![]() |
|
![]() |
#1 |
Daimi Üye
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1 Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1459
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Balabana Yabani Türküler Diken Sayılır
1/: Mutluluğu ısıtıyorsa sunmak için, Bodur ağaç altında oturan babalardan bir baba, Ey balaban yabani türküler diken sayılır medeniye, Bilinmez neresinden batar, İçi silme bereket dolu çuvallara... 2/: Ey balaban, Senin aklın başında değil ki, Mesela yüz otuz yıldan beri. Nereden bileceksin? E eşittir em ce kare ettiğini... (Sırıtma lan Ebu Cehil’in emzirdiği.) Sorarım sana, Yakın çoban yıldızlarına sakladı karakoyun türküsünün, Bilinmeyen son notasını bir çoban, Bilir misin, ya da duydun mu buna dair bir bilgi? Al bir daha, Hüzünlü duvar diplerinde muska gülü fideleyen, Bir bahçevan tohumları şahın sarayından taşıdı buralara, Desem ne dersin? Bebeklerin uykusuna rüya katan şahmaran, Damağında baldıran taşır yaratıldığından beri... Omuzlarını kaldırmadasın, Yani ilk kez duymadasın değil mi? 3/: Ancak ve ancak ey balaban, Çok şeyler vardır ki ne ben, Ne çoban, Ne bahçevan biliriz... (“Neymiş abi? ” diye sormadasın endişeli endişeli.) Boş ver be balaban, sen bilmesen de olur, Biz bildik de ne oldu sanki? ... Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (: KeyF-i Keder ~ 57 |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Daimi Üye
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1 Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1459
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Baldıran İmbiğindeyim
1/: Biliyorum... En beklemediğim bir anda, En çok beklenen anım geliyor... Tükeniyor biriktirdiğim kırmızı bilyelerim. Bilirim... Her şeyim bozkırda gömülecek bir kabire, Ya da onca şey az sonra şaşkın şaşkın... Alışkın olmadığı bir abanoz ata binecek. Bilirim tüm ışıkları üfleyecek, Yerle gök arası bir ağız. Yani ey ins ve cin yağız bir gün ortasındayız... Az sonra gözümüzün feri bir mum gibi sönecek... *** Görüyorum... (Olan bunca şeye rağmen.) Yalnız tek şey... Alel acele uçuyor ebabil kanadında. Umut ak bir yumurta gibi en garaib hallere lohusa, Ve kurtuluşun ayak sesleri annelik sancısında... *** Biliyorum... Arefesinde son uykunun kibir iksiri. Kadife bir anne dudağından çıkan, Alnı “amen” damgalı hamaylı kabı, Her şeyi belirleyecek Müneccimbaşı Tarihinde... Kuş ağızlı ninniler çalıp zaten, Beşik ığırlıyor uğuldayan saatlari zamanın. Hazırlıyor uykusuna köksüz ve karanlık döşeği, Ve kurtuluş rüyalarına zamandışı mahkumunu, Usul uslu ama hamarat... Burnunu çırpıyor bir at, Toynağıyla, altında sabırsızlanan toprağı eşeliyor. Bir “güzelavrat” Yaşanmamış şiirler ısmarlıyor son zaman şairlerine. Şiirler ki inadına redif, Dibine kadar kafiye... 2/: Bir hamarat değirmen hüsbanına dayanıp, Huruceyliyor semaya Mevlanaleyin, Veya Hacıbektaşleyin semaha yangın... Zıkkımına kadar içilmiş öykülerim, Akıyor azar azar, Dayanamayıp yer çekiminin en sivil kanununa. Baldıran damıtıyor imbiğim, Dumanaltı bir tekkede “Güzelavratotu” içmiş gibiyim. Ha tükendi, Ha tükenecek biriktirdiğim kırmızı bilyelerim. 3/: Dönen değirmen, Zamansa öğütülen “kelete” Sonunda tükenmek üzere biriktirdiğim bilyelerim, Enine ve uzununa ve dikine... Tam on bir buğutuna sünüyor zaman. Boyutlar el değiştiriyor bereketli bir pazarda. Bir çocuk oyununda hacimsiz gözler dökülüyor avcuma. Çalıyor o senfoniyi çağlarüstü bir keman, Çalıyor dokuzuncu notadan doğuşumu. Yok oluyor vicdanların örtüsü ter içinde, Sultan oluyor zamana kederlerim, Tükeniyor biriktirdiğim kırmızı bilyelerim… Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (: KeyF-i Keder ~ 57 |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Daimi Üye
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1 Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1459
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bedeviler Tarihçesindeyim
1/: Bulutlar sana güler, Ey son satırı kurumuş gözpınarlarım... *** Buharlar, Buhurdanlar, Tanıklarım sayılır. Ey lüleleri kırılmış gözpınarlarım, Sense yağmurlarla teorik sohbettesin... 2/: Tutup son dizelerinden getirmişsin, En uzak akrabalarımız bile olmayan çölleri... Tüm saçları ve benizleri sarışın kumları, Ve kıraç tepeler gibi hörgüçleriyle develeri, Bedeviler tarihçesine, Nokta nokta kendini düşmedesin, Dalmışsın kadim bir simyanın ardıç izbesine, Yabani kayalardan zehep damıtmadasın... 3/: Seni asırlar evvel, Gümrah bir pınarın başında terk eden Ufuklar ardındaki aşkınla sevişmedesin... Bu, bir burnu yavru gökkuşağı renkli hayal olup, Dolanmıştı peşine İbni Sinanın bile, Babil’de Harutmarut da simya sürmüştü ellerine... Ama, Muslu toprak dolduruldu, Puslu bir mart çarşambasında, Hayaliyle kararan yeşil gözlerine... Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (: KeyF-i Keder ~ 57 |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Daimi Üye
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1 Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1459
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ben de “Yooo” Demiştim,
1/: Bıyığının altından gülen halam kızı, Öksede bıldırcın olursun sen de bir gün, Tuzakta yalnız, Boynu bükük karaca... Dolana dolana şiir okursun, Bir kabe’nin tavafında... Ahmetyozgat demişti dersin... 2/: “Yoo” deme... Ben de “Yooo” demiştim, En son tavafımdan önce... 3/: Yaşmağının altından uğrun uğrun bakıp da, Müstehzi bir çiğdem gibi gülen halam kızı, Öksede nisan olursun sen de bir mevsimde, Takvimin tuzağında yalnız, Ve bağrı yanık ağustos perşembesi... Dolana dolana şiir okursun, Bir kabe’nin tavafında... Ahmetyozgat demişti dersin... 4/: “Yoo” deme... Ben de “Yooo” demiştim, En son tavafımdan önce... Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (: KeyF-i Keder ~ 57 |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Daimi Üye
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1 Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1459
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ben de Damdan Düşen Sayılırım
1/: Aşk acısının, Ne kadar tatlı olduğunu Bilmem, bilen var mı aranızda? Ben tattığım için damdan düşen sayılırım. *** Aşk acısının, Ne kadar yakıcı olduğunu Bilmem, bilen var mı aranızda? Bu nedenle uğraşlar verilir kalp cephelerinde, Beynini zorlar aşkını unutmaya çalışan adam. Zorlayan ben isem zorlanan da litrelerce kandır. Yalnız bir candır cenderede burnu sıkılan... 2/: Aşk acısının, Ne kadar kanlı olduğunu Bilmem, bilen var mı aranızda? Terkedilmiş akşamların kına kızıllığındaki şiiri, Cönklerin en başına yazılır hamarat ellerce. Cananın göğüs kafesinde dolaşan sakin el, Duyar yüreğin mitralyözü andıran tarrakasını. 3/: Aşk acısının, Ne kadar türkülü olduğunu Bilmem, bilen var mı aranızda? Bir azgın vurgun iner koynuna yalnızlığın, Kanlı teberdir belki can pazarında avını pazarlayan, Ya da temreni kalp biçiminde bir hatıra şeşber. Vurulur aşkın adamı en yumuşak yerinden. Bir bozlak orta Anadolu’dan, Bir barak ağzı diyarı Ayıntab’dan havalanır. 4/: Aşk acısının, Ne kadar kıskanç olduğunu Bilmem, bilen var mı aranızda? Ben tattığım için damdan düşen sayılırım. Sevdanın yemi dudaktır derler ya bilgeler Tuzu da kıkır kıkır kıskançlıktır öyleyse. Bu yeise hangi aşkın kal’ası karşı durur? Ya da bu istilaya kimin ordusu? Cengiz’in mi? Timur’un mu mesela? Bence asla... Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (: KeyF-i Keder ~ 57 |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Daimi Üye
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1 Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1459
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ben Oradaydım
1/: Bir elinde çıraları yanıyordu bu gece, Düşlerinin biri uzağında zebundu yârin, Bilmediğimiz bir tarihin en canhıraş düğünü, Kan ve irinli hercümerç günü bir coğrafyanın... *** Örtülüydü eski ve yeşil bir pelerin ile, Uykuya çivilenmiş karabasandı o yaşlı sabır, Dağların uslu yamacı sunak taşında, Atların ayaklarında sahtiyan zahmet vardı, Öteki ellerindeydi çaldıkları kıyamet, Afet maharetli zenaatkarlar elinde, Ve örsünde dövülmede bolattan bir aynanın: Dan... Dan... Dan! ... Dayanamam yüksek desibeline sesin, Zamanın metalik kabaralı çukurunda uyandım. Asırların yorgunuydum dardaydım, Ben oradaydım… *** …mekanın şahidiyim abiler, Bendim zaman vallahi... Yaşanacak hüzünlere adaydım, Ben o gece ya öldüm, Dirildim mi anlayamadım... 2/: Bir elinde yetimleri ağlıyordu bu gece, Kızlarının biri uzağında zebundu yârin, Bilmediğimiz bir tarihin en canhıraş düğünü, Kan ve irinli hercümerç günü bir coğrafyanın... *** Direnen bir kuşkuyla Ferhat apansız, Vuruldu sevdaya ******** bir cephede, Sapır sapır ağladı sandukada kurşunlar, Kimi ağlayarak düştü kundağa, Kimisi de elledi soyut karanlıkları, Sağır, esrik, yüreği kan götüren odağa, *******den bir gece, Semadan sağılan ışıklı bir heceydi, Karıştı tutkuyu dirilten cana derinden, Dirildi ışığın efendisi münevver Alaaddin, Doğruldu kahverengi ve çürük yerinden, Ve böğürdü develere hükmeden namlı bezirgân, Ay irkildi maçinli haşin kızı görende, Çıplak tenini dağladı kervansız ovaların. Asırların yorgunuydum dardaydım, Ben oradaydım… *** …geçmişin şahidiyim abiler, Bendim zaman vallahi, Yaşanacak fantastik acılara adaydım, Ben o gece ya öldüm, Dirildim mi anlayamadım. 3/: Bir elinde sevdaları yanıyordu bu gece, Anılarının biri uzağında zebundu yârin, Bilmediğimiz bir tarihin en canhıraş düğünü, Kan ve irinli hercümerç günü bir coğrafyanın... *** Nezir sunağında kurbandı bir bakire, Sahte ayinlerse şamanlar diyarında karmakarışık, Duyguları ve bıyıkları tıraşlanmış müridân, Bir küskün bıldırcın çileli güzergâha, Bir barışık turaç bilcümle mazlum mahlukâta, (Dervişân dediğim bir nötr adam ki, Heybesi silme ahlat ve ezoterya doludur...) Bazen halay tutmada dolunayla, Gâh mezarını kiralamada serviler altına sıraleyin, Ötekiler mi? Tabii ki bin pişman: “Yontma taşlara rıza gerekirdi,” diyerek, Sonra acıkan ruhlar sabırsız bir hamlede, Zayıf canlıların olanca günahlarını kemirmede. Asırların yorgunuydum dardaydım, Ben oradaydım… *** …savaşların şahidiyim abiler, Bendim zafer vallahi, Yaşanacak sitemlere adaydım, Ben o gece ya öldüm, Dirildim mi anlayamadım. 4/: Bir elinde hayalleri yanıyordu bu gece, Düşüncelerinin biri uzağında zebundu yârin, Bilmediğimiz bir tarihin en canhıraş düğünü, Kan ve irinli hercümerç günü bir coğrafyanın... *** Kibirli atlılar akıyordu kalın ciltlerden, Atlılar ki tepeleri pürateşe hamile, Ve ironya şakırtıları eko yapar yedi katlı semada, Onların artıkları geride ve el sallamada, sahte, Yeryüzü ise ölü çiçek bezgini, Tekerleği ilk bulan adam bu kertede, “Gümanının oğlu olan keşkesi” sağ elinde, Binpişmana hamile kızıl bir et gibi iki büklüm rahminde, Tarihi öfkeden ve coğrafik cıgaradan sararmış, Bir hasan sabbah sivriliğinde gök demirden süvariler, Ezel ezel kokan metalik dişleri tıkırdamada, Ama yanılmışım, atlılar değilmiş oysa geçen o sıra, Geçenler asırdan kalan gölgeleri onların. Asırların yorgunuydum dardaydım, Ben oradaydım… *** …cehennemin şahidiyim abiler, Bendim araf vallahi... Yaşanacak hicranlara adaydım, Ben o gece ya öldüm, Dirildim mi anlayamadım. 5/: Bir elinde rüyaları yanıyordu bu gece, Renklerinin biri uzağında zebundu yârin, Bilmediğimiz bir tarihin en canhıraş düğünü, Kan ve irinli hercümerç günü bir coğrafyanın... *** Sakin şamanlar kasıp korkunun dizginlerini, Tedirgin ahaliyi teskine çalışmada, Tanrı dağının ham meyvesi ayva mor buna rağmen, Turunç sayın ki ebem kuşağı vah vah... İnsancıklar tırnaklarını emerken, Karşımda Babil yosmaları ve Hasan Sabbah. Bir fedai kanlı gadaresini yalamada, Az ötede karım ölümüme ağlamada. Asırların vurgunuydum dardaydım, Ben oradaydım… *** …kozmik hazinelerin şahidiyim abiler, Bendim sarraf vallahi... Yaşanacak sevdalara adaydım, Ben o gece ya öldüm, Dirildim mi anlayamadım... Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (: KeyF-i Keder ~ 57 |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Daimi Üye
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1 Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1459
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ben Öğretmenim
a/: Vurulan sensen, düşen sen Eğer yardım istemişsen –veya istememişsen– Kızıl kanda da olsa ellerim... Koşar gelirim Çünkü ben öğretmenim! b/: Benim üstümedir En güzel şiirleri kalemin. Erişilmez olurum yıldızların oralarda bir yerde, Derde yanar, gama göynür yüreğimin her karesi. Döğülen sensen, düşen ben Sana erişebileceğim yerde dururum Dünyam sen Seni görürüm ensemde gözlerimden. *** Sade benim üstümedir En leylâk tonlu lacivert fotoğraflar Yakada rozet... Elde pankartım ipek yolunda Ama... Kızıl kanda da olsa ellerim Koşar gelirim Demişsen ki “Yetiş öğretmenim” İşte ellerim... Ben öğretmenim Çünkü ben seninim! Çağır gelirim! ... Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (: KeyF-i Keder ~ 57 |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Daimi Üye
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1 Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1459
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Beni de Sar Yaralarına Şehir
1/: Kanlı şehir biliyorum üzgünsün, Teberrüken beni de sar, Sipsivri yaralarına. *** Saçlarımı lime lime çizsin yetenekli dalgalar, Denizlerin ıslansın çölün leyla kızıyla, Teberrüken beni de sar sivri yaralarına... 2/: Kanlı şehir biliyorum hızlı döner saatin, Teberrüken beni doldur, Gri düşlerinin aralarına. Öğüt hicranımı buzdan çarkınla, Sür kanımı tuvaline kırmızı renk yerine, Teberrüken beni de doldur, Ak düşlerinin aralarına... Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (: KeyF-i Keder ~ 57 |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Daimi Üye
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1 Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1459
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Beyinde Durduğu Gibi Durmaz Sevda Yürekte
1/: Yüreğe düştüğü anda... Beyinde durduğu gibi durmaz aşk... *** Korkaklık ve cesaret... Zifafa girer her kalpte Barba’nın dükkanında. Barba, arka sokakta bir yaşlı Urum zeballasıdır. Veya kopilidir bağbozumunda sıkılan üzüm şırasının. Üzümü sıktığı gibi bitirir korkaklığın işini. Kalır geride, Yüreğe inen bir kupa aslan sütü... 2/: Yüreğe düştüğü anda... Beyinde durduğu gibi durmaz aşk... *** Ey Barba! Üzümlerin ve şarabın efendisi... Bağların tarım yapılan yeri çiçek doğurursa, Yüreklerin aşk yapılan bölgesi, Neden savaş yerine döner? Bilirsen söyle, yok bilmez isen sus! Ve doldur bir kupa daha “köpek öldürenden.” Senden daha dostu yoktur aşkadamına, Sırtlanınca alem *******in yaslı karanlığını. Ve senden daha çağlayan kurak çöllere... 3/: Sen ki kitabını yazansın ey Barba Yani... -Gavur gibi bilirsin ki,- Yüreğe düştüğü anda... Beyinde durduğu gibi durmaz aşk... *** Yani meyhanemin yaşlı bilgesi Barba, Vadisinde kan akan dere suyu ne bilsin? Ama sen bilirsin ki alayıvala ile yaşanır aşkın evveli, Kuş ile sevda kanattan benzeşirler aslında, Bu yüzden nerede yorgun düşecekleri belli mi olur? Karşılarsa en yakın aşk uzak bir akraba gibi, “Dur ey kalbim,” demenin zamanıdır diyorsan, Ki öyledir... Doldur bir kupa daha “köpek öldürenden.” En karınlısında bir daha doldur ey Barba Yani... Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (: KeyF-i Keder ~ 57 |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Daimi Üye
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1 Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1459
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bırak Başkaları Ağlasın
1/: Ey şiirimi uğunur gibi okuyan kari, Sevdiceğin uçar ya bir gün, Kapısı açık unutulmuş gönül kafesinden ansızın, Bil ki son saat gelip çatmıştır, Ağlaman boşunadır, Sus ey yüreği elindeki adam... 2/: O son saatte yaşanan, Ölüm gibi pilav üstünde az kuruca bir şeydir. “Hey hey”idir şimdi yankısını aradığın, Uzaklaşan kuşun kanat seslerinin. Ve duvar gibi duran dağların karşısında, Nağra atman da boşunadır ey eli yüreğindeki adam. Beyninin en gafil anında, Beklemediğin bir cenahından, Vurulursun kendi bumerangına... 3/: Suçlama, ikilik sayma sisteminden kurduğun, Dijital tümceleri kullanarak, Kendi kanalındaki sakin matematik kardeşi, Çünkü o son saatte yaşanan, Nefesleri saymanın olanağı yoktur. Kervan kendi kühtünce akar menzile, Kaf dağı kendi masalında dağdır ancak, Coğrafya tanımaz ankalara yurt olan yüceliğini. Sus ve dinle, (mesela yüreğindeki fiziği.) *** İdrak ettiğin o son saatte yaşanan, Doğum gibi bir şeydir aslını ararsan. Sen ağlama bu yüzden... Bırak başkaları ağlasın, Senin arkandan... Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (: KeyF-i Keder ~ 57 |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|