Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Çifte Kavrulmuş

Anladım, çok ağır, gönlümün kahrı,
Sen bu kahırları çekemezsin ki...
Gönül ovasına kurduğum şehri,
Hüzün üflemekle yıkamazsın ki.

Yaralar bırakır, imalı sözler,
Yüreğim imasız günleri özler.
Yanıltır, insanı en keskin gözler,
Dünyanın tümüne bakamazsın ki..

Sevdalı gönlüme sevgili haktır.
İçinde yaşayan sevgili tektir.
Her yanı kapalı, çıkışı yoktur,
Çıkmak istesen de, çıkamazsın ki.

Gönlümün içinde sevdamız yatar.
Sevdamız gönlüme kaşını çatar.
Alevler yükselir, dumanlar tüter,
Yanmışı bir daha yakamazsın ki...

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Çile İlmi

Özenle kurduğum gizli cennetin,
Yarısı gül dolu, yarısı sensin.
Son ödülü oldun, bahta minnetin,
Bütün hurilerin hurisi sensin.

Ruhuma gıdasın, ilaçsın cana,
Kemansın gönlümün oynamasına.
Ne zaman bir şiir yazdımsa sana,
Harflerde gezinen perisi sensin.

Ömrümüz konuktur, ihtiyar handa,
Yalnızca ikimiz varız kovanda,
Kırık kanadınla uçamasan da,
Umut ballarımın arısı sensin.

Dudağın can katar, sızılı cana,
Sevgi bebeğine gözlerin ana,
Mukadder ölümü ayır bir yana,
Büyülü âlemin gerisi sensin.

Gurbette çektiğim hasret zulmünün,
Sırrına erdiğim çile ilminin,
Gönül salonumda sevda filminin,
Ömrümce sürecek serisi sensin.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Çile Yolcusu-2-

Büyüye bulandım, gördüğüm anda,
Ruhum bayram etti, öz oldun canda.
Baştan başa şiir yaratılsan da,
Senden bir tek ithaf beklemiyorum.

Sevgim sende kalsın, ahımı alma,
Ömrümü yıkamaz, taktığın çelme.
Öyle alıştım ki, acıyla zulme,
Zerre kadar insaf beklemiyorum.

Sevda gurbetinde müebbet sürgün,
Hüzün darağacım kurulur hergün.
Verdiğin binlerce idam hükmünün,
İnfazına bir af beklemiyorum.

Bahtımı bağladın, çekilmez gama,
Hüzünler yakışır, seven adama.
Gönlüm sevdamızın Kâbe'si ama,
Gözlerinden tavaf beklemiyorum

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

ÇileYolcusu

Yüküm yüreğimde, evim sırtımda,
Bilemem ki, ben nereye giderim?
Gariban yazılı, kader kartımda,
Nerde akşam, orda sabah ederim.

Rehberim olmuştur, çiçek gözleri,
Eğer çağırmazsa, beni sözleri,
Kırk yıllık yolumdan dönerim geri,
Nerde akşam, orda sabah ederim.

Unutmak isterse sevdalım beni,
Çıkarmam, bağrıma batan dikeni,
Bırakır giderim böyle seveni,
Nerde akşam, orda sabah ederim.

Alem bana uymaz, ben de aleme,
Hüzün mürekkebim sığmaz kaleme,
Yine de yazarım, üç beş kelime,
Nerde akşam, orda sabah ederim.

Bir koca ömürü boşa yaşadım..
Sevgi hamalıydım, sevda taşıdım.
Çileye yol alır, attığım adım,
Nerde akşam, orda sabah ederim.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Çilingir Sofrası

Heeey...!
Baksana, gönül garsonu.
Bugün dünyanın sonu.
İçeceğim...
Ve de dağıtacağım...
Gönül kasalarımdaki servetleri.

Hadi bakalım.
Masamın işini tez bitir.
Dünyanın en dolu şişesini,
Gözlerine yükle, getir.
Sakın unutma! ..
Ben sevda marka içerim.
Servisleri de,
Gönül bardağında isterim.
Sevdayı doldurduğum zaman,
Özlem köpükleri taşmasın.
Temiz olsun, temiz...
Ayrılık mikrobu bulaşmasın.

Yıllardan beri,
Abonesi olduğum gönül meyhaneleri,
Her zaman eksik kurdular masamı.
Anlarsın tasamı,
Değil mi? ..

Dev bir tabak da meze ver.
Türk Sanat Müziği'nden besteler,
Doldur ki, tıka basa,
Eksik kalmasın masa...

Hey, gönül garsonu...!
Bir daha söylüyorum,
Sevda şişemi, özlem bardağımı,
Gönül şarkıları mezemi,
Ayrılık bulaştırmadan,
Tez getir,
E mi..?

Hadi, sevgi pınarım..
İki gözün iki tepsi,
Çilingir sofrasının hepsi,
Sığar o tepsilere...
Tekmilini sevda doldur,
Kaşlarına as da, getir.

Bugün dünyanın sonu.
Her Allah'ın günü içecek,
Sarhoş olacak, dağıtacak,
Dünyayı bir sevdaya satacağım.

Mehmet Nacar
.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Çirkin Çingene ile Çeribaşı

Bugün mutlu güzelim, senin çılgın aşığın.
Sen bir nazlı bebeksin, gönlüm senin beşiğin.
Dünyayı görmek içini gereği yok ışığın,
Sen benim gece görüş yetenekli gözümsün.

Yıkılmıştı gönlümde, bütün şehirler, köyler,
Cezaevi hücresi olmuştu, yıllar, aylar,
Bir sözünle gönlümde çekiliyor, halaylar,
Aşk şarkıları çalan, teli kırık sazımsın.

Ne sen suskun sevgili, ne ben sabır taşıyım.
Senin küskün gönlüne can verecek aşıyım.
Sen ki, çirkin çingenem. Ben ki, çeribaşıyım,
Dile gelen gönlümde söylenecek sözümsün.

Mecnun'ca gezindiğim, sevda rüzgarlı çölüm,
Saksıda karanfilim, yabanda yaban gülüm,
Sevda uçurumunda tutunduğum son dalım,
Sen benim sevdalımsın, niyazımsın, nazımsın.

Ben seninim güzelim, artık bunu böyle bil.
Ellerimden tutmuşken, sevdam önünde eğil.
Senin için yazdığım, güzel şiirler değil,
Mektuplarım, defterim, kalemimsin, yazımsın.

Dalında bülbül olup, ötmeye kana kana,
Yıllardır susan gönlüm, birden geldi, lisana.
Yalnız dünyada değil, ey sevgilim sen bana,
Ahrette de lazımsın. Ahrette de lazımsın.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Çivili Yatak

Gönül defterimin sayfalarından,
Binlerce cilt vardır, saç aklarımda.
Hüzün bulutundan yıllardır yağan,
Karlar buzul oldu, şakaklarımda.

Demem, onun bana ettiklerini,
Asma kilit vardır, dudaklarımda.
Yatamaz, yatırsan Hint fakirini,
Çivisi görünmez yataklarımda.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Çok Seviyorum

Önce sitem eder, kızarsın bana,
Seviyorum dersin, çok seviyorum.
Binbir kahır ile yazarsın bana,
Seviyorum dersin, çok seviyorum.

Sonra ortak olur, bitmez derdime,
Gönlüm küsüp gitse, düşer ardına,
Melekler misali ulaşır bana,
Seviyorum dersin, çok seviyorum.

Ben ki, ıslah olmaz, çılgın, serseri...
Gönlünde saklarsın, bu derbederi.
Her küsüp gidişte dönersin geri,
Seviyorum dersin, çok seviyorum.

Kıskançlık içinde gözünde yaşlar,
Ne zaman başlarsa, hayaller düşler,
Yıkılır, yıkılır, yeniden başlar,
Seviyorum dersin, çok seviyorum.

Bilirim, her zaman bendedir hata,
Sevgi pazarında su kattım süte.
Ben seni dünyamdan, canımdan öte,
Seviyorum dersin, çok seviyorum.

Bazan da yüzünde açılır güller,
Hüzün penceremden çekilir tüller.
Dua eder gibi uzanır eller,
Seviyorum dersin, çok seviyorum.

05.06.2005

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Çok Yazık

Bedeninin arzusuyla yanarak,
İnsan oğlu neler neler peşinde.
Pırlantayı cam parçası sanarak,
İsli paslı tenekeler peşinde.

Gönüllerin yüceliği dururken,
Seven yürek, saf sevdalar verirken,
Niceleri şehvet ile erirken,
Ziyan olan boş seneler peşinde.

Minnet duydum, sevda ile yanana,
Yüreğimin ağacına konana.
Kimisi de arzu ile şeytana,
Uymak için bahaneler peşinde.

Nerde kaldı, gönül ehli ozanlar?
Midesinin yularıyla gezenler,
Kafasını uçkuruyla bozanlar,
Cilve küpü, şahaneler peşinde.

Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Çoktan Çok

Sevdalı gönlünden silmen, yerimi,
Temmuz güneşinde kor gelir, bana.
Sevdanla yazdığım şiirlerimi,
İnkâr etmiş olman zor gelir, bana.

Sevgi semasında uçtuğumuzda,
Gözlerden sevdayı içtiğimizde,
Gönül kasasını açtığımızda,
İçindeki yoklar var gelir, bana.

Senin gönlündeki gözyaşlarından,
Oluşan yağmurlar ruhumu boğan.
Senin üzülmene dayanmaz, bu can,
Üç kuruşluk dünya dar gelir, bana.

Sil de gözyaşını, gülümse yine.
İnan çoktan da çok sevildiğine.
Bütün dertlerimi sürmüşken, Çin'e,
Seni böyle üzmek zor gelir, bana.

Mehmet Nacar