![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Biraz Zaman Kalmış Olmalı
Büyük bir hevesle başlayıp ta Nasıl bitireceğimizi bilemediğimiz bir cümle gibi Uzayıp gidiyor hayat. Sonunu hayal etmek bile istemediğimiz Ve acemi bir çocuğun tedirginliğinde Sürekli imla hatalarıyla ıskalanmış Ve sürekli ıskalanmakta olan uzun bir yolculuk hikayesi oluyor. Zaman pişmanlığın haritasını çiziyor yorgun yüzlere Yaşanmamışlık gitgide aşıyor boyumuzu Bir şeyleri geri çevirmek için Mutlaka biraz zaman kalmış olmalı diyoruz kendimize Nefes alan her canlı için yaşama umudu olduğu gibi Akrepleri deliler gibi koşturmaktaysa hala zamanın Hala yaşanabilecek güzel anları vardır demek ki hayatın Evet mutlaka biraz zaman kalmış olmalı Hayat hatalarıyla güzeldir elbet Ve böyle hatırlayabiliriz ancak insan olduğumuzu, Tüm başarılanlar hataların toplamıdır Pişmanlıklar kullanma kılavuzudur belki de ömrümüzün... Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Birazdan Bütün Kızıllığını Yağdıracak Gece
Birazdan bütün kızıllığını yağdıracak üzerimize gece Yol kenarlarına yığılacak bütün yalnızlıklar Sessizlik kılık değiştirip En korkunç yüzüyle dikilecek karşımda Şiir yazmak isteyeceğim belki Ancak tükenmiş olacak kalemim Söz bitecek Sükut karaborsa sarraf tezgahlarında Gece bütün kızıllığını yağdırıyor üzerimize durmaksızın Böyle zamanlarda ne yalnız oluşum geliyor aklımda Ne biçare oluşum Ölmek bile dokunmuyor adama Bir daha şiir yazamamak kadar... Ölmek bile dokunmuyor bu kadar Bir daha aşık olamayacağını bilmek kadar... Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Birleşince Güzel Hayat
Parça parça vuruyorsun yüzüme Yüzüme atom atom Rengin süzülüyor boşlukta Nefesin çarpıyor kalbime Bölmeyin atomu Renk birleşince güzel Koku birleşince güzel Hayat birleşince, Birleşince güzel dünya Sevgi tek başına Yarım kalmış devrimler gibi Ne olur yarım bırakmayın geceyi Sabaha çıksın karartma altındaki çocuk Yol tükensin hasret yetişsin sılaya Ruhuma çarpıyor atomların Bende yarım kalmış bir Demokritos Sessizliğin gürültüsü ağrıtıyor başımı İsyan var şakaklarımda İsyan... Düşünürken kan ter içinde bir beden -Düşünmek zahmetli ve tehlikeli iş bu topraklarda- Taş ve demir işçilerinin Namuslu ter kokusu yayılıyor Odanın duvarları arasında Dolaşıyoruz boşlukta parça parça Farklı yerlerde Aynı yerlerden bakamadığımız için Farklı görüyoruz her şeyi Sen umursamazken bardakta kıpırtısız duran suyu Ben fırtınasından bir gemiyi kurtarmaya çalışıyorum Sen bakarken bulutların griliğine Ben arkasındaki maviliği hayal ediyorum Fark bu aramızdaki İşte budur birleştirmek varken Parça parça eden atomu Azalıyoruz günden güne Ruhlarımıza çarpmıyor artık ruhlarınız Yüzümüze renkleriniz Ellerimiz yok artık Atom parça parça... Ruh paramparça... 03 Şubat 2003 00: 17 Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Birlikte Daha Güzel Okunur Bu Türkü
Gecemi aydınlatan alev toplarıdır Güzel çocuklarının ellerinde savrulan Kaldırımları ezen ruhsuz tank paletlerine Ve karanlığın sokak çetelerine Hesabıdır bu sorulacak olan Üç kuruşa satılan üçüncü dünyaların Büyük bir gürültüyle parçalanan Camdan ruhudur gecenin Yürürken karanlıklarda yüreğime batan Gri dumanı fabrikaların Ne haykırışlar taşır gökyüzüne bilir misin Bilir misin sigara dumanından Boşluğa şiir nasıl yazılır Bir yumurtayla Koskoca bir ekmek nasıl katık yapılır Ve tek göz oda, on beş nüfus Aç ve arkasız *******de nasıl yatılır Hesabıdır sorulacak olan Lokması sarhoş masalarına meze yapılan Derya gözlü çocuğun, Susuşum bile küfürdür artık benim Haykırışım çağlayan Gel sende sesini ekle sesime Birlikte daha güzel okunur bu türkü... Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bitmez Çiçeğin Hasreti Toprağa
(Bitmez çiçeğin hasreti toprağa, Camdan vazolar içinde hapis olsa da...) Kurumuş bir tarlanın Buluta türkü yakmasıdır bu anlatılan Ve bulut anlayamaz hiçbir zaman bunu Çünkü rüzgara aşıktır o. Nereye sürüklerse oraya gider. Ve nereye yağmasını isterse Oraya boşaltır içini. Oysa kurumuştur tarla Ağlamak ister Kendinden çok gövdesindeki binlerce hayata Ağlamak ister emek adına Yaşamak adına, Ama birkaç damla gözyaşı bile kalmamıştır Göz pınarlarında Ağlayamaz... Anlatamaz derdini buluta Çünkü asırlar kadar uzaktır o. Dolaşmaktadır bir hoyrat rüzgarla dünyaları Anlatamaz Ne zaman açsa ağzını Yarım kalmıştır sözleri Günler, haftalar, yıllar boyu konuşmak isterken Hatta ömrünün sonuna dek Bağıra bağıra Çatlatırcasına gökyüzünü Konuşmak isterken, Tıkanıp kalmıştır hep üçüncü cümlede Hep eksik kalmıştır söyleyecekleri Eksik bırakılmıştır. Ve derin yarıklar açılırken gövdesinde Yiten binlerce yaşamın sancısıyla Kendinden vazgeçip yaşamak için başkaları adına Birkaç damla suydu uğruna yalvarılan Bir okyanus değil... Bunu anlayamadı hiçbir zaman bulut Kurumuş bir tarlanın Buluta türkü yakmasıdır anlatılan Ne tarlanın sevdası biter buluta Ne çiçeğin hasreti toprağa... 16 Mart 2003 17: 41 Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Biz Ateş Yaktık Sadece
(Bu zulüm, Korkunun ta kendisidir aslında Ve bakışlarının sertliği kadar korkaktır onlar. Korktukları kadar zalim.) Zulüm: Korkunun diğer adı, Bundandır kurşunlanması tertemiz Ve namus timsali *******in, Bundandır yakılışı kitapların, Bundandır Filistin askısı, Davul gibi şişmiş, tuzda yürütülmüş ayak, Bundadır patlayan bir bombayla Dört yana savrulan et parçaları, Ve bundandır çapraz ateş, Bu yarınsızlık, Bu sevgisizlik, Ve kara bıyıklar altında saklı olan nefret Eskisi gibi sıcaktır hala Susun dediler bize Susun yoksa... Susun dediler bize Susmadık ve kan kusmadık asla... Biz ateş yaktık sadece Isınmak ve aydınlanmak için Kurt ve çakal sürüleriydi bunlar Kanlıydı dişleri Yaklaşamadılar ateşe Bakamadılar aydınlığa Ve kanlıydı dişleri Gözlerinden okunan korku Bin yıllıktı Ve bin yıldır yanıyordu bu ateş Ve onlar bin yıldır korkuyorlardı bu ateşten Susmadık işte Susmadık ve kan kusmadık asla Korkmadık Etrafı saran kurt sürülerinden Biz ateş yaktık sadece Korku düşmesin diye yarına... 22 Aralık 2002 22: 51 |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Biz Bunu Hiç Hak Etmedik
Sarı saçlarını gecenin karanlığına savurup giden Hayırsız bir sevgili gibi Sırtını dönüp gidiyor bize yaşam Kimi sevmeye cesaret etsek Sonbahar yerimizden vuruyor Dilimizde suskunluğun ilk hecesi Ne tek bir mısra dökülüyor kalemimizden Ne yanaklarımızdan süzülen bir damla gözyaşı Hüznün istimlak ettiği Anlık mutluluklarımız gibi Yüreğinin diliyle “Seni seviyorum” diyebilmenin karşılığı gibi Hep o eski hayırsız sevgilinin Akıttığı gözyaşları parmaklarımızın ucunda... Sarı saçlarını savurup giden Hayırsız bir sevgili gibi gelip geçti hayat Yalnızca kırık dökük bir cümle kaldı şimdi Acı yüzlü çocukların dilinde 'ben bunu hiç hak etmedim' 2006 |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Biz Hala İçki Sofralarında Kurtarılan Ülkelerdeyiz
Biz hala içki sofralarında Kurtarılan ülkelerdeyiz Ne titreyen ellerimi tutacak Sımsıcak bir yar eli Ne de koyu kırmızıya sevdalanmak var ömrümde Şimdi sadece Geceyi meze yapıp Ekmeğe ve tuza hasret kalmış sofralarımızda Bir sazın teliyle gizli gizli sevişmek var Bu gece içip içip Yasak düşler kurmak var Yasaklar ülkesinin sessiz mahallelerinde Biz hala içki sofralarında Kurtarılan ülkelerdeyiz Dilimin ucunda hala o sözcük Yasak hala en güzel düşlerimiz Ve takvimlerden koparılmış bir yaprak gibi Yitip giden günlerimiz... 2004 |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Biz Kaybetmedik Gidenleri
Biz kaybetmedik gidenleri Gidenler kaybetti aslında sevgimizi... Belki de hiç bilmediler Böyle sevildiklerini Belki korktular Bu kadar sevilip de sevememekten Biz kaybetmedik sevmeleri Onlar kaybetti aslında bizi... Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Biz Seninle En Derin Acıları Paylaşmıştık
Biz seninle En derin acıları paylaşmıştık En gizli yaralarımızı göstermiştik birbirimize Ne sevmeyi becerebildik Ne de vazgeçebilmeyi Birbirimizi kırmıştık en çok Başka kimseyi bulamadığımızdan belki yanımızda En çok ayrı düştüğümüz zamanlarda sevmiştik birbirimizi Yokluğa aşık olmaktı belki bize düşen Biz seninle Bir türkülük hüznü paylaşmıştık Üç telli bir sazın sesi yeterdi bizi ağlatmaya Bizden başka hiç kimselerin bilmediği Ve hiçbir zaman öğrenemeyeceği sırlarımız vardı Belki de bu sırlardı Bizi birbirimize böylesine bağlayan Seviyorduk yurdumuzu Karşı çıkıyorduk yapılan bütün haksızlıklara Karanlık sokaklarda geziniyorduk her akşam Ve şarkılar söylüyorduk belki de korkumuzdan Biz seninle İki gemiydik yurdumun fırtınalı denizinde Vaktimiz yoktu bir aşkı yaşamaya Hürriyet çok uzaktaki bir limandı Ve daha aşılacak binlerce mil vardı Kırmamıştık hiç kimseyi kendimizden başka Aklımızdan bile geçmezdi incitmek hiçbir canlıyı Ama yine de kırdılar bizi Her gece kurşuna dizdiler bütün şehir derin uykudayken Doğan gün örtemedi acılarımızın üstünü İnce bir sızı yayıldı dünyaya kan sızan dudaklarımızdan sadece “Ey Halkım Malumun Olsun Çektiğimiz Acılar” Sonrası mı? Tarih utanır anlatamaz belki sonrasını… Biz mi? ................. Birbirimizi hiç………….miydik? Boş ver. Zaman yok bunları konuşmaya… |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|