Müslim Avcıoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yorgun Gönüller

Yürekler kirli paslı, dumanlarla boğulur,
Kötü bir yaşantının hamuruyla yoğrulur

Dumanlar o dumanlar göze bir perde gerer
Dünya yaşamı kara, onun zevkine erer..

Bedenler canlı ölü, iyi yaşam bir hayal,
Zevkin en son zirvesi bir uçuruma meyyal..

Tutsak olmuş gönüller, prangalanmış beyinler
Görülür köşe bucak birbirini yiyenler,

Sadakat yitirilmiş namuslar kan ağlıyor
Yürekler bu yarayı ağu ile bağlıyor! .
2.12.1980- Ankara

Müslim Avcıoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yüceliş

Yine daldı biçare, düşünceler içine
Bir hayat şekli kurar, saklar onu içine..
Deli gönlü hoş olur. Her zerresi dolar can.
Gece gündüz düşleyip,güzeli arar her an..

Çağıldayan ruhunda kaybolur keder, çile.
İşleyen bir ahenkle düşünce, tel tel çile! .
Sırların deryasında vasıl olmak sevgiye
Her zerre didik didik hazır olur dizgiye! .

Bir pencere açılır. Bir başka görür gözü.
Nurlar ile yıkanır, aydınlık dolar yüzü
Her girdaptan sıyrılıp, güzide bir hal olur.
En güzel duygularda kendi yerini bulur..
2.4.1981 ytöo. Küt-Ank
değ.30.19999-gantep

Müslim Avcıoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yükseliş ve Hedef

Çırpınış;
Kanat sesi,
Havalanış,
Bir ahenk içinde
Yükseliş demektir.

Kanatlardan geriye
Sadece rüzgar kalır
Her kanat çırpışında
Bir hamle ileriye! ..

Süzülüş;
Kanatların ahengi,
Sabitleşmiş yapıda
Huzur güven demektir.
Sevgiyle her süzülüş.
Korkuyu bilmemektir.
Hülyanın aleminde
Güzeli göstermektir.
Aşkın son durağında
Birazcık beklemektir.

Hüzünlü bakışları
Sevinten güldürmektir.
Kötü huy, kıskançlığı
Çıldırtıp öldürmektir.

Hedefe iniş;
Büyk bir yorgunluğun
Bilinen son durağı
Uzun bir yolculuğun
Son bulma yeri
Görev sonucu
Mutluluk hali

Yorgunluğu hoş
Sonucu iyi,
Çekilen cefa
Beklemek sonrası
Oluyor sefa

Hissedilen duygu
Neşe ve canlılık
Vuslatın sonunda
Kalmıyor kaygu

13/01/19830 bayrak Adana 11.20
07/04/2001 gantep 13.37

Müslim Avcıoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yüz

Yüz!
Güzel yüz!
Sabah tan ağarınca
Mahmur olur güzel yüz
Berrak sular değince
Su vücudu sevince
Hücrelerde canlılık
Güzelleşir mahmur YÜZ!

Yüz!
Bedenin canlansın
Neşeyle ve şevkle dol
Kurulan düzenine
Çizersin güzel bir yol.
Aç kollarını dal git
Kaybol ufkun içinde
Coşup yorulsan nedir?
Güzel bir gün içinde
Serin bol su içinde
Ferahla güzelce YÜZ! .

Tatlılık baş tacıdır
Kötülük zehir aşı
Yüzler güler içinden
İyi, geçer kendinden
Bed yüzde, kara olur
Okunur dıştan niyet
Dalma her gülen YÜZE
Sonra dolarsın kasvet!

Yüz!
Aynasıdır ruhun
Yansıtır iç dünyayı
Gözle bütünlük sağlar
Belli eder hülyayı!
İnsan değişken varlık
Güvenir yar olursun
Gelir sana hoş yüzü
Onda derman bulursun
Sevgiyi, verip yüzü
Dertlerini dökersin
En anlamlı bir sırdaş
Bilinmez ama sonuç
Her zaman bir olunmaz
Aranan dost bulunmaz! ..

Bir gün kötü anında
Sırdaşın yok yanında
Sana sırtını dönmüş
Bir tekme var arkanda
Sevdiğin o sırdaşın
Kararır bir gün yüzü
Ama suç onda değil
Sen vermiş idin YÜZÜ! ..

Uçsuz bir derya
Batmış geminiz
Düşülmüş suya
Aman dilenirsiniz
Ölüm korkusu
Kurtulma ümidi
İçlerde tezat
Çarpışır duygular,
Gözler fır döner
Her yana bakar
Ümitler çoğalır
Ufuğu tarar

Uzakta karaltı
Durulan beden
Hedefi daralttı
Bedende enerji
Bilekte kuvvet
Kulaçlar peşpeşe
İçlerde neşe

Mutluluk yansıyor
Bembeyaz yüze
Varılır karaya
Gün boyu YÜZE, YÜZE

Namus duygusu
Bir kızarıklık
Utangaç bir tavır
Yüzlerde al al!
Kişi duygulu
Bakışta sevgi
Söylemek çok zor
Gözler kederli! .
Çıkamaz düze
İçteki ar duygu
Vuruyor YÜZE! .
Kim bilir,
Hasretin sonu
Garip bir nedamet
Hep çekilenler
Görülür gözde! .
Alın kırışık,
Şakaklar ak ak!
Yılların yükü
Okunur YÜZDE! .

Çalışır beyin,
Yorulur, dalar..
Bulanır düşünce
İş görmez olur.
Ne kadar saklansa
Şan şöhret, sevinç keder
Bir gün açığa çıkar
Yüzler diyor
Artık yeter! .
Her hareket,
Beyinde şekillenir,
Dışarı vurur
Dışla bağlantı yüzünde durur.
Düşünce!
Ferde yolunu çizer
Çizdiği bu yol
Görülür gözden
Her başa gelen
Canlanan düşünceden
Anlamını bulacak,
Gözlerden ve YÜZDEN
01/04/1981 çarş ytöo13.50 19/11/2000 gantep

Müslim Avcıoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yüzler

Yüzler var solgun,
Yüzler var ölgün
Yüzler var durgun,
Yüzler var kırgın
Yüzler var dargın
Yüzler var kızgın
Yüzler var sıkkın
Yüzler var yorgun..

Kederi yansıtıyor
Neşe kalmamış içte
Başlangıcı geçmişte.
Dillerde tutuldu söz
Küllendi kalpteki köz.
Ölgün bakar oldu göz! .

Neşe uzakta artık.
Depreşiyor yaralar,
Vicdanlar öldü ruhta,
Bağlamışız karalar! .

Düşene gelen vurmuş,
Giden vurmuş durmadan.
Sürekli dert yükletip,
Taşıttırmış sormadan.

Dünya hali hep çile,
Çağrılmaz güzel güne,
Sevinçleri alınmış
Kederle bırakılmış,
Yıllar yılı itilmiş
Yeri gelmiş satılmış.
Millet olma duygusu
Kulluğa terk edilmiş.

Bir avuç kumanyaya
Gelecekler verilmiş.
Oy avcısı peşlerde
Ümitler lekelenmiş

İnanç alet edilmiş
Duygular zedelenmiş
Sözlere inanan halk
Çok kolay aldatılmış.

Sülük gibi emilip
Umudu karartılmış
Cepleri boşaltılıp
Yolları daraltılmış

Al olan benizleri
Aç bırakıp sarartılmış

Sararmış yüzler,
Donuk bakan gözler,
Fayda etmeyen sözler,
Kararmış özler
İyi bir dost gözler! .
Hep onu özler! .
Gelecekmi diye
Sabırla bekler YÜZLER
21/12/2001 Gantep MYO

Müslim Avcıoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yüzlerden Yansıyan

Gülen yüzler nerede, kırışıklar çizgiler
Bir bedende görünen nice acı ezgiler..

Acılarla yoğrulmuş kederi aksediyor
Çoğalan binbir elem, arzuyla raks ediyor

Fer dolu gözler nerede halka halka morarmış
Canlılık izleri yok artık solmuş sararmış..

Hazanı andırıyor, değişik solgun renkler..
Çekilen ızdıraptan beliren incelikler..

Bir ömürde yaşanan okunuyor gözlerden..
Çile çeken yüzlerden, kan akıyor özlerden..
6.3.1980-Ankara

Müslim Avcıoğlu

[GooD aNd EvıL]

Zafere Giderken

Uzakta bir karaltı, kösler göğü deliyor
Azimli bir ordunun nal sesleri geliyor! ..

Sancakların tuğları zirveler aşmak için
Hızlanan yelelerden kişnemeler geliyor! .

Bu yarış kutlu yarış, O sona varmak için
Ağızlarda bir nida, yüce sesler geliyor! ..

Bu gün bir cenk günüdür. Düşmanla vuruşmak var
Çıkan kılınç sesleri bir müjde getiriyor! ..

Can ne ki bu zamanda. Allah’a ulaşmak var
Badeyi içenlerden, tekbir sesi geliyor! ..

Ovalar sıra dağlar, onlara dar geliyor
Çoğalan iman seli, kutlu ordu geliyor! ..
22.1.1980-Ankara

Müslim Avcıoğlu

[GooD aNd EvıL]

Zaman

Hayat bir anlık zaman
İlerler hiç durmadan
Dinlemez of ve aman
Ömrü bitirir zaman

O yola yolcu herkes
Bir gün gelir son nefes
Boğazda kesilir ses
Bitirir seni zaman! ..

Vücutta binbir sızı
Bitirir sende hızı
Hatırlarsan bir izi
Ağlarsın zaman zaman! ..

Yüreğin son vuruşu
Yüzün acı duruşu
Meleklerin soruşu
Dili tutar o zaman! ..
2.5.1980-Ankar

Müslim Avcıoğlu

[GooD aNd EvıL]

Zihin Yorgunluğu

Yıllar yükledi
Zihnime yorgunluğu,
Yavaş yavaş, sezdirmeden.
İsyan kopmasın diye.
Damlattı zehrini
Acı çektirmeden.

Zerre zerre, yavaş yavaş.
Alıştırıldı vücut.
Bir ihtiyaç gibi, her an alındı.
Onsuz hayat bir düş oldu.
Yorgunluk zihne salındı.

Gürültü!
Düşünceye akseden şeytan.!
Beyini kemiren böcek..
Beton dünyalar içinde
Ağını kurmuş örümcek

Yaşanılan hayat
Ruhta hissedilen yorgunluğun anası.
Büyüyen, gelişen teknoloji
Gürültüyü üretti
Yeni bir ürün diye
İnsanlara sattı.
Evlerde beyaz eşya
Televizyon, müzik seti
Yollarda arabalar
Sanayide fabrika
Okulda saatte cepte zil
Hayatımız hep rezil

Yirmidört saat hayat
Yirmidört saat gültü..
Beyinlerimizde,
Bitmeyen uğultu..
Dünya!
Ruh hastası doldu.
İnsan!
Susuz kalmış çiçek gibi soldu.
Kendi kendinin yamyamı oldu.
Hem bağırdı hem yedi
Yok oluşa gidiyor.
Kendine acımadan.

İnsan!
Sanki deliriyor
Bu tezatlar içinde
Kişilerden ne bekleniyor.
Aksine,
Hergün,
Dertlerine dert ekleniyor.
İnanç zayıf
Madde yok
Başında dertleri çok.
Yoklukların içinde
Nasıl olsun karnı tok
Dünyamızın içinde
Böyle insanlar pek çok.
18/5/1981 YTÖO Kütüphanesi12.51
18/3/2001 gantep00.54

Müslim Avcıoğlu

[GooD aNd EvıL]

Zihin Yorgunluğu

Yıllar yükledi
Zihnime yorgunluğu,
Yavaş yavaş, sezdirmeden.
İsyan kopmasın diye.
Damlattı zehrini
Acı çektirmeden.

Zerre zerre, yavaş yavaş.
Alıştırıldı vücut.
Bir ihtiyaç gibi, her an alındı.
Onsuz hayat bir düş oldu.
Yorgunluk zihne salındı.

Gürültü!
Düşünceye akseden şeytan.!
Beyini kemiren böcek..
Beton dünyalar içinde
Ağını kurmuş örümcek

Yaşanılan hayat
Ruhta hissedilen yorgunluğun anası.
Büyüyen, gelişen teknoloji
Gürültüyü üretti
Yeni bir ürün diye
İnsanlara sattı.
Evlerde beyaz eşya
Televizyon, müzik seti
Yollarda arabalar
Sanayide fabrika
Okulda saatte cepte zil
Hayatımız hep rezil

Yirmidört saat hayat
Yirmidört saat gültü..
Beyinlerimizde,
Bitmeyen uğultu..
Dünya!
Ruh hastası doldu.
İnsan!
Susuz kalmış çiçek gibi soldu.
Kendi kendinin yamyamı oldu.
Hem bağırdı hem yedi
Yok oluşa gidiyor.
Kendine acımadan.

İnsan!
Sanki deliriyor
Bu tezatlar içinde
Kişilerden ne bekleniyor.
Aksine,
Hergün,
Dertlerine dert ekleniyor.
İnanç zayıf
Madde yok
Başında dertleri çok.
Yoklukların içinde
Nasıl olsun karnı tok
Dünyamızın içinde
Böyle insanlar pek çok.
18/5/1981 YTÖO Kütüphanesi12.51
18/3/2001 gantep00.54

Müslim Avcıoğlu