![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kına Yaksın Ebabiller Gidişine...
Kına yaksın ebabiller gidişine Denizler yol versin ayak izine... Kefenler içinde salınırken sen Ben gözlerimi bırakmışım ellerine... Vicdanını öldürsem senin... Ruhunun bir yanı eksik kalsa... Hatta Öldürmeyip süründürsem Ruhun sürekli beni arasa... Yada Beni asıl yakan ateş Gözlerini dağlasam Başka garipler ağlamasa Birde Sesine kuşları indirsem Bir daha hiç çıkmasa... sanal bir bilmecenin çengeli gibi ucuna batıp durur hayat insanın kanatıp durur gözlerini göremedikleri bir bir duyamadıklarıyla sağırdır kulaklar sonra hepsi birden toplanırlar maun közünde laf pişirircesine bilmecenin tüm kahramanları çözen kalemdir kurşun vari köze atılır kalem ve patlar beyinde bir kurşun anlamsızlık boğar harfleri şekilsiz kelimelerde ararsın sonunu buda bir bilmecedir ama çözmek için kalem lazımdır yine ffffffffffff desende çözülmez kapatsan silinmez bırakınca dönülmez sonu hiç mi hiç bilinmez bu mu istediğin böyle mi geldiğini mi hatırlamam gerek gittiğini mi sustunuz yine sanırım susmak yakışıyor diye sanal bir bilmeceye mi daldınız yine yok hayır üzüldüm birden işte nedenler geldi aklıma birden neden dedim yine neden gelen neden giden neden neden seyreden Simurg_b (P.D.) Bülent Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kimim Ben!
Bir damla suyum ben... Kader süzgecinden damıtılıp belirlenmiş toprağa düşen... Toprağın içine alıp çamur ettiği ve maveradan gelen hisle yeşerip şekillenen... Minicik yürekli bir bebeğim ben.. Ayrılıkta hayatta kalmak için ağlayarak nefes alıp veren... Masum ve her şeyi bilen... Yavaş yavaş yürüyorum ben... Her adımda biraz daha ilerleyen... Anlamını bildiğim eşyanın isimlerini öğrenen... Şimdilik bilinmeyeni bilip, hala melekleri hisseden... Gencim, deli akan kanımla huzurdayım ben... Semaya açılması gereken ellerimle, bilmediğim uğraşlardayım... Aşk denilen heyecanla, kavgadayım kendimle, artık tamamen dünyalıyım ben... Zor umutlar, tüm imkansızlıklar, mücadele, sabır, niyaz derken... Kalbimin ısındırıldığı bir “Ben” le birlikteyim şimdi... Evliyim, evdeyim, evcilim ben... Karalar bağladığım hayatımda bir umuda gebeyim ben... Beklenen haber gibi muştuya meftun bekleyişimle... Kapı önlerinde... Evet artık bir babayım ben.. Geldiğim yerden haberdarım can verdiğim hayatlarlayım... Babamdan dedemden, onun atalarından gelen mirasımla... Davullu zurnalı bayramlardayım, görevdeyim, nöbetteyim, askerim ben... Ödenemeyecek bir borcum, vatanım, milletim, devletim ben... Zaman işte böyle yavaş yavaş girdi kanıma. Yolun yarısında başladığım hayatta otuz beşindeyim şimdi ben.. Varlık içindeki varlık bilincimle bir “hiç” im ben.. Varlığa anlam katan, içimdeki ruhumla “her şey”im ben... Geçmişten geleceğe bir köPage Rankingü yaşanmış bir “insan” ım ben... Bülent Özdemir Bülent Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kimliğini Satıyor Hikayeler...
Hikayeler yürüyor yollarda... Kaçırdıkları gözlerinde yalan zaman... Mekan bulur ayakları her bastığı yerde... Bir içimlik cigaralık ve altılı hayallerle... Büyük büyük hikaye ağbi diyor bana Öyle deme ne olur romansın sen Ben el kadar küçük küçük çocuğa... Hikayeler türkü yakıyor yağmurda... Bazen ah çekiyor ‘ah ulan rıza’da... Biliyorum çok oldu ilk kez ağlamayalı... Hikayeden yüzük takar güven ona... Baktığın gözleri kuru odtan sarı... Ayakkabı pençeli çorap yamalı Umut bu yola uğramayalı... Kimliğini satıyor sonunda hikayeler... İnkar edemediğin kadar insansız hikayeler... Ruhunun salıverdiği kadar özgür hikayeler... Toprağın kabul edeceği kadar çamur hikayeler... Sancaksız bulut gibisin rüzgarın önünde... Damlalardan belli yükün hikayeler... Bülent Özdemir Bülent Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kimse Olamaz...
Sessizlik mi sıktı canını yine... Özlem mi sustu içinde... Sandıkların içine mi doğdu güneş gibi... Yada can sıkıntısını atlatıp özleminle mi konuşmaya karar verdin bir kez daha... Kırıklar hayaline batar göğüslemeye çalışırken hayatı... Doğarken göğüslemiştin ilk ayrılığı ağıtların ondandı... Değirmen olmuştu hayat öğütmüştü saçlarını birde ama sen ağardı sanmıştın... Enkaza mı döndü kalbim yine nedir... Mutluluk pozları verirken erkeksi satışlara mı döndü bakışların... Yaralama kendini yaran olmazsa banda gerek kalmaz... Yavrularını yerken fareye benzeten bir kedi gibi bahaneler üretip durursun dünyalar dolusu kafan içinde... Karanlığa mum yakmaktan vazgeçersiz sessizlik hoşuna gitmeye başladığında... Hiçbir insan diğerinin her şeyi olamaz bunu geç de olsa öğrenmişsindir belki... Şaşma olan biten hiçbir şeye hiçbir şeysiz olunmuyor bunu da anla... Hayata daha mühim bahaneler dayatabilirsin istediğin kadar... Var olanları ebediyyen var kabul etmek gibi mesela... Sessizliğin can sıkıntısını atmak için ne yapsan hak vermiyor değilim ama... Zaman deva olmuyor işte her şeye zamanla... Simurg_b (P.D.) Bülent Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kopup Gelme Zamandan...
Kopup gelen bir parça Zamandan İstemeden Ele verdi Hatıraları Unuttun sanmıştım Değişmemişsin ama Üşüdün mü yoksa Bir şarkı mı dolandı Diline Kuruttuğun mısralar mı Düştü yere Yoksa yalnız Yıldızlara mı baktın yine Cesaretimden utanıyorum Ben bildiğin gibi Yılansı Çıplaklığımdan Geçen zamandan Sonra Hatıralarımdan Ne olur bir kez daha kopup gelme zamandan... Bülent Özdemir Bülent Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kor Güneşler Batıyor Ruhumun Sana Dönük Yanında...
Karanlığın sesini yanında getiren dalgalar eşliğinde şimşeklerle yaktım benim gibi yalnız sigaramı.. Ben yandım o da yansın diye... Hep aynı ******* boyu duyduğum ses, hayalimin sabah ışıkları gibi.. Kaç güneş battı kaç yıldız kaydı bu hayal gezegeninden? Yaşadıklarım mı gerçek yoksa yaşamadıklarım mı? Diyorum ki gözbebeğim yıldızlara bakıyormuşcasına baksan bana.... O kadar uzaktaymışım gibi görsen. Ama ne zaman istesen ölüm pahasına, yine bir yıldız gibi kayıp geleceğimi de bilsen... Kor güneşler batıyor ruhumun sana dönük yanında! Kurumuş bir cesedin aciz ve zavallı duruşu sarıyor bedenimi... Sonra her ikisi de bir olup masum ve aptalca bir isyana çeviriyorlar yaşamı! Simurg_b (P.D.) Bülent Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() KöPage Rankingüden Önce Son Çıkış
Bazen bir yediveren açar yakılan hatıraların külünden Bazen de yanar güller unutulmuş bülbülün elinden Yazın en sıcak olduğu günler… Kırpıntı döşek alev topuna dönmüştü sanki. Cemal sabah erkenden kalkabilmek için uyumaya çalışıyordu ama her hamlesi boşa çıkan bir savaşçı gibi eli boş dönüyordu. Kılıcını her sallayışta hayal kırıklığına uğrayan ve gücü azalan bir savaşçı gibiydi. Annesi Güllü'nün ev işlerini yaparken çıkan sesler kulağında yankılanıyordu. Yatağında kâh o yana kâh bu yana dönmekten usanmıştı. Uyuyamadığı zaman yatmaktan nefret ederdi. O yüzden balkona çıkıp bir sigara yaktı. Boşlukta dönüp duran düşüncelere takıldı gözleri bir an. Dans ediyorlardı sanki uzaklardan gelen cırıltılar eşliğinde. Yine tüm yapraklar havada diye geçirdi içinden, yıldızlar misali darmadağın... Aralarından dokunmadan geçmeliyim diyordu. Yerlerinden kalkmadan havlayan miskin köpekler, eğreti sokak lambalarından güneş uman çöpçüler, etrafı sessizce yoklayan rüzgar, nefesini tutmuş gibi duran ağaçlar, tüm sokak nöbette gibiydi... Dünya boşlukta duran bir çemberdi ve içindeki her şeyle nöbetteydi evet.. Tüm bu nöbetçileri atlatamam diye düşündü... Düşündü... Gidişlerimin sonu olmayacak mı diyorum kendime... Özlemeden dinlenmek ve vermeden soluk almak birde... O çocuk heyecanı her kıpır kıpır edişinde... peşinden koşmadan nefes nefese kalma anında... sonsuzluk mu sınırsız gelir bilemezsin... Yasaklı çocukların şımarıklığıyla yine mi gider olacaksın kendine... dikkat mi çekmek çocukça... yada sorular mı sormak kendine anlamlandıramadığın her şey için... yapraklar bile mi düşündürür seni... götürür kendine... Durduğun yerdeyken gidersin ya kendine, sonra kendinle geleceğine geçmişine... umut mudur yolculuğun yakıtı, hayal midir peşinden sürükleyen bilemeden... Gelen geçen yazlar kışlar mıdır, sen mi geçersin aralarından baharlardan... hep baharlarda mıdır bu gidiş kendine... Yaşanmış acıların mı götürür seni kendine... sonra toprağa... oradan yeni filizlere, yeni gelişlere ve yeniden dirilişlere... hangi dünyadasın ve bu rüyadan ne zaman uyanacaksın... Aslında olmayan ama ufak hesaplamaları kolayca yapmak için varsayılan her şeyi hissetmeseydiniz ve hatta içinde hep berber bocaladığımız bu çamurdan dünyanın gerçekleri üzerine köPage Rankingüler kurmasaydınız, ben şu anda savaşıyor olmazdım kendimle... Meridyenleri çıkardım hayatımdan; ne dünyanın dönüşü değişti ne de zaman durdu... Ekvator olmadan da hissedebiliyorum güneşin azap veren sıcaklığını... Aşkı yok sayınca da ağlıyor yüreciğim acı ile... Geleceğimi ipoteklemiş geçmişimi de atsam bir kenara, yüz yılların kararttığı bir mezartaşının üzerindeki kurumuş salyangoz kabuğu kadar tutunabiliyorum hayata yine... İki dünya arasında kurduğunuz köPage Rankingüden bu kez geçiremeyeceksiniz beni... Laftan ülkenizin güneşi batmış çamura... Gurur verip günah aldığınız şeytanın, sevinç gözyaşları ile büyüttüğü çamura... Benim cennetten kovulan beyaz çamuruma... İhaneti bile arkadan hançerleyen, kaprisli bencillik çamuruna... Beyaz bulutların içine girip, yakınlaştığı her zerreciğin aslında insanın hayatını zorlaştırıp üzerinde bulunduğu yolu nasıl çekilmez hale getirdiğini ve bunun adının da puslu bir sis olduğunu öğrendikten sonra “yağmur” dan vazgeçemeyeceğini anladı... İçinde kaybolduğu sis dağılınca yolun üzerinde gözyaşlarıyla yazılmış şu kelimeler belirdi: Aşka inanmıyorum... Bitti... Bülent Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kurtulana Sonsuzluk Bahardı...
Emanetle birlikte yüklenen imtihan mıydı acep dağları titreten? .. Cahil insana cennette öğretilmeyen... Şeytan; ikramiyesi miydi nefsin? .. Dünya içinde ademden beri hiç değişmeden... Hızır’ın her zaman bildiği, daralınca yetiştiği... Lokman’ın sınırını gördüğü ve Musa’yı peşinden koşturan... Beşikteki bebeği konuşturan... Eyyüb’e sabrı öğretip, Yunus’a nefes aldıran... sonra... Ay ikiye yarılmasa bile, iman etmek parmağını kaldırana... Miraca çıkarana... Kıyamda durdurana... Yaklaştıkça insanı sıkan insanlar... İçlerine girdikçe boğan akrabalar... En yakından en uzağa fitneler... oyunlar... eğlenceler ve tekrarlanan tövbeler... Rengarenk masum yalanlar... Ödenemeyecek haklar... Sinek yağından kuruşluk kazançlar... Küçük hesapları kovalayan büyük balıklar... Çıplak yılanlar, itler ve çakallar... Evet... Emanet imtihandı kelebek kafesinde... Kurtulana sonsuzluk bahardı üç günde... Semih Suat Yücelen Bülent Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kuru Su! ..
Kuru bir su gibi Kaldın boğazımda... Şekilsiz şehirlerin Dar sokakları gibi Geçilmezdim... Küçük köylerin Kırık çeşmelerinden İçilmezdim... Can taşıyan Mezartaşlarından Okunmadan... Gökyüzünün temellerinden Dağlarından Ulaşılmazdım... Siyaha çalan fırçalar Boyamasaydı zamanı Bir şey beklemediğim Hayattan sıkılmasam Bunalmazdım... Kalemler kurşuna benzemese Elime almadan yazmazdım... Kuru bir su gibi... Simurg_b (P.D.) Bülent Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Küçükdüler... Büyüdüler... Çocuk oldular...
Başladıkları anda bitirdikleri hayatlarını yaşadık sanmışlar... Aşk olmuş bu hayatın adı bazen sevgi dostluk arkadaşlık olmuş... Hayallerini yok saymışlar birde üstüne... Küçümseyip kenara atmışlar... Arkasından acıyarak bakmışlar... (Gelen ‘sen’ misin yoksa “sessizliğin mi? ”) Bitirelim mi diye birbirlerinin gözlerine bakmışlar... Hayal gibi yaşanmış hayatlarını kısa bulmuşlar... Sıkılınca uzatmayalım demişler... Ahkam kesip biçmişler... Ve geçen zamana ömür demişler... (Giden ‘ben’ miydim yoksa “sessizliğim mi? ”) Ayrı ayrı bambaşka başlangıçlar yapmışlar... Biraz durup hayatlarına bakmışlar... Sonra rüyalarında birer şimşek rüzgar olmuşlar... Hayli zaman geçti kaybolmuştur deyip attıkları hayallerinin peşinden koşmuşlar... (Yok ‘biz’ mi öldük yoksa “sevgisizliğimiz mi? ”) Hayatı bulmaca sanıp çözmeye çalışmışlar... Arayıp sorup hayallerine kavuşmuşlar... Sonra başka başka hayaller de kurup çocuklar gibi coşmuşlar... Aslında ikisi de çocukmuşlar... (‘ “ Biz ikimiz sadece birbirimiz ve sevgimiz “ ‘) Sonra rüyadan uyanıp birbirlerine bakmışlar... Göz göze gelince büyüdüklerini anlamışlar... Sımsıkı sarılıp gülmeye başlamışlar... Hadi deyip yeniden bir başlangıç yapmışlar... Ama bu kez hayallerini de yanlarına almışlar... Bir ömür boyu sürecek tatlı hayallere dalmışlar... - Okuyana bulmaca bulana selam yollamışlar.. - Simurg_b (A.D) Bülent Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|