![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yanık Gönül Yaşamak
yorduğun karıncalar kadere kül taşıyor yangınların söndüğü zamanlardan haber var yiğitlerim bahtına kurumuş gül taşıyor karıncalar köyünde bir aşık vuslar arar yanık gönül yaşamak ölüme çare olur çöllerde açan gülün kaderine yanarım karanlıkta kör gönül serapta seni bulur söylediğin sözlere aldanırım kanarım bu sessiz ağlayış mı gönlüme çok gördüğün bu vadide yalnızım börtü böcek yoldaşım habersiz ayrılığın acısını bilmezsin ağrıların içinde çare arar bir başım sessizliğe bürünmüş ses göstermez yar sesin nefesine muhtaçtır gönlüme diktiğim gül son sabahı yaşarken değse bir an nefesin etrafında gam döker delice deli bülbül yorduğun karıncalar seni getirse bana her parçamı yem yapıp doyururum beslerim seher vakti ses ararım gönül mıhlı divana gözlerime yaş serper derdinle heveslerim |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ardı sıra götürmez
Umudum, hayalim aldı başını Gider beni ardı sıra götürmez Derman dertten fersah fersah uzakta Merhem dersen acı verir bitirmez Zaman akar acı ile keşikte Yüzüm çürür bıraktığım eşikte Hayal rahme düştü umut beşikte Ninnilerim yetiştirmez yetirmez Haddim neyse dost dediğim bildirdi Âşık etti ardı sıra yeldirdi Beni değil düşmanımı güldürdü Çöle saldı yöresinde yatırmaz Bazen sitem iner bazen gam iner Çarkı düzen tutmaz hep aksi döner Gökler mihnet olur üstüme biner Arzum uzak alıp bana getirmez Bu Ulusoy nasıl adam olacak Korkarım ki olamadan kalacak Bazen derler sevdiğin yar gelecek Bu söz tutar beni yere batırmaz... |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Efendim
A efendim gönlümde baştanbaşa hasretin Harlanan alevleri yıldızlara nur saçar İhlâsa yatkın gönül dualarda kıymetin Uçuşan hayallerim yoluma düşer nâçar Bu kul kulluk için dostluğuna yönelmiş Mübarek bir akşamdır ruhunu arıt kirden Tövbe için mücrim kul kalbi elinde gelmiş Her gün büyüyen dünya küçülüverdi birden Anladım bir imdadın duyulduğu an bu gün Anladım anlamsızca yandığım hülyaları Pes etti hain nefis ruhumda bayram düğün Yıktım senin izninle yok ettim olan varı Efendim ah efendim âhımdan kan akıyor Riya ile yaralı tövbelerim kaybolmuş Yıllarımı verdiğim dünya canım yakıyor Ahrete teşne adım boş hayale kaydolmuş Yürüdüğüm yol senin benim olan neyim var Bir ulvi dost elinden bu ellere gelmişim Sıktıkça sıktı beni bana yaban bu diyar Bunca bitmez günahla seni sultan bilmişim... |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sönmesin Bu Yangınlar
yorgun düşen ırgatın hülyasıdır bir tas su bu sevimsiz dünyanın neyi benim doğrusu biriktirdim dağıldı tersten esen yel ile sessiz yanan ağıtlar hangi canın ağrısı hangi ilin mağduru hangi yolun yolcusu sönmesin bu yangınlar yansın, yakarak yansın dinmesin gözyaşlarım aksın, akarak yansın yatağında dev gönül halime nazar kılıp, yummasın gözlerini baksın, bakarak yansın ölümsüz yangınlara yanan yansın dayansın. uğradığım her mekan aç dediğim her kapı her kapının fevkinde açık bekler bir kapı can sığar ceset girmez sanki iğne deliği açılır bir emirle geçilmeyen dar kapı emaneti bekleyen kutlu bahtiyar kapı ırmakların donduğu mevsimler tutuştu bak ateşlerde yürürken üşür donar el ayak bu sevda terk-i gönül bu beden bir virane bana düşen pişmanlık bana düşen ağlamak bahtımla gel emrini beklerim ağlaşarak sır bilirdim yanarken ağrılardan geçmeyi zilletlerin ağında yanıp yardan geçmeyi katledilen bülbüller güle nağme dökerken kışa sine açarak yaz bahardan geçmeyi gönül hala düşünmez halktan Hak’ka göçmeyi |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ben Derdine Yanarken
Nerde avuçlarıma koyduğun kızıl güller Çıkrıktan ümit çıkan kuyularda sen yoktun Sultanlığı boş duran gönlümde velveleler Işıksız mahfillere yüreğimi alıp soktun Nerede yüreğimi tutan has nurdan eller Duvarında çılgınca yazısız mana tutan Viraneler sancılı kaybettiği ne varsa Bir amansız dev oldun sevdamı yiyip yutan Uzaklaşan gönlüme bak gönlün dost ararsa Ben bahtıma kızarak bahtıma derim utan Sultanlar saltanatın titreyen gölgesinde Bir yanık gönül arar sızlanıp girmek için Kaç geda bekleşirken bir cemal hevesinde Nasip ararken ruhum vuslata ermek için Teslim olan benliğim can bulur dost sesinde Bir kurşun uçuşu gizlice gelip düştün Sihirli değneğiyle can veren kutlu peri Mübarek sıfatını şimdi kimle bölüştün Hayalimde hayalin gittiğin günden beri Ben derdinle yanarken sen eğlenip gülüştün |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gözüm Hep Ötelerde
Eşiğine gözlerim yaş döker hicran ile Açılmazsa bu kapı yangınlar nasıl sönsün Ne yapayım can için canan bilmez can ile Gam içinde bunalan ruhumda acı dinsin. Geçer gündüzü ezen densiz günsüz ******* Aklaşan saçlarıma zaman zehrin dökerken İçimde büyür gider bağrımı yakıp deler Ayrılık gecesinde ince şafak sökerken Bir mübarek nazardır dünyama düşecek nur Huzursuz zamanların ökçesinde yüreğim Her paresi bir dağın zirvesinde bulunur Sözlerimi duymayan bir fitneye gereğim Çok yalnızım yalnızlık benim halimden bezmiş Alevlenen yüreği bir nazarın kül eder Vuslat kaçak ceylandır kırk dağ öteye tezmiş Kırılan ırmakların kırk yamacı yol eder Eşiğinde çürüyen varlığımdır ben değil Benliği tökezleyip düştüğümde bıraktım Gözüm hep ötelerde taşıdığım can değil Ben beni gördüğümde zaten benden ıraktım... |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Fırıldak
Bir döndü durmadı döndükçe döner Şeytani aşk ile coştu fırıldak Gittiği yerleri kendinin sanar Hırs ile her yöne koştu fırıldak İnsanların meşgul oldu tersiyle Fikir aldı ehl-i fitne kursuyla Nefsi arzularla dünya hırsıyla Dolarak kaynadı taştı fırıldak Hezeyanlar kustu yine susuldu Yağ yaktı dil döktü sesi kısıldı Şerefsizin arkasından asıldı Vardığı beldede şaştı fırıldak Namussuzun dik âlâsı irisi Değişken dönmedir fitne çerisi Bir kere döndü mü gelmez gerisi Der devrin dengesiz puştu fırıldak Gittiği noktaya dönüp gelmedi O yerdeki erdem neydi bilmedi Kırk çelme yedi iflah olmadı Düşman sofrasında aştı fırıldak Düşünmedi çıkış sebebi neden Belki bilerekten belki bilmeden Kadın bile olmaz derler dönmeden Bir anda kırk menzil aştı fırıldak Varlığı yoklukla yıktı giderken İnanmış zümreden çıktı giderken Ekşidi bozuldu aktı giderken Varıp bir lağıma düştü fırıldak Lazım iken el üstünde tutulur İşi bittiğinde alıp atılır Bayram günü revaç bulur satılır Sonra derler günün geçti fırıldak Dur be Hasan biri alınır belki Maya meselesi çok iyi bilki Akıllı değildir her kurnaz tilki Her zengin kapının “hoşt”u fırıldak |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Beni Cezbeden Sevda
O yasak sevda mıydı içimdeki tutuşan Gelişime sebep o yasaklanan duygu mu? Karamsarlık içinde umuduma katışan O muydu ifsat eden en mübarek duygumu? Yüküm sana yaramaz sırtım çerçöp tel, diken Son durakta dururken harekete az kala Ben oldum bir ömürlük bu berbat yükü çeken Çıktım bu son mezada bakan yok mülke mala Yasaklanan sevdanın vebali bu çektiğim Bu yanışın odunu ben taşıdım yıllarca Çalışıp didinerek bir umuttu diktiğim Bir hayal için girdim hayat denen bu borca Önümdeki kapanan yolların bir başında Kutup yıldızlarının körlüğüne aldandım Bu kafesten çıkış yok kurtuluş sır taşında Yasaklanan sevdanın oduyla yakıp yandım Suları sel ederken önünde gidene bak Sen son dem çaresiydin son andaki kurtuluş Çevir tokmağı açılsın ölüm ayrı yaşamak Beni cezbeden sevda bilineni sezip buluş |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Son vakite ilk ayak
sır tüten sevdaların dumanında boğuldum çığırtkan gece kuşu penceremde vurulmuş bir zaman girdabında telef olup yığıldım bulanık deli sular bilmem nasıl durulmuş taşıdığım yaftadır sevgilinin kolyesi içimdeki bahara neden güller yüz vermez zamanın saçlarında hayatın velvelesi asra karşı arsızlar kaşı yıkar göz vermez sürgünü sürülenler ayakta alkışlıyor vahşet günü diz kırar masum yüzlü zebani baykuşların keyfine bülbülü gül taşlıyor bana yatkın sevdalar yüreğimde yabani beklediğim vuslata sırt döndüren bir kaç şey altından saatlere meydan okuyor zaman her puştun ağzındadır Mevlana’dan kalan ney soğutulmuş şüpheler ruhuma vermez aman izzetli güzellerin gönlünde gönülsüzler göklerin dövünmesi hangi çağın aklında harama yatkın nefis şehvete tutkun gözler küllenen dünyaların olmadı ki farkında |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İlk Fırtınası Gönlümün
toz toprak çırılçıplak düşerken yükseklerden dalgasına sarılıp diz döven okyanusun doğruluşu iğreti doğrusuzca bir yerden son titreyişi belki ruhundaki fanusun. ateşte gezer akrep iğnesi cana değer yokluğun kapısında varlığım kirli zemin öksüzleşen hayattır dost gönlüne baş eğer çarık çorap sevdası belasıdır özlemin gök hamlesi kudretin kuruttuğu bedende suların zilletine razı olmuş her toprak kırılan parçaların çürüttüğü can bende ipek için doğranır böcek ağzında yaprak. ah bir lahzacık başım koyduğum güzel sine uyuttuğum rüzgarlar fırtınaya dönüyor bu gün bir gün yaşadım giderken öylesine aklımı saran ifrit bende beni deniyor gönül çelenlerine tüneyen körpe kuşlar ateşten yuvalarda sefa sürsün gönlünce toprağa isyan eder bağrımı ezen taşlar en son mekanda duran ilk makama gelince |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|