![]() |
![]() |
#21 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kim
kim kaybetmiş ki sevmekten ve sevilmekten kim kaçmış kim nefret kazansın diye sevgisine bayrak açmış? .. |
![]() |
![]() |
![]() |
#22 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Mektuplar / 1
Ben kaybolmuştum, sen yoktun... Sonra, henüz ne olduğunu anlayamadan çıkıverdin karşıma! ? . İşte ne olduysa o anda ve o andan sonra oldu... Beni sen buldun! .. Ve o andan sonra Hayatımdaki bir çok değişikliğin altında senin imzan oldu... Unuttuğum tebessümü hatırlattın önce... Yine, yıllar önce unuttuğum dost ve arkadaş meclislerini hatırlattın... Oturup iki lâf etmeyi zül sayarken, sohbetin vazgeçilemeyecek bir ihtiyaç olduğunu hatırlattın... Lâtife yapmayı hatırlattın... Sevinç ve korku uzun zamandır benim için hiçbir anlam taşımıyordu; sevinç ve korkuyu hatırlattın... Telefondaki ‘’alo’’ sözcüğünün, oralarda bir yerlerde birilerinin olduğunu ifade ettiğini hatırlattın... Ot gibi yaşayıp giderken –yaşamaksa bu eğer-, insan olduğumu, düşünme yeteneğimin olduğunu, kandan ve çamurdan olduğumu hatırlattın... Ama en önemlisi, hepsinden önemlisi; o en önceki Ben’ i, bir zamanlar sevgiyle-aşkla-özlemle donanmış bir yüreğe sahip olduğumu, sevgisiz-aşksız-özlemsiz yapamayacağımı, sevgiyle-aşkla-özlemle bağlanacak birilerini bulabileceğimi hatırlattın... Kısacası, sen bana gerçek kimliğimi, Ben’ i hatırlattın... Şimdi bırakıp gideceksin görevini tamamlamanın derin huzuru(!) içerisinde, öyle mi? ! . Sana yaşadığım işkenceyi anlatmıştım oysa! Hiçbir canlı -en akıllısından en delisine, en güzelinden en çirkinine kadar-, aşağılanamaz! Çünkü vicdan denilen Tanrı gölgesi, buna müsaade etmez! Vicdan, bunu bir kez yapmaya kalktı; bahçedeki en güzel çiçekler isyan ettiler bu karara! Bahçıvan o çiçekleri eski haline getirinceye kadar neler çekmişti biliyorsun! Ve her gün aynı korkuyla yaşayan ben; elbette her dakika, her saat, her günümü bu korkuyla geçirmeye devam ediyorum... Ve bu korkunun mantığını da sayende bulmadım mı? Ve bunca çilenin içerisinde, kendim için yarattığım cenneti bana çok mu görüyorsun? .. Olsun! Bunu, üzerimdeki hakkına sayıyor ve sana hiç kızmıyorum... Sadece içimin, kalbimin ağrısına nasıl tahammül edebilirimin hesabını yapmak düşündürüyor beni! Keşke hatırlattıklarının yanında bunu da öğretebilseydin bana! |
![]() |
![]() |
![]() |
#23 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Mektuplar / 2
seni seviyorum… bu hissiyâtımın derinliğini henüz ölçebilmiş değilim ve ölçmek gibi bir kaygım da yok gerçekte… bakışlarıma yansıyan seni iyi tanıyorum. sesinin kulaklarımdaki tınısının içimdeki titreşimlerinin, bende yarattığı etkiyi anlatabilecek sözcüklerden mürekkep bir cümle de kuramıyorum. hani; “sözcük fukarası” olmamdan değil de heyecanımdan ötürü bütün bunları yaşadığım aşikar değil mi? .. ve o kadar sebep var ki ayrık otlarına olan itirazlarımın arkasındaki bir zulaya sinmiş nefret tohumlarından “hüsran” çıkartmam için… işte bu “hüsran” a itirazım var öncelikle… sadece yüzeysel olanlar: dinle lütfen! .. seni bir dost olarak seviyorum… hissedildiğimi biliyor ve adeta bir şablonun o belirlenmiş hudutları içerisindeki mutluluğumun, sadece ve sadece seninle paylaşılabileceğine iman ediyorum… seni bir arkadaş olarak seviyorum ve elimden tuttuğun/tutabildiğin sürece o ele mahkûm olduğumu biliyorum… seni bir sevgili gibi seviyorum çünkü arzularımın ve duygularımın bu denli örtüştüğüne ilk kez tanık oluyorum… asıl itirazım, bu birlikteliğe karşı adeta bir sefer başlatmış olanlara… neye, niçin karşı durmak zorunda olduklarını anlayamıyorum… bana niçin mutsuzluğu yakıştırma çabası içinde olduklarını anlayamıyorum… sana olan bağlılığımın gölgesini dahi görmekten aciz olmalarını anlayamıyorum… “martılarla tanışmadım henüz... çığlıklarındaki gîzemi bilmem ki hiç? .. sahilleri hırçın hırçın döverken deniz, kanat bile çırpmadan beklermiş öyle adeta der gibi: göğün açgözlülerindeniz! ..” bir martıya kurban olmak üzere mi yaratılmıştır balık? vazgeçtim okyanustan… bir küçük gölde dahi yaşam hakkı yok mu bir balığın? .. balığın! .. balığın kıymet-i harbiyesi yok mudur ki yaşama hakkı bu denli kısıtlanmıştır ve böylesine bir yüce kutsanmışlığa adeta çelikten bir duvar örülmeye kalkışılır? .. “vallahi çok cahildir bendeniz... bildiğiniz bir “balık” görüntüsüyle tıpkı bir martıya bakar gibi baktım... siz, “önüm arkam sobe! ..” derken ben gönlümü tuzlu sulara bıraktım...” balık, verilenin hakkını verir; Hâlik, hak edileni verir! seni seviyorum birtane’ m… |
![]() |
![]() |
![]() |
#24 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Nasihat
(eski bir atasözümüz vardır hani: ‘eceli gelen it cami duvarına işermiş...’ / bir de rahmetli ayşe ninemin bir sözü vardı ki unutamam asla: kov (dedikodu) yapanların dili davul gibi şişermiş! ..) duydum ki bir masal anlatırlarmış ilgisiz kulaklar çınlatırlarmış işkembeden bol bol -masalmış bu ya- atarak safları dinletirlermiş… meğer bu masalcı hatun kişiymiş hatunun yanında nursuz bir savruk ona buna kına yakmak işiymiş bir işveliymiş ki kıvrık mı kıvrık... gel zaman git zaman komşu tükenmiş elinde kınası kalmış öylece şöyle bir savruğa bakmış, yekinmiş yakıp da hızını almış böylece... ey dost! .. sen şeytandan uzak ol aman! gün gelir senin de çalar kapını olur ki kapına geldiği zaman hanya’ nın konya’ nın göster çapını! .. şairin ahını almaksa murat buyrunuz, ökçeniz yükselsin biraz(!) eşime dostuma höyküren surat: sakın tekrarlama, damında dur az! .. turan, atasının sözünü bilir, ve ıstırabının közünü bilir, örtünün altında uslu durmayan şeytanın; fikrini, özünü bilir! .. iyisi mi uslu otur da belki varsa; kirlenmemiş yüzünü bilir... kim bilir? .. ___kim bilir? .. ______kim bilebilir? ! . |
![]() |
![]() |
![]() |
#25 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Özlem Sancıları
sessizliğine dokundum lal oldu parmaklarım kömür karası bir iz kaldı gözlerimde avuçlarımda sarardı karanfil bir seni sayıklarım yanarım karanfilin sararmış hallerine anlatamaz parmaklarım ulaşamaz ellerine gölgesinde uyuklarım bir de beni... yürümez ilenmiş ayaklarım... sen, kavrulmuş telvesinde tatlandığım avuçlarımdan kana kana içtiğim iksir sen, bir ünlemesinde kanatlandığım içimde hapsettiğim o en büyük sır indikçe derinlerine telve gözlerinin her kerresinde bir kez daha umutlandığım sen ankam, humam, turnam, sen turacım... bir yandan tutunurum vuslat kanatlarımdan bir yandan bunlanırım; korkutur acım kaf dağı masallarını beklerim safkan atlarımdan... sessizliğine dokundum ey karanfil kokulu nefesinedir özlemim camdan süzülüp gelen hüznünedir kuşkularım karabasan, bulanıktır düşlerim yoksa bu ölümcül susku kıyamet mi nedir? .. yürümez ilenmiş ayaklarım... kömene ateş düşer, vurgun bozar demimi bir yanımda kar/boran, bir yanımda kor/ateş iste, sana adayayım bakiye her demimi kim bilir... insafa gelir, kendini yakar ateş diner kar/boran... ...ve telve gözlerine şavkır dolunay aklarım belki de göğsünde ilk kez mütebessim uyuklarım... |
![]() |
![]() |
![]() |
#26 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sen Olmayınca
sen olmayınca ben yokum aklım bir karış yerde göz ucumla kesişir korkularım tutsak eder idrakimi, bunlanırım hüznüme bir karabasan ilişir -öleceğimi sanırım- sen olmayınca bir hiç olur yaşamak adına gizlediğim karanfilde yiterim asaletine meftun yüreğime ihtiram durur adam gibi giderim -ölüm dahi kudurur- sen olmayınca biter her şey bir elma misali bölünüverir hayat suç yok bıçakta zerre hoyratça dokunandadır kabahat -ölüm bile bîçâre- sen olmayınca ben yokum ne bağda bir salkım üzüm, ne yaşamda bir tek hüzün ….ne de saçında bir tek telim birlikte nihâyetidir ömrümüzün -ölümün elinde emanet elim- |
![]() |
![]() |
![]() |
#27 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Seviyorum İşte
ele avuca sığmıyorum bugünlerde yüzümü nereye çevirsem bir gül öpüyor beni bir karanfil kokuyor... her adımda hayırlı işler diliyorum kendime her adımım başka biri yapıyor beni kanatlanıyorum çoğu kez, havalardayım... delleniyorum gül bûselerinden delleniyorum karanfil kokularından tumturaklı bir küfür yolluyorum geçmişime ileniyorum en beterinden -burcum da nasipleniyor- boğulur gibi oluyor, dönüyorum işime biz bu işe çok alıştık ben nerdeyim, aklım nerde sahi… nerde kalmıştık? .. (şair burada edepleniyor) tutuyorum nefsimin yularından... yok... yok... ele avuca sığmıyorum bugünlerde... |
![]() |
![]() |
![]() |
#28 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Tahir
siz miydiniz sahi bir zamanlar o pencereden seslenen bir seher vakti bütün kahırlarınızı silkeleyip tahir’ in ünlemesinde eriyip, kaçmaya heveslenen tahir’ in tebessümünden kan sızdığını görmez misiniz kör topal ayaklarıma dolaşan yıllarımı siz eskittiniz gözlerimin güz kurusu halleriyle helalleşmediniz henüz soruyorum şimdi bu hangi yüz bilmez miydiniz ki biz Tanrı’ dan sözlüyüz söyleyiniz beneklerinden kurşun yediğim ey siz ki bir ömrü gözlerinizle yıl yıl tükettiniz neyin ıstırabına dayanamayıp viraneyi terk ettiniz değil miydi ki aşkın har yakışı dahi nimet acıları rahmet, hüzünleri ganimet beneklerine her konuşlandığımda gülümsediğim ey kurşunundan bile haz alarak kanadığım et, tırnağı kaderine terk etmiş ne gam siz, şimdi gölgesine dahi uzanamadığım düşlerimde dahi saklayamadığım küllerinizsiniz avuçlarımda bir tutam tahir! .. yani ben! .. yani adam gibi bir adam yanaklarımdan kan sızdığını görmez misiniz... |
![]() |
![]() |
![]() |
#29 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Tahir ve Sevda
(Hasan Tahir karındaşım kulak versin avazıma... deyiversin Kandil’ de mi Allahuekber’ de midir? ozanlığın hatırlayıp düzen versin de sazıma geçmeden vakit bu vakit sevda söyleşme demidir ...................................) / bir selâmı çok gördün ha / al selâmın senin olsun / sevdamın sende kaybolan / hakkı son bûsenin olsun / telvelerini sakınmam / nerdesin diye bakınmam / gelmediğinden yakınmam / harda yanan tenin olsun .......... tahir... bir sevdanın değil memleket sevdasından bin bir çeşit sevdanın ‘telve gözlü yâr sevdası’ na kadar dallarında filizlendiği bir ‘koca çınar’! .. / keleşlerin, mayınların / bölücü hayınların şu malûm oyunların baş edemediği yürek! .. sevdalılar kana kana içsinler diye bir bozkır toprağından adeta süzüle süzüle yüklenerek onca lezzeti hayata ‘merhaba’ diyen bir altun pınar! .. tahir… yani siz / yani biz yani ülkemin cefakâr / vefakâr / fedakâr kahramanı muktedirlerin dahi yıkmaya gücünün yetmediği hâlis bir orta direk! .. / kimi zaman dağlaradır seferi / kimi zaman bir meczup, bir serserî / anamızdan doğduğumuzdan beri / dur durağı tanımaz ki şu tahir? .. fermanı kendindendir tahir’ in dermanadır yürüyüşü karaçalı vicdanların hükmüne şahin ülküsüyle yoğun yaşar bir cevahir pür mânâdır yürüyüşü karanfil kokulu özgür zamanadır yürüyüşü ‘yâr’ ile vuslatadır kehkeşanadır yürüyüşü... ah tahir karındaş sancısıdır özlemden de ileri bir tuhaf zehir gurur tat verirken bir yandan zehrin kahreden acısı saymamalarıdır muktedirlerin fedâileri bin kahır çöreklenir içimde işte o zaman söylenir dururuz be tahir... oysa bilirler ki biz severiz amma ‘adam gibi severiz! ’ olmazsa olmazımızdır kahır ‘kahrımız gazabımızdır’ gün gelir gönül verir gün gelir can veririz ölsek de kuyruğumuz dik ölür bir ölür bin göğeririz! / ah sevda... / adama gerek sevda / adam olmayanların / nesine gerek sevda? .................... |
![]() |
![]() |
![]() |
#30 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Tohum
izlem Soğanlı yaylasının kır çiçekleriyle donanmış yamaçlarından izlerim Hart ovasını Konursu, Aydıntepe bir gölge suskusundadır şimdi Bayburt puslu bir örtüye bürünmüş ikindi uykusundadır şimdi yanı başımda kır çiçeklerine konmuş kelebekler -rengârenk- kır çiçeklerinde ve kelebeklerde asude bir ahenk sert bir rüzgâr çıktı çıkar kuşkusundadır şimdi... ve gözlem mesele konmuşken papatyaya bir kelebeğin koklayıp öpmesi değildir çiçekten çiçeğe uçarken saklambaç yahut köşe kapmaca oynamak değildir yaşamdan kopması değildir her yorulduğunda kelebeğin bir hatmi çiçeğinde konaklarken ev sahibini sınamak değildir buyruksuz yaşayıp özgürlüğün tadını çıkarmak hiç değildir... oysa mesele aramaktır en beğendiğini polenlerden hoyratça bir ziyafete konmaktır yazgıdan buyruk alıp yaşam adına dolaşırken çiçekten çiçeğe muştular gibi yeni bir doğum sunmaktır hulâsa asıl mesele o anı yakalayıp yaşama dokunmaktır... |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|