![]()  | 
	
| 
	 | 
| 		
			
			 | 
		#1 | 
| 
			
			
			
			 Aşmış Üye 
			![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007 
				Konum: İstanbul 
				
				
					Mesajlar: 281,268
 
				
				Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts 
Üye No: 44033
 
				İtibar Gücü: 57931  
Rep Puanı : 34658  
Rep Derecesi :   
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek 
				 | 
	
	
	
	
		
			
			 Çift kişiliktir tren biletleri 
		
	
		
		
		
		
		
	
	ya bu şehirden, belki bir sevgiliden bitmek tükenmek bilmeyen ayrılıklar taşıyordu. yorgundu tren, penceresinden kimi ağır başlı kimi alabildiğine çocuk hüzünler bakıyordu. gişelerden; en kolay alınıyordu tek başına ama çift kişilik biletler. biri girerken yolcunun cebine diğeri ya kalıyordu sevgilinin gözlerinde belki de koskoca bir şehrin tüm bir geçmişinde. belki hasretlerdir giden, yüreklere saklanmış, nefret olmasın terk eden yüreklere saplanmış. öyle ağır bir yük işte sırtında, her gün bir bilinmezin adresi, bir başka bilinmeze. Cevat Çeştepe  | 
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
			
			
		
	 | 
| 		
			
			 | 
		#2 | 
| 
			
			
			
			 Aşmış Üye 
			![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007 
				Konum: İstanbul 
				
				
					Mesajlar: 281,268
 
				
				Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts 
Üye No: 44033
 
				İtibar Gücü: 57931  
Rep Puanı : 34658  
Rep Derecesi :   
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek 
				 | 
	
	
	
	
		
			
			 Çoban salatası - eleştiri notları 
		
	
		
		
		
		
		
	
	Hepimiz çok iyi hatırlarız... Türk (cumhuriyet) siyaset tarihinin en önemli isimlerinden Süleyman Demirel'in bilinen ilk lakabı 'Çoban Sülü' idi. Daha sonraları aldığı eğitim ve ABD'deki görevli çalışma yılları onu 'morrison Süleyman' yaptı ama bu tutmadı ve Süleyman Demirel hep Çoban Sülü olarak kaldı. Bakmayın son dönemlerde 'kurtar bizi baba' çığlıkları ile etrafında fır dönmemize... Çok daha yakın tarihimize gelince bu kez Recep Tayyip Erdoğan; hala siyasetten elini eteğini çekmemiş olan Süleyman Demirel'inde dahil olduğu zevatı kastederek 'Bunlar hayatlarında iki koyun bile gütmemişlerdir' diyerek bir anlamda kendisinin 'En birinci baş çoban olduğunu' ilan etmiş ve böylece bu ülke insanını yönetebilmenin ilk şartının 'önce koyun gütmesini bilmekten geçtiğini' hepimizin gözüne parmak gibi sokmuştur. Elbet biz bu sözlerden kimlerin neyin yerine konduğunu çok fazla düşünmeden 'vayyy, bravo adama/çobana' diyerek hemen yelkenlerimizi suya indirmiş ve tarihimizin otlaklarına gönül rahatlığı ve kapalı gözlerle salınmayı kabullenmişiz. Oysa, en az Kasımpaşa kadar namlı mesela bir Karagümrük'lü tarafımızla önce aynaya bakmak ve neye benzeyip neye benzemediğimize karar verdikten sonra dikilip karşısına 'ne diyorsun hoca sen' diye avazlansaydık bakalım o kendi yakın çevre dışında hiçbir yeri aydınlatma özelliği olmayan ampuller hala böyle yanmaya devam edebilecek miydi. Şimdi seçimlerin eli kulağında. Herkes ülkesine hizmet (!) için Demokrasi bulvarında öyle bir koşturmaca içindeki sağdan sola, soldan sağa gözlerin yaşarmaması mümkün değil. Şık ve ışıltılı vitrinler 'en göz alıcı vitrin' yarışmasında birinci olabilmek için elde avuçta ne var ne yok döküyorlar ortaya. Bulvarda sağdan-soldan koşturup duranlardan avlayabildiklerini kendi vitrinlerine yerleştirebilmek için olağanüstü bir çaba, olağanüstü gürültü-patırtı. Takke düşüp kel görününceye kadar artık havaya atılan sikkelerden, çikolatalardan, oyuncaklardan ne kaparsak o kar diyeceğiz. Ve elbette bu kadar koşuşturmacayı izlerken de ilk acıkan hiç bir zaman tokluğun tadına varamamış olan bizler olacağız. Buyur edecek elbet birileri seçim sonrasının ilk günlerinde. Işıltılı vitrinlerin o ana kadar karanlıkta olan arkalarına, dükkanın içlerine. Ortadaki geniş sofra bizler için. Gene tokluk keyfini yaşamayacak kadar açlığımızı giderme şansımız olacak bu saatte. Menüde ise sadece ortaya konmuş çala kaşık dalacağımız bir çoban salatası. Domatesinden, soğanından, biberinden, maydanozundan, yağından, tadından, tuzundan bir şey anlayamayacağımız bir çoban salatası. Transfer mevsimi de sona ermiş olacaktır bu aralar yada son günleridir. Alex'in, Tuncay'ın durumları, Fenerbahçe'de kalıp kalmayacakları belli olmuştur artık. Herkes, Demokrasi bulvarında sağdan sola-soldan sağa koşturanlarda, yeşil sahalarda, potaların altında, filelerin arkasında ter dökenlerde yeni formalarından o veya bu şekilde memnundurlar artık. Ya biz? Cevat Çeştepe  | 
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
			
			
		
	 | 
| 		
			
			 | 
		#3 | 
| 
			
			
			
			 Aşmış Üye 
			![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007 
				Konum: İstanbul 
				
				
					Mesajlar: 281,268
 
				
				Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts 
Üye No: 44033
 
				İtibar Gücü: 57931  
Rep Puanı : 34658  
Rep Derecesi :   
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek 
				 | 
	
	
	
	
		
			
			 Çobanın yolculuğu 
		
	
		
		
		
		
		
	
	şimdi bayırlardan aşağı, düzlere sırtımda en katmerli renkleriyle karanlık dağlar, kayalar bir su akıyor ayaklarımın altından içinde son kavalın türküsü çağlar koyunlar ağlar. ne zaman tütmüştü evimin bacası içi sıcacık dışarıda duman karası siyah saçlar, mor kuşak ben kaldım yalnızlığıma ağlayacak birde içimde bastırılmış ağır sancı yabancı mı yabancı. telli duvaklı düğün alayı hasretin alnımda bir şey yazmıyor umut adına yokluğun çok başka ormanlardan içeri, bir adım daha ayak sesini duyuyorum köpeğimin işte o da olmasa….. Cevat Çeştepe  | 
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
			
			
		
	 | 
| 		
			
			 | 
		#4 | 
| 
			
			
			
			 Aşmış Üye 
			![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007 
				Konum: İstanbul 
				
				
					Mesajlar: 281,268
 
				
				Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts 
Üye No: 44033
 
				İtibar Gücü: 57931  
Rep Puanı : 34658  
Rep Derecesi :   
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek 
				 | 
	
	
	
	
		
			
			 Çocuklar, çiçekler, uçurtmalar 
		
	
		
		
		
		
		
	
	kulağımıza sesler dolardı baharı yaşadığımız günler gibiydik çocuklarımızı izliyorduk pencere önünde ne güzel ve tertemizlerdi, çiçekler gibi çirkin ve kirli olan sadece oynayamadıkları oyunlarının bahçeleriydi. çocuklarımız dizleri kan içinde ağlarlardı düştükleri zaman canlarının acısından çakıl taşlarından. içimiz çok kötü olurdu. “okulların arka bahçeleri vardır, boynu bükük ağaçlar gibi bilir misiniz. çocuksuzdur ve sessiz.” ……. her taraftan ciğerimize dolardı sabah rüzgarının sesini dinler gibiydik çiçeklerimizi suluyorduk pencere önünde ne güzel ve her renk kokuyorlardı, çocuklar gibi çirkin ve kokusuz olan sadece onların soluyamadıkları havaydı. çiçeklerimiz ölmek için mevsim değiştirmeden döker yapraklarını saklarlardı solduklarını. gözlerimizi yutardık yuvalarından. “pencere kenarlarında unutulmuş ve bir kenara itilmiş saksılar vardır bilir misiniz topraksızdır ve çiçeksiz.” ……. çocuklarımız soluyordu, biz bahar sanıyorduk çiçeklerimiz ağlıyordu, rüzgarın sesi sanıyorduk kendi havamızda ve kendimize yabancı yaşıyorduk yalancı sevdaların peşinde çılgın bir koşudaydık. terledikçe daha çok çirkinleşiyor ve daha pis kokuyorduk yarın adlı bir uçurtma kalmıştı geçmişten elimizde onu da farkında olmadan elimizden kaçırıyor olmayan çocuklarımızın çiçek bahçesine gönderiyorduk. …….. sayın dinleyiciler saat sıfır sıfır, sıfır bir tabiat anadan son haberleri dinlediniz, şimdi türküler ve oyun havaları ….. Cevat Çeştepe  | 
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
			
			
		
	 | 
| 		
			
			 | 
		#5 | 
| 
			
			
			
			 Aşmış Üye 
			![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007 
				Konum: İstanbul 
				
				
					Mesajlar: 281,268
 
				
				Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts 
Üye No: 44033
 
				İtibar Gücü: 57931  
Rep Puanı : 34658  
Rep Derecesi :   
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek 
				 | 
	
	
	
	
		
			
			 Çocuklarımızın gülebilmesi 
		
	
		
		
		
		
		
	
	yeter ki senin yüzün gülebilsin çocuğum daha önemli ne olabilir ki bundan. yeşili görüp tanıyabilmeli, sevmelisin. kır çiçeklerini özgürce koklamak için. uçurtmanı saldığın gökyüzü ihanet olmamalı maviyse bildiğin mavi olarak kalmalı. medeniyet adı altında zehir kokmamalı. senin çocukların seninkinden daha güzel bir dünyada yaşamalı.. balıklar, kirlenmemiş sularda yüzebilmeli insanlar doğarken ağlamadan önce gülebilmeli sen barışı yaşamalısın, kuşlar konmalı omuzlarına bundan daha önemli ne olabilir ki hayatta. Cevat Çeştepe  | 
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
			
			
		
	 | 
| 		
			
			 | 
		#6 | 
| 
			
			
			
			 Aşmış Üye 
			![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007 
				Konum: İstanbul 
				
				
					Mesajlar: 281,268
 
				
				Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts 
Üye No: 44033
 
				İtibar Gücü: 57931  
Rep Puanı : 34658  
Rep Derecesi :   
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek 
				 | 
	
	
	
	
		
			
			 Çocukluğu öldürmek 
		
	
		
		
		
		
		
	
	çocukluğumun dumanı tütüyor hala başımda. düşen yıldızlardan dilek tutuyorum. pişmanlıklarımın adını koyamadım düşlerimden çıkarıp da. kalbimi dört duvara asıyorum, dörtle parçalayıp. yani, yeni yetmeyim sizin anlayacağınız. onun için dar geliyor parmaklarım dans ettiğim meydanlara. bu nasıl çocukluksa, kehribar taşlı tespihimin imamesinde doğuruyorum delikanlılığımı, kağıt bebeklerle süsleyeceğim bir düğünün gecesinde. ama siz, ne olur korkmayın benden. karanlık değilim; şiirim sadece. yağmur sofrasında bulut da dersiniz isterseniz. güler geçersiniz.  | 
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
			
			
		
	 | 
| 		
			
			 | 
		#7 | 
| 
			
			
			
			 Aşmış Üye 
			![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007 
				Konum: İstanbul 
				
				
					Mesajlar: 281,268
 
				
				Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts 
Üye No: 44033
 
				İtibar Gücü: 57931  
Rep Puanı : 34658  
Rep Derecesi :   
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek 
				 | 
	
	
	
	
		
			
			 Çocukluğumun son gecesi 
		
	
		
		
		
		
		
	
	bir gece; anneni başucunda bulamadığın bir gece. hani uyumaktan korktuğun, soğuktan donduğun bir gece…. nasıldı acaba, sıcak ekmek kokusunu unuttuğun ve son parçasını oyuncağının, hiç hatırlamadığın bir gece….. kayan yıldızları toplayıp avuç avuç ağaç dallarından kuyruk yapacağın uçurtmanın ipini bile bulamadığın bir gece….. gidenler hani el sallayacaklardı sana penceresinden köprünün altından geçen trenin o elleri hiç göremediğin bir gece…… bundan sonra kim öperek beni gönderecek okula diyerek sessiz bir acıyla inlediğin ve onun için hiç büyümediğin bir gece…… bir gece; anneni başucunda bulamadığın bir gece. hani yalnızlığı yakından tanıdığın ve ellerini ısıtamadığın ilk gece….. Cevat Çeştepe  | 
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
			
			
		
	 | 
| 		
			
			 | 
		#8 | 
| 
			
			
			
			 Aşmış Üye 
			![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007 
				Konum: İstanbul 
				
				
					Mesajlar: 281,268
 
				
				Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts 
Üye No: 44033
 
				İtibar Gücü: 57931  
Rep Puanı : 34658  
Rep Derecesi :   
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek 
				 | 
	
	
	
	
		
			
			 Çocuksu bir pazar sabahı 
		
	
		
		
		
		
		
	
	sen bu kaldırımlar üzerinde yüzünü kaç kez döndün evine, annenin babanla pazar sevişmelerini yaşadığı bu saatlerde. hiç özlemini çektin mi sokakta iken, sıcak çay dolu bir bardağın ve bir dilim ekmeğin, anne elleriyle yağ sürülmüş üzerine. sen hiç bu kaldırımlar üzerinde korktun mu top oynamaktan. arkandaki çırılçıplak meşe ağacının dallarında sallanmaktan. yarın okul var gene, ellerimde kırılacak mı bir tahta cetvel diyerek vazgeçtin mi defterine çizdiğin çöp adamlardan. sen hiç ölü bir mevsimin güneşsizliğinde bir Pazar sabahı bir kez daha yaşamaya başlayamamanın çaresiz adını yazmayı getirdin mi aklına çocukluk kimliğinin üzerine sen hiç Pazar sabahı şiir oldun mu adımlarken kaldırımları. Cevat Çeştepe  | 
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
			
			
		
	 | 
| 		
			
			 | 
		#9 | 
| 
			
			
			
			 Aşmış Üye 
			![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007 
				Konum: İstanbul 
				
				
					Mesajlar: 281,268
 
				
				Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts 
Üye No: 44033
 
				İtibar Gücü: 57931  
Rep Puanı : 34658  
Rep Derecesi :   
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek 
				 | 
	
	
	
	
		
			
			 Çocuksu masallar 
		
	
		
		
		
		
		
	
	“daha dün annemizin kollarında yaşarken” beklediğimizin en son geleceğini ya da hiç gelmeyeceğini, büyümek bir yana giderek küçüleceğimizi bilemezdik ki. “çiçekli bahçemizin yollarında koşarken” düştüğümüz her yerde yüreğimizin daha çok çizileceğini, ayağa kalkmak için her çabamızda, bir kez daha düşeceğimizi bilemezdik ki. “şimdi okullu olduk, sınıfları doldurduk” ama insanlığımızı, ilkelerimizi ayaklar altına alacağımızı, en yüce değerden kaçarak günün birinde bedavaya öleceğimizi bilemezdik ki. “sevinçliyiz hepimiz, yaşasın okulumuz” diyemezdik ki. Cevat Çeştepe  | 
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
			
			
		
	 | 
| 		
			
			 | 
		#10 | 
| 
			
			
			
			 Aşmış Üye 
			![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007 
				Konum: İstanbul 
				
				
					Mesajlar: 281,268
 
				
				Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts 
Üye No: 44033
 
				İtibar Gücü: 57931  
Rep Puanı : 34658  
Rep Derecesi :   
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek 
				 | 
	
	
	
	
		
			
			 Çok istedim ama olmadı 
		
	
		
		
		
		
		
	
	biliyorum buradan hiç belli olmuyor, ama en güzeli senin gözlerin. o kadar istedim ver bana gözlerini, asayım gözlerimin üstüne dedim olur mu hiç öyle şey dedin, kabul etmedin. o zaman şimdi çok görme bana, bakıp ta her yerde onları görüşümü. takabilseydim eğer gözlerimin üstüne gözlerini, ondan sonra isteyecektim gülüşünü. biliyorum buradan hiç belli olmuyor, ama en güzeli senin gülüşün. Cevat Çeştepe  | 
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
			
			
		
	 | 
		
		![]() ![]()  | 
		
	
		
| Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
		
  | 
	
		 |