![]() |
|
|
|
|
#1 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Anarşist Şiirler I
bu sular fazla derin ne balık olmaktı amaç ne balıkçı ağlarıyla deniz örtmek bu sular fazla dalgalı bir o yana savruluyor tekne, bir bu yana buzdağı çarpsa da öleceğiz sular kudursa da ölelim o halde! denizi size verdim gitti ölümcül esrarlı denizi dağlar benim olsun yeter düşlerini çalmıyorlar orda adamın düş bağışlanmıyor ki çalınsın! yamaçta yankılanan her sedanın anlamı var çünkü gidiyor çünkü dönüyor insana bulutla öpüşürken dağda tanrılar varsın ateş yaksın insan tipiye teslim, insan soğuğa ne çıkar! deniz çok fırtına, deniz çok dalga içinde bir olta ve balıklar iyi bak! hepsi orada dağ yollara düşmez yol dağlara düşer bugün! (28 Ekim 2003) (Devamı Var) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#2 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Anarşist Şiirler II
savrulmalı tepelerden külüm yangına vermeliyim kendimi önce acımasız bir tipide soğumalı dağarcığım söz, beynim ağrılarla dolsun acıtayım beden ve ruhlarınızı baç verir gibi beni benden sunaklara yatmalıyım kendiliğimden ağzıma bir zoka çok fazla gelir istemem! mayalanmalı dillerim kendi iliğinden düşleriniz çalındı mı hiç sizin? alın çizdiğim bu resmi boydan boya asın oraya kara suratlarınızı bugünden tezi yok yarısı kayıp ruhum yepyeni düşler uğrağı yetiyor bana ıssız dağ başları korkmayın niyetim az sorgulamak biraz acıtmak utanmaz düş hırsızlarını! (28 Ekim 2003) (Devamı var) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#3 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Anarşist Şiirler III
bekliyordunuz beni değil mi dağımın bereketli ormanları geliyorum! denizi vereceğim ağaçlarınıza denizi kurutacağım dallarınızda nefesimin kızıl göğü titreyecek yapraklarınızda onların olsun pejmürde uykular, karınca ezmez entrikalar riyakarlıkla birlikte gömülsün sinlerine gündüzleri görülen rüyalar derilerini çoktan yüzdüm ben soydum hepsi çırılçıplak! gördüm asıl suratlarını çok çirkindi renkleri, utanmaktan bile korktular! eğreti kolluk güçleri sürek avında itlerin kokusu çarpıyor burnuma ön avlusunda sahte prensliklerin kubur deliklerinden fışkırıyor titanlar gırtlağa kadar pisliğe bulanmışlar! nereye gizlendi tanrılar? tanrılar tedirgin, savaşın hışmını izliyorlar toplanın ey ahali artık hesaplaşma vakti hazır olun asılmaya düş kırıcıları! düş tuzaklarıyla tanıştıracağım sizi titanik bir kader yazgısında! (28/ Ekim /2003) (Devamı Var) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#4 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Anarşist Şiirler IV
bu sular fazla derin ben artık dağbaşıma giderim gölgemin yakınından geçmeyin sakın! dokunmayın kuzgunuma şahinime sevdiğime dağ aslanıyım ben kolay yedirmem bana ait olanı! durmayın kuşanın silahlarınızı her atılan ok ve kurşun içinizde açan bir voyvoda kazığına dönüşecek kapanınız olacağım yakından bakın bana fareler iyi tanır kapanları! düşlerimi ellemeyin düş kırıcıları cellat kesilir belanız olur pazar yerinde üç kuruşa kanıma doğrarım düşüme dokunanları! hikayem uzun anlamayan “fransız”, anlayana ne mutlu! önünde sonunda sahibini bulur söz bilen bilir lisanımı dağ yola düşmez yol dağa düşer bugün şimdi hesaplaşma zamanı asacağım sizi düş kırıcıları! (28 Ekim 2003) (Devamı var) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#5 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Anarşist Şiirler V (SON)
sakın aldatmasın sizi hayali ağlamalarım kendime tuz ruhu size kibrit suyu hazırladım önünüzde tepenizde ardınızdayım! darağacı dallaradır kuşatmalarım düşlerin hesabını soracağım bana öfke size siygalar düşer dağ burcundan ellerimle yağladığım urganın ucundan sığınmayın tumturaklı kibarlaşmalara nihayete erdi uyuşturucu ninniler detone şarkıları susturdum birer birer terk ediyoruz sahte masalları aslanlar tükenmiş besbelli memlekette ki farelere yediriyorlar kahramanları! şanına uygun düşmeli ölüm boğmayacağım sizi tükürüğümle göğüslerinizde “alçak” yazan bir yafta ile geberteceğim iyi okuyun! “burası benim arazim! ” diyen bir pankartla ellerimde büyük duyar kulaklarım gözlerim derin görür lisanımın sırrını çözmek için azıcık ermiş olmanız gerekir ateş kalkışıyor içimde ateş! ya öleceğiz ya öleceğiz ölelim o halde! asacağım sizi düş kırıcıları yeminim olsun! dağ yollara düşmez yol dağlara düşer bugün (28 Ekim 2003) (Şimdilik SON! ...) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#6 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Anla ki!
içinde eridiğim denizi çaldığım için pişman değilim su yakarmış demek ki alnımdan dağlandım ben dilsizdi sancılar çevrede korsan tekneleri limanlar kelepçeli yalnızlığa su kuşları can verirdi sevdaya denizin dibindeydi dağlar anla bir şey var canımı sıkan ağunun lezzeti sıvaştı dilime kayboldu ebemkuşağım suya indi şaman yosunlar saçlarımda ağlayacak kirpiklerimde ağaracak tan deniz çekildiğinde korkma! bir kayıp ilanıyla ellerimde bekliyor olacağım renklerin doğduğu yerde dipsiz mavide ara beni turkuaz tortularda istersen kendi hamurunda anla ki sevdiğim anla işte! (7 Ekim 2004) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#7 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Anla Korkuyorum!
-kızıma mektup, ...bir yerden başlamalı başlamak bitirmenin yarısı ne olsa bir Buruşuk anlardı beni bir de sen anlatmalı o halde… özlüyorum ölürcesine kimi zaman ölüyorumdur zahir neredeyse üç yıl, az buz değil örtülerini kokluyor kokusunu duyuyorum nasıl da şaşırmıştı herkes yediveren gülü gibi bu sevgiyi keşfettiğinde “bu kadın böyle sever miymiş! ” dediler oysa bilseler en son nefeste bile henüz başlamamıştım sevgimi vermeye “bekle beni, geleceğim seninle! ” diyen çığlıklarımı duyuyorum halen kargalar konuştu bir o konuşamadı olsun! söyleneni anlamayı öğrettim ya yüreğim mangal inanılmaz bir sabırla konuştuk aramızda bilinmez bir dille nasıl da güven verirdi insana kör şafakta gece karanlıkta hiç korkmaz düşerdik yollara kimse yanaşmazdı köpek değil aslan sanki fırlamış destansı bir dağ zirvesinden dünyaya kitabı bitiremedim sormuştun hani ne anlatsam az, ne söylesem yetersiz uzayıp gider bölümler işte öyle! efendisiz iki köleydik biz aşk şarkılarına bile ağlıyorum artık aklıma düşüyor da kırılıyor kol kanat dört duvar arasında voltalar atıyorum tükenmez bu hapislikte çok ihanet gördüm insandan ama görmedim köpekten iyi dost yenisini edinmenin yolu var elbet zor olan karardır yüreğime yazık olmasın, güz yaprakları düşüyor şimdi bir o anladı beni bir de sen anla yarı yolda kalmaktan korkuyorum korkuyorum yarı yolda bırakmaktan ömür boyu özleyerek yaşamak bu sen iyi bilirsin kızım kendine iyi bak sevgilerimle... (2 Haziran 2003) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#8 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Anlam Aşkına Bilmece Sorular
ruhuna ziynetler armağan edilmiş bir kadın cam kırıkları serpilse yoluna ne hisseder? hazinesi çalınmış yoksul birinden farklı olmalı! ateşi sımsıkı giyinmek değil mi aşk ister en derin kuytusunda ormanın isterse esrar yüklü ılgım buğusunda savrulan her zıpkın, çekilen her çizgi aşka bir nakkaş titizliği ile sorgulatır anlamı kadın gibi bir kadının ruhunda aşk bir çeyiz sandığı ağırlaştıkça artar gönül tutsaklığı oysa gençlik tek servet öyle diyorlar! yıllar çoğaldıkça tavan arasına mı kalkar sandıklar varsın zor olsun sorular! inancımı yitirmedim aşka küllerine sığınıp kor ateşlerin cam kırığında yürüdüm çıplak ayakla ah o iz bıraktığım yangınlar ardımdan anlamı sorguladılar bal akıtan arının iğnesi yok mu özünü yitirmeden dikeni nasıl saklar gül sorulardan doğar yanıtlar sorusuz bilmece neye yarar! anlam aşkınadır sorulmuş ve sorulacak tüm sorular (12 Ocak 2004) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#9 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Anlatılmaz Duygu
için küçülür de kaybolur bedeninde hani çoğalır kapılar kaçmak için yine de tıkılır kalırsın zindanda bilirsin yollar çıkmaz arkası kesiktir köşelerin gerçek değil orası sanki plato dem tutmuş bir acıyla yüreğinde anlam yükleyemezsin yokluğa tarifi yok yorgunluğun susmanın yanıtlamanın geride yalnızca bir soru kalır: -kendi kalemiz midir savaş meydanı fethedilmediği için yakılan bizimle birlikte boşluğa bırakılan rüzgar yakalanmaz biliyorum kalbimdeki ovayı çekiyorum üstüme gene de üşüyorum, çok sır dökme mevsimi şimdi aynalarda : var mıyım yok muyum bilmiyorum zamanı dinliyorum (17 Temmuz 2003) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#10 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Annem Diyen Karanfiller (Babalar Günü İçin Düz Yazı)
Bir şiirinde babasını ne çok sevdiğini anlatıyor Can Yücel. Eve gelince, hemen gidermiş. “Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi”nin aceleymiş işi. Öyle diyor… tıpkı seninkiler gibi ateştenmiş gözleri ve yine seninkiler gibiymiş geliş ve gidişleri… Onca telaş arasındaki buluşmalarımızı anımsıyorum baba. Ne çok ayrıntı fışkırıyor belleğimden… Çakallardan ürktüğüm gece göğsüne sokulmalarımı, bağbozumlarında birlikte çiğnediğimiz üzümleri, pestil kurutmak için toprağa gerdiğimiz sakız gibi çarşafları... Ayaklarımızı nasıl yıkar, nasıl da kırklardık… Bağ yıllarımızdan yansıyan akrebin zehrine, “koca incir”in altındaki yılanın tıslamasına ve hercai salkımlarla donanmış asmalara doğru bir gezintiye çıkıyoruz sıkça. Dut silkeliyoruz baba. Yayladaki pınara salıyoruz karpuzları. Böyle anlarda o denli gençleşiyorsun ki; bazen bir delikanlı, bazen bir çocuğa dönüşüveriyorsun. Hayat kavgasında ertelenmiş yılları boşluğa savuruşumuzu düşünüyorum bir de. Ne çok çalıştın sen. Seksen sekiz yılın, dolu dolu yetmiş yedi yılı… Gecenin kör saatlerinde ağabeyinin elinden tutarak, Taşköprü üzerinden Karşıyaka'ya çalışmaya giden çocuğun yürek depreştiren korkularıyla bütünleşiyorum birden. Ta ki, ellerinin sadık yoldaşı bağlamanın iniltileriyle 'ham meyve' yi kopartıncaya dek dalından... Öfkeni, hiddetini, bin voltluk duygusallığınla yazdığın şiirleri; sana dair her şeyi anlıyorum şimdi. Sararmış bir eylül yaprağı gibi hayatın merdivenlerinden kayarak inişini anımsıyorum sonra… İşte böyle baba… Keder bastığında bunları düşünüyorum. Biliyor musun, ayrılıklardan korkmamayı; örselenip devrildikçe ayağa kalkmayı; küllerimden bir kez daha doğrulmayı senden öğrendim ben. İnsanın değerini bilmeyi, az rastlanan “erdem”e sıkıca sarılmayı; benim olan her şeyi özenle korurken, kıskançlıktan uzak durmayı… Neleri sahiplenebilirdim; nelere dokunmamalıydım, sayende bildim. Şimdi nasıl ödenir bu borç? Hep “ana hakkı” diyoruz ya bence haksızlık ediyoruz babalarımıza. Bilirsin, hala doğmaya çabalayan bir ruhum var. Oysa bir eylül ikindisi ölümle tanıştık biz. Sen mi bana geldin, ben mi sana gittim bilmiyorum ama sanki toprağa eşzamanlı olarak uzandık. Ve bugün, karşıdaki yamaçlara vuran baharın rengini birlikte seyrediyoruz yattığın tepeden. Sabah yelleri kimi gün muson yağmurları getiriyor gözbebeklerime, kimi gün meşin bir kamçıya dönüşüyor bedenimde. Her mevsim anılar ekip biçerek seni özlemeyi sürdürüyorum... “Bu yaz Fransız edebiyatındayız” diyen sesin çınlıyor sabahın er vakitlerinde. Zola’dan steplere iniyoruz birden. Bazen bir Çehov hikâyesi oluyor geçmişimiz veya ertesi yaz Gulag Takımadaları’na doğru çileli bir yolculuğa çıkıyoruz. Neşeli-umutlu-umutsuz günlerimiz bir fotoğraf albümünün soluk sayfaları gibi dökülüyor kucağıma. Anneler Günü’nde “annem-annem” diyerek getirdiğin çiçekleri hatırlıyorum sonra. Ebruli karanfiller saçılıyor zihnimin eteklerine… Hayatı ve kaçınılmaz sonunu düşünüyorum sıkça… Üzerine ölüm gölgesi düşmüş yatağından, mecalsiz sesinle “Vakit geldi; ben gidiyorum, hazırlan kızım” diye fısıldayışın geliyor aklıma. Ahengini çoktan yitirmiş sözcüklerinde tüm kaygıları aşmış ince bir teslimiyet vardı. Kulaklarım kanıyordu adeta. Çok korktum baba, çünkü doğru söylediğini biliyordum. Ağıtını tırnaklarıyla ruhuna gömen, yetişkin bir kadının bedenine sığınmış çaresiz bir çocuktum o an. Babalar gittiğinde, kızlar eksik kalırmış. Öğrendim! Alacakaranlık saatlerimin kıyılarına vuran ateş gözlüm, üzülme sakın! Ben bugün de birlikte yattığımız toprağa bıraktığın tohumlar sayesinde çelimsiz ancak inatçı şıvgalar büyütüyorum. Özüm ve sözümle… artık biliyorum geride ne kalırsa kalsın bir babadan en çok “annem! ” deyişi kalırmış karanfilleri sevgi ile uzattığı geçmişteki o andan bütün karanfiller bizimdir bugün birikmiş borçlarla sulanıyorlar, üzülme sen! (S’İMGE Dergisi - Mayıs 2006, Sayı 23) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
![]() ![]() |
| Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|