![]() |
![]() |
#21 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Aşk...
Aşk şerbettir Tadı ruha düştü mü beden kıvranır Eroin gibi aranılır... Ne gurur nede nefret öldüremez onu Ve ilacı sabırdır! Safet Kuramaz |
![]() |
![]() |
![]() |
#22 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Aşkın Acısı...
Dayanamıyorum hasretine; Doyamıyorum sevgilim diyen gülüşüne, İçten doğallığına, süzülüşüne... Kalbim yanıyor, kıvranıyor! Dizgini kopmuş nefsimin, üzgünde… Demek ki bedendi aradığım senin, Ölen bir sevgiliydi... Hayal gibi yaşadığın, Ruhumda kaynayan yaran, Şimdi yüreğimde cehennem ateşin… Ağlıyorum kaç yüzyıldır, tesellin resimlerin! Fırat’ın kenarında aradım aşkını, kırıntılarını Soğuk sulara baktım, gördüm ölen nice aşkları… Üstüne yanık türküler yakılmış ağlaşmaları, Mecnunlar benim gibi suyun kenarında yanmakta, Kışın soğukluğu bedenime sinmiş, üşüyorum! Sustum… Bir şey diyemedim akan azgın sulara, zamana, Her kıvrımında sanki kanlı bir ceset sürüklenmekte akıntıda! İzlerken yüreğim onunla gider gibi… Tutunsam bir parçasına, Ölümü yaşamak sensiz yaşlanmaktan güzel mi olacak ki böyle? Yalnızca özlem bu, çaresiz haykırışımda! Her şey ne kadar kolaydı oysa geçmişimde, Kader der güler geçerdim kolayca yaşadıklarıma! Neden dayanamıyorum aşkına Fırat… Alsana demek geliyor içine şu an içimden! Gerçekten her şey masal gibi, Aşkı yaşamak ve denk gelişleri… Süslere bezenmiş ağaçta, çaputtan dilekleri, Şamandan kalan adetleri… Dilek ağacını kesmek geliyor içimden! Mutluluk masalına inandım ya, Başkahraman oldum ilk defa… Beyaz prens olmak yakışmıştı, Hele varsa prenses uyuyan nehrin kenarında! Uyandırmak bu sefer büyüyü bozdu... Benden uzaklaştın boynuma sarılacağına! Fırat dayanamıyorum özlemine, Sen kızıl akmaya devam et! Edersinde hep böyle... Yüzyıllar geçti sanki senden haber almayalı, Mumyalanmış gibi aşkın ölmüyor yüreğimde! Çare yok Fırat, al içine… Akışım öncekilere… Karışsın sevgiliye! Safet Kuramaz |
![]() |
![]() |
![]() |
#23 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Aşkın Gücü…
Sezar gücünde Van’da, Cleopatra’m Akdamar adasında! Çılgınca habersiz, Yüzsem tek başına… Yürüsem sahilinde! Soğuktan titreyen tenimle, Koşsam odasına, Uyandırsam… Bakir ve küçücük dünyasında, Dağlardan aşağıya inse nefesim! Kar soğukluğu vız gelir ruhuma, Küheylanla arkamda gezdirsem! Muştu gecesinde an tükenmese, Yaşlılık seherinde bizi üzmese! Hangi dünyası, olsa bile rüyası… Cennetinde aşk... Doysam hurime! Aşkın gücüne ellerim kelepçeli, Masum hayalimde roman ezgisi… Kıvrak dansına çıldıran nefsim, Çölünde suyuna hasret gezerim! Safet Kuramaz |
![]() |
![]() |
![]() |
#24 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Aşkınla Ölseydim....
Yürekte öldü kötülük, Günahta ısrarda öldük, öldük Yeniden dirildik, nefsin ateşini söndürdük! Sevgiyi öğrendik, sevmek için döndük! Mevlana’nın “Şeb-i Arus”unda, Yeniden, yine yeniden doğduk! Sur'a üflense, “Kıyamet” dedikleri gelse, Kimse kimseyi tanımasa mahşerde, Gam yemem bu coşku varken içimde… Sen gel ey sevgili, sırdaş ol, su-ekmek gibi aş… Aş dağları düş ovalara koş bana koş! Sen canıma eşsin, Güldeki koku sensin, Gönüldeki yolu bilensin… Suyumsun, gizlimsin-saklımsın, Salkım, salkım üzümdeki tatsın, Yedikçe helali, hazla yedirensin! Hedef seçtim ufkuma gel desem gelir misin? Tüten özlem çubuğunu ruhumda, kırar mısın? Düşlerimden çıkıp ezberletir misin gerçeğini? .. Muştum olur, bengisuyuma girer misin? Seherde güneşim olur, Gözlerim kamaşır yüreğim kor… Açlık nedir, arsızlık nedir, ya isyankarlık bilir miyim ki, Ben değişirim, başka hale geçerim, Un gibi elenirim, toz-toprak gibi ufalanırım, Olmuş elma gibi dalımdan düşerim, Yerçekimim olursun toprağıma! Davetinin gücüne nasıl dayanabilirim ki... Beni solmadan hisset, al gönlüne şimdi yar, Yar ölmekten değil, sevgisizliğinden bu hırçınlığım! Korkularım dört duvara sıkıştırdı seninle yar, Ey Yar, düşünmekten değil hırçınlık, aşkını yitirme korkusundan… Seni keşfimin doyumsuzluğuna köle et beni, Köle et Yaradanın’a silerken göz yaşımı, Cebel-i Rahme’de tükensin formül, Kainatının keşfine yönelt gayretimi… Kabe’de tavafla, dönsün, başım dönsün Ravza’da, kabrini görsün Işınlansın gerçek gibi mesela Bedir’e… Sahabenin gömleğinde, Aşkınla savaşan kılıcın gölgesinde, Nurunla yıkansam, ışısam gözlerinde, Atların zafer çığlığıyla yerinden fırlar göğsüm… Cennet kokusu tütsülenir sonsuzluğum. Başka alemde sanki, melaike sağımda-solumda, Aşkında erisin, açsın kar içinde çiğdemim, Sana armağan vereceğim, çünkü o tek elimdeki hazinem Yanımda kalan aczim ve fakrım… Umurumda olabilir mi sen oldukça? Anasız-babasız, kardeşsiz gelmişim Mekke’den Sendin anam-babam, kardeşim… Her sözün beynimde güle güle yerleşir, Demircinin ateşinde döve döve şekillenir, Ne küsmek bilir ne de üzüntü, hoşgörü filizlenir! Böylece, seninle doğum günüm başladı, Şeytanım uzaklaştı, şerden azade oldum… Bedir’de Haydar gibiydim, Toprak şahidim, dağ-taş şahidim, böcek şahidim… Yağmur gibiydim, Yağarken, toprağa karışıp filizlenmek üzere… Balçık gibiydim, Çamurdan çömleğe, döne döne şekilleniyordum! O gün şehidlerden biri olsaydım, ölseydim...yine ölseydim... Zerresinde acı olmazdı canımın... Kula değil, köle hiç değil, Allah’a dönseydim! Bu dünyada ismim varmış, anılırmış, anıtlarım dikilirmiş Yüceltilirmiş putlar, varsın ‘ene’ kırılsın, benler unutulsun! Aşkınla doğsaydım, şehit olarak ölseydim, yine ölseydim! Elest meclisindeki sözüme dönseydim Dönseydim verdiğim sözümle dünyaya yeniden, Bendeki aşkınla dirilmeğe, Ölseydim! ! Safet Kuramaz |
![]() |
![]() |
![]() |
#25 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Avrupa ve Biz...
Kalemimiz hakim Avrupalı, Ruhumuzda eser şark rüzgarı, Severiz bel altı muhabbetleri, Anlı şanlı Türk erkeğiyiz... Avrupalı evliyken metres edinir, Çocuk yapmaz kedi köpek besler... Türk erkeği imam nikahla dirilir, Çocuklar boy boy aç aç sokakta gezer... İnanç sistemi her insanı yönlendirir, Özgürlük dedikçe Avrupa’lı körelir, Ayıplar geri kalmış topluma özgüdür, Mahrem içimizde ahlak, aşktır sevgidir! Cahillik ancak ilim yaşandıkça ölür, Beden aynalara köleyse ruh körleşir, makyaj bedende giz gerçek ruhta dehliz İnanma her söze yalancı tanrılar söyletir! Kıyas insana değil Allah’a varan aşktır, Gerisi şıpsevdi aşktır yaşananda şirktir Avrupa’nın disiplindir refahı ve şaşırtıcıdır, Bizde ise inanç ve nefis arası ikilem... Safet Kuramaz |
![]() |
![]() |
![]() |
#26 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bakmalı...
Dede korkut şaman adetleri, Ağaca çaput bağlama geleneği, İnsanın şeytanla bitmeyen dansı, Ruhta sır asırların kötü kaderi! Medet umarız ölmüş cansız eşyadan, Birkaç dakikadan yoksun dua tembeli! İnançtan ayrılmış dil, ne yapsın mehteran? Ucuz kabule, Alışmış kalp şikâyet etmeye, Keyif sarmış, sağlıksa garanti… İlk zulüm sinmiş böylece kendi etine! Feryatlar figanlar uzayda ağır yük, Uzaylı Osmanlı şamarı atar gelen sinyale! Ozon tabakası delinir elbette, Bir onla kalsa ya… Buzlar erir, Mevsimler değişir! Aç bırakılmış arenada azgın boğa, Ole sesleri! Şımarık, kendini bilmez matador Danimarka markalı Seyirci uzaktan kumandalı… Boğa kırmızıda çarpılmış çatlar kin damarı, Öldürme hırsı! Engelin arkasında havan topu patlar gibi, Kıvranır acıyla matador, Kana bürünür oturaklar, Şeytanlar coşar Seyircilerin ne kötüdür akıbeti… Boğanınsa hep ölümdür son kaderi! Düşünmek lazım, Aynıları aynalara yansıtmamak lazım, Körle alay ederken kör gibi yaşamamak lazım, Yalnız değildir insan asla, bakmak lazım! Safet Kuramaz |
![]() |
![]() |
![]() |
#27 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Balıklar Yaşasın...
Tüm tuvaller savaşa karşı barışı anlatır, Her karesinde yeni kahramanlar aranır... Fatih Sultan Mehmetler Atatürkler gibi! Bakınca hayran hayran seyredilir... Almak için dökülür paralar Sanki vicdan satın alınır... Yüreğimizdeki coşku paylaşılmalı, İçe sinen her şey sanal kütüphaneden çıkmalı Yoksa dolaşırız hamal kefemizle... Kartal bakışlar kurşun izleri, Eritsin sert yürekleri, Gül dalında Çocuk ana kucağında... Sevgi ışıltısı gözlerden cennet sözler dökülsün şer dudağında Bırakın balıklar yaşasın temiz kalan nehrimizde! Gülmeli zirvelere çıkarken İnmeli yağmura aldırmadan.... Akmalı toprakta yeşermek için... Boy göstermeli kimseden sakınmadan! Safet Kuramaz |
![]() |
![]() |
![]() |
#28 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Başka Aşk Yok…
Nice sevgiler gördüm çiçekten baharda, Uçarken havada, Tadarken balda, Oturduğum göl kenarında, Bulamadım Mevla’nın aşkını bir yerde… Anladım yalnızlık bitmiyor, Tatsız-tuzsuz yaşamak başkasıyla! Sevgilim oldu, Aşkıyla soldurdu, Çocuklarım yüreğimde doğdu, büyüdü… Romantizm aktı her yağmurunda yunduğumda, Olsa da her zaman kaybetme korkusu… Yinede dolduramadı Mevla’nın aşkını ruhumda! Seyahatler yaptım binlerce insanın içinde, Her kültürde düşündüm, düştüm başka çekime, Güneşin sıcaklığı ısıtır sandım, ay üşüttü gecesinde… Mevlasız her an, ellerim kelepçeliydi! Her kitabın kelimesinde, Kur’an vardı mucizesinde… Gözyaşlarım sevgiyi yaşadı, Kâinatında üzerinde, ruh köşesinde… Allah aşkı, her şeyi deldi geçti Onca yıldır boşa geçmiş, aradığım gözelerde… İçimden hazlar boşaldı, Kaç bin km süratle uçtum özgürlüğe! Ne olur Allah’ım sensiz bırakma nefsimi, Aşkını gereği gibi anlasın, ver terbiyemi! Anlık mutluluklar, umutlar, süsler bana göre değil… Sen al, beni alacaksan! Başkasına muhtaç etme beni… Safet Kuramaz |
![]() |
![]() |
![]() |
#29 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bekledim...
Karanlığın doğurduğu seher yeline hasret bekledim, Güneşim dedim, yıllarca seni aradım! Uykudan uyandığımda varsın yanımda diye seni seyrettim! Ellerimde güllerin demet demet iş çıkışı sana taşıdım! Yiğitlik damarımda efe gibiydim, Sevdalı ve seninleydim. Umursamadım gözlerimden akan uykuya başım dik bekledim! Ruhunla her an yürüdüm. Evreni geçtik bulut başkaydı, Acı tatlıydı, Çünkü senin yanındaydım! Nereye gel desen gelecektim Her sözüne inandım! Sen doğmak nedir bilir misin aşkın yürekte… Senin yüreğinde! Öyle çiçeklerin arasında kokmayı bilir misin? Ama senin bedeninde... Canım ya... Hiç hissetmediğim şeyler ruhuma senden karışan Gerçek bir aşk benimkisi... Sadece sana! Gözlerinden yansıyan ışığına tiryakiyim Ne olur yüreğinde taşı beni… Benim ol bir temmuz gecesi odanda! Issız ve keşfedilmemiş kalbinde Sonsuza kadar kalabilirim… Emin ol o kadarda hafifim Uyanırım aşkın her sabahında kokunla! Lale bahçesinde öpmek istedim seni, Annenin çocuğu öptüğü şefkatle buse buse… Ama korktum bir an ya erirse diye! Seni yaşatmak amacım daima… Daima huzur vermek! Öyle bir coşku ve heyecan var ki, Ne güzel hediye ah bilsen seni düşünmek! Senin yelin bu esen meltem... Savurur çöl ateşinde, sıcacık! Söyle sana doyulur mu? “Hayır doyulmaz... Doyulamaz! ” diye gaipten bir ses! Kana kana içsem yine içerim, Tadına tiryakiyim… Uyandığın seherine şahidim Böyle mükemmel başka düş olabilir mi? Yüreğimde gezen sensin! Coşkuluyum hala, gecenin son vaktinde Her an cennetinle baş başa bırakıyor… Ah bedenine dokunabilsem! Ah bir merhem kadar yakın olabilsem! Kokunu içime çeksem... Acaba çekmeye kıyabilir miyim? Kahrolurum ya bitirirsem diye belki de… İstanbul kadar uzakta olsan bile, Derin bir ohla çekiyorum seni içime! Kollarım açık, Yüreğim delice… Asrın mecnunuyum Ama senin! Gözlerini gördüm ya… Ruhunu tanıdım ya… Merak etme ben seni çoktan tanıdım! Senden seni, daha çok tanıdım! Gözlerinden dudaklarına inen yolculuk o kadar samimi Coşkusu dilimde, aynı sevdayı söylüyor… Birisini tanımak dediğin nedir ki? Hem... Kim kimi tanımaya çalışıyor ki! Cinsellikle noktalanan beraberlikler… Ölmüyor mu hemen, ardından nefret okuyorlar! Yüreğim bunu aşmış! Ruhunu seviyor “seni seviyorum” derken! Senin ölmeyen yerini, Gerçek olan seni… Parmakların değerken dudaklarına, Bir buse kondurmak isterdim belki. Otuz bir senelik bekleyiştir adı Seni çok beklemişim, prensesimi! Sen benim özlemimsin, Kaç yıldır beklediğim özlemsin... Sen benim olacaksın değil mi? Hazırsın değil mi ruhunda benim olmaya... Gerçekten olmaya! Can atan, çıldıran ruhum Bedenine karışmak istiyor… Her yaşanan saniyesinin etkisi Hiroşima’ya atılan atom bombası gibi yakıcı… Etkisi yıllarca geçmeyecek kadar kalıcı! İzlerini bedenim daima taşıyacak, canısı. Hep benimle kalacaksın değil mi? Yüreğinden gelerek gerçekten seveceksin değil mi? Ben ölene kadar, hatta öldükten sonrada doldur mahşerimi... Dileğim dualarımda, Mevla’dan daima seni isteyeceğim, Cennette hurimi… Eğer benden bir gün bıkarsan bil ki ben ölmüşüm! Dünya dar gelir bana gülüm... Kaçıncı boyutta bile olsam özlemin öldürür… İnan öldürür! Ne olur söz ver! “Seni seviyorum…” demek için! Yüreğin bu içtenliğime ses versin... Sinyal versin, Düşünmesin, sadece sevsin… Söz mü? Eğer bir gün sevdamız tene düşerse, Görüşebilirsek gerçek anlamda, İzlerin asla silinmez... Süslenir yaşamımda, Resimlenir beyaz duvağında! İzler… Ruhtan bedene yansıyan ağır geliş… Sabırla yoğrulacak alaca karanlıkta, Güneşine erişmek için Aşkımızın aynalarına... İki saat uykuyla bile olurum dağlar kadar güçlü ve ayakta... Verdiğin moralin yeter bana. Varlığın, nerede olursan ol düşer aklıma. Uykusuz kalabilirim! Yanında olabilsem yeter ki, uyusan da beklerim İnan ki Beklerim! Safet Kuramaz |
![]() |
![]() |
![]() |
#30 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bekletme Ne Olur…
Amsterdam’dan ayrıldı uçağım, Ankara'ya doğru geliyorum yavaşça! Öyle yağmur yağıyordu, Öylesine ıslanıyordum, Senin dokunuşun sardı, hislerin ruhumda! Çok uzun zaman oldu görmeyeli seni, Dilimde özlem şarkıları sevgili, Daha yaklaştırıyordu her bulut dalgasının yükselişi Nefes almaya doyamıyordum, Kokun sarıyordu Yakıyordu nefesimi... Sen bilmiyordun gelişimi… En son yazdığın mektup iki ay öncesinindi! Hayal denizlerinde geçen, Balıktan başka şey yenmeyen, Tuzlu suyla ve güneşle sevişen, Birde bir kaç martıyla hayallerine dalan… Her demi sensiz geçen uzun zamanların hasretiydi! Yaşıyordun sanırım, Ya da yaşamalıydın... Belki hissedip hava limanında beklemeliydin! Evine kadar yürümeye mecalim yoktu, Çünkü! Kırgındın, En son yazdığın mektupta vardı gözyaşların! O kadar soru vardı ki... Ahların, vahların ve daha neler Haklıydın! İki satır yazıp mektup gönderemedim bu yüzden... Çiçeğim desem, Sevdiğimi söylesem, Balıklar bile sevinirdi ama ya sen? En güzel hediyeleri göndersem, Göndersem duygularımın dilini, kokumu... Yazsaydım, çevirdim sana yolumu İnanır mıydın? Söyle inanır mıydın? Bulut dalgaları iniyor çıkıyor... Anlar düşman, sensiz ömrümü tüketiyor! Sen hala çok uzaklardasın sevgili Geliyorum... Ne olur hava limanında bekle beni, Bekletme beni ne olur... Safet Kuramaz |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|