![]() |
![]() |
#21 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Dünyanın kimi ülkelerinde ama bilakis de Amerika ve Avrupa'nın bazı ülkelerinde siyah tenli insanlara argo niyetine RENKLİ diye hitab edilir. Hani tenleri kara olduğundan "renkli" insanlar yani.
Bunun üzerine Afrikanın küçük bir köyünde, küçük bir toprak evin duvarında şöyle bir yazı okunur. (Elimden geldiğince bizim dile çeviriyorum) Ben doğarım, siyah Büyürüm, siyah Soğukta, siyah Sıcak ta, siyah Ölürüm, siyah Sen doğarsın, pembe Büyürsün, beyaz Soğukta, mavi Sıcak ta, kırmızı Ve ölürsüz, boz Bir de utanmadan bana renkli dersin.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#22 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() amerikan: hey dostum burda bir problem mi var ?
turk: noluyo lan burda ? amerikan: nasil gidiyor mike turk: nabiyon lan amerikan: korkarim seni oldurecegim turk: salavat getir lan amerikan: oov dostum hic cool olmamissin turk: bu ne lan d.tume benzemissin amerikan: hey steve , neden kendine bir icki koymuyosun turk: la suleyman , kap iki bira gel bakim hemen amerikan: lanet olsun sana christine ! turk: allah belani versin nurcan ! amerikan: tanri askina brad kes sesini artik. turk: allahim sabir ver, sus lan yeter amerikan: aman tanrim simdi napicaz. turk: ha t*ktir mictik. amerikan: help me please.. turk: baksana lan !! amerikan: ne derler bilirsin jack , hayat beklenmedik suprizlerle doludur turk: valla oglum bi soz var hani , kaderde varsa duzulmek neye yarar uzulmek amerikan 1 : dante nin bu kitabini okudun mu micheal amerikan 2 : aaa evet , gercekten edebi degeri olan bir calisma turk 1 : abi da vinci sifresini okudum super turk 2 : lan birak ! iyice entel dantel oldun basimiza amerikan: hey jery gel pizza ye dostum.. turk: jery gel lan buraya mis gibi menemen yaptik amerikan: fbi.. bir kac soru sorabilirmiyim? turk: polisim ben nerdeydin lan dun esek? amerikan: (ses cikarmadan el i$aretiyle) sen oraya sen buraya sessiz olun turk: daliyoruz haydaaaaaaaaa !!!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#23 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Çok uzun sure araba kullandıktan sonra küçük bir kasabada ihtiyaç
molası vermiştim. Şirin sevecen bir yere benziyordu. Dinlenme tesisinin tuvaletine girdim tüm tuvaletler dolu gibi görünüyordu. Sonunda sonlara doğru bir tuvalet bulup oturmuştum tam keyifle tuvaletimi yapacakken yan tuvaletten selam naber diye bir ses duydum. Tuvalette böyle konuşmaların olmayacağını düşünürken birden bire ağzımdan iyilik senden naber lafı çıkıvermişti bile. Yandaki ses ee neler yapıyorsun dedi. Ben de doğuya doğru gidiyorum dedim biraz şaşkındım bu tuhaf diyalogdan dolayı. Taaki yandaki adamın aşkım ben telefonu kapatıyorum yan tuvaletteki geri zekalı benim sana sorduklarıma cevap veriyor dediğini duyana kadar ...
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#24 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() SİGARA
- Sigara, sokak kadını gibidir. Sebepleri: Her köşe başında bulabilirsiniz. Genellikle keyif için değil, ihtiyaçtan veya bağımlılıktan içilir. İçtikten sonra izmariti atar gidersiniz. Kimse arkasına bakmaz. Her sigarayı sadece bir kere içebilirsiniz. Yerlileri ucuz, yabancıları pahalıdır. Yabancılarının daha güzel olduğu söylenir. Ama arkadaş ısmarladıysa yerli yabancı farketmez. Tek içimlik olduğu için her nefes önemlidir. İçinize çekmediğiniz durumlarda bile kendi kendine yanıp biter. Ulan ben bundan bişey anlamadım paraya yazık oldu dersiniz. Sonra bi tane daha yakarsınız. NARGİLE - Nargile, genelev kadını gibidir. Sebepleri: Sokak ortasında içilmez, belirli mekanları vardır. Mekan ne kadar iyise çeşit o kadar çoktur. Mekana girer oturursunuz, nargile ayağınıza gelir. İçtikten sonra alıp götürürler. Sizin zahmet etmenize gerek olmaz. Aynı nargileyi defalarca kullanabilirsiniz. Ancak bir dahaki sefere kadar, (ağızlık değişse bile) başkalarının o nargileyi kullandığını bilmek rahatsızlık verir. Sigaraya göre içmesi daha uzun sürer. Ama çok abartırsanız mekanın sahibi "hadi kardeşim kalk da yeni müşteri gelsin artık" der gibisinden pis pis bakar. Acemiler için ilk seferi kafa döndürücüdür. Adamı fena çarpar. PİPO - Pipo ev kadını gibidir. Sebepleri: Sakin kafayla, evde rahat rahat içilmesi gereklidir. Sokakta veya işyerinde içilen bişey değildir. Sizden başka kimse o pipoya elleyemez, içemez. Yeni alınan bi pipo öyle hemen pofur pofur içilmez. Ahşabın açılması, iç bölümün ateşle kavrulması gerekir. En azından 10-15 içimden sonra düzgün bir şekilde yanar hale gelir. O zaman bile keyifli bir içim için 5-6 ay geçmesi gerekir. Pipo hergün hergün içilen birşey değildir. Bir kere kullandıktan sonra bir iki gün dinlendirmek gerekir. Hergün içmeye kalkarsanız ağzınızda acı bir tat bırakır. (içerdeki katran+nikotin karışımı kurumadığından) İçmeden önce hazırlaması uzun sürer. Tütünü düzgün bir şekilde yerleştirmek ve yaktıktan sonra közün düzgün bir şekilde oluşması için tecrübe kazanmak gerekir. Her piponun ayrı karakteri vardır. Birinde yaptıklarınız öbüründe işe yaramayabilir. Yaktıktan sonra da çile bitmez. Ateşin sönmemesi için ateş arada bir alınan düzenli nefeslerle devamlı körüklenmelidir. Söndüğü zaman tekrar yakılabilir ancak ağızda nahoş bir tat bırakır. Eğer sönmüşse o gün için içmeyi boşvermeniz ağız tadı açısından daha mantıklı olacaktır. Sigara veya nargile gibi her nefes içeri çekilmez. Bir ateşe (ateşi canlı tutmak için) bir bana şeklinde içmek gerekir. Duruma göre iki (veya üç) ateşe bir bana da olabilir. İçip bitirdikten sonra da çile bitmez. Güzelce temizlemeli ve baş köşeye kaldırılmalıdır. Yetirince nezaket göstermez, iyice temizlemezseniz, intikamını bir sonraki içiminizi zehir ederek alacaktır.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#25 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sevgili günlük, Bu sabah Hürriyet´in Kelebek ekinde sigarayı bırakmanın vücuda yaptığı olumlu etkileri anlatan bir haber okudum. Bu tarz haberlerden oldum olası tiksinmeme rağmen nedense coşup sigarayı bırakmaya karar verdim. Kararım kesin, sigarayı bırakıyorum. Bu kararımın vücuduma etkilerini gösteren tabloyu başucuma astım. İçimin zehirden temizlenmesini tabloya bakarak daha rahat hissedeceğim. Şimdi masanın üzerindeki dolu sigara paketini buruşturup çöpe sallıyor ve sağlıklı gürbüz bir kişi olma yolundaki ilk adımımı atıyorum.
SEKİZİNCİ SAAT Sevgili günlük, Tabloya göre sigarayı bıraktıktan sekiz saat sonra tansiyon ve nabız normale dönüyormuş. İnanır mısın, bunu hissediyorum sanırım. Tamam, tansiyon ve nabzımın bundan sekiz saat önceki halinde de anormallik hissetmemiştim,ama normale dönmesi iyi bir şey herhalde. Coşkumu paylaşmak için Teoman´ı aradım, sigarayı bırakmama "geçici Ubeyd Korbey sendromu" adını taktı. "Oğlum" dedim, "bak tam sekiz saattir sigara içmiyorum, tansiyonum ve nabzım cillop gibi oldu". Bunu söyleyince kendi nabzının ve tansiyonunun da harika olduğunu söyledi, meğer sekiz saattir uyuyormuş. Yavşak işte, ben ne diyorum o ne diyor. Yalnız laf aramızda, kafama takıldı gerçekten, demek ki günde sekiz saat uyuyan bir sigara tiryakisinin tansiyonu ve nabzı da günde bir kere normalleşiyor. E peki, tansiyon ve nabız günde üç kez normale dönemeyeceğine göre benim kazancım ne bu işten? Demek ki, savaşı erken bırakmayacaksın. Yoksa Teoman itinden ne farkım kalır? Onun tansiyonu da normal, benimki de.... Neyse, bakıcaz.... ONUNCU SAAT Sevgili günlük, Sigarayı bırakırken başlangıcın çok zor geçtiğini duymuştum. Hiç de değilmiş. Az önce yemek yedim, iştahım açılmış, yemeklerin tadını daha iyi aldım. Yıllardır ilk kez yemeğin üzerine sigara içmeyeceğim. ON BİRİNCİ SAAT Acaba azaltarak mı bıraksam? Sadece yemeklerden sonra içsem mesela? Yok yok, dayanmam lazım. Kuruyemişçiye gidip kabak çekirdeği alayım, oyalanırım. ON ÜÇÜNCÜ SAAT İki saattir aralıksız kabak çekirdeği yiyorum. Ve bir de yıldıran dejavu: "abi bu çekirdeğe elini sürünce bırakamıyorsun." ON DÖRDÜNCÜ SAAT Kabak çekirdeğini bırakınca yemekten sonrakine benzer bir sigara içme isteği uyandı. Çöpe attığım sigara paketini ararken telefon çaldı, Teomanmış. "Sağlığında yeni düzelmeler var mı?" diye sorup kahkaha attı .Vay ayı vaaay, sigarayla mücadelemde başarısız olmamı bekliyor demekki. Bu beni sinirlendirmekten çok kamçıladı. Ulan Teoman, görüşürüz bakalım. İlk işim sigara paketinin olduğu çöp torbasını evden atmak ON YEDİNCİ SAAT Sevgili günlük, Kendimden utanıyorum. Az önce kapıdaki çöp torbasını geri almaya karar verdim, kapıcı götürmüş. Kararsızım, sigarayı bırakanların sinirli olmaya başladığı ve kilo aldığı söyleniyor. Şişman ve sinirli biri olup Hüseyin´e benzemeyeyim sakın? YİRMİ DÖRDÜNCÜ SAAT Sevgili günlük, Biliyor musun, sigarayı bıraktıktan 24 saat sonra kalp krizi riski yüzde 25 azalıyormuş. Fena değil ha, ne dersin? Teoman´ı aradım az önce, sana en fazla 15 gün veriyorum dedi. Kalp krizi riskinin azalmasından sözettim, güldü. Gül bakalım Teoman efendi, gül... Gidip kabak çekirdeği alayım. İKİNCİ GÜN Sevgili günlük, Dün çok kötü geçti. Kuruyemişçiye gidip bir kilo kabak çekirdeği aldım. Gazeteleri çıkmadan okusaydım keşke, Hıncal Uluç köşesinin yarısını "kabak çekirdeğinin cinsel güce katkıları"na ayırmış. Allahım, ya kuruyemişçi de okumuşsa yazıyı? Ulan yüz gram al çık, bir kilo niye alıyorsun? Bundansonra o dükkanın önünden geçemem. ÜÇÜNCÜ GÜN Sevgili günlük, Çok güzel bir gündeyiz. Sigarayı bırakmamın üzerinden 72 saat geçti, yani sinir uçlarım bugünden itibaren yenilenmeye başlıyor. Daha da güzeli, sevgilim geliyor. Bugün biraz sinirli gibiyim, kızın yanında arıza yapmasam bari... DÖRDÜNCÜ GÜN Sevgili günlük, Dün ne güzel başlamıştı hatırlarsın, ama korktuğum başıma geldi ve sevgilimle kavga ettim. Her şey iyi başlamıştı halbuki. Bir ara dışarı çıktık, ben sosisli sandviç almak istedim, hanımefendi karşı çıktı. Neymiş, yürüyerek yemek yenilmezmiş. Durduk yerde kavga çıktı. Sonunda dayanamayıp karşıdaki lokantaya gittim ve patlıcan musakka söyledim. Garson tabağı getirir getirmez hatunun yanına koştum ve "yürüyerek yemek öyle yenmez böyle yenir" diyerek elimde tabak yürümeye başladım. Bir yandan da musakkayı yemeye çalışıyorum. Kız kaçmaya başladı, ben de peşinden koşuyorum. Bir ara ağzımdan köpükler çıktığını farkedince durakladım. Elimdeki tabağı çöpe atıp eve döndüm. Sevgilimin telesekreterine not bıraktım, umarım arar. BEŞİNCİ GÜN Sevgili günlük, Bu sabah İstikbal´den çek-yat gelecekti, öğlene kadar bekledim, ne gelen var ne giden. Birden sinirlerim tepeme çıktı, elimde odunla beklemeye başladım. Hayır, niye sözünde durmuyorsun kardeşim? Sabah dediysen sabah getir. Adamlar saat üçte geldiler, ben odunla kapıya çıkınca tedirgin olup kaçtılar. İstikbal´i arayıp siparişi iptal ettim, Seray´ı var Mobella´sı var canım, banane yani... ALTINCI GÜN Sevgili günlük, Sevgilim aradı, bana çok kızgın olduğunu söyleyip bir çuval zır zır yaptı. zaten ona moralim bozuk, bir de Teoman gelip karşımda fosur fosur sigara imesin mi? Dumanı suratıma üflediğinde çaktırmamaya çalışarak içime çekmeye çalıştım. Ulan özlemişim be... YEDİNCİ GÜN Sevgili günlük, Kabul etmem gerekir ki bugün çok sinirliydim. Gevşemek için televizyonu açıp belgesel izlemeye başladım. Discovery Channel´da Timsah Avcısı diye bir lavuk var, 10 dakika dayanamadım herife. Eline bir yılan almış, yılan çıtır çıtır ısırıyor, bu gevrek gevrek gülüyor. Neymiş, yılan zehirsizmiş.Ya arkadaşım, zehirsiz diye ne bu yani? National Geographic´I açıyorum, zürafalar var, daha iyi. Ama zürafalardan, Mary ve ailesi diye söz ediliyor. Allah belanızı versin hepinizin. Süt içip uyumaya karar veriyorum, süt şişesinin üzerine "lütfen çalkalayınız" yazmışlar. Çal-ka-la-mı-yo-rum. Mecbur muyum lan sizin şişenizi temizlemeye. Para almasını biliyorsunuz eşşoğlueşşekler sizi be! Akşam arkadaşlarla bira içmeye gittik. Buinsanlarne kadar anlayışsız var ya günlük, aklın oynar.Ulan zaten sigarasız bira içiyorum, beynim sulanmış, hala üzerime geliyorlar. Masada ideolojik hadise çıktı, dışarı kadar uzadı. Tartışma sorun değildi de "sigarayı bıraktığındanberi kilo aldın lan kocagöt" deyince dayanamayıp kafa attım Teoman´a. Yapmasam iyiydi. SEKİZİNCİ GÜN Sevgili günlük, Teoman arayıp bir daha benimle görüşmek istemediğini söyledi. Çok umurumdaydı lavuk. Gereken cevabı verdim zaten. Bu arada, gazetede okudum yine. Sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden bahsediyordu. Azaltarak bırakma ve marka değiştirerek bırakma maddeleri ilgimi çekti. Acaba? Ama yok yok, bu kadar dayandım, gerisini getirmek lazım. DOKUZUNCU GÜN Sevgili günlük, Sana ne zamandır sevgili günlük diye seslenmediğimi farkettim. Oysa sen bu dünyada beni anlayan tek varlıksın, tek dostumsun. Bugün ne oldu biliyormusun, sevgilim beni terketti. Alçak kadın, Manyaklaştığımı söyleyip ayrıldı benden. Bu arada kabak çekirdeğinin bokunu çıkardım, her tarafımda sivilce çıktı. ONUNCU GÜN Sevgili günlük, İki gün önce, sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden sözetmiştim. Ben iki yöntemi birleştirip hem marka değiştirdim hem de azalttım. Günde üç tane yemeklerden sonra Parliement içiyorum. O kadar zaman sonra ilk içilen sigaranın bir güzel kafası var, şaşırırısın. ON BİRİNCİ GÜN Sevgili günlük, Kendime bir iyilik yapıp sigarayı beşe çıkardım. Ha üç, ha beş. Eskiden günde bir paket içiyordum, şimdi beş tane içiyorum. Yine kazançlıyım yani... ON İKİNCİ GÜN Sevgili günlük, Bugün gazetede Amerika´da yapılan bir araştırmayla ilgili haber okudum. Habere göre günde 10 taneye kadar sigaranın çok fazla zararı yokmuş. Üstelik sigaranın markasını değiştirmekten falan da bahsedilmiyordu. Madem öyle günde 10 tane Camel içebilirim. ON ÜÇÜNCÜ GÜN Sevgili günlük, Sevgilimi ve Teoman´ı arayıp özür diledim. Sevgilim, bir süre daha görüşmek istemediğini söyledi. Ağzımdan köpükler çıkarken koşturduğum sahneyi unutamıyormuş. Haklı kız, bir şey söyleyemedim. Teoman aramızda geçen hadiseyi sigaraya yordu, ona göre yavaş yavaş sigara içmeye başlayınca beynim tekrar faaliyete geçmiş. Neyse barıştık ve yarın akşam buluşmaya karar verdik. ON DÖRDÜNCÜ GÜN Sevgili günlük, Teoman´la ocakbaşına gittik. İçtiğim sigaraları saymadım. Teoman´ın da dediği gibi, sigaranın zararlarını bilerek içiyorum, kime ne? Sana da soruyorum günlük, sana ne? ON BEŞİNCİ GÜN Sevgili günlük, Püfür püfür içiyorum sigaraları. Bir de, "sigaraya tekrar başlayınca ne olur" tablosu yapmaya başladım. Sevgilim de bir daha sigarayı bırakmayacağım sözünü verince geri döndü. Elveda günlük, bir daha işim olmaz seninle.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#26 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Babası bir gün çabuk sinirlenen çocuğuna biraz çivi ve bir tahta verip:"Bak yavrum , sinirlenip çevrene zarar vereceğini anladığın an, sinirini yenip bu tahtaya çivi çakacaksın "dedi.
Çocuk ilk gün otuz çivi çaktı. Zaman geçtikçe çaktığı çivilerin sayısıda azalıyordu. Daha sonra ise hiç çivi çakmamayı öğrendi. Bunun üzerine babası; "Kendini tutabildiğin her gün bir çiviyi sökeceksin,"dedi. En son çivi söküldüğünde tahtda pek çok çivi izi vardı. Babası, "Bak çocuğum "dedi. "Bu tahta artık eskisi gibi olamayacak. Sinirlendiğin ve kırıp geçirdiğin her an karşındakilerde böyle gönül yaraları oluşur. Ne kadar tamir etmeye çalışsanda dil yarası iyileşmez.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#27 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Malumunuz Başıbüyük isimli bir semtimiz var. İşte bu güzide semtimize yapılan dolmuş seferinde yaşanan,semt sakinleri için normalleşmiş olsa da biz acemiler için dumura uğratan bir diyalog...
Dolmuştaki son koltuğa kim oturacak diye beklerken yaşlı bir bayan kapıdan şöföre sesleniyor: -Kaptan,başı büyük mü(!) -Evet abla -Hemen kalkar mı? -Sen bin hemen kalkar(!) ![]()
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#28 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kizilay civarinda vitrinlere bakarken gusel bi bayan, ki
fistik gibi denebilir. Mini etegiyle, mini mini yanima geldi, o da vitrine bakiyo. E tabi biz de goz ucuyla suzduk. O sira vatanin degerli abilerinden biri bakmayi fazla abartmis olacak ki; bayan, "Ne bakiyosun okuzun trene baktigi gibi?" diye bagirdi. Hazir cevap abi sakadanak yerlestirdi cevabi: "Trene onden mi yoksa arkadan mi binsem diye bakiyorum."
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#29 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ASK ARITMETIGI
akilli erkek + akilli kadin = ask akilli erkek + aptal kadin = iliski aptal erkek + akilli kadin = evlilik aptal erkek + aptal kadin = hamilelik OFIS ARITMETIGI akilli patron + akilli eleman = kar akilli patron + aptal eleman = uretim aptal patron + akilli eleman = terfi aptal patron + aptal eleman = fazla mesai ALISVERIS ARITMETIGI Bir erkek kendisine gerekli olan urunu almak icin 1 liralik urune 2 lira oder. Bir kadin kendisine gerekmeyen urunu almak icin 2 liralik urune 1 lira oder. GENEL GEÇER FORMULLER VE ISTATISTIKI VERILER Bir kadinin gelecek endisesi evlenene kadar surer. Bir erkegin gelecek endisesi evlenince baslar. Basarili bir erkek esinin harcayabileceginden daha fazla geliri olandir. Basarili bir kadin boyle bir erkegi evlilige ikna edebilendir. MUTLULUK Bir erkekle mutlu olabilmek icin onu cok iyi anlamak ve az sevmek gerekir. Bir kadinla mutlu olabilmek icin onu cok sevmek ve anlamaya calismamak gerekir. UZUN YASAM Evli erkekler bekar erkeklerden daha uzun yasar ama daha erken olmek isterler. DEGISIM ORANI Bir kadin kocasinin degisecegi inanciyla evlenir ama erkek degismez. Bir erkek karisinin degismeyecegi inanciyla evlenir ama kadin degisir. TARTISMA TEKNIKLERI Kadin bir tartismada her zaman son sozu soyler. Bu sozden sonra erkegin soyleyecegi hersey yeni bir tartisma konusudur. "EVLEN ARTIK" VIDIVIDISI NASIL KESILIR Her dugunde yaniniza gelip sizi minciklayarak "Artik sira sende" diyen yasli akrabalara, cenazelerde aynisini yaparsiniz bir daha evlilik lafini agizlarina almazlar.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#30 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir Ingiliz ailesi yaz tatillerini geçirmek üzere Almanya'ya gitmisti. Bir gezinti sirasinda çok güzel bir kir evinde kaldilar. Gelecek tatillerini böyle bir evde geçirmek istediler. Evin bir papaza ait oldugunu ögrendiler ve içini de gördükten sonra hemen gelecek tatil için anlasma imzaladilar. Ingiltere'ye döndükten sonra birden evin hanimi, ziyaretler sirasinda WC'ye rastlamadiklarini hatirladi. Merakini yenmek için papaza bir mektup yazdi:
"Sayin Bayim, ben sizin kir evinizi kiralayan bayanim. WC'nin nerede bulundugunu acaba bana yazabilir misiniz? Saygilarimla." Mektubu alan papaz, WC'nin ne anlama geldigini anlayamamis, Almanya'daki Anglican Kilisesinin "White Chapel" sözcügünün bas harfleri oldugunu sanmisti. Ayrintili bir mektupla yanit verdi: "Sayin Bayan; Basvurunuzun yüce bir duyguyla ilgili olmasindan dolayi memnunluk duydum. Ilgilendiginiz yerin evden 12 km. uzakliginda bulundugunu bildirmeyi seref sayiyorum. Oraya sik sik giden birisi olarak bunun biraz zorluk yaratacagini bildirmek istiyorum. Sik sik gitme durumunda, isteyenler yemegini de beraberinde götürebilirler. Oraya bisikletle, araba ile, ya da yürüyerek gidilebilir. Ancak oturacak bir yer bulabilmek ve baskalarini rahatsiz etmemek için biraz erken gitmekte yarar vardir. Söz konusu yerde soguk hava düzeni bulunmakta ve çok hos bir etki yapmaktadir. Çocuklar büyüklerinin yaninda oturmakta ve hazir bulunan herkes birlikte sarki söylemektedir. Giriste size bir kagit parçasi veriyoruz. Geç kalanlar yanindakinin kagidini kullanabilirler. Ayni kagidin birkaç kez kullanilmasina olanak vermek için çikista herkes kullandigi kagidi iade eder. Faaliyetlerin ürünleri yoksullara dagitilmak üzere toplanmaktadir. Öte yandan yapilanlarin disaridan da duyulabilmesi için içeride gelismis bir hoparlör sistemi bulunmaktadir. Müdavimlerin çesitli pozisyonlarda disaridan da izlenebilmelerini saglamak amaciyla özel cam bölmeler vardir. Verdigim bilgilerin açik ve yeterli oldugu düsüncesi ve bu kadar önem verdiginiz yerde sik sik bulusabilmek umuduyla en içten saygilarimi sunarim."
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|