Perihan Metin

[GooD aNd EvıL]

Al Beni De Götür İstersen
Al beni de götür istersen
Kalbim seninle değil mi ki zaten
Ruhum değil mi peşine takılıp giden
Ben ne pişmanım seni sevmekten
Ne de düşeceksin pat diye gönlümden...

Belki de en nadide zamanları çalacaksın ömrümden
Yine de ah etmeyeceğim sana derinden
Sana olan sevgiler taşıyorsa yüreğimden
Bu planlı programlı birşey değildi bil ki önceden
Senin sevginle farkım yok bilki bir bebekten...

12.02.2008
Perihan Metin

[GooD aNd EvıL]

Allah'ım Bana Bağışla
Gökyüzünde ay Dolunay'da,
Uzandım şöyle yatağıma,
Sarıldım sevgiyle oğluma,
Bundan öte mutluluk var mı acaba,
Dolunay karşımda tüm parlaklığıyla,
Oğlum kucağmda,
Daha ne ister ki bir ana!

Kıyamam hiç yavrularıma,
Dayanamam yüzünde bir sinek ısırığına!

Gözümde koskoca bir çıban olur,
Görürsem yüzünde bir sivilce bile,
İçim, 'cız' eder,
Analık böyle bir şey işte!

Allah'ım onları bağışla bana,
Beni de onlara!

(25/09/07)
Perihan Metin

[GooD aNd EvıL]

Aman Dileme Benden!
Birgün karşıma çıkarsan eğer sen,
Sakın ola hiç aman dileme benden,
Hiç haberin oldu mu sensiz geçen,
Acı dolu günlerimden,
Hiç sordun mu halimden,
Yakıp, yıkıp, gittin taa derinden,
Sakın söz etme bana aşktan sevgiden,
Ne anlarsın ki bu sözlerden sen,
Ne anlarsın sen!

Karşıma çıkma sakın bir daha,
Bil ki düştün gözümden,
Ben de seni adam sandım da,
Gönlümde yer açtım en güzelinden,
En özelinden,
Oysa ki, yazık yazık etmişim ben,
Utanıyorum şimdi senin için harcadığım her saniyeden!

Benim zamanım çok kıymetli bilesin,
Harcadığım her saniye bir servet değerinde,
Seni de değer gördüm de,
Kıydım o kıymetli saniyelere...

Geç farkettim değmeyeceğini hiç birşeye,
Acıyorum senin için geçen ömrüme!
Perihan Metin

[GooD aNd EvıL]

Aman İllallah!
Ya Tarikat ya da çete,
Aman İllallah geldi her ikisinden de,
Aman kardeşim sen sen ol hiç birine de olma üye,
Çete üyesi oldu sanki sokakdaki çocuk bile,
Marifet oldu konuşmak magandaca bir dille,
Ben bellli ki cahilim hele,
Çözemedim hala bunların ne faydası var bu millete,
İlla mensup olmak mı lazım bir tarikata ya da bir çeteye,
İnsan olmak ne demektir unuttuk mu biz hem de ne diye,
Biz hakettik ama korkarım bu günleri, bu zulmeti,
Paşa boşa dememiş ki;
'Namuslular, namussuzlar kadar inatçı ve ısrarlı olmalı ki;
Hep ileriye götürebilsinler bu memleketi! ',
Bu sözün üstüne daha ne söylemeli bilmem ki,
'Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az misali! ',
Ben dedim diyeceğimi,
Varın siz anlayın gerisini gari!

17.07.08
Perihan Metin

[GooD aNd EvıL]

And Olsun
Gel be Ciğerparem, gel be Canözüm,
Gel biraz yanıma, güldür yüzümü,
Kışlara dönmeden baharım, yazım,
Kal biraz yanımda, alıver gönlümü!

Senden başkasına diyemem sözümü,
Senle açıp senle kapatırken gözümü,
Kendinden geçirmeden şu özümü,
Gülüver yüzüme, güldür yüzümü!

Senden başkasına dönmem ben yönümü,
Ben neyleyim sensiz dünya malını,
Neyleyim sensiz ben tahtı sarayı,
Geliver yanıma doldur gönlümü!

Bir garip Periyim yalan dünyada,
Neyleyim herşey benim olsa cihanda,
Gel sen şu sözlerime artık inan da,
Daha fazla garip koyma gönlümü!

Hüsranla bitmeyecek bu aşk andolsun,
Yüreğin yalnız bu aşkla dolsun,
Bu sana en büyük yeminim olsun,
Senden başkasına bakan gözler kör olsun!

(19/11/07 18:30)

[GooD aNd EvıL]

Artık Seni Sevmek İstemiyorum
Seni sevmek *******i uykusuz geçirmekse,
Gecenin bir yarısı uykularımı bölmekse,
Geç uyursam belki uyanmam diye,
Ne yapacağını bilememekse,
Özleyip de görememek, görüp de sevinememekse,
Sen belki de ikinci uykunu uyurken,
Yatak diken olup batacakmış gibi bir türlü yatağa gidememekse,
Bütün bu duygu ve düşünceler dakikalarımı ve hatta saniyelerimi,
İpotek ederken bunları senle paylaşamayıp kahrolmaksa,
Sevmek istemiyorum, artık ne seni ne de senden başka bir kimseyi.........

Bu yaşta aşık olmak vurgun yemekmiş meğerse,
Zamansız esti tüm rüzgarlar hep hayatımda,
Bir fırtınayla savurdu gönlümü benden uzaklara,
Ruhum ardından takıldı gidiyor umursamazca,
Bazen kendime acıyacağım tutuyor,
İçimden bir çocuk gibi oturup ağlamak geliyor,
Nasibi hicranmış şu garip gönlümün,
Yıllardır güldüğü yok bir türlü yüzümün,
Geçip gitti çoğu ömrümün.......

Nasıl içimde yer ettin inan bilemiyorum,
Bu boşluk doldurma olsaydı,
Çoktan geçerdi bunu çok diledim,
Unutayım istedikçe daha çok gönlümde yer ettin,
Çok zaman seni tanımamış olmayı diledim,
Tanımasaydım, hiç bu acıyı çekmezdim......

(19/06/06 23:30)
Perihan Metin

[GooD aNd EvıL]

Aşk Acısı Neymiş Yeni Anladım!
Sene 1969, kış aylarındayız.Yaşadığımız kasabanın ortasından geçen Göksu Nehri aşırı yağışlardan ve Yukarı Köylerden inen yağmur sularından dolayı yıllardır kenarlarına herhangi bir sel felaketine karşı bir türlü set çekilememiş olduğu için taşmış, bütün kasaba sular altında kalmıştı.

Yağmur gece yarısı bardaktan boşanırcasına başlamış, olanca hızıyla devam etmiş, birkaç saate kalmadan da bütün kasabayı sel basmıştı.
Sabah uyandığımızda her taraf sel içindeydi.Buna bir de yukarı köylerden inen yağmur suları eklenince azsınamayacak derecede zarara sebeb olmuştu.Allahtan bizim ev biraz yukarıda kalıyordu da evimizin içine su girmemişti.Evimize yüz metre ileride bulunan kanal, suların bizim evimize ulaşmasını engellemişti.

Kocaman kocaman keresteler suların içinde yüzüyor, hatta insanlar onları bir yerden bir yere gitmek için kayık gibi kullanıyorlardı.Evlerine su dolan insanlar mecburen bir akrabalarının ya da bir yakınlarının evlerine, kendileri evlerini öylece bırakıp gidemeseler de en azından çocuklarını gönderiyorlardı.Hem ayak altında olmasınlar diye hem de o berbat ortamın içinde rezil olmasınlar, üşütüp hastalanmasınlar diye...

Bize de o gün akşam üzeri dayım, (Şimdi rahmetli oldu.Ruhu şadolsun...) çocuklarını gece bizde kalması için getirip bırakmıştı.Suların içine bata çıka geldikleri için üstleri başları ıslak, üşümüş bir haldeydiler.Annem hemen üzerlerini değiştirip üşümüşlerdir, ısınsınlar diye sobanın başına oturttu.Sobanın bir tarafına bizim mırnav kedi, bir tarafına da dayımın oğlu oturdu.

Biz çocuklar hep bir arada olunca çok mutluyduk, gerekçesi bir felaket te olsa...
Eee, ne de olsa biz henüz çocuktuk ve büyük meseleler büyüklerimize göreydi.Annemiz babamız yanımızdaydı, çocuklar hep bir aradaydık.Annem biraz sonra bize çocuklar oyalansınlar diye mısır patlatacaktı, hatta masal da anlatacaktı.Bu durumda bizden daha iyisi olur muydu?

Derken birden Rahmetli babaannemle,(Ruhu şadolsun...) dayımın oğlu bir söze başladılar.
Başladılar başlamasına da nerden icab etti, bu nerden çıktı anlamadım.

Babaannem;
'Sen benim kızımı sevemezsin! ', diyordu.
Dayımın oğlu;
'Ben seviyorum! ',diyordu.

Babaannem,
'Hayır, benim kızımı sen sevemezsin! ',dedikçe, dayımın oğlu,'Ben seviyorum! ', diyordu inatla tepinerek...

İyi de kim kimi seviyordu, anlamadım.

Dayımın oğlunun tekrar;
'Ben seviyorum işte, Peri’yi demesi üzerine anladım ki, benden bahsediliyor.İyi de biz kardeşiz...Yani, kardeş gibi büyütüldük, ben de onu seviyorum.Burda bir problem yok da,
'Severdin, sevemezsin! ', sözlerinin burda ne gereği var şimdi...

Babaannem başedemeyeceğini düşünmüş olmalı ki başka bir taktik denemeye kalktı.
'Tamam, seversen sev ama, ben sana kızımı vermem! '

Hoppala! Buyur burdan yak kim kime neyi vermiyor, niye vermiyor, vermesi mi gerekiyor, domates biber mi bu kardeşim!

Babaannemin bu sözü üzerine dayımın oğlu;
'Vermezsen verme, ben de kaçırırım o zaman, hem de kırmızı arabayla! ...', demez mi!

Bak şimdi sen şu bücürüğün yaptığına...
Neyi kaçırıyorsun yavrucum, mirastan mal mı?

Ben aval aval bakmaktayım bir ona, bir ona demeye kalmıyor babaannem, sobanın yanından eline bir odun parçası alıp çocuğun ayaklarının altına vurmaya başlıyor.

'Sen nasıl benim kızımı kaçırısın, hem de kırmızı taksiyle kaçıracakmış bak hele! ', diye söylene söylene...

Hay kızı bataydı, kız da kız olsaydı bari, daha okula bile başlamamış bir bacaksız için şimdi şu karda kışta şu sıcacık sobanın başında bu dayağın da ne alemi vardı sanki...
Babaannem güya yarı şaka yarı ciddi vuruyordu güya amma, çocuk başladı zır zır ağlamaya susmak bilmiyor.

Hepimiz şaştık kaldık; 'Ne var bu kadar ağlayacak diye...'

Babaannem yatıştırmaya çalışıyor;
'Oğlum, tamam kusura bakma ben öyle sana takılayım biraz dediydim, çok da sert vurmadım aslında, pişman oldum bak vurduğuma, sen benim kusuruma bakma! ...'

En sonunda konuştu çocukcağız meğerse; gündüz ayağının altına kocaman bir çivi batmış, daha acısını yenice unutmaya başlamış derken babaannem sen tut çocuğun tabanlarına tabanlarına vur...

Sevmekmiş, kaçırmakmış, neden kaçırılacakmış bunlara aklım ermedi amma, o an içim cız etti.Benim yüzümden canı yandı diye...

Onun anlatmak istediği sevginin türünü o an anlamamıştım.Ben de onu seviyordum hem de pek çok çünkü, o benim oyun arkadaşımdı yaşıtımdı.En güzel oyunları onunla oynardık.O benim dayımın oğluydu ve biz kardeştik.

Yıllarca da bu durum benim için böyle devam etti gitti. Ona hiç başka gözle bakmadım.Yıllar geçti hepimiz evlenip çoluk çocuğa karıştık...

O zamanlar bu sözlerin ne anlama geldiğini gerçekten anlamamıştım.Birini sevmek, onun
için canının yanmasını göze almak ve karşılığında acı çekmek...
Şimdi bunun ne demek olduğunu o kadar iyi biliyorum ki; kuzenimi ancak şimdi anlıyabiliyorum, ne demek istediğini, o minicik kalbinde nasıl bir sevgiyi büyüttüğünü belki de o minicik yüreğiyle nasıl özlediğini, nasıl acı çektiğini belki de olmayacağını olamayacağını daha o akşamdan nasıl anladığını ya da nasıl anlatıldığını ancak şimdi anlıyorum.

Ancak, şimdi anlıyorum ve başka yerlerde başka insanlara dair aşk acılarını yaşarken, hasretlerin koynunda kavrulurken ancak şimdi anlıyorum.O an benim için zaten yaralı olan ayağına yediği şaka yollu sopanın canını nasıl yaktığını ve yüreğim 'cız' ediyor.Acı çekmesine istemeyerek de olsa, farkında olmadan da olsa sebeb olduğumu hatırladıkça o anı, onun için yüreğim 'cız' ediyor.
Başka insanlara dair aşk acılarını yüreğimde taşıdıkça, hasret koylarında savruldukça da bu 'cız' etmeler hiç bitmeyecek gibi görünüyor.

Boşuna dememiş Atalarımız; 'Tok açın halinden ne anlasın! / Sağ hastanın halinden ne anlasın! ', diye...

İnsan, ne yazık ki herşeyin ancak başına gelince ne demek olduğunu anlıyor.Birşeyleri anlamak için illa onu yaşamak gerekiyor, illa onun acısını çekmek gerekiyor.Yaşamadan öğrenemiyoruz ne yazık ki!


(01/10/07 21:24)
Perihan Metin

[GooD aNd EvıL]

Aşk Devri Kapandı
Gönlümde aşka yer yok,
Bundan sonra
Aşk devri kapandı artık...

Yaralarını sardım
Kendi usulümce
Bunun için gerekti,
Epeyce bir süre...

Şükür, yenice geldi kendine,
Kalbim artık dinlenmede,
Uzandı şöyle elense
Boşverdi herşeye!

(03/09/07 08:00)
Perihan METİN
Perihan Metin

[GooD aNd EvıL]

Aşk Eşittir Acı Çekmek!
Bir daha aşık olmak mı tövbeler olsun,
Aldandığım birkaç güzel sözle, yürek kıpırtıları mı,
Eğer öyle ise bana yazıklar olsun!

Acı çektiriyorum yazık gönlüme,
Yüreğim gördükçe pır pır ediyor diye,
Ama çok geçmeden ardından geliyor acılar biteviye!

Bir daha gözlerine bakmayacağım,
Bir daha adını anmayacağım,
Sevmekmiş, aşık olmakmış,
Tövbeler olsun bir daha aldanmayacağım!

Filizlenen umutlarıma, hayallerime yazık,
Bir daha böyle salakça yanmayacağım,
Tövbeler olsun!
Perihan Metin

[GooD aNd EvıL]

Aşk Kendini Gizleyemez
Gönlüm sana küsmüştü birkaç gün önce,
Şimdi ise sana koşuyor delicesine,
Ellerim ellerini tutuyor, sarılıyorum sana özlemle,
Öpüp kokluyorum, kokunu içime çekercesine,
Öyle tatlı, öyle sıcacıksın ki;
Seni görüyorum baktığım her yerde,
İçime sığmıyor sana olan sevgim,
Taşıyor dışıma çağlayan gibi.....

Korkarım ki aşkımı gizleyemedim,
Birileri hissetti sana olan sevgimi,
Bunu hiç istemezdim aslında,
Gizlemek için ne kadar uğraştımsa,
Ele verdi bu kaçışlarım da beni,
Bir söz okumuştum gazetede,
'Aşk kendini gizleyemez siz ne yapsanız da! '......

(Nisan 2006)
Perihan Metin