştir. Kitabın felsefesi tasavvufa oldukça yakın olduğu için özellikle ilgimi çekti… (16 Temmuz 2004) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#679 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sevda Dediğin Şey*
rüzgarın nefesine bezenmiş iğde kokusunda kâh bir tutam zencefil kâh karanfil sapında bulurum sevdayı kasırga arabasına koşulmuş rayiha gibi unutulmaz unutmaz aşk unutturmaz! bugün günlerden “aşk” burçlardan “aşk burcu” adam gibi bir aşk var dilimde acı boyutu ne olursa olsun onurla taşınan bir madalya kalbe eğreti bir el sıkışması değil sıkı bir ruh tokalaşması “seni seviyorum” dediğinde “seni katıksız, seni karşılıksız seni ölümüne seviyorum” demek bu! bundan ötesi ruh oyalanması aldanış aldatış sadece aşka ve insana dair tüm cümleler gizli bu iki sözcükte sureti ne yana düşerse düşsün “seni yürekten seviyorum” diyen nidayı duyarım şimşek gibi fırtına gibi bir sevda sesinde kalbi aşk tanrısının elinde çılgın bir süvari misali unutulmaz unutmaz aşk unutturmaz eros’un okları sayesinde! aşk kutlu olsun hepinize ….. (*) Ruhu genç olan; sevmeyi bilen her yaştaki dostlarımın “14 Şubat Sevgililer Günü”nü en içten dileklerimle ve gönülden kutluyorum…. (13 Şubat 2004) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#680 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sevda, Zaman ve İnsanın Şiiri*
sevda yanığı nasır yarığı yüreğin yaprak döküyor ey çocuk! soyunmadan giyinmez ki doğa! kuru dallarda sakla özünü askıya alınmış ruhun ve gövdenle toprak arasında sıkışsa da yaşam tomura vurduğunda dallar korkma! barışırsın tekrar hayatla ürkmedi hiçbir nadastan insan yaradılıştan bu yana değişmedi bu yasa yerinde sayıyor görünse de can devingendir gebedir yeni uyanışlara yegane galibi 'zaman' bu sürgit kavganın korkutmasın yanıklar korkutmasın yarıklar sen yüreğe sıkıca tutun hiç durma zamanı yakala! bil ki kaçan zamandır yalnızca zaman! (23 Aralık 2003) (*) Bir yıl daha gitti yaşamlarımızdan. Yenisinin hepimize hayırlar getirmesini diliyorum. Bu vesile ile dostlara bir mesajım var. Uzun zamandır hasret kaldığımız sevgili kızımız bizlerle birlikte. İzninizle vaktimin çoğunu O’na ayırmak istiyorum. Önümüzdeki iki hafta boyunca “net”e sık giremeyeceğim için, mesaj ve mektupları yanıtlayamazsam eğer, beni şimdiden affedin lütfen. Hepinize kucak dolusu sevgiler ve MUTLU YILLAR ))) Mutlu bir anne! .... Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
![]() ![]() |
| Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
| Konu Araçları | |
| Görünüm Modları | |
|
|