Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Bitmeyen Özlem

Sevdamı saklıyor, dağların ardı,
Yanmış, yıkılmıştır, gönlümün yurdu,
Kimse bilmese de, bendeki derdi,
Yunus'a Yunus'luk veren biliyor.

Yıllar unutturdu, belki de beni,
Bir ben unutmadım, sevip gideni.
Yanık yüreğimi mahzun edeni,
Evrende her şeyi gören biliyor.

Sevgim bir gül benim, özlemim diken,
Bir benim dikenden acılar çeken.
Sevda güllerini dünyaya eken,
Bitmeyen hasatla deren biliyor.

Yitik sevgilerim gönlümün evi,
Bu aleme sığmaz, bendeki sevi,
Gönlümün dağından çıkan alevi,
Evreni eksiksiz kuran biliyor.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Bizim Kentin Elektriği.

Biri öksürse damda,
Kesilir elektrik,
Biri yellense Şam'da,
Kesilir elektrik.

Zırlar ara vermeden,
Gündüz yanar durmadan,
Gün akşama varmadan,
Kesilir elektrik.

Eserse hafif bir yel,
Akarsa cılız bir sel,
Kopmaz ama bir tek tel,
Kesilir elektrik.

Gökte bir uçak uçsa,
Yerde bir fare kaçsa,
Tele bir sinek sıçsa,
Kesilir elektrik.

Canı isterse gelir.
Kızar, voltu yükselir.
Kırk yılda bir düzelir,
Kesilir elektrik.

Birgün düzgünce yanmaz,
Bizi adamdan sanmaz,
Ettiğinden utanmaz,
Kesilir elektrik.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Bizim Müdür

Makam odasında seccadesi var.
Her gün de beş vakit namazı kılar.
Bazan duygulanır, oturur ağlar,
İşi tıkırında bizim müdürün.

Okul kantininde oğlu çalışır.
Yolunu bulmaya o da alışır.
Okulun yükünü babası taşır,
İşi tıkırında bizim müdürün.

Her öğretim yılı vurgun sırası,
Diploma, dergi... ve kayıt parası,
Yine yok okulun bir tek lirası,
İşi tıkırında bizim müdürün.

Olsa da senede bir kere teftiş,
Kebabını yer ve gider müfettiş,
Bu nasıl müdürlük, bu nasıl bir iş,
İşi tıkırında bizim müdürün.

Bir sevgilisi var, yarı yaşında,
Hafta ortasında, hafta başında,
Gelir ziyarete paydos dışında,
İşi tıkırında bizim müdürün.

Bağırır, çağırır, hiç gülmez yüzü,
Dikilir kapıda, saatte gözü,
Okulda geçirir, gece gündüzü,
İşi tıkırında bizim müdürün.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Boş Albüm

Karar vermek için çok düşündüm, dün,
Kimse dolduramaz bende yerini,
Sana bir haberim olacak, bugün,
Albümden çıkardım, resimlerini.

Gönlümde kurulu tahtı yıkarak,
Gönül gözlerimden yaşlar akarak,
Bir bir çevirerek, tek tek bakarak,
Albümden çıkardım, resimlerini.

Artık yetmez oldu, ne hayal, ne düş...
Gönül albümümün sayfaları boş.
Böyle de yaşarım, sevdanla sarhoş,
Albümden çıkardım, resimlerini.

Tekrar tekrar bakıp, yanmamak için,
Özlem ateşine kanmamak için.
Seni bundan sonra anmamak için,
Kalbimden çıkardım, resimlerini.

22.09.2004

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Boşver

Bir kış seli gibi yıkıp geçerek,
Bu sevgi içimde çağlasın, boşver.
Gönlüm gözlerinden şarap içerek,
Kafayı buldukça ağlasın, boşver.

Nasılsa bir umut yoktur ya, senden,
Bilirim, sana da, hayır yok benden.
Bir alev fışkırır, şen gözlerinden,
Her gece ruhumu dağlasın, boşver.

Uzanıp tutmazsın, uzanan eli,
Seninle şenlendi, ömrümün çölü.
Çelik halat olsun, saçının teli,
Elimi kolumu bağlasın, boşver.

Bir azılı düşman, bahtım baht değil.
Yıkılmış dünyamda, tahtım taht değil.
Bu sevda yolunda yemin, aht değil,
Gözlerin gönlümü eğlesin, boşver.

Hiç gerçek olmadı, tuttuğum dilek.
Sevdam sevda değil, ateşten yelek.
Beni senden ayrı yaşatan felek,
İdam urganımı yağlasın, boşver.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Boyacı Sevgili

İnşaat ustası, sıvacı mısın?
Hüzünle sıvadın, sevgilerimi.
Bir ressam mı, yoksa boyacı mısın?
Hüzünle boyadın, sevgilerimi.

Sevda fırçasını aldın, eline,
Özlem önlüğünü sardın, beline,
Hüzün meleğini taktın, koluna,
Hüzünle boyadın, sevgilerimi.

Fırsatı eline geçirdiğin an,
Neşeli anımı bulduğun zaman,
Üç beş kat yetmedi, sil, yeni baştan,
Hüzünle boyadın, sevgilerimi.

Gönlüm bu sevdaya nereden daldı?
Sen böyle yaptıkça sevgim çoğaldı.
Hüzün perdesinin ardında kaldı,
Hüzünle boyadın, sevgilerimi.

21.09.2004

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Boynu Bükükler

Yalnız sen değilsin, bu ayrılığa,
Gazeller, hoyratlar, türküler yakan.
Sevgi havuzundan, çıkan balığa,
Çırpınıp ölürken, hüzünle bakan.

Hayalim dağlarda, kendim şehirde,
Yollarda yalnızım, ruhum kahırda.
İçimde sızlayan, pişmanlık var da,
Sen oldun ağacı, kökünden söken.

Yeniden ekerim, yeşerir deme.
Sevgiyi bitirir, her tür deneme.
Sevdayı üfleme, yanan sineme,
Bir tek nefesindi, dağları yakan.

İçimde sevgiden, bir aslan var da,
Onu benzetirsin, av gezen kurda.
Fırtına estirip, yıktığın yurda,
Sözlerin zehirli, tohumlar eken.

Bir sen uyanıktın, bir bendim alık.
Hüzün şehirlerim, pek kalabalık.
Acı sözlerinle, üzen kabalık,
İkimizin birden boynunu büken.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Böyle Bir Ayrılık

Nasıl da sevmiştik, birbirimizi,
Bizi büyüledi, sevdanın gizi.
Kalbimde mühürken sevginin izi,
Böyle bir ayrılık beklemiyordum.

Yüreğim sevdayı o gülde tattı.
Kapsam dışı kaldı, gönlümün hattı.
Sevda pazarında ucuza sattı,
Böyle bir ayrılık beklemiyordum.

Bendeki sevdayı bilseydi, eğer,
Bu kadar ucuza biçmezdi, değer.
Oysa ki, sevdası sahteymiş, meğer,
Böyle bir ayrılık beklemiyordum.

Ellerin gıptayla baktığı yerde,
Beni bir tek sözle düşürdü, derde.
Aramıza çekti, çelikten perde,
Böyle bir ayrılık beklemiyordum.

11.07.2004

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Böyle Bir Sevgili

Hiçbir sevende yok, ondaki vefa.
Sevda cennetinde sürerim,sefa.
Vız gelir özlemler, vız gelir cefa,
Böyle bir sevgilim olduğu için.

Bir sözüyle biter, gamım, kederim.
Onun gönlü benim tapulu yerim.
Sesini duydukça, bayram ederim,
Böyle bir sevgilim olduğu için.

Gözlerinde buldu, aşkım rengini.
Sevgisinde buldu, gönlüm dengini.
Var mı, bu dünyada benden zengini?
Böyle bir sevgilim olduğu için.

Leyla ile Mecnun efsanesini,
Bu çağa taşıdık, modern ve yeni.
Bilse, tüm sevenler kıskanır, beni,
Böyle bir sevgilim olduğu için.

28.07.2004

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Böyle Geçen Ömür

Seven her yüreğin ezik olduğunu,
Sevmenin ikili bezik olduğunu,
Böyle geçen ömre yazık olduğunu...
Öğrendim.

Sevdanın gönüle tuzak olduğunu,
Leyla'nın Mecnun'dan kazak olduğunu,
Hepsinin de benden uzak olduğunu,
Böyle geçen ömre yazık olduğunu...
Öğrendim.

Yaşamın zamanda çizik olduğunu,
Özlemlerle hüznün azık olduğunu,
Gönül derneğinde tüzük olduğunu,
Dünya düzeninin bozuk olduğunu,
Ve de,
Böyle geçen ömre yazık olduğunu...
Öğrendim.

Mehmet Nacar