![]() |
|
|
#191 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57938
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Rezerve Ettim
İkinci bir şansım olmaz bir daha Sevinci neşeyi bir bir kaybettim Ferhatla dağ oldum Mecnunla vaha Ne kadar dert varsa rezerve ettim Acının balkonu, mehtap cehennem Bu köşkü satmak mı? Kiraya vermem Ocağın da ateş,olsan dilenmem Kül altın da közü rezerve ettim Aşk için ne varsa tümü öz-lerden Heybem dolu, sitem yüklü sözlerden Ben nefes aldıkça bütün gözlerden Akacak yaşları rezerve ettim Azabın temaşa zevkine vardım Kimine naz etti kimine yardım Zulmün sahibine çöküp yalvardım Önde ki masayı rezerve ettim Üzülmek bile yok sana üzülmek 'Düğüm' bana gerek, sana çözülmek Her adım attığın yerde ezilmek İçin izinleri rezerve ettim Kumaşım eskiyse senin ki yırtık Sen gül! ..Tebessüm et! ..Garip yaratık Senin de bir yılın üç mevsim artık Ben kara kışları rezerve ettim Adalet sağlandı bir yarım sana Senin de ömrünün yarısı bana Kendine aynada şöyle baksana Gördüğün ne varsa rezerve ettim Ne garip değil mi? Kahpelik eden Nasibini aldı! .. Sordun mu neden? Salkımı var eden tek bir dane-den Hak-ka hamd atmeyi rezerve ettim Kadir Albayrak |
|
|
|
|
|
#192 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57938
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Saati Ölümlere Kurdular! .....
Medet Yarabbi medet, günahın bataklığı Yutmakta tek tek bizi, derine çok derine Sürdükçe nefsimizle şeytanın ortaklığı Yapışacak sırtımız gazabın minderine Cehenneme talibiz ateşten korkuyorken Manasız ısrardayız inkar küf kokuyorken Dört adamın omzunda ölüme yürüyorken Çizilecek rotamız derine, en derine Üstüne bastığımız toprak sanki kayacak Ayağımız altından, bize hasım olacak Unuttuğumuz tövbe elbet lazım olacak Ağlasın herkes şimdi, ağlasın kaderine Uyanayım, uyanın! ..Kör olsun kör uykular Biz doğarken saati “ölümlere kurdular” Nefs-e dair ne varsa nefsimde kudurdular Düşmüşüz biz her halin, beterin beterine Kadir Albayrak |
|
|
|
|
|
#193 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57938
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sadece 'Hayvanları! ..'
Ara sıra da olsa Ben de gülerim! .. Hatta ben, Fıkra bile bilirim! .. Bazen aslan sütü Habire de Maltepe içerim! .. Ve “Ben severim” Mesela; Kalemi, kağıdı, Mesela; Güneşi ay-ı Peki! ..... Ya canlılardan? ! .. “Hayvanları” hemşerim Sadece “Hayvanları! ..” Kadir Albayrak |
|
|
|
|
|
#194 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57938
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sahi Ya! .... Nedir Aşk? ? ! !
Aslında kendimizi dünyada zannettiğimiz nice anlar vardır ki başka alemlere misafir oluruz! ..Anlamasak bile! .. Bedenen yaşayan düşünen bir insan ruhen yaşayan bir insanı ya da ruhen yaşanan bir zamanı nasıl anlar nasıl kavrar? .. İnsanların gördükleri görmek istediklerinden ibarettir! .. Neden zordur aşkı anlatmak bilir misiniz dostlar? .. Gerçekte aşk, insanın bulmak istemediği bir şeyi aramasıdır… Hiç düşündünüz mü dostlar; Bir delikli kuruş için size açılan avuca bir kaç kuruş koyduğunuzda manevi bir haz duyarsınız ya hani… Hiç o elin sahibinin gözlerine bakarak o elin uzanışında ki burukluğu, acıyı, çaresizliği gördünüz mü? .. Görmeye çalıştınız mı? .. İnsanlar hem aşkı tanımak, yaşamak ister, hem de onun zor yanıyla karşılaşmaktan imtina eder…. Bu tıpkı şuna benzer sevgili dostlar… “Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez..” Aşk çok izafi bir tanım! .. Birkaç cümlenin için de ifade edilemeyecek kadar karışık.. Ya da biz öyle olduğunu sanıyoruz.. Aslında bilsek ki aşk şartsız teslimiyet demektir, belki onu aramamıza bile gerek kalmayacak.. Göz yaşı varsa; rahmet saymalı ve kirlerden arınmalı, Acı veriyorsa onu alıp damarlara şırıngalamalı, Hatta vaki mutluluğu zül saymalı, Yüreğin burkuluşunu alemde insanoğluna verilen en büyük zevk olarak görmeli… Çok mu karamsar oldu, çok mu zor oldu bu tablo? ... Farzedin ki öyle! .. O zaman kimse aşka talip olmasın… Aşk deyince aklımıza gelen hep “almak” oluyor değil mi sadece almak! ... Oysa aşk “vermek” demek…Karşılık beklemeden, teşekküre gerek duymadan, bilinmesi bile istenmeden vermek! ... Varsa olanı, yoksa hayalleri hatta geleceği vermek! ... Vererek mutlu olmayı öğrenebilmektir aşk! .. Maşuğundan aşk isteyen ondan sadece acı alır! .. “Verecek olan” istenmesini beklemez ki! ... Aşk sitemdir bazen! ... Ama asla hakaret değildir.. Siteme ham madde gibidir aşk.. Aczin gölgesi gibi görünse de sitem aslında aşığın maşuğuna kırıcı olmadan lisan-i hal ile gönlünü virman etmesidir. Aşk firak ahtapotunun kolları gibidir.. Sitem aşkın hülyasın da tutunabilecek son daldır belki..Aşk visalin mahzenlerde küflenebileceği hakikatini asla unutmamaktır. Aşk acıya talip olmaktır.. Hayatta ki en ender çeşnidir aşk.. Zirvesine çıkabilenin, arzda olana acıdığı bir duygudur.. Asli ikametgahı arş tır aşkın.. Onu arza indirmeden yaşayabilenlerin, muhtevasına erdikleri erdemdir... Aşk külde közü, teşbih deki sözü bilmektir.. Birinin sizi anlaması demek değildir aşk! .. Anlıyorsa o aşk değildir zaten.. Aşkı anlatmak yaşamaktan zordur.. Anlatılabilir ise orda aşk yoktur! .. Çevrenize bir bakın ama biraz daha dikkatli bakın! .. Birbirlerini deli gibi severek evlenen insanlar bir süre sonra ellerin de boşanma dilekçeleri ile mahkeme kapılarını neden aşındırıyorlar? ... Çünkü aşk değildi aralarında ki.. Sadece “öyle” olduğunu sanıyorlardı.. Tutkuydu belki.. Ya da sahip olma arzusu.. Kim bilir belki de o an çok cazip gelen bir yanları! .. Sonra! ... Sonra ulaştılar.. yaşadılar.. doydular ve bitti! ... Gerçek aşk olsaydı araların da ki, biter miydi? .. Her şeye rağmen sevebilselerdi beraberlikleri de her şeye rağmen devam ederdi! ... Evet her şeye rağmen! ..... Aşk nefsi bir kenara koyabilmektir dostlar! ... Hatta terk edebilmektir.. Kişiler sevgileri değil sevgiler kişileri yüceltmeli..Sevgiliden sevgiye bakmak yerine sevgiden sevgiliye bakmamız gerekir! .. Bilinmezin yolculuğudur bu.. Peki nereye? .. İşte bütün sır burada; nereye? .. Aşk teslimiyet ve seyehat arasın da tercih yapabilmektir.. Aşık olunca valizinizi hazırlamanız gerekmekte! .. Ya aşkın o şartsız teslimiyetini kabul edeceksiniz ya da aşkı terk edip valizinizi alıp seyehate çıkacak ama aşktan söz etmeyeceksiniz..Karar anıdır bu.. Mutlu olmak için aşk arıyorsanız kolay gelsin…. Olmaz mı? .. Kim bilir neden olmasın! .... Belki ilki başaranlar olur aramızda ne dersiniz? .... Aşk dilden dökülen cümleler için de yuvarlanırken mızrap misali titretmeli yüreğin tellerini…Aşkı satır aralarında nağmelerin notasında göz yaşının rotasında ve yüreğinin zindanlarında saklayabil melisin hem de maşuğunun “sen” olmasını senin gibi sevmesini beklemeden! .. Aşk her yürekte o yürek gibidir. Bir başka yürek o yürek olamaz.. Ne kendi yüreğini bir başka yüreğe benzetecek ne de bir başka yüreğin senin yüreğine benzemesini bekleyeceksin…. Aşk zora talip olmaktır.. İmkansıza inanmaktır.. Aşkı İlahiye varan yol olarak görmektir… Zira yaşadığınızı ya da taşıdığınızı zannettiğiniz aşk sizi İlahi aşka götürmüyorsa, Yaradanın önünde tevekküle vardırmıyorsa, teslimiyet duygusunu doğurmuyorsa siz aşktan bahsetmeyin ve kendinizi kandırmayın! .... Sevgili dostlar aşk yaradılanı “Yaradan” için sevmektir.. O yarattığı için aşık olabilmektir.. Onun yarattığına küsmemek kötü söz söylememektir…Düşmanlığı ve kin duygularını sevgiyle paramparça edebilmektir.. Onun yarattığına varılamadığın da yine ona sığınabilmektir… Kulu var eden de aşkı var eden de o dur! ... Buluşturacak olan da, hasreti tattıracak olan da o dur! ... İmanın şartı değil midir Kadere iman? ! ...”Kaderi yazan Yaradanın”, yazdığı kadere de aşık olmak gerekmez mi? ....Bizim için hayrı da şerri de bilen o değil mi? ... İşte bunun için diyorum ki “Aşk teslimiyettir” bunun için diyorum ki aşk itaattir! ... Ne mutlu aşkı aşk gibi yaşayıp tevekkül içinde olanlara! .... Ne mutlu acıyı azabı tadıp da şükür içinde olanlara! .. Ve selam olsun aşka aşklara ve aşıklara! .... Aşk duygusunu tadanlar aşktan kurtulmak için dua etmezler..Bu duyguya gark oldukları için şikayette etmezler.. Bilakis sahip oldukları o güçlü duyguyu daha da yoğunlaştırıp Hak-ka giden yolu arşınlarlar.. O yolu yakalayabilmek, bir şanstır dostlar… O yola düşenlerin değil düşmeyenlerin hayıflanmasını gerektirir aşk.. Sonuç olarak dostlar Aşk; Allah-a, resulüne,onun nizamına, kaderine ve var ettiği her şeye duyulan sevgidir ve bu yolun nihai sonudur. Bundan daha büyük bir aşk da yoktur.. Size “gerçek aşkın karşılığını” sizin bile tahayyül edemeyeceğiniz kadar misliyle verecek” tek kudret, tek varlık da” o dur.. Kadir Albayrak |
|
|
|
|
|
#195 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57938
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sahipsiz Duygu
“Ya; istediklerimi veremediğin için sen suçlusun, Ya da senin veremeyeceğin şeyleri istediğim için, ben! ..” Elbette kurulmayacak darağacı, elbette infaz yok! .. Elbet her gün kopup düşecek üzeri çizilmiş bir takvim yaprağı! .. Hançerin hangi hançerede derin izler bıraktığını, o izlerin kaç asrın gözyaşıyla dolduğunu, kalemi kıran yargıcın hangimizin gönlünün celladı olduğunu asla öğrenemeyeceğiz! .. Benim gözlerimden fışkıran acıyla, senin göz pınarlarından süzülen billur damlalardan hangisinin, azap coğrafyasının sınırlarını zorladığını tasavvur edemeyeceğiz belki! .. “Suçluyum” diyebilmek neyi çözer ki? . Suç; Bizim için ne kadar izafi bir tanım! . Her ikimizin de kabulde zorlandığı ve duygularımıza son derece bol gelen bir libas! .. “Ateşi yakan ateş” hangimizde? Hangimiz gökkuşağı, hangimiz yağmuruz? Çamurda ki toprak hangimiz, su hangimiz? “Suç” her ne ise, birlikte mi kabullenmeliyiz? “Talep-kar” olarak mı yaşamak zor, “verim-kar” olarak mı? Arzu etmekle “sunmak” arasında ki çizginin neresindeyiz? ………. Ben dalların yapraklarla tam öpüştüğü yerde nefeslenirken, sen köklerimin her damarında bana ulaşması gereken can suyunun musluğunu tutmuşsun. Sen hazanın taktirini beklerken ben senin iradenin tecellisine mahkumum! Bu zindanın duvarlarını ören kim? ... Ya üstünde yattığımız taşlar! .. Kim şu gün ışığının üstüne geceyi giydiren, gecenin karanlığını bir kez daha siyahın en gaddarıyla boyayan kim? .. Kapıların ardında çaresiz kalmak, kapıyı açıp açmamakta direnen iradenin cinnetinden daha mı kolay? Hayatın kendisi olmakla hayatın içinde teferruat olmak arasında kalmış her iki ömür. Zincire bağlanmış ve elde sallanan o “aksesuar” hangimizin yüreği? ... Rüzgar gibi esmek başka şeydir, o rüzgarın hışmıyla savrulan yaprak olmak başka! .. Bu; kaderin kendisiyle, kaderin elinde oyuncak olmuş bir acziyetin resmi kadar müşahhas bir duygu! Ağlayanın ağlatanda ki hakkı, zenginin fakire vereceği zekat kadar helal. Lakin ne var ki ağlayanın sürekli “hakkı helal etmek” gibi bir saplantısının olması,hakkın haklıya geçişini engellemekte! .. Ben istediğime nail olamamanın derin hicranıyla kavrulurken, sen; Bu kahreden sevdaya cevap verememenin basamaklarını temaşa etmektesin. Tırmanmak duygusu pençeleriyle tırmalamakta yüreğini. Gözlerinle beni, çığlığınla alemi seyirdesin! Lakin bilmediğim o ki; Sen bu azabın neresindesin? Yargı bitmemiş ki, hüküm verelim! .. Kadere yüklediğin ağırlık onun hak ettiği bir hamallık mı? Yoksa cefasından kaçtığın bir yük mü? Gel gör ki; Ortalık yerde durmakta kesilen faturanın muhteviyatı. Birimizin sahip çıkması gereken bu “illet” yalnızlığa mahkum edilmişçesine fakat sahibini sabırsızlıkla bekleyen kahrolası bir heyecan içinde! .. Ellerini tutmak istedim birkaç kez! .. Karşı koydu! .. “Suç” kendini benimle örtüştüremedi! Anladım ki sahibi ben değilim! .. Sahibi olmadığım hiçbir şeyi “sahiplenecek de değilim! .” Ama yinede “nezaketen” diyorum ki; “YA; İSTEDİKLERİMİ VERMEDİĞİN İÇİN SEN SUÇLUSUN, YA DA; SENİN VEREMEDİKLERİNİ İSTEDİĞİM İÇİN BEN! .” Kadir Albayrak |
|
|
|
|
|
#196 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57938
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Salkım Söğüt
Dalı bile bize öğüt boynu bükük salkım söğüt Sana bakar kahrolurum kaldır başın salkım söğüt Kaderimiz aynı bizim gölgelerde kaldı izim Şarkı oldu sazım sözüm rüzgarlarda salkım söğüt Yelde değil selden değil sonbahardan kıştan değil Bu eğilmen boşa değil sevdadandır salkım söğüt Senin halin nice böyle boyun uzar hem göklere Uzadıkça dalın yere hasret duyar salkım söğüt Ol boynumuz kıldan ince düşer kalkar hak deyince Hak yoluna yüz sürünce toprak baldır salkım söğüt Hakka aşık kula aşık dargın dağil hep barışık Öbek öbek bir sarmaşık oluverdik salkım söğüt Benim gönlüm yara bere dağılmışım dört bir yere Çok sevmişken yoktan yere aşka küstüm salkım söğüt Senin sesin rüzgar ile çığlık olmuş *******e Seninle biz bir hecede buluşmuşuz salkım söğüt Sen ulusun halin ibret yoktur başka söze hacet Dünya üç günden ibaret dert ortağım salkım söğüt Başını eğ başım gibi bir kaç damla yaşım gibi Varım yoğum aşım gibi eşim oldun salkım söğüt Kadir Albayrak |
|
|
|
|
|
#197 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57938
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sana Bir Ceza Verdim
Bu gün içimden geldi sana kem söz yok ama Sana bir ceza verdim -Ben ölünce ağlama Bu ceza ölene dek prangan olsun senin Hakikat kilidinse gözyaşı zincirlerin Yüreğin ağlasın! Sen; Sana yasak! Sakın ha Helal etmem hakkımı yemin verdim Allah-a Yakana yapışırım ötelerde hesap var Çaresi yok, kabir dar, kaçamayacak kadar Ilık ılık akıyor içinde bir şey şimdi Sıkma kendini ağla! Mecnun daha ölmedi Can vermeden ceza yok önce canım çıkacak Benim cezam biterken senin ki başlayacak Her ne çektimse çektim sitem etmedim ama Sana bir ceza verdim -Ben ölünce ağlama İster dua say bunu istersen bir beddua Ne sayarsan say ama bu gönlümde tek dua Unutma; Ne bu ceza bir cezaya benziyor Asıl ceza içinde anlarsan delirtiyor Bilirmisin ki acı ne ateş ne de külmüş Ha yüreğe bir sevda ha ten-e kezzap düşmüş Acı odur ki; Akrep, takınca o kıskacı Ben azap arıyordum acıdan daha acı 'Öldü' haberim gelir, yavaş yavaş hazırlan Dayanmak zorundasın 'cezanı unutmadan' Seni üzmek istemem sana acı yok ama Sana bir ceza verdim -Ben ölünce ağlama Sabır tavsiye etsem! ..Derdim yardımcı olmak Kan ağlasanda sana göz yaşı dökmek yasak Belki düşünüyorsun! Neden 'bu ceza' neden Ben gitmiş olacağım sana cevap vermeden 'Ağla' demiyorum ki, sen ağlama diyorum 'Ben öldüm' gözyaşını, artık hak etmiyorum Hani 'gel' demiştim de hiç kimse gelmemişti Ben bu gün ölmedim ki hayat o gün bitmişti Şimdi herkes ağlasın, yalan doğru fark etmez Acım sır-dır, ölmezsem, kimse göz yaşı dökmez Ya sen! .. Sen öyle misin? Gönlüme en yakın kul Ceza sana kesilmiş, sebebini de sen bul Çok üzgünüm sevdiğim sana kıyamam ama Sana bir ceza verdim -Ben ölünce ağlama Kadir Albayrak |
|
|
|
|
|
#198 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57938
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sanma ki Oynanacak Oyun-um
Nicedir söz edilir 'kem-küm' diye ardımdan Sesimiz çıkmıyor ya! .. Sanki uysal koyun-um “Haddimizi aşmışız” bir cümlelik satırdan Diyen kimse; Ne dostun ne de senin soyunum Hoşgörüden bahsettin, eyvallah, kabul ama Sende sınırında kal! .. Yaklaşma sınırıma Macera arasaydım; Dinime imanıma Tövbe, tövbe! ..Sanma ki; Oynanacak oyun-um Şiirle anlatmışsın, demek şiir ehlisin Şiire öfke niye? ? “İma-dan” söz etmişsin Kalem benim elimde, zehir-e benzetmişsin Bu kadarı fazla be! .. Nedir benim hamurum? ? ? Kimin kalbini kırdık, kime değdi gölgemiz? Biz sineye çektikçe, neden kabarır deniz Allah-ı olan sussun! .. Anılmasın ismimiz Ben ne dünün gölgesi, ne de kul-a yağmurum “Geçmiş” veya geçmemiş, savcı benim, sanık da Derdimiz mi var dedik, su da benim, yanık da Şikayete hakkın yok! .. suç ta benim, tanık da Şiir benim, söz benim, toprağım, hem çamurum Herkes coğrafyasında, kışlasın sevdasının Biz silgiyi sürmüşüz “ol gönül belasının” Bakiye mi kaldı ki; çekilen cezasının “Yeter” diyecek benim! .. Hem masum hem mağdurum Kadir Albayrak |
|
|
|
|
|
#199 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57938
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sarhoş Akşamlar
Yalnız sabahlarım ayaz ******* Sen gittin gideli şu gönlüm bomboş Her yana dağılmış kırık şişeler İçen ben değilim akşamlar sarhoş Terkedip giderken düşünmedin mi Gönlümde ümidi bitirmedin mi Elimden aldığın herşeyim gibi Hayallerimi de öldürmedin mi Sen yalnızlığıma boşver aldırma Karanlık semada yıldızlar ne hoş Halime bakıp ta ayyaşım sanma İçen ben değilim akşamlar sarhoş Kadir Albayrak |
|
|
|
|
|
#200 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57938
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Seni Anlatabilmek! ....
Ah sevda “kara sevda” kulu kul eden sevda Nevbaharı sonbahar, ömrü pul eden sevda Ne sevdalı bir adın ne zehirli balın var Sana mı bahşedildi o öldüren bakışlar Aşk da sevgi de senden fersah bin fersah geri Yerleşmiş gözlerine istikbalin cevheri Hem zalimin zulmüne Karun kadar sahipsin Hem de “ana şefkati” duygusuna talipsin Sahili döven dalga bazen asude deniz Bazen bir asi rüzgar bazen geceden sessiz Sende şekil ve mana izah edilir değil Tasvire çalışsam da tabir yeterli değil Nefsimi ezip geçen bir kuvvet bir ulviyet Bu ne müşahhas duygu nabzında ebediyet Herkes bir şeydir elbet konacak yer bulunur Bir şey “her şey” olunca Dünya bile yorulur Sen; Dost,yoldaş,arkadaş,canan,yaren ve sırdaş Derde dert katan körük, şifa senden, gel yaklaş Sen; Sevenlerinle belki kuru bir kalabalık Sana sevdalı benim, onlar olta da balık Sen; Ummana sığmamış ulaşmış dört bir yana Bunu bilen bir benim! ..Bir benim, anlasana Sen; Alaca karanlık, zifr-i gece de bile Işıktın! ..Ah anlatsa, ******* gelse dile Sen; Bendin hatta, aklım,iradem sana mahpus Bana ömür verilmiş, tüketmek sana mahsus Sen; Bilemezsin! ..Çok zor! ..Seni anlatmak var ya Saçının bir telini, denedim, olmuyor ya! .. Sen; Senden habersizsin, sana haber aynadır Ayna da ne gördüysen, ne gördüysen yalandır Sen; Olduğun gibi, tek, gönlümde ki gibisin Bir bak da gör kendini, gönül sensin bilinsin Sen beni anlamakta zorlanmakta haklısın “Seni anlatamadım! ..” Nasıl anlayacaksın Sen; Bir zaman dilimi, zaman,mekan değilsin Bu sevdaya bir değil, binlerce baş eğilsin Sen; Seni bile aştın, sensizlikte sen varsın “Sen sevdasın bebeğim, olmasan da yaşarsın” Leyla’yı bilirim de Mecnun olan aşık kim O çölü aramış, ben; Çölün ta kendisiyim Ben; Alem de bir adem, naçizane bir kulum Galu-bela da Allah, sonra seni okudum Ben; Seni seviyorum! ..Bu; bir cümle,muallak Lakin sana yetmez ki, şahidimdir Rab-bul Hak Ben sevdayla tanıştım neyleyim başkasını Herkes çıkarıp koysun önüne şapkasını Ben “Sana sevdalıyım” ah sevda, kara sevda Allah’tan sonra beni kula kul eden sevda Kadir Albayrak |
|
|
|
![]() ![]() |
| Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|