Mehmet Dumanlı

[jockeя]

Ateş Düştüğü Yeri Yakar
Büyüklerimiz anlatırlardı
Yavrum deden Çanakkale’de,
Büyük amcan Trablusgarp’ta
Şehit düştü diye,
Bu amcanızda Sakarya gazisi,
Ona da çolak gazi diyorlar,
Kolunu Sakarya’da bıraktı diye,

Bazen sorardık çocukluk ya işte,
Şehitlik nedir, gazilik nasıl olur diye,
Gözleri dolardı büyüklerimizin,
Boğazlarına düğümlenirdi konuşmaları,

Bazen onları bir köşede yapayalnız,
Çanakkale şarkısını mırıldanırken,
Bazen tozlu sandıklarını karıştırırken,
Gizli gizli ağlarken görürdük.

Şimdi adı konulmamış bir savaş sarmış,
Sarmış içimizi dışımızı.
Her gün Bayrağa sarılı tabutlar geliyor,
Her gün şehitler.
Kimi İstanbul’a, kimi Erzurum’a,
Kimi Konya’ya, kimi………
Ağıtlarla, göz yaşları ile yollanıyor.

Ateş düştüğü yeri yakar derler,
İçinize hiç ateş düştü mü ey uyanlar?
Bu ateş bizi yakar,
Bu ateş sessiz kalırsanız,
Devleti yıkar.
Gaflet uykusundan uyanın,
Hain olmayın,
Bu Millet hainleri hiç unutmaz,
Sizde unutmayın.

Ağaç kesen baş keser diyenler görsün,
Başlar kesiliyor başlar,
Baş kesenlere ne denilecekse denilsin,
Ne ceza verilecekse verilsin.

Ateş düştüğü yeri yakar derler,
Sizin ocağınıza ateş düştü mü?
Sizin dağ gibi oğlunuz, evladınız yada!
Ciğeriniz şehit düştü mü?

Yada acılı yüreği ile devleşen
Bir baba bir anne olarak,
Vatan sağ olsun diyen bir yakınınız oldu mu?

Ateş düştüğü yeri yakar.
Bu ateşi söndüremez isek,
Daha çok ocaklar yakar.
Yarın geç olabilir, bugün yakın,
Millete kefen biçmeye çalışanlara,
Kanmayın sakın,
Tek yürek, tek nefes,
Ateşi söndürmeye bakın.


Mehmet Dumanlı

[jockeя]

Baharda Baharı Yaşayamadım
Şarkılarla hüzne boğuldu baharlar,
Baharda kaldı tüm yaşanmamışlar,
Damla damla eridi yarına, umutlar,
Dalga dalga büyüdü boşlukta çığlıklar.

Dönmek, dönmek geriye bir kez olsun,
Kabil olsaydı dönerdim ant olsun,
Tutardım kaçırdığım her şeyi ellerimle,
Ellerimle olmasa da gözlerimle,
Tutardım baharı baharda bir kez olsun.

Yaşanmadı baharda baharlar bilmem neden,
Şarkılara yüklenir kahırlar istenmeden,
Tüm mevsimlerin ortak hastalığı, ayrılık,
Baharda baharı yaşatmadı sevenlere neden.

13.11.2007


Mehmet Dumanlı

[jockeя]

Baba değilim
Baba diye bir ses geldi kulağıma
Gecenin bilmem hangi saatinde
Öyle bir fırladım ki yatağımdan
Gece karanlık,
O halde bakındım sağıma soluma
Şimşek çakarcasına gözlerinde parıltı,
Sesim ise kısık
İrkildim, korktum, soğuk soğuk terledim
Ben baba değilim ki neden gece bekledim.
Yattım tekrar yatağıma gözlerim açık
Düşüncelerin biri gidiyor biri geliyor şuurum açık
Muhakeme, operasyon yada tahlil, belkide netice
Baba olmadan baba gibi olmak belkide.


Mehmet Dumanlı

[jockeя]

Bilirmisin
Mahkumum kaderime, elim kolum hep bağlı,
Ağlasam kim duyar, gülsem ne olur bilirmisin?
Dikilmiş kuleler, nöbetçiler sollu sağlı,
Günler nasıl geçer, *******i bilirmisin?

Teselli verme, tesellide fayda bulunmaz,
Ben aşk yorgunu değilim, felek vurgunuyum.
Öldü duygularım, sevgiye önem verilmez,
Akşamcı gibi uykusuzluğu bilirmisin?

Anlatırlardı inanmazdım düşmeden önce,
Yaşarken ölmekmiş burada yaşamak, bence
Yok hayattan bir umut, yada dosttan güvence,
Zaman nasıl geçer, yalnızlığı bilirmisin?

İsyan ediyorum kaderime, herşeye,
İsyankâr, sitemkâr, derbeder daha ötesi,
Ah özlem duyuyorum hürriyet denen şeye,
HÜRRİYET nedir, MAPUSHANEYİ bilirmisin?


Mehmet Dumanlı

[jockeя]

Ben Kimim
Ben kimim biliyormusun?
Sen beni Altaylara sor.
At koşturduğum, cirit attığım,
Ortaasya bozkırlarına sor.

Ben kimim biliyormusun?
Çimdiğim Sakarya'ya sor
Nal sesleri ile çınlattığım,
Kafkaslar'a ve Rumeli'ye sor.

Ben kimim biliyormusun?
Tarih olmuş Tuna'ya sor.
Viyana'ya dayandığım zaman,
Tir tir titreyen avrupaya sor.

Ben kimim biliyormusun?
Andrea Doria'ya sor.
Preveze deniz savaşında,
Al al kan olmuş Akdeniz'e sor.

Ben kimim biliyormusun?
Durda yunanlıya sor.
Boşalan her gediği dolduran,
Mangal yürekli Mehmedime sor.

Söylüyorum bak ben kimim?
Ta asyadan avrupaya,
Oğuzhan'dan Atatürk'e değin,
Bir kuşak olan TÜRKOĞLU TÜRKÜM.

21.11.1983


Mehmet Dumanlı