www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Adult (+18) Yetişkinlere Özel > Adult eski arşiv

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 10-02-2008, 02:07 PM   #1
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57933
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

…Likurga Balıkları…

çünkü sınır komşusuyduk biz
:
iki çılgın nehir
iki balık
vurgunda

kaç kulaçta
kim bilir
çivilendik
suda

ağır çırpınış
yersiz
yurtsuz

kimse bilmez şimdi
sessiz
ve durgun
bir şiir öpecek bizi
pusulasız teknelerin ağında


(Mart 2008) – Likurga Dosyasından

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-02-2008, 02:07 PM   #2
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57933
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

…Lupus…

bir düşü aramaktı yürümek
sözün tutuştuğu yerde yalınayak
kaldırımlar ateş tuğlası
yol amansız duruşma

dışa vurduğunda acı
zamanı tersten okur gerçek

sorumlusu “hiç kimse” düşsel fırtınanın
tini yalayan çığlık tek umursanan
farklıdır öyküsü yanık tabanların

“homo homini lupus”

fal da biter ey Avigdor!
Beckett’in kaşığına kulak ver
onu diline savur

çünkü
şiirde geçmez zaman
şiirde ölmez masallar

tükenir lupus
sabır ve diken küle beyan
rüzgâr sus pus…


(*) Avigdor Arikha: Samuel Beckett’in dostu. Öldüğünde Arikha’ya bir tek kaşığı kalmıştı. (Sn. Enis Batur’un bir yazısından esinlenerek…)

(12 Ekim 2007) - 6. Dekad, HAYAL Yay. Ocak 2008, s. 9

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-02-2008, 02:07 PM   #3
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57933
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

…Maya…

toprağa su yürüdü
gönendi ağaç
utandık yaprağından

burası Likurga

zaman ey!
kendine üfleyen
ney
:
bu yüzdendir
marazi bu hal
şiire kekelemesi sözün

tel
tel
ak kâğıda dökülen
ekşi bu maya


Mart 2008 – (Likurga Dosyasından)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-02-2008, 02:08 PM   #4
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57933
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

…Mistik Karşılama…

yeniden doğmak gerektiğini hatırlatıyor bulutta saklı eskimiş ay
korkuyoruz güneşin yaşlanmasından
:
ruhun kuş sürüsü tedirgin
ağır mirasından ürküyor ebegümeci dudaklar
satır aralarında eğreti bir ağıt
yoncalarla öpüşüyor

mizanı bozuk yolların hülyalı mitosunda
belleğimi mayalıyorum bir çekirge uğruna
akşamın grileştiği sessiz doğumların
ihtiram duruşunda

soğurmak içinmiş acılar bildim
uğurlayanmış hep karşılayan
mistik bir rükuda
mavi çarpıyor tanrıların kalbi
vadesi yetmemiş borçlar ödeniyor
ölü kuşlarla turkuvaza

bin yıllık intiharları atıyorum ey!
eskimemiş ay’lar adına karşıla beni

içerim ışık anası


(24 Ekim 2005)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-02-2008, 02:08 PM   #5
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57933
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

…MÜLK…(Düz Yazı)

Onca karmaşaya rağmen, bir çiçek bahçesi olduğunu unutmuyor evren. Üzerinden bin yıl geçse dahi tohumun özünde saklıyor kendini. Toprakla sevişmeye koyulduğunda, güneş su ve insandan beslenmeyi çok iyi biliyor. Yaşama sanatının mucidi o…

Çiçek ise kısa ömürlü… Elle tutulur, koklanır; özenle bakılmadığı takdirde kuruyup gider. Aynı zamanda bu kısacık ömründe ruhları şenlendirir. Tıpkı unutkanlığı reddeden evren bahçesi gibi… Bir de tinsel bahçelerimiz var. İnsanoğlunun tüm sırlarını gizlediği bu âlemin renkleri, alacalı tonları, bağbanları, yamakları bizleriz aslında. Şair ise oradaki sesleri duyan, renkleri gören, kalplere aktarabilen biri… Hayatın karanlık yüzünde içlerimizi eşeleyen, tohumlayan ve evrenle birlikte yaşamını sessizce, belki de bir ömür boyu susarak sürdüren... Yalnızca sözcüklerin kadife eldivenleri ile dokunur bizlere. Tepelerde, kıyılarda, ruhun koyaklarında dolaşır durur. Bir gün bakarsınız bir dağ lalesinden esinlenip “gelincik” sözcüğünü armağan eder dizelerinde. Tirşe, yavruağzı, kimyoni, şarabi, ebruli gibi unutulmuş renkleri ve Yuda’dan erguvan’ı getirir gönüllerimize.

“Şairler ses verir, soluk verirler, evren çiçek açar” diyordu Ahmet İnam.

O halde, evrene tılsım üfleyendir şair. Ona gerçeğin ötesinde yepyeni anlamlar kazandıran kişi… Ya şaire üfleyen evren? O şenlendirmez mi şairi? Hüzünlendirmez mi; çiçeğini güldürüp soldurmaz mı? Aşkı ve sevdayı yorgun güzlerden bahar coşkusuna taşıyan değil midir o? Elbette söz’ün müziğine tutkuyla değen her yürek gibi o da kendi çiçeğini açtıracaktır. İnleyen çiçekler, “elem çiçekleri”, “uçurum çiçekleri”, beyazdan tarçıniye, patlıcaniden mora insan ruhunda seyrana çıkmış rengârenk çiçek… Şairin dilinde her nefes alış, her soluk veriş farklı bir kimlik kazandırır kişiye. Böylece adımız konulur bir çiçekten. Neyiz bugün? Gül mü, karanfil mi, mateme gark olmuş bir kasımpatı, yoksa gülün dikeni mi? Söz’le buluşulan o yerde anlamlarız kendimizi. Bu yolculuk bazen bir yonca yaprağından çiğdeme, oradan da Afrika’lı bir menekşeye kadar uzanır. Narçiçeklerinin narında veririz molalarımızı. Nilüferi seyrederken suya akseden yüzümüzle Narcissus’a benzer; zihnimizde bir bataklık nergisinin serüvenlerini yazarız. Krizantemden asalet alır, yaseminden tutkuyu öğreniriz. Sıradan bir reyhan dalı aniden güven veren, kucaklayan bir “sevgi evi”ne dönüşür. Kimi gün alabildiğine mutlu bir kır papatyası yansır aynamıza. Taç yapraklarıyla aşk falları açar, ya da güneşi tutkuyla kovalayan bir günebakan oluveririz.

Sevgiliye sunulandır şiirce bir söz. Sevgiyle alınan ve ona da çiçek açtıran. “Geceleyin gül yanar” dediği gibi şairin:

“gül akar gülüşünde, yanar ışığı yüzünün
harede gözler büyür, ay büyürken sularda”
…(Aydın Afacan)

Gül gider gün gelir ve bir akasya ya da ıhlamur ağacına tutunarak dallarında çiçeğe dururuz. Yalnızlığı paylaşırız onunla. Ruhu dağlayan acılar yakıcı birer goncaya dönüşür. Yitirdiğimiz sevgilinin başucuna hatmi çiçeği bırakırız bazen.

Ne çok şikâyet edilir çiçeksiz saksılar ve saksısız çiçeklerden. Ve ne çok soru sorulur bir sap çiçeğe:

“elimde demin
küçük bir saksı vardı
boş bir saksı

nasıl ağırmış meğer
nasıl kolum ağrıyor
boş
bomboş
çiçeksiz bir saksı”
…(Arif Damar)


“bir sap çiçek mi – saksısız –
kaçışına uğrayan bir çiçek
neden olmasın
yağmurlar
yağmurlar yağdığı zaman…”
…(Edip Cansever)

Bir şair, “her şeyin tadı dağıldığında”, hayatın havı döküldüğünde çiçekle anlatır iç yağmurlarını:

“bir sap çiçek mi taşısam yoksa ağzımın kıyısında
aydınlık rengi vursun diye gözlerimdeki buluta”
…(Murathan Mungan)

Sümbüldür, hüzün rüzgârları estirir yüreğimizde. Ve iğde… Tüm yollar bir kez olsun mutlaka iğde'den geçer. Itırlı esansıyla sarhoş ederiz sevgiliyi. Gri bir melankoliye tutuklanmış rengimize isyandır bu kuvvetli koku salış…

An olur, gönlümüz zehirli bir çiçeğe dönüşür. Zakkum ağacıdır mesela o gün mekânımız:

“Aşk, ölümün dudaklarından öptüğü zaman
Yüreğimdeki zehirli çiçeği
Usulca bıraktım dünyanın dışına…”
…(Cezmi Ersöz)

Küskündür gönül. 'Elleme' deriz, 'elleme küserim'…Küstüm!


söz düşer tohum olur
ben düşerim sözden
siz düşersiniz
diri bir nefestir üflenen her dize
çiçek açar
hükmederiz evrene

bugün bir zambak dalına tutunduk
tenimizi döver yarın insafsız bir yosun
evrene böyle düşülür gizemli döşünde tohumun
gül ölümsüzlüğü tomurcuklanır iç bahçelerde

çiçekten gelir
çiçeğe gideriz
aslında
çiçek bizleriz!


Payımıza “şairlik” düşse ne olur, düşmese ne?
Tılsımlı şiirler veren, nefes üfleyen şairler var oldukça solmaz bu âlemin çiçekleri…

Ve şiirden esen her söz, mülk edinilmiş bir çiçektir bu bahçede!


(S’İMGE Dergisi, Temmuz 2006)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-02-2008, 02:08 PM   #6
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57933
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

…Öteki Yarı...

usandım eskitilmiş sözcüklerden!

sıradan menevişler
bir çarmıh
ve ikinci tekil şahıs hallerden

“y a ş l a n m a z g ü l ” den bir ses ver bana
ölümsüz bir lehçe eprimiş dillerden
taçlandır önce yasemin saraylarımı
bozgunlarına asıldığımız kale burçlarında
şiirler bağışla!
ak düşmemiş hecelerde çimlensin
kendiliğimizin meçhule üfleyen yamaçlarında

bilelim duygunun ateşinde döllendi ey!
aşktan yayılan nefesi ayrılık ve hüzünden

h a n g i kuşun kanadına tutunsa
yeniden yaratır dilim göğünü
gürleyerek hiçliği delen bu sayha
yıpranmadı usanmaktan henüz
iki soluk arasında bekleyen bu gül nida

bağışla dilime söylesin
anlatsın insan yanımın dikende ağlayan öteki yarısını


(5 Nisan 2006) - 6. Dekad, HAYAL Yay. Ocak 2008, s. 79

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-02-2008, 02:08 PM   #7
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57933
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

…Peçe*…

bir yas peçesiydi yüzüm
eksik
yanık
yapayalnız
eski bir kuda oyunundan kalan

cilası sıyrık tutkuların düşkıran istilasına
arsızca kondu’laşmasına arı-duru sevdaların
gece gündüz yozlaşmasına
mecalsiz bir isyan!

bize zimmetliydi
uçurumlarla intiharların sancılı hazzı
bir biz kalmıştık
düşerken aşka tutunan

“inecek peçe
iniyor peçe
ya sabır! ...”

boşluğu ünlüyordu boyundurukta bir ses
içimiz kızıl isyan!

ey gülüme günışığı gibi değerken dilimi bağışlayan sevgili!
kıyamete dek rızama boyun eğdiren eller
size döndü ey!
çıbanları patlayan sırlı yüzüm
günebakan çiçeğinde sayısız kederlerin çatıldığı
yetim haller

indi peçe!

matemi lal eden bir duygunun sınırsız gücüyle
çoğalmaktan nasıl yorgunuz şimdi
___delice akmaktan
hiç düşündün mü!
:
nasıl da kalabalığız
yatağını bulmuş efsunlu bir masal nehrinde…

………


(*) Yalnızca 14 Şubat’lar değil, tüm sevenlerin her doğan günü kutlu olsun…
Sevgimle

(14 Şubat 2006)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-02-2008, 02:08 PM   #8
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57933
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

…Sessizliğe İnmek…

- Feride’ye


çekildim kalbimin kısrak yüzüne
öze çekildim

sordum:
ne demekti sessizliğe inmek?

dörtnala giderdim anlamı çözerken
kaçmayı sevmedim
sürati de
yolculuğu bir tek

dirilerek geçti okum yayından

en zoru delmekti ruh çekirdeğini
susmaktı
konuşmaktı derinde durularak
anlamak rüzgârın
rüzgârdan başka bir şey olduğunu

sezdiler
bildiler
bildirdiler

acılı şiirlerden böyle geçtik ey!
kabuğa tutunup
söze çekildim


(25 Aralık 2007)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-02-2008, 02:09 PM   #9
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57933
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

…Sis…

karanlığa dokununca
avuca sızan
hırsız buğudan söz ediyordum
:
gölgeniz kaçmıştı sizin
kısıktı nefesiniz
sesiniz dağda!

böyle ezber ediliyor sevmek
ruhsatlanıyor böylece dengeli bilgelik
yoktan var ederek yitirilmişi
yolculukta keşfederek bireyliğimizi

…bakmak lazım görmek için...
kamaşmıştık oysa afili benliğimizden
yol ortası aynı uzaklıkta iki yöne
ve “herkes yalnızdı siste yürürken”*…

bu yüzden fark etmedi kimse kimseyi
tanımadı duman
yeşeren kendiliğimizi!

ah bir de omuz silkseydik ne iyi olurdu!
sisi anlatsaydık soyguncu karanlığa
hiç yaşamamış gibi daha önceleri
hiç yaşanmamış gibi…

üstelik kimse yokken!


(*) Hermann Hesse


(27 Ocak 2007)
(S'İMGE Dergisi, Mart-Nisan 2007, Kedi Şiir Seçkisi)

6. Dekad, HAYAL Yay. Ocak 2008, s. 89

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-02-2008, 02:09 PM   #10
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57933
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

…Soğuk Parantez…*

sabahlar bilmez yaşlanmayı
kadim bir masalın ayak izlerine gece
kırmızı saatlerin mührünü vurur
:
açılır parantez

cezaya durduğunda tek ayak üstünde
en fazla kendi kökünü söker kişi
eşikten sızan suyudur buz dona çeken akşamın
adresini bulamayan bir mektup yazar sevgiye
:
soğur beden

geçmiş zamanlardan kalan iri sözler
ufalanıp un eler yazgımıza
arsızca kuşanılır sabahın diri vakitleri
tanrısal gücü umulur dağın yalnız bir ağıttan
dişlerini geçirir gerçek etimize
acıtır içimizin çengelleri
:
sessizliği dinleriz

meçhule üflenmiş
mum alevinde kapanır parantez
puhu kuşu sonuncu kez kanat çırpar
ağlar
tüylerini bırakır
kırık bir eylül cübbesine
:
soğur evren
üşürüz böyle...


(*) 13 Eylül 2005 - Sevgili Babam A. Muzaffer Bulgulu anısına.

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:58 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.