www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Adult (+18) Yetişkinlere Özel > Adult eski arşiv

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 03-09-2008, 01:07 PM   #1
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1461
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

İnisiyeler Aşk Tapınağından Çıkar
1/:
Bildiğinize benzemiyordu burada sevda,
Eski tadlar eskimiş,
Ve atılmıştı Burbon mahzenlerine.
Ne ve nasıl yapacağımızı düşünüyorduk,
Planı yüreğimizdeki aşk piramidini.
Koynumuzda bir münzevi keşiş,
Ölüm orucundaydık...
2/:
Nihayeti,
İntikam loncasına kayıtlı bir yıkıcıydı karşımızdaki.
Ve efsunlu yapının kenarındaydı bir azgın sfenks.
O sırada beklenmedik gelişmeler oluyor,
Yani genç bir inisiye çıkıyordu aşk tapınağından.
Ve deveci ile kervan başının yanına geliyordu,
Beyninde ise birkaç ciltlik kozmik düşüncesi.
Koynumuzda bir münzevi keşişi şikayet için,
Bildiğimize benzemiyordu burada sevda...
3/:
Gözleri,
Islak bir ışıltı içinde oluyordu,
Sahtiyan kokulu develerin,
Ve geometrik gevişler getiriyorlardı,
Bildiğimize pek benzemiyordu burada sevda,
Bir kaç mil uzaklardan sarsak aciliyetleriyle,
Aşka dair yasak dava varakaları,
Ve idamlıkları taşımışlardı,
Yorgunlardı...
Biz de yorgunduk...
4/:
Bildiğimize benzemiyordu burada sevda.
Şu anda bulunduğumuz vahaysa,
Muhayyilemizin buz kırıp çimdiği yerdi.
Gevişine ara verip zamanla yemlenen anılar,
Bir sır veriyormuş gibi ledün ehline,
Yaklaştırıyordu başını İspanya Afrika'ya.
Karşı kıyıyıya,
Atlıyordu koynumuzdan bir münzevi sufi.
5/:
Doğrusu ya,
Bildiğimize benzemiyordu burada sevda,
Evet azize, diyordu bir papa,
Hem de umumi bir evin ellilik yosmasına.
Oysa belki de o mübarek bir candı,
Kişi kadri bilmez beş paralık Nasturyanlarca.
Ama İsis'e inananlardan değildik ki biz.
Vurulmuştuk adaletsiz bir avda,
Koyun koyuna ikimiz,
Bildiğimiz,
Hiç ama hiçbir öyküye benzemiyordu burada sevda.


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-09-2008, 01:07 PM   #2
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1461
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

İşlenmesin Son Töre Cinayeti Varsa Aşk
1/:
Yetişin türkü suretli şiirler,
Yetişin ki işlenmesin son töre cinayeti...
***
Her ne olursa tarihin sisli labirentlerinde,
Kalbimizin derin kuyularında da o olur,
Sicimi ibrişimden bir kalaylı kovadır ki aşk,
İne çıka hüzün,
Kırıla döküle can çeker...
Kalk artık kalbi üzerine yatan yar ehli,
Terk etmez hiçbir izci yeddiği yabancı kervanını bu ilde,
Ki beni de sevdalar yakar bahri ummanın koynunda bile,
Terk etmenin de bir ahlakı olmalı değil midir?
Ve her ne olursa ayrılıkların arefesinde olur inse ve cinne.
Sicimi ibrişimden bir kalaylı kovadır ki aşk,
Zarar vermez kuyudarın nazik ellerine,
Ya yüreğine?
Orada dur işte...
2/
Yetişin ey türkü suretli şiirler...
Ergen diyarlarda uçuşan her ebabil konamaz aradığı dallara,
Kader, işlenmesi gereken son töre cinayetine gebeyse.
Öyleyse ey türkü suretli şiirler ve erbabı uşşak,
Sizden gayrı kim bilecek kuyular başı tarihini ki?
Gönül ülkelerinde gah kenger, gahi kızıl baldıran açar.
Ve her ne olursa ayrılıkların arefesinde olur inse ve cinne.
Uçuşan ki kar tanelerinin gergefli bilinmezlikleridir,
Ve hüzün temalı ve türkü suretli şiirlerdir belki de.
Uçuşun ne olursa olsun çorak diyarların atmosferinde,
Terk etmenin de bir ahlakı olmalı değil midir?
3/:
Yetişin türkü suretli şiirler...
Al al olmuşluğu topraktan değildir gelinciklerin,
Yüreğin yansımasıdır kimi zaman yamaçlardaki ağıt,
O ağıtlar ki birer tarihçe saklarlar çiçekli çıkınlarında,
İstedikleri güllerin sarışın olmasıdır sadece,
Ha bir de,
İşlenmesin son töre cinayeti.
***
Ve her ne olursa ayrılıkların arefesinde olur inse ve cinne.
Yüzde de açar kimi zaman kızıl gül tomurcukları,
Yani arsız utancın damgası yanaklara vurulur...
Gebedir yuvarlak tepeler bir töre cinayetine.
Sanırız ki az kaldı sona.
Yetişin ey türkü suretli şiirler,
Ve ey türkü suretli anneler ve erbabı hicaz...


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-09-2008, 01:07 PM   #3
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1461
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

İz Süremem Leyla Geceleyin Ben
1/:
Altımdaydı serdiğim yamalı bir sonbahar
Mektubunu içtim leyla iştahla.
Satır aralarında sürdüm izini gece,
Hece hece miladıma tarih düştüler,
Senden esen tropikal rüzgarlar.
Yüreğimin mavisiyle... Boyadım gökyüzünü.
Sevdamın ince dalları doldu kuşlarla.
Bulutlarla emzirdim acıkan ellerimi
Ve gözlerimin aydınlık ve bereketli ırmaklarında...
***
Ama Leyla.
Karanlıklarda asla…
İz süremem geceleyin.
Gözlerimi kan tutar vaktin orta yeri.
Işıklı sevdalarım tutup tutup güneşi
Batıdan doğdurur... Doğudan batar.
Ürperir hayallerim
Korkarım, hâlâ nabzım atar.
2/:
Kuruyan dudağımı ıslatır çöller
Kervanını ıhtırıp serencamımın
Bağdaş kurarım toprağın avucuna
Kokum siner... Yar siner... Gecenin ve çölün ayakucuna
Kuşkum diner... Direnir sağ böğrümdeki akrep
Seni beklerim... Seni beklerim hep seni
Eğer ararsan beni ey Leyla
Yüreğimin en saklı yeridir... İnzivamın adresi
Bense ulaşmak için dolunayda koynuna
Gözlerinde sürmeliyim izini.
***
Ama Leyla.
Karanlık yollarda asla…
İz süremem geceleyin... Dizlerimi kan tutar
Hamarat hıncım avuçlayıp kaçak güneşi
Batıdan doğdurur... Doğudan batar
Yılar gözlerim
Üşürüm, hâlâ nabzım atar…
3/:
Hilal üzgün sahanlığında gecenin,
Ve ağlamaklı dağların kucağında
Nefes nefese koşuşmada gözlerim.
Oysa Leyla...
Sendin beni zamanın aynasına mıhlayan
Harlanan çarmıhımın ilkbaharında
Yasak aşkımın külü sevdiğim.
Oysa sevda sarıdır, tohumlar apak
Renkler yok olur zamanın çemberinde.
Saatler yontar sabrımı
Tik tak tik tak…
***
Ama Leyla iz süremem geceleyin
Özlemime mim düşen ihata dağlar!
Eyerli kısrak olsa... Binemem yaylalara...
***
Yani Leyla
Karanlık odalarda asla…
İz süremem geceleyin
Yeni doğan hayalimi al basar.
Lohusa umutlarım avuçlayıp güneşi
Batıdan doğurur... Doğudan batar
Donar iliklerim
Ölürüm, hâlâ nabzım atar...
4/:
Bu şafaksız gecede Leyla
Binip imgelerim hicranlarına
Yitik adreslere göçtüler masallar bir bir.
Geride soğuk teni... Ve sıcak külleri kaldı ankanın
Beni ve ıssız viranelerimi
Mürekkebe banmış bir yaygı gibi
Bürünür gece gözlerine nihayet.
Yıldız düşer çivisinden... Ay üşür ve titrer.
Ayak ucuma konan kum gibi
Sanal davetim ulaşır ellerime.
Şafakları doğuran dağlar oy!
Karların beyazlığı haykırır doruklardan.
Seni sorarım ağaran ufuklara ürkerek
Hayalini dokurum terkisi boşalan ışıklara.
***
Ama Leyla
Karanlık yüreklerde asla…
İz süremem geceleyin.
Korkarım ışıklı hayalimi yutan
Lacivert saatlerin gecinden.
İz süremem dağlar oy... Sabahı beklerim
Ben yatarım sırtüstü karanlıklara.
Küskün hayallerimin çölde azar katarı
Ve sabırsız nabzım atar
Atar... atar...
Ta sensiz ölüme kadar…


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-09-2008, 01:08 PM   #4
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1461
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

İzinsiz Kuşum Lüberde
1/:
Kuytu dağların hüznü
Akşam gibi çökende yüreğime.
Seyirir kanat kanat çırptığım yollar.
Takılıp türküsünün yanık ucuna
Telli turna katarında kurarım semaveri.
Al düşer zamansız yanağıma.
Dudağımda efsunkâr alışkanlıklar.
Bir öterim... Bir yanıtsız soru düşer tenime
Yıldızlara astığım yaslı kalbim nerede?
Nerede deyin kızlar? ...
1/a:
Yani ben bir izinsiz kuşum...
Uçarım yüreklerin mayınlı tarlasında.
***
Lüberde…
Hüznüm günahlarıma perde
Oy lüberde kız, Lüberde…
Sevdalarımı dizdiğim kafeslerim nerede?
Nerede deyin kızlar? ...
2/:
Deyin gururuna yenilmeyen zirveler
Ve kurşunlarla vurulup rüyalarımdan
Geçerken konduğum yalçın hayaller.
Ne ettiniz? Üstünüze serptiğim sevdalarımı
Ve nerde yüreğimin gülümseyen köpüklü çavlanları?
Belki de vurgun yemiş gözlerim... Zaman denen avcıdan
Baldıranlar damıtmış ağıtlarım
Nerede kafesim ve garip çalılıklarım?
Nerede deyin kızlar? ...
2/a:
Ben bir izinsiz kuşum.
Öttüğüme bakmayın sahipsiz çayırlarda.
Gün olur güneşlere dalarım
Öperim buhurdanını simyalı yüreklerin.
***
Lüberde…
Hicranım sevdama perde
Oy lüberde... Lüberde…
Çığlığımı gömdüğüm türkülerim nerede?
Nerede deyin kızlar? ...
3/:
Kenarından teğet geçtiğim yollar gerimde.
Ama işte tozlara harcolan kanım.
İmbiklerden geçen usta avcılar
Kerterken ruhumun çınarlarını.
Iraklardan hecin hecin taşıdığım anılar
Asılır katarımın kanadına ağır ve elemli.
Diğer yanda fantastik hayallerim durmada.
Ve ötüşümü iştah ile serişim nakış nakış
Büyülü yıldızların nakışlı bulvarlarına
Nerede gözesinde çimdiğim kocaman gözler?
Hasretimi gömdüğüm yolar nerede?
Nerede deyin kızlar? ...
3/a:
Ben bir izinsiz kuşum…
Yıldızlara konduğuma bakmayın
Gül tüten akşamlarda ürkek uçar da
Saklanacak kuytu kâhkül duldaları ararım.
***
Lüberde…
Zülfüm yüzüme perde.
Oy lüberde. Lüberde vay…
Aşkımı unuttuğum viranelerim nerde?
Nerede deyin kızlar? ...
4/:
Sevdalara mezar olan sonbaharlar söyleyin.
Bin bir özen ile ördüğüm eylül kokulu yuvam
Neden mezar olur kaygusuz yağmurunuza?
Üzerim alaca aydınlık bakın gözyaşlarıyla.
Göğsüm dünyalara el çırparken korlarda
Acıları kayalara oyarım elmas uçlu aşk ile.
Beynim boz bulanık akmada göç yolunda.
Bakışlarım söylerken o uzak türküyü
Vururum başımı granit Marmaralara.
Sevdam taze filiz iken donarım
Yanarım eylül eylül kokan yuvama.
Nerede deyin kızlar? ...
4/a:
Ben bir izinsiz kuşum.
Tehlikenin nötr olduğu hudutta
Ummadığım oklarla vurulmuşum.
***
Lüberde…
Ölüm elemlerime perde
Oy lüberde kız, Lüberde…
Ellerimle oyduğum mezarım nerelerde?
Yüreğinizde mi söyleyin suskun kızlar? ...


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-09-2008, 01:08 PM   #5
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1461
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Karacaoğlanın Bir Gözü Dosttur
1/:
Bir gözü dosttur karacaoğlan ile yatıp kalkanın,
Öteki gözü ise düşmandır yüreğine...
(Böyle biline ki ehlince...
Hece hece zikr,
Katre katre tefekkür...)
***
Amma yüreğine düşman olan her kişi,
Meslek olarak seçecek değildir acar muharipliği,
Sevdalı kızlar da mendiline gül işler kılıçla kimi zaman,
Kimi zaman grubunda pençe pençe belirir aşk, hüzünlü akşamların,
Vurgun mudur ki yediği ve uzanır yar dizine kalbi kızaran atlı?
Ve vurgun mudur ki dağlar, kaçak çağırır kalbine doğru?
Yürüyen ve koşan herkes menzil türküsü çağırır,
Biz ne güna durmadayız halayın ayağında ey kalbim?
İnerse hedef düze, nişangahta belirir ancak,
Acınacak bir virgüldür sözde “ben” demek.
Hiçbir şey dememekse geviş getirmektir noktayı...
***
Ha pınar,
Ha pınarcıbaşı...
Her ikisi de su üzerine kurar uygarlığını.
Yalnızca birisinin türküsü ıslak dudaklı kız üstünedir...
Ki davul ritmindedir kalpten başkaldıran her şeyin hatırası, alemi ibret,
Yani her şey ancak dengi dengine.
Hiçbir zaman sahipsiz değildir diyet.
Çünkü ey yüreciğim,
Bir gözü dosttur karacaoğlan ile yatıp kalkanın,
Öteki gözü ise düşmandır yüreğine...
(Böyle biline ki ehlince...)
2/:
Ha devran, ha keten kuşak...
“Dönme” diyemezsin mevlana taşkınlığına.
Onun işi o: Dövüne dövüne dönmek...
***
Gün olur “ben”im üstüme,
Bense cihan belinde ekvator kuşağıyım.
Gündür, bir burgaçlar aleminde arsız arzu yoğrulur,
Çıkar ebemkuşağının sekizinci rengi ekvatordan dışarı,
Kesir kesir katlanır bekar anılar,
Ve katlanır kuş diyarında yalnızlığı çağrıştıran ne varsa,
Uzaklaşır bizden başı boz dumanlı Frengistan dağları,
Ha bire yakınlaşır türkü yamaçlı Tendürek yürekten yana.
***
Ha at,
Ha atma yüreğim adımlarını yaşam dişlilerinde.
“Terk etmek” atsız kalan süvarilerin geleneği değildir bozistanda,
Fakat ırak menzil bağlıları eşkin atlara olur olanlar...
Bu yollar kimi zaman bükülmez kayaya da rast gelse,
Ki sana aitse arzu namesi aşkın,
Bu bulvarlar senin ülkene kan, kin ve ızdırabı taşımaya mahkumsa,
Biz de dudağımızdaki tadı tuz sanarak yalarız buruşarak,
Ve vuruşarak diz üstü aşık oluruz bir bakire engine,
Çünkü ey yüreciğim,
Bir gözü dosttur karacaoğlan ile yatıp kalkanın,
Öteki gözü ise düşmandır yüreğine...
(Böyle bilinir sevda ehlince...)
3/:
Mısır yutsa bizi,
Biz taş olsak piramitlerin mavera kaldırımına,
Ana Nil’in bereketli yollarını kanımızla sele versek de,
Beynimizde yurt tutar acılı göçmen kuşları,
Gözdür dolaşıp gelmiştir uzak diyarları ayaktan evvel,
Her yanı altın tozuna batmıştır aşkın yorgun muharibinin,
Anılarda bir güzel yabancıdır şimdi ilk sevda şiirleri,
Ya da sayfaları açılan bir tandırdır ateş kuşları kitap ehlince,
Zebercet uçlu bir burgu burulur cana “eyvahlar diyarından”
Çakılır “teslimiyet cemahiriyesinden” bir çivi daha kaderin iliğine,
Çünkü ey yüreciğim,
Bir gözü dosttur karacaoğlan ile yatıp kalkanın,
Öteki gözü ise düşmandır yüreğine...
(Böyle biline aşk ve ışk ehlince...)


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-09-2008, 01:08 PM   #6
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1461
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Kavuşmanın Rengi Neydi?
1/:
Dumuristandayım sevdiceğim bu gece,
Yadele hasret beleyen duyguları uyuttum,
Alaimisemamı uçurdum öksüz avcumdan,
Kavuşmanın rengi neydi unuttum...
***
Ben bir acemoğluyum sarı benizli,
Kâhkülüm onu için kaykıktır kaşım üstüne.
Dul anamsa esmeridir çöl akşamlarının,
Bu nedenle yüreğinden kavut yapıp besler hecinlerini.
Isfahan’a banardım yüreğimi her daim.
Ama ağlamaklı gurbet kokardım,
Itır taşırdım günbatımı ülkelerinde,
Sabırsız ötelerde kaldı tespihim...
***
Ama şimdi?
Ya şimdi? Ah Isfahanım ah!
Yadele hasret ağlayan duyguları uyuttum,
Tarihe eridim karanlık *******de,
Kavuşmanın rengi neydi unuttum.
2/:
Dumuristandayım sevdiceğim bu gece,
Yadele hasret beleyen duyguları uyuttum,
Alaimisemamı uçurdum öksüz avcumdan,
Kavuşmanın rengi neydi unuttum...
***
Oysa benden sorulurdu esrik zamanlar,
Ben vururdum resimlerin kimliğini renk ile,
Yani on bin tonunu morun,
Ve mezarların küf kokulu lacivertini,
Ellerim bulanırdı sevdanın yeşiline,
Severdi beni uzak bir yerden o hissiz ölüm,
Bense severdim samanî aydınlığını,
Ve halay halay esen sarı kısrağını ömrümün.
***
Ama şimdi?
Ya şimdi, ah ısfahanım ah!
Yadele hasret çizen duyguları uyuttum,
Arsız gurbet yaslandı arzularıma,
Kavuşmanın rengi neydi unuttum...


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-09-2008, 01:08 PM   #7
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1461
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Kekliğin Avı Yürek
1/:
Doğaya terkedilmiş tuzağın avı kekliktir,
Kekliğin avı yürek...
2/.
Bir savana safarisinde iz sürerek,
Buluverirse insan,
Akıtmalı alnındaki kırk odalı adreslerde,
Suretlendirdiği tek boyutlu bir sevgiliyi,
Yeller ortasında bir yalnız söğüt ağacı gibi,
Çırpar kollarını evirir kanatlara,
Ok bir yana sıçrar,
Bir diğer yana düşer yay,
Koşar palazlar gibi öterek...
Yani,
Tuzağın avı kekliktir artık,
Kekliğin avı yürek...


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-09-2008, 01:10 PM   #8
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1461
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Kentin Alınyazısı
1/:
Kaldırımda ürkek ve ipinceydi,
Kentin alınyazısı sabit coğrafyasında...
***
Keten kundaklı dağlar doğuyordu
Güneşlerin ardından bir yağmur sonrası.
Nal toplayan yollarda bir terkos sağanağı,
Hıca hınç günah yıkamada metalik künklere.
Mahpuslarda en sivrisinden,
Ve kör odalarında evlerin,
Pörsümüş çarşamba sığınağı...
***
İlk kez ilikliyordu arzularını şehir
Kabaralı bir kaçkın potinin kopçalarına.
Çakmak çakmak çakıyordu pencerelerinden
Ve lağımlarından akıyordu öfkeli deterjanlar.
2/:
Aslında uysal ve uyuz,
Ve gözleri âmâ olan bir fareyi andıran
Kozmik genlerinde bir arslan barındıran
Kırmızı kiremitli geleneklerim...
Örtüp çatısını
Ve kepenklerini iğdiş edilmiş kavramların,
İnzivaya kırk bir kere dürülmüş bir yosma gibi
Öylesine karlı ve ateşli bir kış günü,
Kehribarlar sıçratıp hüznün avuçlarına bir bir
Kardelen emsali beyaz yorganına bürünüp
Dalıvermişti tarihin kış uykusuna
Asırlık ihtiyarlar gibi uysal ve pörsük...
***
O civan şehir...
İlk kez ilikliyordu tasmalı arzularını
Kabaralı bir kalçanın şehevi kopçalarına.
Çakmak çakmak çakıyordu pencerelerinden
Ve lağımlarından akıyordu öfkeli deterjanlar…


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-09-2008, 01:10 PM   #9
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1461
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Kır Saçlı Hakimin Son Hükmü
a/:
Burası Kenan...
Yusuf’um bir türkünün nakaratına kazılmış kör kuyuda.
Körüm ve kör karanlıkça yediliyorum,
Beynim yakaza halinde yalın süvari,
Suvari ve çağıl çağıl akmada sevdanın bitimbaşına,
Her yaşına bin bir yılı daha ulayarak istemeden.
Dağların yamacında derin derin ayak izlerim,
Lut’tan kaçan lahuti bir klanın içindeyim,
Bir an bile bakamam geri...
Gözüm yanar dönemem asla arkama,
Bir kor gibi düşmüş geçmişim gri tabana.
Üşüşmüş her anı...
Toprağa mıhlı tenekeden zamanın kenarına.
Yarının flu insafına terkedilmiş,
Başıboş süvariler gibi deli bozonlar.
Onlar ki sarışın taylara binip zaman mekan ikileminde,
Safran gibi savrulur ve sarışın toz olurlar.
***
Ey dağlara bağdaş kuran,
Kır saçlı hakim...
Kır yazgıyı! ... Bük kalemi kırılsın....
Yarılsın orta yerinden bozon adlı o ışıklı çizgiler,
Ve bu devetüyü beyzi karpuz tam ekvatorundan.
Tuz buz olsun kristal zaman.
Anılarım yok olsun kederlerimizden...
Ben ve sen ey kır saçlı hakim,
Vaz geçelim maharetli ellerimizden...
b/:
Burası Kenan...
Yusuf’um bir türkünün nakaratına kazılmış kör kuyuda.
Işığı bir taylasan gibi giyinen,
Ahir zaman atlıları geçende şiirimin yaylalarından,
Belki çöker, boyutlara köprü olan bozonlar güzergahı.
Ve daracık zamanın ergen kız gibi beli.
Eli koynunda ve suskun şahmaranlar misali,
Nazını alnına sürünmüş bir dehr gelini,
Kevkeblere el basar mushaf hükmünce.
Mutlak kader içinde terkedilmiş,
Başıboş küheylan sanki deli bozonlar...
Onlar ki çelik delen sivri taylara binip,
Şıhaplarla şahlanır ve küf rengi toz olurlar...
***
Ey hilâlin ezeli tapusuna sahip,
Yıldızlara aşina diller döken,
Kır saçlı hakim...
Kır yazgıyı! .. Bük kalemi kırılsın...
Samur maşlakhalarla sarmalansın,
Kırda çiğdem misali ipincecik belinden,
Bu geçmişi soluk sarışın ve geleceği keskin hilâl.
Lâl olsun zaman.
Yok olsun ta ezelinden kahpe devran...
Ben ve sen ey kır saçlı hakim,
Vaz geçelim ikilemi emziren yüreklerimizden...
Bir yudum daha buyurmaz mısın ey cihan
Hayali adaletimizden...


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-09-2008, 01:11 PM   #10
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1461
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Kağıtlar Mezalığının Ölüsü
1/:
İpince bir çizgidir acı,
Ya üç,
Ya da altmış üç elif miktarınca mezar başında.
***
Ey uzak ama akraba illerimde gezinen şeffaf yabancı,
Ya da hısımlar yurdu yüreğimdeki tanıdık umar...
Bu sana son mektubum değildir, bil ki,
Ölsem dahi kağıtlar mezalığında bir rüya vakti,
Ebedi devinecek kendi küllerinde içimdeki zümrüt sancı...
2/:
İpince bir çizgidir zaman,
Ya üç,
Ya da altmış üç elif miktarınca temmuz ayında.
***
Karanlık galeriler göz göz olur nazarında sırlı yolcunun,
Beyin de bir yoldur ki bizimkisi belli belirsiz,
Son misafir de kendi kısmetiyle gider bereketin gümrah burcuna,
Hazır göçmüşse yıllar öncesi dervişin iğreti ruhu,
Ey zincirleri lokma lokma döken demir ustası bunu duy!
Duy ve irkil paslanmış örsünde dövdüğüne bakarak,
Kilitleri kırılmış bir sarayda sultanlık fasaryadır kanımca,
Yoksa yarın için üflenecek ıslığı çobanların,
Sürü çarnaçar dağılır pınar başında...
3/:
İpince bir çizgidir mekan,
Ya üç,
Ya da altmış üç elif miktarınca mezar taşında.
***
Ay can!
Dedim y a bu sana son mektubum değildir,
Ölsem dahi ıskata çıkmış kağıtlar mezarlığında...
Yoktur zamanın Ezraili,
Ve suskun dilini çözecek anahtar acemi çilingirde,
Yalnız bir yolcudur ki yaşamı yüklenen özlem adamı,
Ateşler üzerinde dansa durmuştur istemese de,
Ve zincir lokmalarında hürriyet özlemine...
De ey dedemle çiğdem arkadaşı olan kukumav kuşu,
Şu damgalar kimi işaret eder?
Ya da bu dövmeler nerenin simgesel anlatımıdır hamaylı ayalarında
Bir kalptir nihayeti hayat dediğimiz katarın devecisi,
Kansa vahada bir yudum sudur,
Mühürdarı kimdir Süleyman’ın fermana değer katan?
Budur nihayeti ve bir sıkımlık kibriyyeti şımarık cesaretin...
3/:
Ay can!
Bu sana son mektubum değildir,
Ölsem dahi kağıtlar mezarlığında...
Bitkin bir ölübaşı beklemedir bizimkisi masal saraylarında,
Veriyorsa acı ve elemi savurganlık ölçüsünde rüzgarlar,
Ve savuruyorsa habire sıcak çığlığını ateşler yurdu,
Bir gönüldür ki mutmain bir eğim taşır açı ölçüsünce,
Geometrik bir ıslaklıktır gözlerden akan elips,
Ve yorgun bir atlı konuk olur virane konaklara.
İpince bir çizgidir insan,
Ya üç,
Ya da altmış üç elif miktarınca bütün yaşında.


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:59 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.