![]() |
![]() |
#111 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Tatlıysa Eğer Bütün Irmakların Suyu
Tatlıysa eğer bütün ırmakların suyu nereden gelir denizin bu tuzu? Nasıl bilir mevsimler gömlek değiştireceklerini? Niçin onca yavaştır kışları ve ondan sonra onca canlı? Ve nasıl bilir kökler ışığa doğru ilerleyeceklerini? Ve onca çiçekle ve renkle selamlamak esintiyi sonra? Her zaman aynı ilkbahar mıdır tekrar tekrar aynı rolü oynayan?
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#112 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Tat
Sahte astrolojiden, biraz hüzünlü alışkanlıklardan, sonsuzluğa dökülen ve sürekli kaldırılmış yoldan, her zaman korudum bir eğilimi, yalnız bir tadı. Sandalyelerde bulunmanın tevazusu içindeki hayli eski tahtalar gibi yıpranmış konuşmalardan, ikinci sınıf istekleriyle köleler gibi hizmet etmek için yutulmuş sözlerle, bulunuyor bende sütten bu kıvam, ölü haftalar, kentlerin üstündeki havadan zincirlerden. Kim övünebilir daha güçlü bir sabırdan ötürü? Bilgelik sarmalıyor beni gergin bir deride gibi bir yılan gibi tek düze rengiyle: yarattıklarım doğuyor uzun bir geri çevirişle: ah, tek bir kadeh içkiyle ayrılabilirim seçtiğim bu günden, yeryüzündeki diğer günlerle eş. Yaşıyorum sıradan renkli bir özle, suskun yaşlı bir anne gibi, kilise karanlıklarından ya da bacakların son dinlenişinden oluşan bir sabır. Bunlarla doluyum ben, aslında hazır, hüzünlü beklentilerde uyuyan donanmış sularla. Gitarımda eski bir şarkı var, kuru, yankılanan, sürekli, kıpırtısız, sadık bir besin gibi, duman gibi: dinlenen bir element, yaşayan bir yağ: aşırı gayretli bir kuş kolluyor başımı: kımıldatılmaz bir melek kılıcımda kiracı.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#113 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Taşlar Vadisi (1946)
Bugün, 25 Nisan, düştü Ovalle’nin tarlalarına yağmur, uzun süredir beklenen, su 1946. Bu ilk ıslak Perşembe günü kuruyor sisli bir gün boz demirhanesini dağlarda. Aç çiftçilerin torbalarında sakladığı küçük mısır tohumları için Perşembe’dir bu: bugün aceleyle çizecekler toprağın kabuğunu ve batıracaklar o yeşil hayatın mısırını çamura. En son dün gittim tekrar Hurtado ırmağına: o çetin ve dalayan kayalıkların arasında çıktım yukarı, dikenlerden kaskatı, değil mi ki o büyük And dağı kaktüsü çok kollu zalim bir şamdan gibi kalkıyor ayağa orada. Ve bütün bu çorak dikenlerin üzerinde quintral bitkisi yakmış bütün kanlı lambalarını al bir entari gibi ya da korku salan akşam kızıllığından bir leke gibi, bir bedenden kan gibi sürüklenmiş binlerce diken arasından. Kayalar muhteşem damarlardır, pıhtılaşmış ateşin çağlarında, vadiyi bekleyen bu merhametsiz heykellerle birlikte eriyene kadar yuvarlanıp duran kör çuvalları taşın. En kenardaki sulardan uysal ve ölmekte olan bir çağıltıyı getiriyor ırmak içine sarkan yaprakların ok karası kalınlığına, ve kavaklar kaybediyor ince sarı renklerini damlalarda. Norte Chico’da sonbahardır, gecikmiş sonbahar. Burada parıldıyor ışık üzümlerde daha uzun süre. Bir kelebek gibi daha uzun süre ikircikli davranıyor berrak güneş olgunlaşana dek üzüm ve misket üzümü halıları ışık saçıyor vadide.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#114 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Taşlar İçindeki Taşta, İnsan, Neredeydi?
Taşlar içindeki taşta, insan, neredeydi? Havaların havası içinde, insan, neredeydi? Zamanların içindeki zamanda, insan, neredeydi? Sen miydin tamamlanmamış insanın o küçük dilsizi ki caddelerde ve eski izler üstünde yürüyen o ruhsuz kartalın geçerek ölü sonbaharın yaprakları içinden, ölümsüz acılar verdiği ruhuna? Zavallı el, ayak ve avutulmaz hayat... Yağmur gibi parlak ışığı günleri sendeki, şölenin matador-mızrakları üzerinde, yaprak yaprak mı bırakıldı onların karanlık besini boş ağıza? Açlık, mercanı insanlığın, açlık, gizli gelişme, ağaçyarıcısının kökü, açlık, yükseldi mi parçalanmış sepetin ta o yüksek, devrilen kuleye? Sana sorarım, yolların tuzu, göster bana kaşığı, lütfen, mimarlık, bırak da bir çöple kazıyayım taştan yapılmış etaminini çiçeğin, bütün basamaklarına çıkarak boşluğun altüst edeyim içini dışını, insanı bulana dek. Macchu Picchu, taş taş üstüne koydun da paçavrayla mı attın temeli? Kömürü kömür üstüne yığdın da, en alta mı gizledin gözyaşlarını? Altın'a ateşi üfledin de, kanın titreyen büyük kızıl damlasına da mı üfledin? Geri ver bana gömülmüş köleni! Sefilliğin toprak katılığındaki ekmeğini bur, kölenin giyitini ve penceresini göster bana. Anlat, nerde uyurdu O daha hayattayken? Anlat bana, uyur muydu deliksiz yoksa esneyip durur muydu yorgunluğuyla duvara kazınmış bir delikten? Duvar, ey duvar! Anlat bana, her bir taş-dokusu ağırlaştırdı mı uykusunu, zahmetle mi battı uykusu taş-altında batarcasına ayın altında? Antik Amerika, denize kurban edilmiş gelin, yabanıl ormandan tanrıların yüce boşluğuna yürüdüğünde altında şimşeğin gelin-sancakları ve süslerinin, davullardan ve mızraklardan bir gürültüye karıştı senin parmaklarında, soğuk gülü ve soğuk çizgiyi getiren parmaklarında senin, genç mısır-tohumunun kankızılı göğsünü getiren maddenin dokusuna hoşgörüsüz mağaralarda, Sen de mi sakladın, benim batık Amerika'm, sen de mi açlığı dibinde, buruk barsaklarında bir kartalınki gibi?
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#115 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Taş Dizeler
1 hayır ayak tabanından elin yönüne hayır her bir ayak tırnağında her bir kemikte serçeparmağından başparmağın askısına hayır kaburga fincanından diz kabuğuna belden but damarlarına dirsek kıvrımından ciğerin dokusuna dek 2 taştan bir hayır papuçtan bir hayır hiç bir şeyden bir hayır bağlıdır elbet saçın her bir teline her bir dişe ve her bir dişine tarağın memenin tepesinden venüs-tepeciğinin yamaçlarına koltukaltlarından baldırların sırtın karnın yarıklarına bacaklardan ve yukarı ağzın zarına ve dile o içsel gül tomurcuğuna
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#116 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Tarla: Bilinmeyen Çiçek
ah ışık-taşıyıcılar (ah böyle bir ışık hâlesi bağışlasın beni) ah ışık-taşıyanlar ışığı-alanlar! tarlada akıllı bir başvuru gibi ışık saçan yanında ışık-debdebeli sabah-ibadeti güneşinin
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#117 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şöhretli Denizlerde Yolculuk Ettim
Şöhretli denizlerde yolculuk ettim, bütün adaların düğün çelenkleri üstünde, ben kağıdın en büyük denizcisiyim ve gittim, gittim, gittim ta en kıyıdaki köpüğe dek, ne ki senin yoğun, denizcil sevdan bağlandı yüreğimin limanına. Sen engin okyanusun dağlarla zengin en güzel başışın, ve senin gökmavisi Kentaros-böğründe aydınlanıyor oyuncakçıların kırmızı ve mavi ışıklarıyla senin kenar mahallelerin. Bir şişe-gemisine yaraşırsın küçük evlerinle ve 'Latorre' çarşaf üstündeki bir gri ütü gibi, bu yüzden değildi sana verilmiş fırtınayla kırbaçlanmış bir kilisenin dalga-fışkırması kudretli denizin yabanıl fırtınasından, yeşil vuruşundan buzul fırlatıcı rüzgârların, titreyen toprağının şehitliğinden, yeraltına özgü dehşetten, bütün denizin yanışı meşalenden verdi sana gölgeli kayanın büyüklüğünü. İlân-ı aşk ediyorum sana, Valparaiso ve geliyorum tekrar oturmak için yol-kavşağında, sen ve ben yeniden özgür olunca, sen denizden ve rüzgârdan tacında, bense nemli, türkü toprağımda. O zaman göreceğiz nasıl da yükselir özgürlük, denizle kar'ın arasından. Valparaiso, yalnız Ece, Issız Güney-Okyanusu üzerindeki yalnızlıktaki yalnız, her bir sarı kaya topluluğunu tanıdım senin yücelerinde, senin dalgalanan nabzını duyumsadım, ruhum sanki dilermişcesine gecenin saatinde sarmaladı limandan ellerin beni, ve anımsarım hüküm sürdüğünü ülkenin üstünde su sıçratan mavi alevli parıltısında. Senin gibisi bulunmaz kumun üstünde, Güney'in orkinosu, suyun Ecesi.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#118 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şirinlik
Uyuyan çocuk hatırına benim içimde taşıdığım gizem-dolu dehlizim. Ve bütün yüreğim dua dolu, taşıyorum gizemi içimde çünkü. Sevgiyle hafiflemiş sesim yumuşacık, çünkü uyandırmaktan korkuyorum O'nu. Gözlerimle arıyorum şimdi yabancı yüzlerin içlerindeki acıyı, çünkü başkaları görecek solgun yanaklarımı ve anlayacak nedenini. Ellerim yokluyor bıldırcınların yuva yaptığı çimdeki şefkatin sıkıntısıyla. Ve ben dolanıyorum sessizce ve dikkatle otlakların arasından: Uyanık kalıp da kendi üzerlerine eğilen ağaçların ve eşyaların uyuyan çocukları var galiba.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#119 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şimdi, Tam Şimdi
Şimdi, tam şimdi, Eros’un tatlı ezgiler çıkardığı Bu kahverengi toprağın üstünde Dolanacağız ikimiz, el ele, Eski dostluğumuz hürmetine sabırlıyız, Güzelim sevdamızın böyle bitmesine Yas tutmayacağız. Kırmızı ve sarılar kuşanmış bir budala Vuruyor yumruğuyla ağaca; Ve yalnızlığımızı çevreleyen her şeyin etrafında Vınlıyor rüzgâr neşeyle. Yapraklarda yok ses seda Sürüklerken zaman onları sonbahara. Şimdi, tam şimdi, duymuyoruz artık Ne bir gazel ne bir tekerleme! Öpüşeceğiz gene de, ey sevgili, gün bitiminde Bekliyor bizi kederli ayrılık. Yas tutma, güzelim, hiç bir şey için – Zaman, biçerken ekinini zaman.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#120 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şimdi de Küba
Ve o zamandan beri kan ve kül aktı. O zamandan beri yalnız kaldı palmiyeler. Küba, aşkımsın sen benim, işkence tezgâhına bağladılar seni, bozdular yüzünün güzelliğini, solgun altın bacaklarını ayırdılar birbirinden, narla ezdiler cinselliğini, delik deşik ettiler seni bıçaklarla, paramparça ettiler, yakıp kavurdular seni. Şirinliğin vadisi arasından geldi cellâtlar, ve sis içindeki yüksek platolarda kayboldu oğullarının zırh bitkisi. Gene de teker teker götürüldü onlar, öldürülmek için orada, işkence içinde paramparça edilmek için, ayaktopuklarının altından kayan yumuşak çiçektopraklarından yoksun. Küba, aşkımsın sen benim, hangi ateşli ürperiş sarstı seni bir dalga köpüğünden ötekine, sen temizliğin kendisi olana dek, yalnızlık ve ıssızlık, sıklık oluncaya dek, ve yengeçler kapışıyorlar oğullarının kemiklerini.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|