![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12102
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Haikular-20
109 Deli sarıyım Yaprak sağnaklarıyım Güz rüzgarıyım 110 Burdan giderim gayri Can kırık canan ayrı 111 Söyle kimiz biz Düşünden düşen kavis Bak..anlamalıyım 112 Bakışında ölü nü Düşen bir yaprak günü 113 Kapımı çalan Yurtsuz deli rüzgarmış Yırtık etekli 114 Gecemi çalan Kanayan sahipsiz düş Yaramı örttüm 115 Kalbimi çalan Tedavülden kalkan aşk Yağdı ıslandım 116 Açtım gözümü Deli düşten uyandım Her yan yalnızlık |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12102
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hakikatli Aşklara Gazel
Aşıklar meclisinde bize külhan dediler Sordum aşkın anlamı- pinhan pinhan dediler Bazan sevdan kavgadır- bazan da kavgan sevda Her savaşçı aşıktır- her aşk militan dediler Dedim- her güzelde başka bir güzellik bulur gönlüm Gönül arı değildir-utan be utan dediler Zulümler besler aşkı- çoğaltır engebeler İnsanın vatanı insan- aşkınsa cihan dediler Bu zamanda aşk büyütmek amansızdır çetindir Ölümün kapı komşusu- hicran hicran dediler Mem û zin- ferhat şirin- nazım -ritsos- aragon Ki niceleri geçti aşka sultan dediler Sordum acı çığlığımı duyacak kimse yok mu Hakikâtli aşıkların meskeni zindan dediler |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12102
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Her Gün Başka Bir Çiçek
gayri alışılmış ne varsa değiştireceğim gözlerinin üslubuna uydurmak için her şeyi bazan bazan gül yağsın bulutlar bazan bazan yeşil kesilsin gök maviye boyansın bütün sokaklar bunları yalnızca sen gör kof günaydınlar içi boş nasılsınlar bıkkın iyi akşamlar yorgun merhabalar sözcükleri değiştireceğim artık birer korkuluk gibi cansız tüm sözcükleri bulut akşamlar dilesin insanlar karanfil olsun ******* düşleri yağmurlar öpsün bir yastıkta kocamasın aşıklar gidenler sevdaya gitsin gelenler sevda gelsin alışılmış sözcükler tedavülden kalkmalı gülüşünün üslubuna uysunlar artık yeni bir dünya gibi kurmalı insan aşkını gökyüzünü tavan yapmalı sonsuzluk olmalı sınırları değilse daralır-soluksuz kalır yürekler insan ki sevdiğinin dudaklarında yıldızlara-çiçeklere-ıssızlara dair dünyanın öte ucundaki savaşlara dair yeni anlamlar bularak öpmeli dalları her gün güneşe daha yakın ve kökleri bin yıllara uzanan çiçekli ağaçlar gibi sevişmeli her gün başka bir çiçek olmalı adın senin bütün çiçekleri onurlandırmak için |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12102
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Her Sevda Bir Kale Oluncaya Kadar
anısı yüreğimi besleyen dostlar zamana asıldılar akşamın kederinde pür bulut oldular çarmıhlara gerildiler vuruldular zaman kör kaldı arkalarından bütün renkler kanadı sevinç küküm kaldı o gün bu gün bu yürek acının tarlasını nadaslar anısı yüreği besleyen dostlar kimisi binyıllar öncesinde yaşadı kimisi sehpalarda kimisi baldıran zehirinde ölümsüzlük buldular birinden diğerine yaralı bir umudu yasak bir kitap gibi aktardılar devrim şarkısıydılar karlı dağbaşlarında yanan ateş umudun insanlaşmış haliydiler spartaküs soludular yurtseverlik bayrağıydı saçları rüzgarlarda aşk ermişiydiler sürgün ömürler yaşadılar şimdi hüzün huzmesi bakışımızı onların ışıltısı tamamlar her birinin gülüşünden kalan anlam ve ölüme giderkenki son bakışları kör zamanın gözesinden süzülüp yüreğimize sağıldı kuşkusuz ki her biri yeniden dirilen bir öncekiydi tahammülün tükendiği anlarda onların yağmurları acıyı sildi yüreği kuşatan kara bulutlar onlar esince dağıldı şimdi insanlığa yazgı biçilen acı ormanı yaşamaklarsa bin yıl önce daha azman inerdi zulüm harmanı karanlık zaman esti tarihin keçe göklerinden acısı –kederi –bencilliğiyle savruldu ölüme kör kalabalık ömür dedikleri bir karışlık yol geriye onlar kaldı unutulmuş ülkelerden bir de aşıklar anısı yüreğimizi besleyen dostlar bütün müfrezeleriyle zulüm saldırır sevdaların en aydınlık yerine sevgilim karanlık çakallar gibi ulurken sokaklarda yürekler pazarlanır sahte düş evlerinin yıkılır çatıları taklit yaşamaklardan –sahte sözlerden yalan huzmesi gözler geriye harcanan ömürler kalır ve asla geçmez o sokaklardan anısı yüreğimizi besleyen dostlar umut ki inmemeli yüreğin gönderinden bu yıldız sönmemeli gözlerden bu yağmur dinmemeli ve sürmeli kavga attığın her adımda belki bin yıl sonra insanlığın yüzünde özgürlük gülünceye her sevda bir kale oluncaya kadar |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12102
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Her Ömrün En Güzel Gecesi
söğüt yaprağı kapını aç bana tomurcuğunu arala gülünün kalbine al da arındır bir yanın var ki kelebek kanadından ince dokunmaya kıyamam içimde aygırlar azdıran bakışın başka bungun çağlayanlar çıldırır içimde çılgın göğün pençesidir ellerim dağların yerle bir olur devrilir ormanların seninle sürüklenir boz bulanık sellerim her ömrün bir en müthiş gecesi vardır akıl arınır beyin kıvrımlarından yaban soluyuşu kalır som bir yüreğin seni buldukça ölür sana vardıkça dirilir gövdem dudaklarında yanar bütün kurallar ahlakın giysisini yırtar ellerin demse işte dem... izin ver sularım aç kıraçlarına girsin uçurumlarına dolayım bir ömür saklanan gizlerini ser gözbebeklerinde boğulayım o zaman yıldırımlar doğurur gövdenin göğü depremlerle sarılır kolların yangınıma şimdi ağaçları söken parmakların senin oysa dokunmaya kıyamazdım onlara demdir bu verirsin kendini bütün susuzluklarına ömrümün vurursun yangınıma kutuplarını söğüt yaprağı bir kapı aralanır tomurcuğunun rahmine düşerim can gibi demdir bu ancak buna denir aşkın düğünü ilk o şafak anlarız dünyanın döndüğünü |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12102
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hüzün Rengi-Aşk Kokusu
Kar kokan bir kentin bulvarlarından ak duygularla akan su gibi geçtim senden dağlardan taşıdığım türküler dondu nere gider yürekten birikip de yaşanmamış aşkın coşkusu senin rengin bir ırmağa örttüğün sisin suskusu kokunsa buz kuşkusu yürek gibi çarpan meydanlarında her gün bütün kılcal sokakları buluşur bir kentin oradan duyulur kokusu dedi ki” gri kokar ankara” baharda iğde çiçekleriyle sevişen eylül sarısı bir kadın gülerken kızıl gül yapraklar döken gözleri inanılmaz çocuksu “ankara gri kokar gülüşü gül kurusu” “izmirin denizi kız kızı deniz kokar sokakları hem kız hem deniz kokar” demiş şair izmir yürek hoplatan çılgın fesleğen tüter memeleri çılgın aşk *******inden hercai sevdaların kızı... bir deniz şarkısının renginde anar orları gezginci bir şair göçmen kuş duruşlu-bakışı kırgın büyük yürekler solur büyük şehirlerin bulvarlarında nazımın dizeleri mavi giyinmiş dolaşır bayazıt meydanında gülüşü dudağında keder gülünün tutuşur el ele aşklarla kimi taptaze tomurcuk patlayan kimininse deli sağnağı dinmiş ve tam da başucunda o al kan içinde yatan ölünün... belki kentler ve insanlar kokuları-renkleriyle akılda kalır aşkın ve ayrılığın zulmün ve karanlığın dünyanın her yerinde farklı kokuları renkleri yağar ne insanlardan geçtik gülüşlerinde uzanır acının çığraları ve nice şehirler bir yanda sevdalar gül dalı bir yanda hüzün sağnakları insanın ay kokan bir yari olmalı elleri gökyüzü yüreği deniz sözleri bozkır saçları rüzgar bu rezil dünyaya inat aşktan evler kurmalı |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12102
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hüzün Senfonisi / 01 - Aşktan Evler
Dik gözlerini kalbin olsun gözlerin M. Celaleddin Rumi yel savurur-dalga çalar kumdan evler kurmayalım yıkılmayan yapı mı var taştan evler kurmayalım gel kadınım aşktan evler kuralım ufkunda gülüşün açsın her sabah lacivert *******de ay doğsun bakışların duvarı dünya olsun tavanı gökyüzü her an: patlayan bir tomurcuk aşkın dalında ne dün- ne yarın... nerede olursak olalım yürekten bağlı kalalım gül diye büyüttükçe yürekte hüznümüzü hükmü yok ayrılıkların... |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12102
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hüzün Senfonisi / 02 - Bakışın
bana işte öyle bakışın var ya kahverengi kahverengi akışın kendini gözlerinle sunuşun öpüşün var ya hani öpüş susuşun sevişin var ya öyle sınırsız teslim oluşun bakıp bakıp gözlerimde ölüşün bilmezsin nasıl yolunur nasır tutmuş yüreğim neyim varsa bırakırım fırtınana talan olur bu kentin yasemen akşamlarında kendini bir ince sızı bırakıp beni alır beni alır gidersin kalırım çaresiz/ıssızlığında öyle kolları kopuk öyle yaralı... bana işte öyle bakışın var ya her şeyin silindiği gözlerinle beni öyle sarışın gövdeme kendini giydirişin seni soluyuşum senin içinde yağmalanıp tükenişim derinlerinde yitişim... yitişim koskoca bir kentin sana dönüştüğünde sokakların orta yerinde sensiz öyle kolları kopuk öyle yaralı... sendendir bu lacivert *******de denizin masmavi dile gelmesi yıldızların sağnak sağnak inivermesi dilim lâ'l kesilir gözlerinde. susar ellerim bana kendini giydirip sonra da böyle öksüz bırakma yalım mavim nazlı yarim yanışım bir tür çiçek açıştı gözlerinde sürüklenir sürüklenir giderim yavri yavri bu kadar insafsız akma... |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12102
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hüzün Senfonisi / 03 - Küçük Yıldız
kumdan evler kurmayalım birlikte düşler kurmayalım deneyemedik, diye ağlamayalım hüzünlü küçük yıldızım hep orada kal sen gizemli masmavi sonsuzlukta ben burada ıssızlıkta bir sevgimiz olsun dalgalar yıkamasın yeller savuramasın varsın içimizde kalsın.. |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12102
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hüzün Senfonisi / 04 - Kıyamet
biz nerede ayrılırsak kıyamet orada başlar mavidir senin hüznün coşkun bir yürek çatırdar oradan başlar/yarım kalan bir bedenin kendini sonsuzlukla tamamlaması ve susar kellesi kopartılmış çarpınan bir ceset gibi rüzgâr biz nerede ayrılırsak kıyamet orada başlar sen gidersin ey gönül büyücüm ben kalırım bir de son öptüğün yerde gözlerindeki esrar bırakırım geri kalan nem varsa kıyasıya yağmalar canlanır orada nice geçmiş ayrılık eski bir plakta kırgın bir müzeyyen senar sessizliğin sinesinde mavi bir sezen aksu kanar nereye gidiyorsun kadınım büyücüm küçüğüm söyle bana beni böyle akşamların ortasında yaralı parçalanmış bir yürekle koyup böyle nereye ömrünün en küheylan çağıyla talan edip içimdeki cenneti çaylar gibi aka aka nereye zamanı parçalayıp bakışlarınla cehennem ateşleri koyup döşüme nereye gidiyorsun kadınım yumuşak kirpim kahverengi denizim beni nerde bırakırsan kıyamet orada başlar kalakalırız orada başı kopartılmış rüzgâr buz tutmuş hüzün kuruduğu tüm kıyılar kahverengi bir denizin tam senin yanıbaşında ey güngörmüş yaşlı çınar söyle bana büyük aşklar büyük ayrılıklarla mı tanımlanırlar biz nerede ayrılırsak kıyamet orada kopar... |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|