![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Rengarenk
Sen yeşilsin....muradım olduğun günden beri Sen sarısın...kalbini aldın ya geri Sen kırmızısın...ben aşkınla alev,alev Sen mavisin...Öylesine duru,öylesine güzel Sen siyahsın..hasretini bırakıp gittin ya Sen morsun...ışığını kaybeder dünya Sen beyazsın...öylesine temiz ve berrak Sen rengarenksin...sevginle başladı renklere Bendeki merak Cansın Erol |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sakın git deme bana
Sakın git deme bana,gitmiyorum. Kalbimi kalbine kilitliyorum. Daha bitmemiş bir dolu yarım var, İçtiğimiz kahvelerin kokusu ve hatıralar. Kızgınlıkla söylüyorsun biliyorum. Gidersem aslında üzüleceksin Nasıl olsa bir gün ayrılacağız, Yaşamı kaybederken kıymetini anlıyacağız. Sakın git deme gitmiyorum, Seni kalbime kilitliyorum Cansın Erol |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sakın sevme
Beni sakın sevme..ne olur Sen günün ışığısın,ben gecenin karası Sen sevginin gülüsün.ben dikenin yarası Sen dudakta kahkaha.ben hüzünlü şarkıyım Senin gözünde güneş ben yağmurun yaşıyım Senin penceren açık.her yer ışık almakta. Benim kalbimde yıllar.yorgunum yaşamakta Beni sakın sevme...Ne olur Cansın Erol |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sakladım
Ben tenha yolların yalnız kalbiyim Geçtiğim her yerde gönül bıraktım Duraklarda durup seni beklerken Karanlıklara sevgiden lambalar taktım Her odası dolu bomboş evlerde İnsanı olmayan taş bahçelerde Kaybolmuş aşklarda,hayal gözlerde Kimsesiz başıboş ateşler yaktım Artık çok uzağım kendimden bile Sevgiler susuz kalmış benzemiş çöle Belki bir vaha bulurum diye Yine de içimdebir ufak ümit sakladım Cansın Erol |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sana
Bir hüzzam şarkıdaydın yine dün gece. Hazan bahçelerin de dolaşırken,seni andık. Şiirlerle geçmişi hasretle anarken, Kalbimizde ki sana,hayaller de uzandık.. Nağmeler kemanın tellerin de uçuşuyordu, Mızrab uda sen,sen diye vuruyordu. Saba rüzgarı okşarken usulca bizi, Büyülü bir gece de,sen sandık kendimizi... Bir hüzzam şarkıdaydın yine dün gece, Hazan bahçelerin de dolaşırken,seni andık.... Cansın Erol |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sana evet sevgilim
Gözlerin sevgi dolu Heyecanlı tutkulu Tanrının mutlu kulu olacaksam, Sana evet sevgilim Dört mevsimde yanında, Her günün,her anında Aşk dolu kollarında,olacaksam, Sana evet sevgilim. İsminin yanında adım Yaşadıkca bugün,yarın Hayatında tek bir kadın,olacaksam Sana evet sevgilim Cansın Erol |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sanat
Gittikçe maddileşen günümüz dünyasın da ve bir dolu kavram kargaşası arasında, yine de insana ümit veren, yüreğinin yumuşacık alemine geçiş yaptıran iki kelime var. Sanat ve sevgi.İnsanlar doğanın bütün yaradılanları gibi doğar, büyür ve ölürler.Geçici bir dünyanın ebedi sürecidir bu. Ama aynı insan aklıyla, ürettikleriyle, hayalleriyle ve yapıtlarıyla sonsuza taşır dünyasını.. Yaşadığı ilk evi olan mağarasının duvarına resimler yapan, figürler oyan, aklını düşüncesini bilincini daha ilk kullanmaya başladığı anda üretme sürecine giren tek yaratık da insanoğludur. Sanat yüzyıllar boyu insan için tılsımlı bir araç olmuş.Hissettiklerini çizim, ses ve görüntüyle eyleme geçirmiş.Sanatla, o büyülü güzellikle elinden kayıp giden zamana ve dünyaya egemen olmaya çalışmış. Nesnel bütün gerçekler, insan bilincinin, yüreğinin yaratıcı doğayla birleştirdiği düşünce sonsuzluğunun ve hayallerinin eseridir.Tıpkı sanat ve bilim gibi...İçin de sevginin, sanatın ve bilimin olmadığı bir dünya..Düşünemiyorum bile. Sanatta sevgi gibi uzakları yakınlaştırır, paylaşır ve insanı yüceltir. Gönlümüzce bir şiiri, bir yazıyı paylaştığımız zaman, orada bir dolu hikaye, müzik nağmesi duyarız.Eskimiş resimler de nasıl bir zaman yaşamış insanların nesnelerin akisleri varsa, şiir ve tüm sanat eserlerinde de yaşanmışlığın gönül kayıtları ve resimleri vardır. Bir çiçeğin açışında ki mucizeyi, yeşili maviyi, göremeyen, bir cocuk gülüşünü, yağmurun sesini duyamayan, kirli havayı soluyan, yalnızca maddi koşullara endeksli bir koşturmanın içinde zamanı sinema şeridi gibi harcayan insan nasıl mutlu olabilir ki. Yaşam zor. Mücadeleli ve karmaşık. Ama maddiyat sonsuza uzanan hiç bir duyguya ulaşamıyor ve etkin olamıyor.Bütün güzellikleri, duyguları, olumlu buluşları yaratan insan, sorumsuzca olumsuzluklara imzasını atıyor, doğaya ve kendine ihanet ediyor aslında.. Halbuki yaradanın insanı yaratarak sunduğu mucizeyi ve sanat eserini görebilse.. Sevgileri unutup para biriktirdiler, Para etmeyen bir tahta kutuda, Hiç sevgisiz gittiler Cansın Erol |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sanat Eseri İnsan
Yaşamda başlangıç ve bitiş noktası bütün canlılar için eşittir.(Doğanın getirdiği engeller hariç.) İnsan doğup ilk nefes almaya başladığı an bu eşitlik biter.Çocuk,doğduğu ülkenin,kültürün ailenin ve çevrenin yapılandırmasıyla büyümeye başlar. Hayat bir tiyatrodur aslında.İçinde dram,trajedi,kara mizah,komedi,mutluluk gibi bütün öğeleri taşır.Çoğunluklada senaryosu ve yapımcılığını başkalarının yaptığı.Ve birgün perde kapanır. Şiirdir hayat.Ruhunda hüzün,sevgi,aşk,acı gibi bütün duyguları taşır.İnsanın arayışları,kaçışları hayalleri gizlidir içinde. Yaşadıkça romanlaşır hayatlar.Bir kısmı tamamlanamadan biten,bazende okuyucuya ulaşamayan paylaşılmamış romanlar. Resimdir hayat.Bazen bakmaya bile kıyılamıyan renkler, çizgilerle bezenmiş.Bazende anlamsız karalamalar dünyası.Her gelen geçeninde bir çizik vurduğu. Musikidir aynı zamanda.Doyumsuz seslerle,aletlerle,raks duygusuyla kendini ve dinleyenlerin ruhunu besleyen.Kimi müzikte yorar.Yanlış nota,akort ve bestelerle. Ben her insanın içinde bir sanat yapıtı olduğuna inanırım.Ama çoğunlukla bunun farkına bile varamadan göçüp gideriz.Ya da hisseder ama ifade edemez,anlatamaz.Hayat şartları,kendi yaptığı veya başkalarının önüne koyduğu setleri aşamaz. Bazı insanlar daha şanslı,veya farklıdır.Onlar hisseder ve anlatır.Paylaşımlar bulur. Birde yaşam şartları ne olursa olsun,insanca olan her olguyu insana,geleceğe taşıyanlar.Mucitler,dehalar büyük sanatçılar,ölüme karşı koyarlar.Yapıtlarıyla ölümsüzce. Biz, bizden önce gelenlerin genleri ve doğru,yanlış öğrettikleriyle şekilleniyoruz büyürken Ama ilk bilincimize sahip olmayı öğrendiğimizde,yanlış olanları ayıklayabilmeliyiz.Ne yazıkki hazır verilmiş bilgilerle yetinmek,atalet kolay geliyor.Değişmek yenilenmek,öğrenmek istemiyoruz.Üstelik öğrettiklerimizede aynını yapıyoruz.Hayat şartlarının zorluğu,günü yaşamak destekliyor bu kısır döngüyü. Para ve ekonomiye dayalı bir dünyanın içinde,yaşama savaşı ve kazanmak ya da kazandıklarımızı kaybetmemenin kavgasını veriyoruz yalnızca. Halbuki doğa,yaşam bize Allah tarafından emanet edilmiş bir sanat eseridir. Sanat özgürlüktür,geleceğe dönüktür.Ama geçmişinide unutmaz.İçinde gerçek sevgi ve saygı vardır.Hayalperest olmakla,hayal etmenin farkını bili r.Düşünce özgürlüğü sağlar. Hayal düşüncede icatlarında ilk yapı taşıdır. Tanrının bahşettiği ama insanoğlunun aklıyla şekillendirdiği bir dünyada yaşıyoruz.Kavgalar,savaşlar acılar sanki kaderimiz. Hayatın geçici olduğunu, bize verilen emanetin kutsal olduğunu düşünen öğretenler ve yönetenler olsaydı gerçekten,bu gün ütopya dediğimiz hayaller belki de gerçek olurdu. Cansın Erol |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|