![]() |
![]() |
#21 |
Forum Aşığı
![]() Üyelik Tarihi: Feb 2007
Konum: ¢αкαℓ.ηєттєη
Yaş: 31
Mesajlar: 4,929
Teşekkür Etme: 235 Thanked 266 Times in 182 Posts
Üye No: 31562
İtibar Gücü: 2450
Rep Puanı : 11542
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bu davet herkese
* Allahü teâlâ kullarını Cennetine davet ediyor. İslamiyet, Cennet davetiyesinin adıdır. Bu davet herkese var. Müslüman, bu davete icabet edene, kâfir de red edene denir. * Asırlardır, başta Peygamber efendimiz aleyhisselam olmak üzere, bütün eshab-ı kiram, bütün ehl-i sünnet âlimleri, bütün evliyalar hep aynı şeyi söylemişler; Kendinize inanmayın, aklınıza güvenmeyin, eşinize dostunuza paranıza malınıza mülkünüze güvenmeyin. Allah’tan başkasına itimat etmeyin. Hepsi sonunda size sıkıntı verir diye bildirmişler. * Silsile-i aliyye büyükleri, başkasına değil kendimize düşman olmayı öğretmiştir. Düşmanı dışarıda aramayın, düşman içinizdedir buyurmuşlardır. * Hassas, nazik ruhlu kimse, fabrikadan yeni çıkmış olup, ambalajından kendisinin ayırdığı bir çocuk oturağı içine yemek koyup yiyemez. Onun benzerlerine necaset konulduğunu hatırlayarak tiksinir. Küfür alameti olan şeyleri kullanmak da böyledir. İmanı kuvvetli, dinine hassas olan, nasıl övülürse övülsün, onları kullanamaz. * Bedenin mütehassısları olduğu gibi dinin mütehassısları da var. Doktorun tavsiyesine uymaya akıllılık diyorsun da niye din mütehassısının tavsiyesine uymayı akıllılık kabul etmiyorsun. Olmaz öyle şey. Akıllı, doktorun dediğine tâbi olandır. Hangi doktora? Hangi doktorsa. Eğer bedenin doktoruysa, bedenin doktoruna peki diyeceksin, eğer dinin doktoruysa dinin doktoruna peki diyeceksin. Dinin mütehassısları, mezhep imamlarımız ve ehl-i sünnet âlimleridir. * Otur, talip olduğun şeyleri bir kontrol et, bir muhasebe yap. Neye göre? Sana talip olanlara göre: Ölüm sana talip, Cennet sana talip, Cehennem sana talip! * Nefs öyle yaratılmıştır ki katiyen hayırlı hiçbir şeyi istemez. Neden? Gıdası haramdır. Yani her şeyin bir gıdası vardır, nefsin gıdası da günahlardır, haramlardır. * Allahü teâlânın size nasıl muamele etmesini istiyorsanız, siz de Onun kullarına öyle muamele edin, eğer siz Onun kullarına iyilik yaparsanız, Cenab-ı Hakdan iyilik bulursunuz, eğer siz Onun kullarını kırar dökerseniz, Allahü teâlâ da sizi kırar döker. Af ederseniz, af edici bulursunuz. * Şeytan ancak Rabbimizin emir ve yasaklarına uyan kişilere musallat olamaz. Olursa da Cenab-ı Hak onları korur, onun tehlikesine düşmez. * Müslümanda 3 haslet bulunur: İhlaslı olur. Akıllı olur. İlm-i siyaseti bilir. * Bu dünya ahiretin tarlasıdır. Burada tohumlarını ekmeyip yiyenler, böylece bir tohumdan kat kat meyve kazanmaktan mahrum kalanlar ne kadar talihsiz ve ahmaktır. Kardeşin kardeşten, ananın evladından kaçacağı o gün için hazırlanmıyorlar. Böyle kimseler dünyada da ahirette de aldanıyorlar ve sonunda pişman olacaklardır. Aklı başında olan bu dünyayı fırsat bilir. * Dünyada en ziyade düşmanı olan Allahü teâlâdır. Bütün küffar, bütün ateistler. Sonra? Kur'andır. Kur'an-ı kerime hücum ediyorlar. Peygamber efendimizdir. Ona inanmıyorlar. Ve ondan sonra? Elbette ki Onun vârisleridir. * Eğer dünya menfaati ile ahiret menfaati aynı anda insanın karşısına çıksa, ahiret menfaatini tercih ederse, dünyayı orda terk ederse, bu ehli dünya sayılmaz. * Nefsi en ziyade tahrip eden şey, başkasından gelen hak söze evet demektir. * Kalbe, ruha lezzet veren şey, nefse sıkıntı verir. Ruh lezzeti ile nefs lezzeti zıddır. Birinin zevk duyduğundan öteki elem duyar. * Dünyada nefse en hoş gelen şey, Mümin kardeşinin gıybetini yapmaktır. Nefs bundan haz duyar. Sabahlara kadar değil kırk sene oturtur adamı, uyku bile getirtmez. O öyle zevk verir ki, onu kötülemek, ondan bahsetmek onu alt etmek, felaket bir şey.. Ruh mahvolur, perişan olur gider. Onun için aman din kardeşinizin aleyhinde konuşmayın, konuşanları dinlemeyin. * Müslümanın ölümü hayattır, hem de sonsuz hayat. * Bir şey muhakkaksa onu olmuş bilin. Ölüm muhakkaktır, ona göre hazırlanın. * Dünyalığı kendinizden az ve aşağı olanlara bakın. Böyle yaparsanız, elinizdekine ve halinize şükredersiniz. Ahiret için böyle değil, bunun tersi yapılır. Ahiret için çalışıp verdiğine şükretmekle beraber daha çok isteyin. Ahireti bizden yüksek olanlara, üstün olanlara bakıp onlar gibi olmaya çalışın. Bunlar, ehl-i sünnet âlimleridir. Böyle yaparsanız, hem kendinizi bir şey zannedip kibre düşmezsiniz hem de makbul olanların yolunda olmuş olursunuz. |
![]() |
![]() |
![]() |
#22 |
Forum Aşığı
![]() Üyelik Tarihi: Feb 2007
Konum: ¢αкαℓ.ηєттєη
Yaş: 31
Mesajlar: 4,929
Teşekkür Etme: 235 Thanked 266 Times in 182 Posts
Üye No: 31562
İtibar Gücü: 2450
Rep Puanı : 11542
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bu dereceye nasıl kavuştun
Büyük zatların büyük olmalarına bazı şeyler sebep olmuştur. Dostlarının ısrarları karşısında dikkat ettikleri, prensip edindikleri hususlardan birkaçını bildirmişlerdir. Bunlardan bazılarını, kıymetli eserlerden alarak yazıyoruz: Hazret-i Ebu Bekir’e sordular: Allah için söyle, bu mertebeye ne ile eriştin. Buyurdu ki: Dinimi dünyaya tercih ettim. Ahiret için, Allah rızasını seçtim. Her zaman Allahü teâlânın hakkını üstün tuttum, her işimde sadece Allahü teâlânın rızasını gözettim ve bunun dışına asla çıkmadım. Aynı şekilde Hazret-i Ömer’e sordular. Buyurdu ki: Allahü teâlâ dilerse bir kulunu aziz eder dilerse zelil eder. Bunu hiç unutmadım. Hazret-i Osman’a sordular. Buyurdu ki: Kur'an ve Sünnete uydum. Allahü teâlânın her şeyime vakıf olduğunu hiç unutmadım. Hazret-i Ali de buyurdu ki: Cihad ile eriştim. 30 yıl mücahede kılıcı ile ve haşyet zırhıyla ve vera kalkanı ile, taat ve ibadet oku ile, gönül kapısında oturdum. Allahü teâlânın rızasından başka hiçbir şeyi, gönlüme koymadım, hatırıma getirmedim. Hazret-i Lokman buyurdu ki: Emanete riayet, doğru söylemek ve malayaniyi [faydasız sözü] terk edip, bana gerekmeyeni bırakmakla bu dereceye kavuştum. Hazret-i Musa, Hazret-i Hızır’a, (Ledün ilmine nasıl kavuştun?) diye sordu. O da, Günah işlememeye sabretmekle dedi. Kavmi, Hazret-i Musa’ya, (Allahü teâlâ neden razı ise, onu yapalım) dediler. Vahiy geldi: (Benden razı olursanız, sizden razı olurum.) Allah’tan razı olan, Onun emirlerine uyar ve yasaklarından kaçarak Onun takdirine razı olur, böylece yüksek derecelere kavuşur. İmam-ı Ebu Yusuf’un oğlu ölünce, talebesine, Defin işini siz yapın. Ben hocamın [imam-ı a’zam Ebu Hanife hazretlerinin] dersine gidiyorum dedi. Kendisini vefatından sonra rüyada Cennette muhteşem bir hayat sürerken gördüler. Bu ne ihtişam, nasıl kavuştun dediler. O da, İlme, ilim öğrenmeye ve öğretmeye olan sevgim ile buyurdu. Hazret-i Musa, Peygamber efendimizin sahip olduğu makamlardan birinin nurunu görünce, bayılacak hâle geldi, Resulullahın bu dereceye nasıl yükseldiğini sordu. Hak teâlâ buyurdu ki: (Yüksek ahlakı sayesinde bu dereceye kavuştu. Bu ahlak isardır. Ya Musa, ömründe bir kere isar edene, isar ahlakı ile bana kavuşana hesap sormaktan hayâ ederim.) [İsar, muhtaç olduğu bir şeyi kendi kullanmayıp, muhtaç olana vermektir.] Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kıyamette, sorgusuz sualsiz uçarak Cennete gidenlere melekler, (Bu dereceye nasıl kavuştunuz) dediler. “İki hasletimiz vardı. Yalnız iken de günah işlemeye utanırdık ve Allahü teâlânın verdiği az rızka razı olurduk” dediler.) [İbni Hibban] Bayezid-i Bistami hazretleri de, Her yerde Allahü teâlânın gördüğünü ve bildiğini düşünüp, edebe riayet etmekle bu dereceye kavuştum buyurdu. Hazret-i Musa, salih bir zata imrenip, kim olduğu sorunca, Hak teâlâ buyurdu ki: (Bu zat, şu üç amel ile bu dereceye ulaştı: Hiç haset etmedi, ana-babasına asi olmadı ve söz taşımadı.) Bahaeddin-i Buhari hazretlerine bu dereceye nasıl kavuştun diye sordular, Resulullah efendimize tâbi olmakla buyurdu. Alaaddin-i Attar hazretleri de buyurdu ki: Hocam Bahaeddin-i Buhari’nin bana tek nasihati vardı: “Alaaddin beni taklit et” buyurmuştu. Bunu yaptım. Onu taklit ettiğim her hususta onun aslına kavuştum. Ebü'l-Abbâs-ı Mürsi hazretleri sohbetlerinde hep; "Hocam Ebül-Hasan-ı Şâzili buyurdu ki, Hocam şöyle anlattı" şeklinde söze başlar, hep hocasından nakiller yapardı. Bir gün biri; "Hep hocanızdan nakil yapıyorsunuz. Hiç kendinizden bir şey söylemiyorsunuz" demesi üzerine buyurdu ki: Ben evden bir şey getirmedim. Ne kazanmışsam dergahta kazandım. Hocamdan öğrendiklerimi "Allahü teâlâ buyurdu ki, Resulü buyurdu ki" veya "Ben diyorum ki" diyerek pek çok şey anlatabilirim. Ama bütün bunları öğrenmeme, bu dereceye yükselmeme vesile olan hocama karşı edebe riayet ederek, hep hocamdan naklederek konuşuyorum. Uygun olan da budur. Hocasından bahsetmeyen, hep ben diye konuşan kimsede hayır yoktur. En iyi âlim, kendinden söyleyen ve kendine bağlayan değil, nakleden, vasıta olandır. Dinimiz nakil dinidir. İman ibadet bilgileri kıyamete kadar aynıdır, değişmez. Nakleden aziz, nakilsiz konuşan rezil olur. Süfyan-ı Sevri hazretleri haramlardan ve şüpheli şeylerden kaçanların başında gelirdi. Edep ve tevazuda benzeri azdı. Dostlarından biri kendisini rüyada görüp, Cennette nurdan kanatlarla uçtuğunu gördü. "Bu dereceye nasıl kavuştun?" dedi. Dine uymakta çok hassas davranmakla buyurdu. Seyyid Abdülkadir Geylani hazretleri, "Bu işe başladığınızda, temeli ne üzerine attınız? Hangi ameli esas aldınız da böyle yüksek dereceye ulaştınız?" diye soranlara buyurdu ki: Temeli doğruluk üzerine attım. Hiç yalan söylemedim. İçim ile dışım bir oldu. Bunun için işlerim hep rast gitti. Habib-i Râi hazretleri, ağaç çanağını bir taşın altına tutar, biri bal, biri süt olmak üzere iki çeşme akmaya başlardı. Oradakiler bu kerameti görünce, Bu dereceye ne ile kavuştun dediler. Muhammed aleyhisselama uymakla buyurdu ve devam etti: Hazret-i Musa’nın kavmi kendisine karşı oldukları halde hâre taşı onlara su verdi. Derecesi Hazret-i Musa’dan yüksek olan Resulullaha uyduktan sonra taş niye süt ve bal vermesin ki? Bişr-i Hâfi hazretleri anlatır: Rüyamda Resulullahı gördüm, bana (Allahü teâlânın seni neden üstün kıldığını biliyor musun?) buyurdu. Ben hayır deyince, (Sünnetime tâbi olman, salihlere hizmet etmen, din kardeşlerine nasihat etmen, Ehl-i beytimi ve Eshabımı sevmen sebebiyle bu dereceye kavuştun) buyurdu. Râbia-i Adviyye hazretlerinin tevekkülü o dereceye ulaşmıştı ki; (Gök tunç olsa, yer demir kesilse, gökten bir damla yağmur düşmese, yerden bir bitki bitmese ve dünyadaki bütün insanlar benim çocuğum olsa, Allahü teâlâya yemin ederim ki onlara nasıl bakacağım düşüncesi kalbime gelmez. Çünkü, Allahü teâlâ hepsinin rızkını vereceğini bildirmiş ve üzerine almıştır) derdi. "Bu yüksek derecelere ne ile kavuştun?" dediklerinde; Beni ilgilendirmeyen her şeyi terk ve ebedi olanın yani Allahü teâlânın dostluğunu istemekle buyurdu. |
![]() |
![]() |
![]() |
#23 |
Forum Aşığı
![]() Üyelik Tarihi: Feb 2007
Konum: ¢αкαℓ.ηєттєη
Yaş: 31
Mesajlar: 4,929
Teşekkür Etme: 235 Thanked 266 Times in 182 Posts
Üye No: 31562
İtibar Gücü: 2450
Rep Puanı : 11542
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bu soruların cevabını hazırla
İmam-ı Ebu Yusuf hazretlerinin, Halife Harun Reşid’e tavsiyesi özetle şöyledir: Bugünün işini yarına bırakma, aksi halde işleri zayi etmiş olursun. Ecel emelin önündedir. Ecele, iş ve amel ile koş. Çünkü ecel geldikten sonra artık iş ve amel yoktur. İki işten, ahiret için olanı tercih et! Çünkü ahiret baki, dünya fanidir. Daima temkinli ol; temkinli olmak dil ile değil kalb iledir. Azabından korkarak ve rahmetini umarak Allahü teâlâya sığın, çünkü sığınmak ve korunmak korku ve ümit iledir. Kim Allah’a sığınırsa Allah onu korur. Daima iyi bir akıbet, zayi olmayacak bir iş, herkesin vardığı bir kaynak için çalış. Çünkü, eninde, sonunda varılacak yer, o kadar korkunç bir duraktır ki, orada yürekler hoplayacak, çok kimse zillet içinde olacaktır. Kıyamette, o korkunç yeri bilip de amel etmeyen, yararlı iş yapmayan kimsenin duyacağı hasret ve pişmanlık sonsuzdur. Şu âyet-i kerimeyi düşünmelidir! (Bugün [hak ile bâtılın, iyi ile kötünün, haklı ile haksızın ayrıldığı] bir gündür. Sizi de, sizden öncekileri de burada topladık.) [Mürselat 38] Telafisi imkansız olan bir ayak kayması, acı bir pişmanlıktır. Bu hayat, sadece gece-gündüzün nöbet değiştirmesinden ibarettir. Zaman her yeniyi eskitir, her uzağı yakınlaştırır, vaat edilen her şeyi getirir. Herkes ne yapmışsa, mutlaka karşılığını görür. Dünyadaki az bir zamandaki işlerin hesabını vermek çok çetindir. Dünya da, içindekiler de yok olacaktır. Ahiret ise devamlı kalma yeridir. Yarın Allah’a, âsi olarak mülaki olma! Şunu iyi bil ki Kıyamet gününün hakimi, kullarını evlerine, yerlerine ve mevkilerine göre değil ancak amellerine göre muhakeme edecektir. Allahü teâlâ ikaz ediyor, o halde dikkatli ol. Çünkü sen; abes olarak yaratılmadın, bu sebeple de başı boş bırakılmayacaksın. Şüphesiz Allahü teâlâ seni yaptıklarından ve içinde bulunduğun durumdan hesaba çekecektir. İyi düşün, nasıl cevap vereceksin? Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kıyamette herkes, şu dört suale cevap vermedikçe hesaptan kurtulamaz: Ömrünü nasıl geçirdi, ilmi ile nasıl amel etti, malını nereden, nasıl kazandı ve nerelere harcetti, cismini, bedenini nerede yordu, hırpaladı?) [Tirmizi] Bu soruların cevabını hazırla! Çünkü bugün dünyada yaptıklarının hesabı yarın sana sorulur. Gizli işlerin maskesinin düşeceğini de hatırla! Sana, vazifelerini Allah rızası için yapmanı tavsiye ederim. Tavsiyeme uymazsan; aslında yürünmesi kolay olan yol sana zorlaşır; gözlerin etrafı görmez, gerçekler kaybolur. O geniş yol sana daralır, orada bildiklerini tanımazsın; fakat tanımadıklarını bilirsin. Bu sebeple, nefsine karşı, muzaffer olmasını isteyen kimsenin gayreti ile, husumeti ile nefsine karşı koy! Şükrederek nimetin çoğalmasını iste! Zira Hak teâlâ buyurdu ki: (Şükrederseniz, nimetlerimi artırırım. Nankörlük ederseniz, azabım şiddetlidir.) [İbrahim 7] Allah katında ıslahtan daha iyi, fesattan daha kötü bir şey yoktur. Kötülük işlemek nimetlere karşı nankörlüktür. Nankörlük edenlerin çoğu, şereflerinden mahrum olmuş ve Allahü teâlâ, onlara düşmanlarını musallat etmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#24 |
Forum Aşığı
![]() Üyelik Tarihi: Feb 2007
Konum: ¢αкαℓ.ηєттєη
Yaş: 31
Mesajlar: 4,929
Teşekkür Etme: 235 Thanked 266 Times in 182 Posts
Üye No: 31562
İtibar Gücü: 2450
Rep Puanı : 11542
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Buna rağmen yiyene geçmiş olsun
* İstikametin başlangıcı gayret ve azim, ortası hidayet, sonu Cennettir. * Başkalarını ziyaret ve onlara hediye vermek, kalblerin kilitlerini açan iki altın anahtardır. * Birisinin ayıbını örtmek ona altın elbise giydirmekten daha hayırlıdır. * Bir kimsenin malının olmaması önemli değildir, Allah için birkaç dostu varsa yeter. * Kalbi gül gibi olanın sözleri ve davranışı ıtır gibi olur. * Bir kulda dinimize ve insanlara hizmet ruhu ölünce namazını bile kılsa diri sayılmaz. * Bolluk ve bereketi zenginler değil, yoksullar anlar. * İzler çok, sen Allah adamının izinden git. * Bir müslüman, diğer müslümanın da, Allahü teâlânın seçtiği kul olduğunu unutmasın. * Dünya hayaldir. Peşinde koşma, koşan ahmak ya da gafildir. * Dünya üzeri şekerle kaplı zehirdir. Buna rağmen yiyene, geçmiş olsun. * Nefsini hor ve zelil gör. Büyüklerin yolundan gitmeyen nefsini hakir ve zelil göremez. * İhlaslı ol, ihlas esastır, ihlas yoksa hiçbir şey yoktur, her şey boştur. |
![]() |
![]() |
![]() |
#25 |
Forum Aşığı
![]() Üyelik Tarihi: Feb 2007
Konum: ¢αкαℓ.ηєттєη
Yaş: 31
Mesajlar: 4,929
Teşekkür Etme: 235 Thanked 266 Times in 182 Posts
Üye No: 31562
İtibar Gücü: 2450
Rep Puanı : 11542
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bunlarla dünya ve ahiretini süsle
İmam-ı a’zam hazretlerinin bir talebesine yaptığı vasiyetlerden bazıları şöyledir: Konuşurken yüksek sesle konuşma. Hiçbir işinde acele etme, teenni ile hareket et. Acele şeytandır. [Hadis-i şerifte, (Teenni eden isabet eder, acele eden hata eder) buyuruldu. Teenni, acele etmemektir.] Susmayı âdet edin. [Hadis-i şerifte, (Susmak, hikmettir; fakat susan azdır) buyuruldu.] Her ayda birkaç gün oruç tut. [Hadis-i şerifte, (Her ay 3 gün oruç tutan, yılın tamamında oruç tutmuş gibi olur) buyuruldu.] Nefsini hesaba çek, ilmi muhafaza et. Böylece amelinden iki cihanda faydalan. [Hadis-i şerifte, (Akıllı, nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için amel edendir) buyuruldu.] Dünya nimetine ve sağlığına güvenme. [Hadis-i şerifte, (İhtiyarlıktan önce gençliğin, hastalıktan önce sağlığın, meşguliyetten önce boş vaktin, fakirlikten önce zenginliğin, ölümden önce hayatın kıymetini bil) buyuruldu.] Bu nimetlerin hepsinden sorguya çekileceksin. [Hadis-i şerifte, (Kıyamette, herkes ömrünü nerede geçirdiğinden, malını nereden kazanıp, nereye harcadığından ve ilmi ile amel edip, etmediğinden sorulacaktır) buyuruldu.] Kötü kimseyi; kötülüğü ile anma, bir iyiliğini bul, onu söyle. Eğer kötülüğü din hakkında ise, bid’at ise onu insanlara söyle ve ona uymaktan onları koru. [Hadis-i şerifte, (Bid'atler yayılınca, ilmi olan bunu herkese bildirsin, bildirmezse, Kur'an-ı kerimi gizlemiş sayılır) buyuruldu.] Sakın ölümü hatırından çıkarma. [Hadis-i şerifte, (Ölümü çok hatırlayanın kalbi ihya olur, ölümü de kolaylaşır) buyuruldu. Kur’an-ı kerim okumaya devam et. [Hadis-i şerifte, (Kur'an okunan evin hayrı artar, melekler oraya toplanır, şeytanlar oradan uzaklaşır. Kur'an okunmayan ev, içindekilere dar gelir, sıkıntı verir, bereketsiz olur. Bu evden melekler çıkar, şeytanlar girer) buyuruldu.] Bid’at ehlinden uzak dur. [Hadis-i şerifte, (Bid’at ehlinin cenazelerine gitme, onlarla birlikte namaz kılma. Ben onlardan değilim) buyuruldu.] Küfür ehli ile zaruretsiz konuşma, mümkünse onları İslam’a davet et, değilse, onlarla dost olma [diyaloga girme]. Anneni, babanı, üstadını hayır duadan unutma. Ezan okununca, hazır ol, herkesten önce mescide gel. Kabirleri ziyaret et. Komşudan gördüğün ayıpları, emanet bil; sakla, kimsenin sırrını kimseye söyleme. Seninle istişare edene doğruyu söyle. Cimrilikten sakın. Tamahkâr olan mürüvvetsiz olur. Her işte mürüvveti gözet. İhtiyacın olsa da, kimseden bir şey isteme. Dünya ehline rağbet etme. Yolda giderken sağına soluna bakma, önüne bak. Bahşiş verilen yerlerde herkesten daha çok ver. Bir cemaat içinde iken, onlar teklif etmeden imam olma. Kadınların, kızların, gençlerin toplandıkları yerlere gitme. Fısk, çalgı, müzik ve diğer haram bulunan eğlence yerlerine girme. Bu nasihatimizi, canı gönülden kabul et. Bunlarla dünya ve ahiretini süsle. Zira bunlar senin ve herkesin iyiliği içindir. Bu yolda git ve herkese de tavsiye et. |
![]() |
![]() |
![]() |
#26 |
Forum Aşığı
![]() Üyelik Tarihi: Feb 2007
Konum: ¢αкαℓ.ηєттєη
Yaş: 31
Mesajlar: 4,929
Teşekkür Etme: 235 Thanked 266 Times in 182 Posts
Üye No: 31562
İtibar Gücü: 2450
Rep Puanı : 11542
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Cahilin bedeni seyyar bir kabirdir
* Üç şeyden çok sakının: Nefsin arzu ve isteklerine uymaktan, kötü arkadaştan ve bir de kendini beğenmekten. * Herkesin kalbinde, cömertlere karşı muhabbet, cimrilere karşı nefret vardır. * Dil gönlün, gönül ruhun, ruh da insanın hakikatinin aynasıdır. * Dünya malına sevgi, Allahü teâlâ ile aradaki perdedir. * İğne ile dağı devirmek, kalbden kibri söküp atmaktan daha kolaydır. * İhtiraslı kimse, bütün dünyaya sahip olsa da yine fakirdir. * Öyle bir kimseyle arkadaşlık edin ki; onda dünya malı hırsı bulunmasın. * İnsanlar üç sınıftır. Bunlar; idareciler, din âlimleri ve halk. İdareciler bozulunca geçim, âlimler bozulunca din, halk bozulunca ahlak bozulur. * Bir insanın; iyiliklerini hatırlayıp, günahlarını unutması gururundandır. * İyi kimsenin kalbinde iyi, kötü kimsenin kalbinde kötü düşünceler dolaşır. * Ahirette rahmete kavuşmak için, ölürken iman ile gitmek lazımdır. * Şikayetçi olup ağladığım nice günler oldu. Zaman geldi ki, ağladığım günlere ağladım. * Bir kimse, bütün Peygamberlerin ibadetlerini yapsa, fakat üzerinde çok az bir kul hakkı bulunsa, Cennete giremez. * Yapılan bir günah ile övünmek, o günahı yapmaktan daha kötüdür. * Kibir bulunan kalbde, Allah korkusu bulunmaz. * Bir kimse, bütün ilimleri kendinde toplasa da, Allahü teâlânın rızasına uygun ibadet etmedikçe, azaptan kurtulamaz. * Yumuşaklık, öfke ateşini söndürür. Hiddet ise, öfke ateşini körükler. * Eshab-ı kiramdan herhangi birini kötülemek, dini kötülemek olur. * En kıymetli ibadet, Allahü teâlânın dinini, Onun kullarına yaymaktır. * Allahü teâlâdan gelene razı olmak ve Onun kullarına acımak, Peygamberlerin ahlakındandır. * Tevekkül; bütün işlerinde Allahü teâlâya teslim olmak, başa gelen her şeyi Ondan bilip katlanabilmektir. * İnsanları dara düşürmek, sıkıştırmak ve incitmek haramdır. * Sabır, en güzel huy, ilim en şerefli süs eşyasıdır. * İnsanların şerefi ve kıymeti mal ile ölçülseydi, dünya malı çok olan kafirlerin daha kıymetli olması lazım gelirdi. * Yoksullara hizmet eden, şu üç şeyle mükafatlandırılır: Tevazu, edep ve cömertlik. * Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edep gibi miras ve ilim gibi şeref olmaz. * Cahilin bedeni seyyar bir kabirdir. İlim öğrenmediği müddetçe gaflet uykusu içindedir. Ölünceye kadar uyanmaz. |
![]() |
![]() |
![]() |
#27 |
Forum Aşığı
![]() Üyelik Tarihi: Feb 2007
Konum: ¢αкαℓ.ηєттєη
Yaş: 31
Mesajlar: 4,929
Teşekkür Etme: 235 Thanked 266 Times in 182 Posts
Üye No: 31562
İtibar Gücü: 2450
Rep Puanı : 11542
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Cehennemin en pis kokan yeri
* Kendini olduğundan fazla gösteren kimse, kendi durumunu inkâr etmiş olur. * İnsanlar, fakir olmaktan korkarak dünyalık için çalıştıkları kadar, Cehennemden korkup, korunmak için çalışsalardı, mutlaka Cennete giderlerdi. * İnsanlar zaruret diyerek, yiyecek kazanma peşinde koşarlar. Halbuki esas zaruret günahlardan kaçınmaktır. Fakat çokları bundan kaçınmayıp, yiyecek peşinde koşarlar. * Sadık dost, arkadaşının ayıplarını görünce ihtar eder, ifşa etmez. * Gafillerden, cahillerden ve yaltakçılardan uzak dur! * Oruç tutmak, Allahü teâlânın sıfatıyla sıfatlanmaktır. Zira Allahü teâlâ yemekten ve içmekten münezzehtir. * Bir kimse bir nimete kavuşur da bunun şükrünü yapmazsa, o nimet elinden gider de, o kimsenin haberi bile olmaz. * Şu üç şey Allahü teâlâyı çok üzer: 1- Vakti boşa geçirmek, 2- İnsanlarla alay etmek, 3- Gıybet etmek. * Cehennemin en pis kokan yeri, zina yapanların bulunduğu kısmıdır! * Allah’tan başka her neye taparsanız, hepsi hiçtir. Yazıklar olsun o kimseye ki, bir hiç iledir. * Bir şeye ihtiyaç duyulduğu halde, çalışıp onu temin etmemek, çoluk çocuğu perişan bırakmak, cahillik ve tembelliktir. * Bir haber duyduğunuz zaman onu nakletmek için değil, ona uymak için iyi anlayıp düşünün! Çünkü ilmi rivayet edenler çoktur, fakat riayet edenler pek azdır. * İşin esası üç şeydir: Helal yemek, ahlak ve amelde Resulullaha tâbi olmak, her işi yalnız Allahü teâlânın rızası için yapmak. * Kulluğun en güzeli; kulun Allahü teâlânın verdiği nimetler karşısında, şükürden aciz olduğunu bilmesidir. * Günahlar gizli olarak işlenirse; bunun zararı, günahı işleyenleredir. Lakin açıktan işleniyor ve buna mani olunmuyorsa, bunun zararı herkesedir. * İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak benim için daha sevimlidir. * Fakirlik, haline şükredip, kimseye şikayet etmeyerek ihtiyacını gizlemektir. * Bedbaht kişi, unutulmuş günahlarını açığa vuran kimsedir. * Ölüm gelmeden hesabınızı yapınız! Tevbe ediniz ki, affa kavuşasınız. |
![]() |
![]() |
![]() |
#28 |
Forum Aşığı
![]() Üyelik Tarihi: Feb 2007
Konum: ¢αкαℓ.ηєттєη
Yaş: 31
Mesajlar: 4,929
Teşekkür Etme: 235 Thanked 266 Times in 182 Posts
Üye No: 31562
İtibar Gücü: 2450
Rep Puanı : 11542
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Cennete ancak Müslüman girer
* Kâfirler zulüm ile öldürülse de Cennete gitmez. Cennete girme şartı Müslüman olmaktır. * İnsanı küfre götüren günahların başında kibir gelir. * Lüzumsuz şeylerle uğraşanları Allahü teâlâ sevmez. * Harama düşkün olmak leşe düşkün olmaktır. * Medeniyet; fende ilerlemek değildir, fen vasıtalarını insanların hayrına kullanmaktır. Medeniyet; tamiri bilâd, terfi ibaddır. * Sonu olan bir şeyi elde etmek için, sonsuz olanı vermek akıl işi değildir. * Dünya, haramlar ve mekruhlardır. * Nefes sayısı bellidir. Artmaz eksilmez. Trafik kazası, kalb krizi vesaire bunlar işin bahanesi. * Min gayri havlin minna vela kuvveh... çok güzel bir dua, benden değil, benimle ilgisi yok, benim kudretim, emeğim dışında, demektir. Mesela, yemek yiyoruz, fasulye nerelerden, kimlerden geçerek geliyor. Ekilmesinden yetiştirilmesinden ayıklanmasından hiç haberimiz yok. Önümüze gelmiş yiyoruz. Rızk insanın, insan rızkının peşinden koşar. Birbirlerini ararlar bulurlar. [Bu duanın tam şekli, Duanın önemi ve Çeşitli dualar maddesinde, yemekten sonra nasıl dua edilir kısmında var.] * Birinin malını parasını, gizli almaya hırsızlık, bilerek zorla almaya gasp denir. O para verilmedikçe ölünceye kadar devamlı günah yazılır. Akıl işi değil. Böyle yapıldığında, gasp, hırsızlık günahının yanında, bir de şu günah var. Eğer bu mal, para götürülmemiş olsaydı, onunla hayırlı bir hizmet yapılacak idiyse, bu hizmete mani olunduğu için hırsızlık ve gasp günahına bu vebal de eklenir. Kul hakkı çok önemlidir. Bunun için ölün fakat başkasının hakkını yemeyin. * Suizandan sakının. Başka günahlara da sebep olur. En tehlikeli günahlardandır. Çünkü suizannın tevbesi olmaz. Yani kişi suizan ettiğini bilmediği için tevbe etmez. Tevbe edilmeyen günahın cezası Cehennem ateşidir. * Mümin gıda gibi olmalı. Her zaman ona ihtiyaç duyulmalı. * Size gelen nimete vesile olan kimseye teşekkür etmedikçe, o nimet için yapacağınız şükrü Allahü teâlâ kabul etmez. * Küfürden sonra en büyük günah kalb kırmaktır. Kâfirin dahi kalbini kırmayın. |
![]() |
![]() |
![]() |
#29 |
Forum Aşığı
![]() Üyelik Tarihi: Feb 2007
Konum: ¢αкαℓ.ηєттєη
Yaş: 31
Mesajlar: 4,929
Teşekkür Etme: 235 Thanked 266 Times in 182 Posts
Üye No: 31562
İtibar Gücü: 2450
Rep Puanı : 11542
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Cevap uzun olduğunda doğru gizli kalır
* Bütün afetlerin başı, doyuncaya kadar yemektir. * Dünyada, Allahü teâlâdan en çok korkan kimse, kıyamet günü insanların en emini olur. * Cevap çok uzun olduğu zaman doğru gizli kalır. * Kendinde bulunduğu zaman gizli kalmasını istediğin bir şeyi, başka birinde görürsen açığa çıkarma. * Her kime şu 5 saadet verilmiş ise, o kimse çok mesuttur: 1- Vücut sağlığı, 2- Güvenli olması, 3- Rızk genişliği, 4- Şefkatli ve vefalı eş, 5- Feragat duygusu. * Ahirette sana lazım olacak şeye bugün öncelik ver! Ahirette sana zarar verecek şeyi de terk et! * Annenin yavrusundan kaçacağı kıyamet günü için, hazırlık yapmayana yazıklar olsun! * Ey insan! Bu günler mutlaka gelip geçecek, hatta birçoğu geçti. O halde hiç olmazsa geride kalanlarının kıymetini bil! * Akıllı kişi, Allahü teâlâyı daha çok tanır. Daha çok tanıyan hedefine daha çabuk ulaşır. * Çalışıp da tevekkül etmek, bir yere çekilip ibadet yapmaktan hayırlıdır. * Seni Allahü teâlâya yaklaştıran şey, ihtiyacını Ondan istemendir. Halka sevdiren şey de onlardan bir şey istememendir. * Hasetçi kimse için rahat yoktur. * Başkalarının zarar görmesine sevinen kişi, kurtuluşa kavuşamaz. * Allahü teâlânın emirlerini yerine getirip, yasaklarından sakınmayı ganimet bilmelidir. * İhtiras, gafillerin kalbinde şeytanların sultanıdır. * Dünyayı ele geçirmek için ahireti vermek ve insanlara yaranmak için Allahü teâlâyı bırakmak ahmaklıktır. * Hanımının eziyet ve sıkıntı vermesine sabreden kimseye, Allahü teâlâ, Eyyub aleyhisselama verilen sevaptan verir. * Kim Cennetliklerden olmayı isterse, salih kimselerle beraber olsun. * Dünya ve ahirette elem ve kederlerden kurtulmak isteyenler, kötü ahlak sahipleriyle görüşmemelidir. * Dargınlar barışmalıdır. Önce davranan önce Cennete girer. * İman ve ilim, ikiz kardeş ve birbirinden ayrılmayan arkadaş gibidir. * Haram para ile sadaka veren, cami yaptıran, hayrat yapan kimse, kirlenmiş elbiseyi idrar ile yıkayan adama benzer ki, daha çok pislenir. * Öfke ve hırstan korunmuş olan kurtulmuştur. * Ya göründüğün gibi ol; yahut olduğun gibi görün! * Bir kimse Allahü teâlânın kendisini gördüğüne yakîn olarak inanırsa, azalarını ve kalbini günah işlere kaptırmaz. * Bir müminin kalbini hoş tutmak, bana nafile hac yapmaktan iyi gelir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#30 |
Forum Aşığı
![]() Üyelik Tarihi: Feb 2007
Konum: ¢αкαℓ.ηєттєη
Yaş: 31
Mesajlar: 4,929
Teşekkür Etme: 235 Thanked 266 Times in 182 Posts
Üye No: 31562
İtibar Gücü: 2450
Rep Puanı : 11542
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Cimrinin en çok sevdiği kimdir
* Cimrinin en çok sevdiği mirasçılarıdır. Ne kendi yer, ne başkalarına yedirir. İllâ mirasçılarına saklar. * İnsanla hayvan arasında kalb ve ruh farkı vardır. İnsan, eşref-i mahlukat olarak, Allah’ı tanımaya elverişli vasıfta yaratıldı. Ayna gibi, aynanın sadece camı işe yaramaz, ayna vazifesi yapmaz. Arkasındaki maddeler de tek başına işe yaramaz. Ancak ikisi beraber olursa işe yarar karşıdakini gösterir. Sadece beden işe yaramaz. Bu hayvanlarda da var. Beden kalb ve ruh ile beraber olursa Allahü teâlâyı tanımaya elverişli hâle gelir. Yürek başka, kalb başkadır. Kalb manevi bir lâtifedir. * İtikad çok önemlidir. İtikadı bozuk olan birisi, dinimizin bütün emirlerini yapsa, yasaklarından kaçsa, sabaha kadar zikir çekse bu kimsenin, Cehenneme gitmeme ihtimali yoktur. Mutlaka Cehenneme gider. İçki içen, dinin emirlerini yerine getirmeyen fasık bir kimsenin itikadı düzgün ise, bu kimsenin Cehenneme gitmeme ihtimali vardır. Tevbe eder veya Cenab-ı Hak affeder, Cehenneme gitmeyebilir. Fakat, itikadı bozuk olan kimse, itikadının bozukluğunu bilmediği için, tevbe de etmez. * Ahmak ile arkadaşlık etme! Ondan kendini koru! Nice ahmaklar var ki, arkadaş oldukları akıllı kimseleri helak ederler. Kişi arkadaşı ile ölçülür. Kalbler buluştuğu zaman birinin diğerine tesiri vardır. Kendilerinden haya edilen kimselerle arkadaşlık etmek suretiyle amellerinizi güzelleştirin! * Sakın kibirlenme! Büyüklük taslayanlara özenme. Çünkü Allahü teâlâ, her zorbayı zelil, her büyükleneni hakir ve zelil eder. Affettiğinden dolayı asla pişman olma; cezalandırdığın için de sakın sevinme! * Affetmek fazilettir. Emanete hıyanet etmemek imandan, güler yüzlülük ihsandandır. Doğruluk kurtarır, yalan felakete sürükler. Kanaat insanı zengin yapar, yerinde kullanılmayan zenginlik azdırır. Dünya aldatır, şehvet kandırır. Lezzet oyalar, nefsin arzuları alçaltır. Haset yıpratır, nefret çökertir. * Âlim; sözü, işine uygun olandır. Âlim ilme doymaz. * Akıllı, ahireti dünya ile değişmeyendir. * Gerçek müminin sevgisi, kızması, bir şeyi alması, yapması ve terki, hep Allah için olur. * Allah’ın azabından korkmak, müttekilerin, takva sahiplerinin nişanıdır. * Haset eden daima hastadır, cimri insan daima fakirdir. * Tasarruf ve kanaat edin, zira bunlar boyun eğme zilletinden daha kolay ve hayırlıdır. * Âlim, cahili hemen tanır, çünkü daha önce o da cahildi. Cahil âlimi tanımaz, çünkü daha önce âlim değildi. * Öfke, tutuşturulmuş ateş gibidir. İnsan hakim olmazsa, ilk yanan kendisi olur. * Allah için kardeş olanların sevgisi, sebebi daim olduğu için devam eder. Dünya için kardeş olanların sevgisi, sebebi devam etmediği için, kısa sürer, bir an gelir son bulur. * Dünya müminin hapishanesi, ölüm beraatı, Cennet de eğleneceği yerdir. * Yaptığı günah bir işle öğünmek, o günahı yapmaktan daha kötüdür. * Kim kendi bozuk hâlini düzeltirse, kendini çekemeyenlere fırsat vermemiş olur. * Günah işlerken âcizlik göstermediğin gibi, tevbe etmekte de âcizlik gösterme. |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|