Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Gerçek Mecnun

O güzel gözlerine bakmazsam ben, ölürüm,
Sana gönlümü verdim, aynısını alırım.
Sen kapıdan kovarsan, pencereden gelirim,

Çektiğim özlemlerin çilesiyle sar beni,
Gözlerini mermi yap, oracıkta vur beni.

O güzel gülüşünü günde bin kez görmeden,
Yaşayamam, zülfünün tellerini dermeden.
Gönlümü paspas yapıp, yollarına sermeden,

Hergün başka ateşle bu sevda dağlar beni,
Gel, sevda çöllerinin ortasında gör, beni.

Bir şey gelmez elimden, gönlüme geçmez sözüm.
Senin besteni çalar, başka dil bilmez sazım.
Sen de beni sev artık, yoktur başka bir çözüm,

Birazcık kendine gel, anla artık yar, beni,
Kurtulmak istiyorsan, al silahı, vur beni.

O güzel gözlerine bakamazsam ölürüm.
Bir canım var, veririm, seni illa alırım.
Sensiz kızgın çöllerde yapayalnız kalırım.

Ben doğruyu söylerim, bilenlere sor, beni,
Gerçek Mecnun ararsan aç gözünü, gör beni.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Gerçek Sevgi

İnsanlar bir robot olmuş,
Gönüllere para dolmuş,
Sevda masallarda kalmış,
Gerçek sevgi yalnız bende.

Kerem, Aslı, Ferhat, Şirin,
Hocasıdır sevenlerin,
Öyle sonsuz, öyle derin,
Gerçek sevgi yalnız bende.

Bir Ferhat'ım, Şirin'im yok,
Aslı gibi yarenim yok.
Bugün varım, yarınım yok,
Gerçek sevgi yalnız bende.

İnsanlar paraya tapmış,
Altını, gümüşü öpmüş,
Her türlü yalandan kopmuş,
Gerçek sevgi yalnız bende.

Sevgi yalan, sevda yalan,
Hiç kalmamış sevmiş olan.
Leyla ve Mecnun'dan kalan,
Gerçek sevgi yalnız bende.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Gergef

Ne zaman sevgiyle düşlesem seni,
Aklın aynasına önce gül gelir.
Gönül gergefine işlesem seni,
Yürek desenine gonca gül gelir.

Senden uzaklarda, sensiz yaşamak,
Yürek yatağında yara kaşımak,
Sevda sepetinde özlem taşımak,
En tatlı dert ama bana zul gelir.

Sevgi limanından binerek sala,
Hüzün denizinde çıkmışım yola,
Çektiğim ayrılık, çektiğim çile,
Can çeken gönlüme ilaç, bal gelir.

Karşımda kahpece sırıtır, felek,
Binbir umut ile tutarım, dilek,
Gönlümün tenine ateşten yelek,
Yolumun üstüne kızgın çöl gelir.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Getirir Bana

Her sabah Ege'nin sularına bak.
Buharlaşan sular yola çıkarak,
Gözlerinin izi ne kadar ırak,
Olsa da, yağmurlar getirir, bana.

Denizi yakmadan, güneşin demi,
Rüzgar Ege olsun, saçların gemi,
Saçını okşayan sabah meltemi,
Bilsen, ne uğurlar getirir, bana.

Beni sevgi ile andığın zaman,
Ege güneşinde yandığın zaman.
Yönünü güneşe döndüğün zaman,
Işınlar ne sırlar getirir, bana.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Gidenler

Bu dünya bir meyhanedir. Ayık gelen sarhoş gider.
Sevda çeken dolu dolu. Sevmeyenler bomboş gider.
Özlem gönüle dolunca. Üç beş kadeh pek hoş gider,
Yar sevmeye doymayanlar. Sarhoş gelir, sarhoş gider.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Gidiyor musun?

Topladın çadırı, gönül kampından,
Borcunu bilmeden, gidiyor musun?
Çatal kirpikleri, ıslanmış kından,
Çıkarıp silmeden, gidiyor musun?

Yılların gizemi, saklar yerini,
Saçlarına asar, ümitlerini,
Yerimi alacak, başka birini,
Arayıp bulmadan, gidiyor musun?

Bırak gözlerimde, hazin türkünü,
Daha ilk adımda, unut arkanı.
Bahtıma sardığın, hüzün hırkanı,
Soyarak almadan, gidiyor musun?

Yarın döner gibi, elini uzat,
Kalana boşver de, gideni gözet.
Aşkın kitabından, yazdığın özet,
Kâğıdı dolmadan, gidiyor musun?

Beklenmez sellerin, bozdu baharı,
Usta hırsızlıkmış, gönlünün kârı.
Dünyamı süsleyen, hatıraları,
Toplayıp çalmadan, gidiyor musun?

Sırlar türbesinde, sevda adağın,
Yerine gelirken, titrer dudağın.
Hasreti yükleyip, yıktığın dağın,
Altında kalmadan, gidiyor musun?

Ömrün satlık maldır, yılların pazar,
Özgürlük puluna, sat azar azar.
Ardında bırakıp, bir taze mezar,
Toprağı solmadan, gidiyor musun?

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Gitme

Çaresiz yolcuyum, yol üzerinde,
Öyle iyileşmez, öyle derinde,
Yara var, gönlümün her bir yerinde,
Hallerime bakıp, gülmeden gitme.

Elime uzanıp, tutarken elin,
Sevda şarkıları söylesin dilin,
Gönül diyarına uzarsa yolun,
Beni de yanına almadan gitme.

Yüklenmiş beklerim, hüzünlerimi,
Bir özlem bıçağı yüzer derimi,
Sevda sanatında son eserimi,
Gönlümde arayıp, bulmadan gitme.

Çifte kavrulmuşum, bir kez de sen yak,
Gülen gözlerinle gözlerime bak.
Kirpik uçlarını mızrap yaparak,
Gönlümün sazını çalmadan gitme.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Gittiğin Günden Beri

Dağlar aramızda Sırat Köprüsü,
En zorlu köprü de, gönlünün küsü.
Bana dört satırlık sevda türküsü,
İçinde bildiğin özürleri yaz.

Seveni unutmak doğru mu,sence?
Yerini belli et, bitsin işkence.
Bin kahır içinde, gitmeden önce,
Aramıza giren hınzırları yaz.

Sevgi var sünnette, sevgi var farzda,
Beni sevdiğini anlatan tarzda,
Bunca yıldan sonra dört satır yaz da,
İstersen bildiğin küfürleri yaz.

Şakayla verdiğin üç tel saçına,
Okşayıp bakmadan, uyku yok bana.
Kaybolup gittiğin, o günden yana,
İçinde gezdiğim mezarları yaz.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Gizemli Gül

Sence, ayrılığın benim suçlusu,
Bendedir, sevdanın keskin uçlusu.
Gönlümün camına sıvanan pusu,
Ne sen silebildin, ne de başkası...

Benim, bu alemde sevenin piri,
Mecnun'un sevgisi milyonda biri,
Bu yüce sevdanın belliyken yeri,
Ne sen bulabildin, ne de başkası.

Dönülmez ömrümün akşam üzeri,
Gönül çarşısında sevgi pazarı,
Kurarak bekledim, müşteri yarı,
Ne sen gelebildin, ne de başkası.

Anladım ki, senin gözlerin yalan,
Gözlerindi, benim gönlümü çalan,
Bir benim sevdanla sararan, solan,
Ne sen solabildin, ne de başkası.

Sevdayı bilmeden yaşanan çağda,
Sevda mabediyim, sevgiden dağda,
Gizemli bir gülüm var ama bağda,
Ne sen alabildin, ne de başkası.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Gizlerim

Umutsuz sevdanın peşinden koşar,
Yorgun olduğumu gizlerim senden.
Ayrılık çölünde yollara düşer,
Sürgün olduğumu gizlerim senden.

Her yanım yaralı, attığın taşla,
Ayrılmam dedikçe, ağıta başla.
Yaz yağmuru gibi döktüğün yaşla,
Vurgun olduğumu gizlerim senden.

Her sabah dirilir, her akşam ölür,
Bir tatlı sözünde bin umut bulur,
Gönlüme yaptığın yanlışı bilir,
Ergin olduğumu gizlerim senden.

Ayrıldım desen de, bitmiyor göçün,
Mağlubu olmuşum, hasretle maçın.
Zoraki gülerim, hatırın için,
Kırgın olduğumu gizlerim senden.

Ne kadar kastetse alevin cana,
Savrulan külleri göstermem sana.
Bir tek selamını duymak uğruna,
Dargın olduğumu gizlerim senden.

Mehmet Nacar