www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Kültür & Sanat > Genel Kültür > Edebiyat

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 05-10-2009, 01:06 PM   #171
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Seslenerek Geliyor Bir Gün

Sayılar geliyor yankıdan,
ölen sayılar ve pislikle kaplanmış rakamlar,
nemli ışınlar ve kirli şimşek parıltısı.
Yeni bir dul gibi, büyür
yankıdan, yalnız geldiğinde gece,
bir güvercin ya da bir gelincik ya da bir öpüş gibi,
ve yayıldığında onun harika yıldızları.

Işık bulunur yankıda:
boğulur sesli harfler, düşer ağlayış yapraklara,
seslerden bir rüzgâr çarpar bir dalga gibi,
ışıldar ve o soğuk esnek balık şeneltir onu.

Sesteki balık, yavaşça keskin, ıslak,
kuyruğundaki damlalarla dışbükey altın yığını,
pullanmış köpek balıkları ve titreyen köpük,
donmuş gözlü maviş som balığı.

Düşen alet edevat, sebze bıçakları,
üzümlere basıldığı zaman çıkan gürültü,
suyla dolu kemanlar, taze patlamalar,
boğulmuş motorlar ve tozlu gölgeler,
fabrikalar, öpüşler,
lıkır lıkır şişeler,
gırtlaklar,
sesleniyor etrafımdaki gece,
gün, ay, zaman,
ıslak çanlarla dolu bir çuval gibi tumturaklı,
ya da kırılgan tuzdan yapılma ürküten ağızlar gibi.

Deniz dalgaları, heyelan,
eldeki tırnaklar, denizin adımları,
yaralanmış hayvanlardan anafor,
boğuk sesli sisteki düdük sesi
belirliyor o uysal şafağın seslerini
uyandığında terk edilmiş denizde.

Ruh sarmalanıyor yankıyla
düşerken düşlerinden,
kara güvercinleriyle çevriliyken daha,
yokluktan paçavralarıyla henüz astarlanmışken.

Ruh koşuşturuyor yankıya doğru
ve kutluyor ve hızlandırıyor hızlı düğünlerini.

Kabuğu dökülüyor sessizliğin, bulanık maviden,
karanlıktaki şişeler gibi, kapalı eczaneler,
sarmalanmış bir sessizlik saçta,
bacaksız atlarda dörtnal giden bir sessizlik,
ve uyuyan makineler, ve rüzgârsız yelken,
ve cesaretsiz yaseminlerden ve balmumumdan trenler,
ve ağzına kadar gölgelerle ve şapkalarla yüklü gemiler.

Anlık güllerle
yükseliyor ruh sessizlikten,
ve şafakta çöküyor
ve yüzükoyun boğuyor kendini çınlayan ışıkta.

Hiddetli ayakkabı ve hayvan ve kap kacak,
kendi çöplüklerini aşan saldırgan horozlar gibi dalgalar,
kuru karınlar gibi giden saatler,
sıkıştırılmış raylarda dönen tekerler,
ve tek gözlü güvercinler gibi
tahta gözlerle uyanan beyaz tuvaletler,
ve onların boğulmuş gırtlakları
şelale gibi ses verir bir kerecik.

Bak, nasıl da kaldırıyor küf gözkapağını
ve serbest kalıyor o kırmızı kilit
ve yayıyor çelenk söylemek istediklerini,
büyüyen şeyler,
büyük tramvaylarla ezilmiş köprüler
gıcırdıyor sevişme yatakları gibi,
kendi piyano kapılarını açar gece:
gün koşuyor bir at gibi mahkemesinde.

Yankıdan geliyor
büyümenin ve derecenin günü,
ve koparılmış menekşelerden ve perdelerden de,
genişliklerden, biraz önce kaçan gölgeden,
ve göksel kan gibi
göğün yüreğinden düşen damlalardan.
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 05-10-2009, 01:06 PM   #172
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Serenat

Senin alnında dinleniyor gelinciklerin rengi,
yankı buluyor dulların yası, ey halden anlayan:
koşarken sen trenlerin arkasından tarlalarda
dönüyor o zayıf çiftçi sırtını sana,
senin adımlarından filizleniyor titreyerek o uysal kurbağalar.

Anıları olmayan o delikanlı selâmlıyor seni,
soruyor sana unuttuğu isteğini,
elleri kuşlar gibi deviniyor senin yarı kürende,
ve onu çevreleyen nem büyük:
tamamlanmamış düşünceleri dolanıp duruyor,
bir şeylere ulaşmak istiyorlar, ah, seni arıyorlar,
ve solgun gözleri onun senin ağında kırpışıp duruyorlar
apansız parıldayan yitik çalgılar gibi.

Ey anımsıyorum susuzluğun ilk gününü,
karanlık bastırıyor yaseminleri,
kendini çektiğin o derin beden
titremiş olan bir damla gibi.

Fakat suskunlaştırıyorsun o büyük ağaçları,
ve arkasında ayın, uzakta, çok uzaklarda,
gözetliyorsun denizi bir hırsız gibi.
Ey gece, benim korkmuş ruhum soruyor sana
gereksindiği metali umutsuzca.
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 05-10-2009, 01:06 PM   #173
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Serenad

Tenimden daha çok benimsin. Aradığımda seni
içimde, damarlarım boyunca, kanımda, gizemli
dolaşımıyla ışığın dalları gibi bulurum seni,
sanki kan gibi bulurum seni,
sanki taş gibi ya da ağzımdaki lokma gibi.
Usun, çılgınlığın ve giysilerin dışında dururum geç vakit.
Karanlık ve ormanlardan eski bir ırka mensubum,
fakat bir kuyuya eğildiğimde ve girdiğimde
kendi bölgeme, yolda kör bir adam gibi
duyumsarım kendimi, çitler bulamam adımlarıma,
fakat gülünün büyüyüşünü bulurum meskenimde,
derinimde büyüyüp durursun, sınırsızca
kökeninde, parmak uçlarımı yakmadan
dokunamam gözlerinin taçyapraklarına,
endamının alevleri alazlanır susuzluğumda,
yokluğunu oluşturur yüzünün yaprakları.
Sorarım “Kim o? Kim o? ” diye, sanki geceleyin
geç saat birileri çalar gibi
kapımı, fakat yokluğun ortasında
yalnızca hava vardır,
su, ağaçlar, sönmüş gündelik ateş vardır,
sanki bir şey yoktur fakat gene de her şey vardır,
hiçbir şey yoktur fakat bütün dünya tıklatır kapımı.
İşte böyle, adsız, hayat gibi belli belirsiz,
filizlenen bulanık çamur ve bitkiler gibi
uyanırsın bağrımda kapattığımda gözlerimi.
Uzandığımda toprağa var olmaya gelirsin
akan toz gibi, içimdeki varlığından büyüyen
çıplak köklerin dolaşıklığını korur
yatağında derinleşen ırmak,
bana eşlik ettiğin gibi eşlik eder karanlıklarına,
işte, burada, kan ya da buğday, toprak ya da ateş,
yaşarız yapraklarını açıklayamayan basit bir bitki gibi
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 05-10-2009, 01:06 PM   #174
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Senin Toprağından da Göçüyorum Uzağa

Senin toprağından da göçüyorum uzağa,
Amerika, ve kuruyorum titrek meskenimi,
seyahat ediyorum, şarkı söylüyorum
ve konuşuyorum her gün.
Ve Asya’da, Sovyetler Birliği’nde, Ural’da dinleniyorum
ve yayıyorum yalnızlık ve reçineyle yoğrulmuş ruhumu.

Seviyorum insanların sevdada ve kavgada
yarattığı bu geniş mekanı.
Hâlâ kuşatıyor Ural’daki evimi
yüksek bir sütun gibi sessizlik
ve çam ağaçlarının hayli eski gecesi.
Burada doğdu çelik ve buğday
insan elinden, insan memesinden.
Ve çekiçlerin şarkısı çeler eski ormanın aklını
yeni mavi bir mucize gibi.
Buradan bakıyorum insanların muhteşem bölgelerine,
daha düne kadar yabanıl tilkilerin yaşadığı ormandaki
şebboylar gibi ışıldayan okullara,
fabrikalardan ve şarkılardan, aşktan,
çocuklar ve kadınlardan oluşan bir coğrafyaya.
Bu noktadan kapsar elim haritada
yeşil bölgeleri, dumanını
binlerce atölyenin, kumaşların
kokusunu, dizginlenmiş enerji
karşısında şaşırılmasını.
Ve öğleden sonraları dönerim yeniden evime
yeni yapılmış yollardan
ve girerim lahananın piştiği
ve yeni bir kökün
dünyaya yayıldığı mutfaklara.


Ve buraya gene geldi delikanlılar,
fakat milyonlarcası da alıkonuldu,
hapsedildi, sallandı darağaçlarında,
özel fırınlarda yakıldı,
yok edildi ta ki kalmayana dek anılarda
hatırlanan adlarından başka bir şey.
Köyleri de öldürüldü onların:
Sovyet toprağı da öldürüldü,
milyonlarca cam kırığı ve kemikler aktı birlikte,
inekler ve fabrikalar, hatta savaşın yuttuğu
İlkbahar bile kayboldu.
Gene de geri geldi delikanlılar,
ve onların kanlarında erimişti
kurulmuş bu ülkeye olan sevgileri,
ki damarlarıyla söylüyorlar Ülkem diye,
Sovyetler Birliği diye şarkı söylüyorlar kanlarıyla.
Prusya ve Berlin’in fatihleri
geri döndüklerinde net konuştular,
yeniden doğması için
şehirlerin, hayvanların ve ilkbaharın.
Walt Whitman, kaldır çimen sakallarını,
bak benimle bu ormandan,
bu rayiha dolu ihtişamdan.
Ne görüyorsun, Walt Whitman?
Görüyorum diye anlatıyor benim bilge biraderim
görüyorum ölülerin hatırladıkları
şehirdeki fabrikaların nasıl işlediğini,
muhteşem Stalingrad’da.
Görüyorum savaşan ovayı,
acıdan ve yangından,
yarının nemli sisinden bir traktörün
geldiğini, gıcırdayarak gidiyor tarlalara.
Ver bana sesini ve gömülmüş göğsündeki gücünü,
Walt Whitman, ve yüzünün
ağırbaşlı köklerini ver bana,
bu tekrar kuruluşun şarkısını söyleyebilmem için!
Stalingrad, senin çelik katısı sesin duyulur,
kat kat doğuyor yeniden umut
ortak oturulan bir ev gibi,
ve bir titreme yeniden yürüyüşte,
öğreterek,
şarkı söyleyerek
ve kurarak.
Sudan, taştan ve demirden bir orkestra gibi
kandan dirildi Stalingrad,
ve ekmek yeniden çıkıyor fırınlarda,
ilkbahar görülüyor okullarda, rüzgâr
tırmanıyor yeni yapı iskelelerine, yeni ağaçlara,
sallarken koca Volga demir grisi beşiğini.
Çam ve sedir ağaçlarından yapılmış
yeni kutulardaki
bu kitaplar toparlandı
ölmüş cellatların mezarları üzerinde:
harabeler arasına kurulan bu tiyatrolar
saklıyor işkenceyi ve direnci:
anıtlar gibi ışıklı kitaplar:
her bir kahraman için bir kitap
her bir milimetresi için ölümün,
bu değişmeyen şöhretin her bir çiçek yaprağı için.

Sovyetler Birliği, eğer toplasaydık
senin kavganda akan bütün kanları,
ölmekte olan özgürlük yaşasın diye
bir anne gibi dünyaya sunduğun şeyleri,
o zaman yeni bir okyanus olurdu,
her şeyden daha büyük,
her şeyden daha derin,
bütün ırmakların toplanması gibi canlı,
Araukanya volkanlarının ateşi kadar etkili.
Bu denize daldırın ellerinizi,
dünyanın her tarafından gelen ey insanlar,
sonra kaldırın ellerinizi
ki bu denizde boğasınız unutanı, taciz edeni,
yalan söyleyeni ve kirleteni,
senin kanına tecavüz etmek için
Batı’nın çöplüklerinden
yüzlerce küçük köpekle işbirliği yapanları.
Özgür insanların anası!

Ural çamlarının muhteşem kokusundan
görüyorum Rusya’nın kalbinde
oluşan kütüphaneyi,
sessizliğin çalıştığı laboratuarı,
yeni şehirlere kereste ve şarkı götüren
trenleri görüyorum,
ve bu pelesenkten barış bir nabız daha büyüyor
yeni doğmuş bir göğüs gibi:
kızlar ve güvercinler dönüyor geri bozkıra
ve dalgalanıyor beyazlıkla,
portakallıklar altınla dolup taşıyor:
bugün pazar yeri
her bir şafakla
yeni bir kokuya sahip,
acıların en büyük olduğu
yaylalardan yeni bir koku geliyor:
mühendisler sayılarıyla titretiyor
ovaların haritasını,
ve borular dolanıyor uzun yılanlar gibi
buharlı kışın yeni toprağına.

Eski Kremlin’in üç odasında
Josef Stalin isimli bir adam yaşıyor.
Gece geç saatte sönüyor lambası.
Dünya ve ülkesi rahat vermiyor ona.
Diğer kahramanlar hayat vermişti anayurda,
bunun dışında yaratmak için katkıda bulunuyor,
kurmak ve korumak için anayurdu.
Bu yüzden o muazzam ülkesi onun bir parçası
ve ülke dinlenemediği için dinlenemiyor O da.
Daha önce buldu kar ve barut
onu eski haydutların karşısındayken
orada (tıpkı şimdi olduğu gibi) diriltmek isteniyordu
açlık ve sefalet, kölelerin kaygısı,
milyonlarca yoksulun uyuyan acılarını.
Batı’dan gönderilen “kültür savunucuları”
Wrangel’e ve Denikin’e karşıydı o zaman.
O zaman derileri yüzüldü bunların,
cellatların savunucularının, ve Sovyetler Birliği’nin
engin topraklarınca çalıştı Stalin gece ve gündüz.
Fakat sonra, kurşundan bir dalgayla geldi
Chamberlain’in beslediği Almanlar.
Stalin karşıladı onları o muazzam sınırlar boyunca,
bütün geri çekilişlerinde, bütün saldırılarında,
ve ta Berlin’e kadar geldi oğulları
halktan oluşan bir fırtına gibi
ve getirdi Rusya’nın yayılan barışını.

Molotov ve Voroşilov
oradaydı, görüyorum onları
diğer yüksek generallerle,
kontrol edilemezlerle.
Karla kaplı meşe ormanı gibi sağlamlar.
Hiç birinin sarayı yok.
Hiç birinin yok kendi özel alayları.
Hiç biri zengin olmadı savaşta
satarak kanı.
Hiç biri seyahat etmiyor bir tavus kuşu gibi
Rio de Janerio’ya ya da Bogotá’ya
yönetmek için işkenceyle kirlenmiş satrapları:
hiç birinin yok iki yüz takım elbisesi,
hiç biri sahip değil silah fabrikalarının hisselerine,
fakat hepsi hisse sahibi sevincin
ve ölümün gecesinde ayağa kalkan
şafağı çınlayan bu muazzam ülkenin
dirilişinin hisse sahibi.
Onlar “yoldaş” dediler dünyaya.
Marangozu kral yaptılar.
Hiç bir deve geçmiyor bu iğne deliğinden.
Temizlediler köyleri.
Bölüştüler toprağı.
Yücelttiler köleyi.
Ortadan kaldırdılar dilenciyi.
Yok ettiler zalimi.
Bu muazzam geceye ışık saçtılar.


Bu yüzden sesleniyorum sana, Arkansaslı kız, ya da
neredeyse sana, West Pointli şanslı delikanlı, ya da daha iyisi
sana, Detroitli mekanikçi, ya da en iyisi
sana, New Orleanslı kapıcı, hepinize
konuşuyorum ve söylüyorum ki: sağlam adımlarla ilerleyin,
açın kulaklarınızı bu yüce insanlığa,
ne Dışişleri Bakanlığı’nın şık beylerindenim ben
ne de çeliğin kanlı krallarından,
fakat Amerika’nın en güney bölgesinden bir şairim,
Patagonyalı bir demiryolu işçisinin oğluyum,
And dağı havası gibi Amerikanım,
bakır ve petrol yavaşça dönüşürken
altına uzak krallar için
hapis, işkence ve kaygı bugün ağır basıyor
sürüldüğüm anayurdumdan.
Bir elinde altını
öbür elinde de bombayı ezen
bir put değilsin sen.
Sen, benim gibisin, benim daha önce olduğum şey gibi,
savunmamız gereken şeysin, en temiz Amerika’nın
kardeş yeraltı, sıradan insanlar
caddelerde ve sokaklarda.
Benim kardeşim Juan ayakkabı satıyor,
tıpkı senin biraderin John gibi,
bacım Juana patates soyuyor
tıpkı kuzenin Jane gibi,
ve benim kanım tıpkı senin kanın gibi Peter,
maden işçilerinin ve denizcilerin kanı.

Sen ve ben açacağız kapıları
böylece Ural havası girecek
mürekkepten perdeleri aşarak,
sen ve ben anlatacağız hiddetle:
“Sevgili beyefendi, buraya kadar, geçemezsiniz öteye”.
Çünkü biziz sahibi dünyanın,
ve burada işitmek istemiyoruz
makineli tüfeklerin vızıltısını, fakat bir şarkı olabilir
ve ondan sonra bir şarkı daha ve bir tane daha burada.
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 05-10-2009, 01:06 PM   #175
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Senin Külünden Doğar mı

Senin külünden doğar mı
Çekoslovaklar ya da kaplumbağalar?

Öpmek ister mi ağzın karanfilleri
gelecekteki diğer ağızlarla?

Fakat biliyor musun, nereden gelir ölüm,
yukardan mı aşağıdan mı?

Mikroplardan ya da duvarlardan mı,
savaşlardan ya da kıştan mı?
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 05-10-2009, 01:06 PM   #176
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Sendedir Toprak

Küçük
gül,
gülcük,
bazen
çok küçük ve çıplak
görünürsün,
sanki barındırabilirim
tek bir elimde seni,
böylece tutarım
ve götürürüm seni ağzıma,
fakat
birden
dokunur ayaklarım ayaklarına ve ağzım dudaklarına:
büyürsün birden,
kabarır omuzların ikiz doruklar gibi,
dolanır bağrımda memelerin,
yetişmez kollarım sarmaya
yeni ayın orağı gibi incecik belini:
sevişmede çözdün kendini denizin suları gibi:
neredeyse anlamıyorum gökyüzünün en büyük gözlerini,
ve eğiliyorum ağzına öpmek için toprağı.
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 05-10-2009, 01:06 PM   #177
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Sen Esmer Uçarı Kız

Sen esmer uçarı kız, meyveyi oluşturan
Mısıra çekirdeğini veren ve yosunu yuvarlayan güneş
Yarattı senin şen bedenini, ışıldayan gözlerini,
Ve o gülümseyen suya benzeyen ağzını senin.

O esmer, aç gözlü güneş dolanıyor zülüflerine
Uzun siyah saçlarının, kollarını açarken sen.
Oynuyorsun güneşle, sanki bir çaymış gibi,
Ve senin gözlerinde bırakıyor çay iki siyah su birikintisini.

Sen esmer uçarı kız, beni sana yaklaştıran bir şey yok.
Her şey uzaklaştırıyor beni senden öğle saatleri gibi.
Arının çılgın gençliğisin sen,
Dalganın esrimesisin, gücüsün başağın.

Her şeye rağmen, arar karanlık yüreğim seni,
Ve seviyorum şen bedenini, hafif ve ince sesini.
Sen esmer kelebek, öyle uysal öyle saldırılmazsın
Buğday ve güneş gibi, gelincik ve su gibi.
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 05-10-2009, 01:07 PM   #178
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Semercilik

Gümüşten ve meşinden ağır bir gül gibi
bu süslenmiş eyer benim için,
derinliği yumuşakça, düz ve dayanıklı.
Her bir yontulmuşluğu bir el, her
bir mıhı ormanın yaşayan
yaratıklarının yaşadığı bir hayat,
atlardan ve gözlerden bir zincir.
Yulaf tanesi oluşturmuştu onu,
yabanıllık ve su güçlendirmişti onu,
zengin hasat gurur katmıştı ona,
metal ve işlenmiş maroken meşin:
ve böylece yükseldi bu taç çayırlıklarda
kazalardan ve güçten.
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 05-10-2009, 01:07 PM   #179
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Selâm (1949)

Karanlıktaki anayurdum, Şilililer, iyi yıllar,
iyi yıllar herkese, biri hariç herkese,
çok azız bizler, iyi yıllar, hemşeriler, biraderler,
erkekler, kadınlar, çocuklar, bugün uçuyor sesim
Şili’ye, sizlere, kör bir kuş gibi çarpıyor
camına ve çağırıyor seni uzaklardan.

Anayurt, yaz örtüyor senin uysal, sert bedenini.
Karların kızgın dudaklarla dörtnala okyanusa doğru
terk ettiği dağ dorukları
görülüyor yücelerde gökyüzünün kömürü mavi gibi.
Bugün belki, bu zamanda, giymişsin yeşil bir tuniği
seviyorum, ormanları, suları ve buğdayı hayat pahasına.
Ve denizler boyunca, sevdim denizin taşıdığı anayurdu,
yuvarladım gökkuşağı renkli evreni
kumlu kıyılardan, istiridyelerden.

Belki, belki... Kimim ben, ki değiyorum uzaklardan
senin gemine, senin rayihana? Senden bir parçayım ben:
gizli bir yıl yüzüğü ağacın, ansızın bulunmuş ağaçlarında,
uysal orman gibi sessiz bir büyüme,
senin yeraltı ruhunun mırıltılı külü.
Terk ettiğimde seni, takip ediliyordum ve sakallarım
uzamıştı ve fakirlik, giysisiz, kağıtsız
bütün hayatım gibi o harflere, bir küçük
çuvaldan başka bir şey değildi, iki kitap eklemiştim ben
ve körelmiş akdikeni, yeni koparılmış ağaçtan.
(Kitaplar: bir coğrafya
ve Şili’nin kuşları hakkında Kitap) .

Her gece okuyorum ırmaklarından betimlenişini senin:
arıyorlar uykumu, sürgünümü, sınırımı.
Dokunuyorum sana, trenlerine, atıyorum elimi saçlarına,
ikircikliyim senin coğrafyanın
demirli derisini düşünme konusunda, indiriyorum gözlerimi
çatlaklardan ve kraterlerden ay yüzeyine senin,
ve uyurken dolanıyorum sessizliğimde Güney’e doğru,
sarılmışım senin tuzla çökmüş son şimşeğine.

Uyandığımda (başkadır hava, ışık, cadde
başkadır, tarla, yıldızlar) beni izleyen
o körelmiş akdikeni eziyorum,
Melipilla’da kesilmiş bir ağaçtan hediye verilmişti bana.

Ve akdikenin zırhlarında görüyorum adını,
acımasız Şili, anayurt, ağaç kabuğundan yürek,
senin biçiminde, toprak gibi katı, görüyorum
sevdiklerimin yüzlerini, uzatmışlardı bana ellerini
akdikenler gibi,
çölün, güherçilenin ve bakırın halkı.

Dikenli ağacın yüreği
bir çemberdir parlatılmış metal gibi düz
koyu sarı renkli bir leke gibi katılaşmış kan,
sarmalanmış kükürt sarısı ağacın süsenine,
ve sıyırdığımda ben bu yaban ormanın temiz mucizesini,
anımsıyorum düşmansı, buruşmuş çiçeklerini
onların gücünün şiddetli kokusu savururken seni
o dikenli ve sık sarmaşıklar arasında.
Ve işte böyle izleyeceğim ülkemin hayatını ve koklayacağım,
yaşayacağım onunla, yakacağım onların inatçı alazlarını
içerimde, yok eden ve salıveren.
Başka ülkelerde bakıyorum giysilerim arasından,
Bir lamba gibi görüyorum kendimi caddeler boyunca dolanan,
Onların kapılarından denizden bir ışığı yayarak:
Bana verdiğin alazlı kılıçtı bu, sakladığım,
akdiken gibi temiz, muhteşem, boyun eğmez.
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 05-10-2009, 01:07 PM   #180
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Sarhoşum Çamların Reçinesiyle

Sarhoşum çamların reçinesiyle ve uzun öpüşlerle
yön veririm yaz güllerinin yelkenlerine,
eğilerek ölmekte olan zarif güne doğru,
arınmışım denizin güçlü gazabında.

Solgun ve vızıldayarak aç gözlü suyuma
aşıyorum çıplak iklimin ekşi kokusunu,
hâlâ külrengi giyimliyim ve kekre tınısında,
ve çaresiz köpüğün üzünçlü tuğu.

Şehvetimin gücünde biniyorum kendimin tek dalgasına,
ay gibi, güneş gibi, yakan ve soğuk, ve ivedi,
sakinleşmiş o mutlu adaların yutağında,
ak ve yumuşak adalar serin kalçalar gibi.

Nemli gecede titriyor öpücüklerden giysim,
elektrik akımıyla doldurulmuş çılgınlığa,
kahramanca bölünmüş düşlerde
ve benliğimi dolduran sarhoş eden güllerde.

Akıntıya karşı, dalgaların ortasında orada,
veriyorsun bana, beden bedene, kollarımda
sonsuza dek ruhuma bağlanmış bir balık gibi,
hızlı ve yavaş neredeyse göksel bir güçle.
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:17 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.