www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Adult (+18) Yetişkinlere Özel > Adult eski arşiv

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 07-25-2008, 09:26 AM   #1061
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Tarih Dedenin Kitabı
1/:
Pamuk sakallı tarih dede...
Aç kocaman ve deri ciltli kitabını,
Koy harman yeri genişliğindeki kucağına,
Aksın dört bir yana dört nala savaşçılar
Ne olmuş de bana,
De neden olmuş bütün bunlar?
2/:
Herkesten akıllı tarih dede...
Çevir eski ve sararmış sayfalarını,
Birer birer kaldır yattıkları yerden
Barışsever kudretli padişahları
Barış antlaşmalarını bu güne taşı,
Neden olmuş de bana,
De niçin olmuş bu antlaşmalar?
3/:
Dili baldan daha tatlı tarih dede...
Al aç tilkiler gibi dolaşan merakımı başımdan,
Tak kollarıma Hazerfen'in tılsımlı kanatlarını
Çıkar beni uzun bir yolculuğa,
Kimler geçmiş zamanın ortasından,
Ne zaman geçmiş de bana,
De kimler geçmiş bu yollardan?


Ahmet Yozgat
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-25-2008, 09:26 AM   #1062
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Tarihi Çalan Kırk Haramiler
1/:
Eskiden daha güzeldi her şey
Mesela koyunca başımı yastığa
Uyurdum derin ve mışıl mışıl
Deliksiz uykularımı da çaldılar
*******i bile soyan kırk haramiler.
2/:
Her yağmurun ardından doğan
Ve gözlerimi öpen ebemkuşağı gibiydi
Uykumu dolduran rengarenk rüyalarım
Doyumsuz rüyalarımı da çaldılar
Gökleri bile soyan kırk haramiler.
3/:
Dikip gözlerimi gök yüzüne
Durmaz oturmaz saatlerce kurardım
Sınır tanımaz hayallerimi
O sınırsız hayallerimi de çaldılar
Düşünceleri bile soyan kırk haramiler.
4/:
Sahibi ben olduğum kuşlarım uçardı
Özgürce sınırsız mavilikte
Kanatlarının şıpırtısı ninni olurdu
Can içi kuşlarımı da çaldılar
Canlıları bile soyan kırk haramiler.
5/:
Gün boyu çalışmazdı annem
Babamın gece mesaileri yoktu
Yani bütün gün yanımdaydılar
Annemi de babamı da çaldılar
Aileleri bile soyan kırk haramiler.
6/:
Çakılmazdım karşısına te ve'nin
Kırda koşmacalardaydım taylar gibi
Boş arsada arkadaşlarla körebe oynardım
Bütün zamanımı dolduran oyunlarımı da çaldılar
Eğlenceleri bile soyan kırk haramiler.
7/:
Dün olanları saklardım depomda
Bu gün yaşadıklarımı boncuk boncuk dizerdim
Bilirdim yarın nelerin olacağımı
Dünümü, bu günümü ve yarınımı da çaldılar
Takvimi bile soyan kırk haramiler.
8/:
Beyaz ve yazılmamış bir defterdim sayın ki
Ya da sayfa sayfa okunan bir kitap
Kargacık burgacıklarla karaladılar beynimi
Öz be öz kendimi de çaldılar
Beyinleri bile soyan kırk haramiler.


Ahmet Yozgat
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-25-2008, 09:26 AM   #1063
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Tarzan geliyor: 'Aaaa! '
1/:
Tarzan geliyor: 'Aaaa! '
Sizden hesap sormayaaaa! ...
Kıymayın biz zavallı hayvanlara.
Kırın kalbinizi
Ya da elinizi, kolunuzu
Hatta o kalın kafanızı
Ama ne olur kırmayın boynuzumuzu.
2/:
Tarzan geliyor: 'Aaaa! '
Sizden hesap sormayaaaa! ...
Kıymayın biz zavallı hayvanlara.
Kırın sırtımızı acıtan kırbacınızı
Ya da gürgen sopalarınızı
Hatta o kalın kafanızı
Ama ne olur kırmayın kanatlarımızı.
3/:
Tarzan geliyor: 'Aaaa! '
Sizden hesap sormayaaaa! ...
Dokunmayın biz zavallı hayvanlara.
Bozun kendi evlerinizi
Ya da kurduğunuz ilişkilerinizi
Bozun tüm yaptıklarınızı
Ama ne olur bozmayın yuvamızı.


Ahmet Yozgat
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-25-2008, 09:26 AM   #1064
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Tahta Atları da Vururlar
1/:
Arkadaşlarıyla gidiyorken yarışa
Takıldı münasebetsiz bir taşa
Beklenmedik bir zamanda
Tökezleyiverdi zavallı tahta atım
Dörtnala gezinirken özgür kırlarda

Bir anda kırılıverdi 'çıt! ' diye
Hem de en ince yerinden
Tahta atımın bacağı
Dağıldı toynağı.
2/:
Alçıya aldım kırığı, olmadı
Çelik tellerle sarmaladım toynağı
İri mıhlarla çiviledim, tutmadı
Tahta atımın tahta bacağı
Bir türlü kırıldığını unutmadı.
3/:
Sanırım yoktu kırığın tutacağı
'çekmesin.' diye
Tahta atım bunca acıyı
Söküp gömdüm kırılan tahta bacağı.


Ahmet Yozgat
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-25-2008, 09:27 AM   #1065
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Taşa Mektup Yazan Hamurabi
1/:
Sakalı ak tarih dede oturup
Siyah bir taş üstüne
Sağ elinde bir Asuri çekiç
Diğerinde Babil'den bir koca çivi
Sivri mi sivri...
Dedi ki buhurdan sesiyle:
'Yaz oğlum Hamurabi...'
2/:
Ak urbalı tarih dede çömelip
Beyaz bir taş üstüne
Dedi ki yorgun sesiyle:
'Yaz oğlum Hamurabi...'
Başladı çivi çivi yazmaya
Tarih dedenin katibi Hamurabi:
'Ey oğul!
Çağlar öncesinden bırakıyorum
Bu taş mektubu sana.
Peki ne bırakıyorsun sen
Çağlar sonrasına
Yani çocuklarına? ...'


Ahmet Yozgat
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-25-2008, 09:27 AM   #1066
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Taşları Yazan Adam
1/:
Zaman zaman içinde;
Taşları yazan adam,
Geçmiş zamanlar içinde...
Elinde baltası çakmak taşından.
Sırtında urbası kaplan postundan.
Evini sorarsanız bir taş kovuğu.
Ne sıcağı engeller, ne de soğuğu.
2/:
Zaman zamanın içinde;
Taşları çizen adam,
Geçmiş zamanlar içinde...
Volkanlar sanki mısır,
Patır patır patlamakta çevrede.
Karısı ayı avında, dağları devirmede.
Taşları yazan adam,
Elinde kalemi çakmak taşından,
Derin derin düşünmede...
3/:
Zaman zaman içinde...
Taşları yazan adam,
Kabara başlı çiviler kazmada.
Yana yatık, uzun, dik ve ince
Taşların yontulduğu devirde
İnce ince mağarasının duvarını süslemede
Kocaman kayalara yaşamını yazmada
Yani bize kendini anlatmada.


Ahmet Yozgat
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-25-2008, 09:27 AM   #1067
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Telekınezik Semah
1/:
Çark!
Akarak evrilir her dişlisine,
Kan ve terin koygun vadilerinde...
Dağ olup devrilen altı milyar gözlü yüreğimiz,
Ve tek odalı delirmişliğimizdir,
Ki kendine döner...
***
Tutar mekansız bir menzilde sahipsiz ellerimizi,
Kamiller diyarının en olgun başağı,
Alır bizden bizi,
Ilık ılık kopartarak kökünden liflerimizi,
Sımsıkı ısıtır ve hamaylı misali kırka katlar,
Bölük pürçük sevdamızı kıskanç bir sevgili,
Saçlarımız dolanır en yakın yıldızın bileklerine,
Bırakmaz tam bin sene parmaklarımızı her anlar içinde bir an,
Ve takılır gönlümüzün sedeften iliklerine,
Fezanın altın sarılığındaki topalak düğmelerin.
Delişmen daireler bir akıl ölçüsünde,
Geçer iç içe ve yeniden doğar özlerini kopyalayarak,
Dağ olup devrilen altı milyar gözlü yüreğimiz,
Zelzeleler iner eteklerine kendi enerjisinden su gibi.
Ve tek odalı delirmişliğimizdir aşkımız,
Ki tekrar tekrar kendine döner...
***
Işk'tır kılavuzumuz olur,
Mekansı güzergahta...
Korktuğumuz o karanlığın gözleri masumlaşır,
Birer minik bilye olur bilcümle seyyareler,
Esrik esrik dolanırlar yıldızlar diyarında.
Dağ olup devrilen altı milyar gözlü yüreğimiz,
Ve tek odalı delirmişliğimizdir,
Ki bir daha kendi yörüngesine döner,
Belli ki acıkmıştır acizliğimiz bin yıl önceki dünden beri,
Birer ölçek aşk ve ışk'tan karmaçlanan kamillerin mistik yemine.
Belleğimizdeki yabani karanlığın gözeleri ise,
Serin sular sızdırır sultan pir,
Nefes nefese deyiş yolakları iner kozmik terli derelerden.
Dağ olup devrilen altı milyar gözlü yüreğimiz,
Ve tek odalı delirmişliğimiz sınıra yakın,
Ama delirmez, kendine döner...
***
Gönüldür turna yuvası,
Can kuşu kafeslerinin kapısı açılır bir diğer kafeslere,
Özgürlüğü bulur tenler, hazza tutsak olarak.

Haydin canlar artık çıkın dağarınızdan kervan misali,
Yunus torbasındaki alıçlar gibi Sarıcahöyük'te,
Himmet tarlasına saçılır kamil rençber elinde can tohumları.
Ağzımıza dolanan kem paçavraların yırtılma vakti,
Dağ olup devrilen altı milyar gözlü yüreğimiz,
Ve tek odalı delirmişliğimiz kendine dönmede...
***
Şimdi en güçsüz zamanıdır vücudumuzun,
Ki beynimizdedir telekinezik mistizmin gücü,
Öcü arza bırak,
Ak kendi mecraında,
Bir fenomen olarak ey can,
Yan...Yan... Yan...


Ahmet Yozgat
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-25-2008, 09:29 AM   #1068
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Son Süvariler Semahı
1/:
Can içre can saçtığında zamana cömert nisan,
Al benizli ateşlerden alır rengini kızıl çiçekler...
Bilin ki ölecekler durağanlığı seçen her zerre,
Ve ölecek insan...
Kürre bile dönmede,
Ve övünmede bir yılda bir kez dönüşüyle...
Ya biz? ...
Ki en son ve eliptik bir yol üzre süvarileriz,
Elimizde tespihimiz yoksa alnımızı çekeriz biz de.
***
Yıldızlara öykünürüz başımız esriyince,
Bir gözümüz konuğumuz ay'ı taşır yuvarlak çukurunda,
Diğer izimiz düşüp kalmış sayın ki jüpiter diye bir seyyarede...
Ve alnımızda aralanmışsa yüreğimizin aydınlık krateri,
Mağma, sabunlu sular gibi damağımızdan gelir kızıl kıyamet.
Mutlaka bir 'Big chranch'a ulaşacak bu virajlı yolda,
Her attığımız adımda dört nalımız bir tek nala dercolur,
Derin deniz akar yatağında, geniş göl çırpınır,
Sormayın ne Nil'i ne de Fırat'ı bana,
Yürüyen durmuştur işte, duransa koşmadadır bir kıyamet türbülansında.
Paslı sularda gezinen her göz ise demirden bir iz taşır,
Bizim kıskıvrak girdaplarda gizlenen özümüzse, yorgun beynimizde,
Bir ulaşırız soluk soluğa kozmik menzile,
Bir döneriz arzda unuttuğumuz son sevgimize...
Elimizde tespihimiz yoksa alnımızı çekeriz biz de:
Dem bu dem,
Dem o dem diye ay can...
2/:
Çan sesleri kervanın gelişini anımsatır ya can ay,
Bundandır sevmeyişi haramilerin çan seslerini.
Narlı nefeslerini peşpeşe dizen gevişin efendileri obur hecinler,
İz ize yol alırlar yabancılık çekmeden ipek yolunda.
Aslında ey can,
Yolda bir,
Yolcu da tek,
İpek de birem birem dokunmada tezgahlarda,
Ve teklik içinde kesret görünseler de,
Sırtına kaf dağını yüklenmiş mayalar da...
***
Dem içre dingin turnalar ötüyorlarsa hazanıl bağlarda,
Duralım biz de semaha kendi yörüngemizde haydin.
Sererek yüreğimizi yaylalardaki sevda tarlalarına,
Kudurgan gözlerimizde yanan ocaklar kadar vurgun,
Ve dillenen alazlar kadar susuzuz bu bela'da.
Evet, bin kere evet ki,
Elimizde tespihimiz yoksa sancımızı çekeriz biz de.
'Avuç içi kadar dar bir dünya kurdum,' de ey izdaş diyebildiğnce,
Ama biliriz ki her zerre oluşur sonsuz sayıdaki noktalardan.
O son gün gelince,
Ayrışır zerre de lime lime, kürre de yarık yarık...
Bilin ki ey ins ve can, inanın biz de.
Arz üzre dönmesek de dönmesek de
Kar hanemize ince bir iz düşer kalem,
Ya mavileşir,
Ya da kızarır alem...
3/:
Bir elimizde kutup yıldızı,
Alnacımızda soma kesmiş bir kufi yazı,
Yani 'Edep ya hu! '
Sahra eninde sevdalardayız bu alacakaranlıkta,
Hırs ile at koşturmadayız şahbaz suvariler olarak.
Siz de kalkın ayağa, ey uzanmış yatan canlar!
Aha at, aha bolat döküm kantarma...
Yaralarımıza tuz basın,
Her nefesimize tespih tespih hakik dorusu nokta...
Ve unutmayın ki ay can,
Aşk yoksa yürek de kokar, damardaki tuz da...
***
Bilinmez bir mekan içrede,
İçimizde sandığımız kendimiz bu dem...
Boncuk boncuktur alnımızda terimiz imame katarı misali,
Elimizde tespihimiz yoksa ne çıkar?
Yüreklerimizi çekeriz biz de.


Ahmet Yozgat
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-25-2008, 09:29 AM   #1069
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Uğrun Bakışlı Dilber Mist Semahı
1/:
Zaman aslında zamanlarüstüdür,
Mekansa dehr atının tekisine ilişmiş turna kanadı...
Uğraş bile bile yanmaktır E eşittir em ce karenin şaşmaz narına.
Yarına ancak bugünden kurulur burgaç düğünleri dönerek,
Ki deli yürekli arslanlar taşır ancak zülfikarı uğraşta...
Baldıran dediğin bir lokma lokum,
Engerekse kıvrım kıvrım patika olur şerbetli duygulara.
Boşa çığırmam caney, lotus kokulu türkülerimi ben,
Tandırlarda göğünmem ki gökler içindir.
Gökler ise açar kocaman gözlerini ve muhayyilemin penceresini,
Biteviye ve bin bir yıl kırpmadan izler uzaktan,
O gün görmüş yüzünde engin mavinin...
Kitab-ı kadim misali açılır aşk ve uğrun bakışlı dilber,
Yani mağmanın derununda kaynar biteviye saklı mist...
***
Dedik ya canlarey!
Deli yürekli arslanlar taşır ancak zülfikarı uğraşta...
Kızıl ötesi kükrer, kırmızının bu yanında şeffaf anılar,
Kahpe devran kıpır kıpır,
Ve azgın zamanın sırlı kazanında çılgın aşk,
Koygun alevler kükrer kapak arasından en yakın cehennemin,
Yanar dili ay,
Vay vay... yalanır damağı aşkı yudumlayan elem ehlinin,
Ayrılık hırsla tutsak eder ölüme baş eğdirip,
Kitab-ı kadim misali açılır aşk ve uğrun bakışlı dilber,
Yani lavların derununda çırpınır ha bire o saklı mist...
2/:
Deli yürekli arslanlar taşır ancak zülfikarı uğraşta...
Ummanların yarılan olgunluğu bakar Musa’ya,
Oysa firavun bilmez yekpare olduğunu aşkın,
Katre katre sızar bulutlardan melekutun gözyaşı,
Şiir istiflenir en derin konuların sisli rafına,
Ölü deniz ve koygun aşk koyun koyuna şimdi.
Can toprağı serpseniz bile uyanmaz acı ile harcolmuş anı,
Sönmez ne cehennem ne de yürek alazı su ile asla,
Yabanıl cangılların inkarına yenik düşer saltanat burcu,
Kitab-ı kadim misali açılır aşk ve uğrun bakışlı dilber,
Yani semanın derununda “can” çeker o saklı mist...
3/:
Tekrarın avamiliği bağlamaz beni,
Ki bin birinci kez düşerim fiziğin ve simyanın döşüne,
Bir doğurgan döngüdür ki bizimkisi,
Her enleminde bir başka boylam barındırır.
Deli yürekli arslanlar taşır ancak zülfikarı uğraşta...
Delişmen kızlar ise aşk ağacında alıç meyvesi,
Durulur kızıl deniz artık,
Durulur da yol verir kavm-i samiye tarih,
O aslan ki başını kıraç bir vadiye yaslayarak dalar,
Ellerini aritmetiğin şiirsel dizimine açar eşref vakti,
Yüreğini ise teleportasyon hülyalarına...


Ahmet Yozgat
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-25-2008, 09:29 AM   #1070
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Uzak Leylalar Semahı
1/:
Gözlerinde ocaklar yanan çalıcı kuşlar,
Sular başında kan ve kinle açılmış kanatlarından,
Ve burun deliklerinden üfürüyorlarsa zamanı ve öfkeyi,
Kabzası gümüşlü aşk hançeriyle vurulmak düşer özümüze.
***
Evet, bu karanlık *******de biz,
Döneriz kevkebler gibi mavi elipsler üzerinde,
Önden vuruluruz, tam kalp hizamızdan usulca.
Döneriz bir kez daha seyyareler misali yörüngemizde,
Arkadan vuruluruz, bu kez iki kürek arası.
Akar kanımız kinimizi temizleyerek,
İşte o zaman duruluruz...
***
İnadına utançsız ve zalim bir devedir,
Zamanları aşarak vahalarda oturan o dev.
Ve de inatçı bir saltanat zebunu...
Laylalar ol sebepten döne döne çöle vurur başlarını,
Ve upuzak düşerler tahtında kurulan mecnunlarına,
Saklaya saklaya göz yaşlarını...
2/:
Oyar zamanı ve duvarı bir kabil ustalığıyla,
Her can dönerek pergelinde cem vilayetinin.
Mühürdarlar son sayfayı aşk ile damgalarlar,
İpince bir galeri uzar her yürekten bela'ya,
Her beyinde bir yol çizilir uzaktaki leyla'ya.
***
Son konuğu göçmüş olsa da arı duru görmenin,
Kendini,
Üç konak ötesini,
Ve kırk menzil karanlığı...
Yıllar öncesini yüklenmiş kervanlar gelir bu güne,
Zincirleri paslanmış develerin gözleri som altından ya,
Kilitler kırık olsa da ne ki babil bahçelerinin?
Sığındığımız kalelerin,
Hatta bin fit çeken burçların,
Birer birer kağşasa köşe taşları...
Kendileri yedi mekan uzak da olsa,
Suretleri alnacımızda ışılar leylaların.


Ahmet Yozgat
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:54 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.