Cafer Akyol

[GooD aNd EvıL]

Yirmi Beşinci Saat
Dedim ya seni günde
Yirmi beş saat seviyorum
Gün yirmi dört saat
Nerden çıktı bu bir saat diyorsun
Sorma o bir saati ne olur
O bir saat
Sözümü geçiremediğim
Sana dayalı ne varsa
Tüm özlemlerimin
Toplandığı saat
Nefes almamı unutturan
Yüreğimi göğüs kafesimden
Çıkarmaya çalışan
Ruhumu bedenimden ayıran
Gözlerini gözlerime
Yüreğini yüreğime
Kattığım saat
Seni bana getiren
Kalbimin ritmini bozan
Yirmi beşinci saat


Cafer Akyol

[GooD aNd EvıL]

Yok Artık Umut İle Örtüşen O Güzellikler
Güneş farklı doğuyor sesini duymayalı
Sevinemiyorum sensiz uyandığım sabaha
Daralıyor göğüs kafesim çıldırıyor yüreğim
Yok, artık umut ile örtüşen o güzellikler

Tadı yok artık ne yemeğin ne tuzun ne balın
Hepsi sözleşmişçesine terk ettiler beni
Yaşama sevincim bir celsede tutuklandı
Yok, artık umut ile örtüşen o güzellikler

Yüreğim yalın ayak yollarda kaldı
Seni zirvede buldum uçurumlardayım
Bülbül gibi şakıyan yok oldu dilim
Yok, artık umut ile örtüşen o güzellikler

Kulaklarımda sesin yüreğimde sevgin
Hayaline sarılmış bu yaralı gönlüm
Bir daha gelmez o özel o güzel günler
Yok, artık umut ile örtüşen o güzellikler

Sol yanım ağrıyor gözlerim ağla
Bu deli sevdayı bir daha sorma
Umudum mahşere sakın unutma
Yok, artık umut ile örtüşen o güzellikler


Cafer Akyol

[GooD aNd EvıL]

Yolun Düşerse
Oturdum masamıza
Bu kez mum ışığında
Umutsuzca
Sevgi logomuzun üzerinde
Gezdirdim parmaklarımı
Parmakların gezmiştir diye
Kim bilir ne duygularla okşadın logomuzu
Derinden bir iç çektim
O güzel gözlerine
O doyumsuz gözlerine
Kara bulutlar çöktü
Kahrettin bana
Kahrettin deli ayrılığa
Yüzüme kıyıpta söyleyemediğini
İçinden söyledin
Burada oturmayı bile kendine çok gördün
Terk ettin masayı
Yüreğin orada kalırcasına
Masamızda şimdi ben oturuyorum
Logomuzun kenarlarına uğurlu sayımızı
Yüreğimle işleyerek
Gözlerini yudum yudum içerek
Teninin kokusunu
Ciğerlerime çekerek
Biraz sonra senin gibi
Yüreğimi burada bırakıp gideceğim
Tek farkımız
Ben masamızda günde birkaç defa oturuyorum
Sen ise
Yolun düşerse Yolun düşerse


Cafer Akyol

[GooD aNd EvıL]

Yüreğim Ayazda Avuçlarım Sımsıcak
Ey sevdam
Ey başımın tacı
Alamadığım
En büyük armağanım
Neredesin

Sabah ayazında sokakta yürüyorum
Yanımda sen yoksun
Oysa avuçlarım sımsıcak
Yürek sancım
Sen neredesin

Yokluğunda varlığını yaşatıyorsun
Ellerimden tutup
Gözlerini saklıyorsun
Ciğerimi söküp
Soluksuz bırakıyorsun

Deliriyorum neredesin sen
Ellerim sımsıcak yüreğim ayazda
Gözlerim yolda
Gelmeyeceğini bile bile
Yürüyorum bu havada
Sokaklarda

Soğuk havalarda
Yüreğim ayazda
Avuçlarım sımsıcak


Cafer Akyol

[GooD aNd EvıL]

Yüreğim Yangın Yeri
Çok geç kaldık yaşama sebebim
Yüreğim yangın yeri canım yanıyor
Artık sana kıyamam bunu bilesin
Bırak küllerimle öyle kalayım

Feryadım arşa çıktı duyulmaz sesim
İçten yandım alev alev tükendi nefesim
Hasretin gülüm hasretin birde gözlerin
Sahra çölünde bir pınar gibisin bana

Hayalinle yaşadım durdum her zaman
Bir nefes ötemdesin ulaşamadım
Rüzgârda yanan orman gibiyim
Geç kaldık be gülüm içim yanıyor

Bu tepeyi aşsam varırım dedim
Nefes nefese hep hayali gördüm
Binlerce umut yeşerttim inan her zaman
Gün ışığına hasret yüreğime gömdüm

Geç kaldık güzel gözlüm çok geç
Umutsuzluk kervanına kestim bileti
Temelli taşınıyorum dönmemek üzere
Öldürmek için umut yeşertmeyeceğim

Varsın küllerimi rüzgâr savursun
Kalıntılarım viranelere dönüşsün
Yılanlar çıyanlar baykuşlar ötsün
Bu “Deli Sevda”nın kalıntılarında


Cafer Akyol

[GooD aNd EvıL]

Yüreğimde Süslediğim Adak Ağacım
Bu gün ilklerle dolu bir gündü
Zaman kuş misali uçup ta gitti
Yüreğim kış günü baharı gördü
Duygu selinleyim ne güzel şeysin
Eğer uyuyabilirsem bu gece biraz
Rüyama girmeni isterim inan
Hayalimdeki umut olmak istersem
Yüreğindeki görüntünçok bile bana
Terledi avuçlarım yükseldi nabzım
Duygusal hazım yürek tercihim
Gözlerimde uyku aklımda sen
Yüreğimdeki ödevimi bir yapabilsem
Üzülme gözlerim görmen gerekmez
Yürek gördü gördüğünü gönlüm ne ister
Bu gün kutsal bir gün üstelik bayram
Dayan gözlerim dayan güneş doğacak
Lavanta gül papatya zambak
Çocukça şiirler binilen salıncak
Gün doğumum özlemim alışkanlığım
Yüreğimde süslediğim adak ağacım


Cafer Akyol

[GooD aNd EvıL]

Yüreğimizdeki Tomurcuklar
Bu küçük yüreklere
Sevgi tohumu ektim
Tomurcuk halinde açtı açacak
Gözünüz gibi bakın
Çevresini saran yaban otlardan temizleyin
Gökkuşağı renklerinde açmaları için
Sarılın yüreğinizle tomurcuklarıma
Sevgi pınarında yıkayın
Tomurcuklarıma iyi bakın
Gül olmalarını sağlayın
Yüreğinizde açmaları için


Cafer Akyol

[GooD aNd EvıL]

Yüreğinde Mülteci
Adınla birlikte yıldızları saymak isterdim
Gözlerine bakarak
Parmaklarımla saçlarını taramak isterdim
Konya Ovasında yetişen buğday başakları kadar

Gözlerini gözlerime can simidi yapıp
Bütün okyanusları kulaçlamak isterdim
Boynuna sarılıp nefesim tükenene kadar
Seni sevdiğimi söylemek isterdim

Dudaklarında
Telaffuz edemeyeceğin
Telaffuzu zor sözcük olup
Orada kalmak isterdim

Vücudunun herhangi yerinde ben olup
Seninle yaşamak isterdim
Şefkatine sığınıp yüreğinde mülteci
Mülteci olmak isterdim
Mülteci


Cafer Akyol

[GooD aNd EvıL]

Yüreğinle Bak
Bana yazık değil mi gülüm
Alev alev hasret çölünde yaktın
Akacak gözyaşım da kalmadı
O iç çekişlerin canıma okudu

Cehennem ateşi bile yakmaz
Yanacak bir yerim kalmadı ki
Senin o acımasız ateşinde
Yüreğimdeki alev canımı yaktı

Hasret deryasına boğuldum durdum
Bir can simidi atamadın be gülüm
Dedim ya özlemin canıma okudu
Akşamdan sabaha sabahtan akşama

Bir nefes ötemde bir dokunsam
Dokunamadım yüreğimin ikizine
Yollarda kaldı gözlerimin ayak izleri
İnanmazsan geçtiğin yollara yüreğinle bak


Cafer Akyol

[GooD aNd EvıL]

Yüreğinle Sev Beni
Sana gözyaşlarımı verdim
Gözlerinle öp beni
Sana yüreğimi verdim
Yüreğinle sev beni

Sana ömrümü verdim
Ömrünce sev beni
Sana feryadımı verdim
Ne olur duy beni

Sana rüyalarımı verdim
İçine gir sor beni
Rüyalarıma gir sev beni
Yüreğine al beni yüreğinle sev beni


Cafer Akyol