![]() |
![]() |
#331 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yılbaşı Duası
Hamdüke Yârabb diyerek şükrederim Kullara gösterdiği yoldan giderim Düşman elinden beni kurtar diyerek Yalvarırım Rabbim-adın zikrederek Geçmişim azgınca günahlarla dolu Lûtfile göster bana dos-doğru yolu Dertlere sabreyleyecek kuvveti ver Nefsime bir hadd koyacak kudreti ver Girmedi kalbim sapıtanlar tasına Eyleme yâ Rabb, beni kul, başkasına Aç bilirim, ben de felâketzedeyim Ver bana nan, yoksula yardım edeyim Hamdüke = hamdoldun Hadd = hudut, sınır Nan = ekmek Müfteilün müfteilün müfteilün / . . / / . . / / . . / Mehmet Fatin Baki
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#332 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yok Değildir
Her suhan manâ’sı dercetmiş lûgat Ba’zan uygundur ve ba’zan bir tezat Varsa mevcûdatta bir kavl var demek Görmüyorsan yok değildir kâinat. Lafta mevcut hem doğum var, hem menâ Sözde kalmış beş küfür bir kaç senâ Bir kerâmet, bir felâket yan yana Görmüyorsan yok değildir irtibat. Suhan = söz, kelam Mevcudât = var olan şeyler Kavl = söz Kainât = yaratıklar Menâ = ölüm haberi, fenâ Senâ = medh, övme Kerâmet = ihsan, ikram İrtibat = ilişki Fâilâtün fâilâtün fâilün / . / / / . / / / . / Mehmet Fatin Baki
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#333 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yok Değil Kasidesi
Sayın Cumhuebaşkanı Abdullah Gül’e istirhâm-name Lûtf-i Hakktan bir selâmet görmüyorsan, yok değil Nasb-edilmiş bir de nîmet görmüyorsan, yok değil Lûtf-i Hakk = Allahın Lutfu Nasb = tayin edilmiş Nîmet = iyilik, lutuf, ihsan Muhterem halk başkanından var bir isrirhâmımız Arzumuz sizden ferâset. Görmüyorsan yok değil. Halk başkanı = cumhur reisi İstirhâm = dilek Ferâset = keskin anlayış Son zamanlar bâzı insanlarda hürmet kalmamış Âşinâlardan nezâket görmüyorsan yok değil Dostların meclislerinden gelme birkaç kimseden Bir dürüst ikbâl ve izzet görmüyorsan yok değil Yaptığın her şeyde müsbet bir teşekkür karşısı Kendi köylünden mezellet görmüyorsan yok değil Mezellet = hakirlik, itibarsizlık Varlığından bir değer düşmüşse, düşmanlar kadar Dostlarından bir mezemmet görmüyorsan yok değil Mezemmet = kınama, yerme, tenkit Cümle halktan gizli bir cevr saklamaktan korkmadın Sende elmastan cesâret görmüyorsan yok değil Cevr = haksızlık, gadir Dûn yaşarken yerle yeksân gelse nefsin her sefer Çektiğinden fazla mîhnet görmüyorsan yok değil Dûn = aşağı bir hayat Yerle yeksân = toprakla bir Mihnet = dert, sıkıntı Kendi kendinden de memnun kaldığın müddetçe sen Dehr-i fânîden letâfet görmüyorsan, yok değil Dehr-i fânî = geçici dünya Yaptığın seyrânla bağlanmış fakat kırk yılda bir Gittiğin yerlerde hürmet görmüyorsan yok değil Seyrân = geziler Çok zamanlar şen yaşarken bir felâket karşısı En karanlık günde selvet görmüyorsan, yok değil Selvet = huzur, mutluluk Gezmelerden pek yorulmuş çok ta’ab kalsan bile Sende sonsuz bir metânet görmüyorsan yok değil Ta’ab = yorgun Metânet = sağlamlık Durmadan hiç bir zaman her yevm etmişsen duâ Celle Hakktan lûtf-i rahmet görmüyorsan yok değil Yevm = gün Celle-Hakk = yüce Allâh, ulu tanrı Tûl-i ömrün şuğl için sarfettiğn günlerde de Bir namazlık kâfi müddet görmüyorsan yok değil Tûl-i ömr = ömrün boyunca Şuğl = iş, vazife Bir devâsız dertle kerhen gittiğin müsteşfede Genç muvazzaftan muhabbet görmüyorsan yok değil Kerhen = istemiyerek, hoşlanmıyarak Müsteşfe = şifâ yurdu, hastahane Her zaman yaptırdığın pek basît işlerde de Bâzı günler sırf akâmet görmüyorsan yok değil Akâmet = verimsizlik, kısırlık Zemm edilmekteyse nefsin bir sebep bulmak gerek Öz dedenden nakl-verâset görmüyorsan yok değil Zemm edilmekteyse = kınanıyorsa Verâset = verâsetten kalma Hayli müsrif halka bir bak gezdiğin köylerde çok Gördüğün çöplükte kıymet görmüyorsan yok değil Beldemizden hem çalışkan, hem dürüst bir bankada Sâf sudan berrak şefâfet görmüyorsan yok değil Şefâfet = şeffaflık Câhil olsun, kâmil olsun fertte haysiyyet gerek Zengin insanlarda zillet görmüyorsan, yok değil Zillet = hakirlik, aşagılık Halkı milyonlarca rakkam yükselen Türkiyyede Bâzan iymânsız dalâlet görmüyorsan yok değil. Dalâlet = sapıklık Doğru yoldan çıktı nâmussuzların cinsiyyeti Haddeden sapmış rezâlet görmüyorsan yok değil Haddeden sapmış = hududunu aşmış Tez yapılmış bazı tahminler yanıltır fâili Hevn olan şeylerde külfet görmüyorsan yok değil Fâil = yapan Hevn = kolay Külfet = zorluk İlmde mevzu-bahs okullar fazla me’zûn vermiyor Beklenenden çok cehâlet görmüyorsan yok değil. Mevz-bahs = ismi geçen, konuşulan Kendi resminden de tatmîn olmayan mahkumların Aynasından başka sûret görmüyorsan yok değil Sûret = görüş, resim Memleket terkinde var servet kazanmak kaygısı Hicrolan gurbette hasret görmüyorsan yok değil Hicrolan = ayrılık olan Şimdi mekteplerde gençler garba dönmüşlerse de Eski tertip hulka hürmet görmüyorsan yok değil Hulk = ahlak, terbiye Elde mescitler dolarken bayramın son günleri Kuşkusuz dilbend ibâdet görmüyorsan yok değil Elde = yabancı memleketlerde Dilbend = gönül açıcı Milletin göz nûru olmuş gençlerin kalbinde çok Toplanan yüksek meziyyet görmüyorsan yok değil. Meziyyet = üstünlük Harpte ölmüş her çocukçin bir şefâat yalvaran Annelerden tıfl’a rahmet görmüyorsan yok değil Tıfl = çocuk Tarlalardan raptı kestik köyde rençber kalmadı Beldelerden şehre hicret görmüyorsan yok değil Rabt = bağ, alaka Hicret = göç Her şehirden bir vekil yollandı yüksek meclise Bâzı meb’uslarda hiddet görmüyorsan yok değil. Partiler nezdinde uygun hoş konuşmak karşısı Gayr-i münbit bir rekâbet görmüyorsan yok değil. Gayr-i münbit = verimsiz Parti kurmuş kibriyâ ismiyle memlû listede Zikolandan başka namzet görmüyorsan yok değil. Kibriyâ = büyükler Memlû = dolu Hem rezâlet hem şikâyet meclisin koynundadır Orda bir mestûr siyâset görmüyorsan yok değil Mestûr = saklanmış, gizli Her seçimden sonra meb’uslar gider tekrar gelir Halka hizmetkâr hükûmet görmüyorsan yok değil Bir derin devlet kurulmuş, gizli korkunç sahnede Resmedilmiş vech-esâret görmüyorsan yok değil Vech-esâret = esaretin yüzünü Yok mudur dünyâda cumhûrdan şikâyet merci’i Halka ez’âr bir sadâret görmüyorsan yok değil Cumhûr = halk Meci = baş vurulacak yer Ez’ar = gaddar Sadaret = başkanlık Ekseriyet zulmu her dem Tanrı ihsânın kısar Pek yayılmış havf-ı devlet görmüyorsan, yok deği Havf-ı devlet = devlet korkusu Eslihânın keşfi mutlak yaptı eflâk keşmekeş Dehr-i dûn ufkunda zulmet görmüyoysan yok değil Eflâk = dünyaları Eslihâ = silahlar Dehr-i dûn = aşağılk dünya Komşu devletlerle, milletlerle çarpışmak yeter Harp işinden bir felâket görmüyoysan yok değil Zorba devletlerle cenk-bâz milletin kalbinde hep Hıfz olan sonsuz hamâset görmüyoysan yok değil Cenk-bâz = savaşçı Hıfz = saklı Hamâset = yiğitlik, kahramanlık Arzda mevcut bir modern devlette tahmin yaptıran Köhne-sâl olmuş kehânet görmüyorsan yok değil Köhne-sâl olmuş = eskimiş Kehânet = falcılık Bir taraftan çok tahammül gösterirken köylümüz Bi-l-umum halktan şikâyet görmüyorsan yok değil Feyz yolundan naklolan yaşlanmanın son meyvası Lezzetinden bir alâmet görmüyoysan yok değil Feyz = verimli Sıhhatın sağlamsa ger hâlâ yaşantın var demek Her yıl Allâh’tan da nusret görmüyoysan yok değil Nusret = yardım Şen hayattan zevk alırken kalbinin hıfz ettiği Hakka atf ferhunde şehvet görmüyorsan yok değil Hıfz = saklama Hakka atf = Allaha yönelik Ferhunde = uğurlu, mübârek Şehvet = kuvvetli istek Göçmeden yüzlerce yıl dünyâda sağ kalsan bile Kabre dek sessiz azîmet görmüyorsan yok değil Azîmet = yolculuk Kimsesiz makberde yalnız kaldığın son haddede Rûh veren kalbinde kudret görmüyorsan yok değil Hadde = hudut Kudret = tâkat, güç Halk için hizmet yaparken hayr-ı ictâat gerek Bunda meşrû bir zarûret görmüyorsan yok değil Hayr-ı icrâat = hayırlı faaliyetler Halk bütün kalbiyle candan fazla medyûndur size Bir tükenmez saygı-hürmet görmüyorsan yok değil Bunca yıllar bir rahatlık faslı beklerken Fatin Başkanından bir mürüvvet görmüyoysan yok değil Fasl = mevsim Mürüvvet = yiğitlik, iyilik severlik Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün / . / / / . / / / . / / / . / / Mehmet Fatin Baki
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#334 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yoktur
Güzel sevmekte zâhid, gizlenen bir derdimiz yoktur Gülen mahluklarız biz, sızlayan ferdimiz yoktur. Sevilmekçin behey zen-dost, uzak gurbet diyârında Cesur cengâveriz lâkin çelikten zerdimiz yoktur. Doğuştan biz birer mürşîd ve mihmandârız âlemde Çoğunluk merd-i dânâyız şükür nâ-merdimiz yoktur. Sevildik hem de sevdik kendi düyâmızda, Ey,vallâh Güzel gül bahçemiz var lîk, dikensiz verdimiz yoktur. Yeter irfânımız, hoş bilgimiz hep fıtraten mevcut Mükemmel bir gazel yazdık Fatin, bir derdimiz yoktur. Zâhid = aşırı sofu Zen-dost = kadınlardan hoşlanan kimse Zerd = Zerd = savaşçı zırhı Merd-i dânâ = bilgili insanlar Mürşîd = kılavuz, yol gösteren Mihmandâr = konuk ağırlayan kimseler Verd = gül Lîk = lâkin Fıtraten = doğuştan Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün Mefâîlün . / / / . / / / . / / / . / / / Mehmet Fatin Baki
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#335 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yoktur (2)
Her gonca gülün sevdiği mehpâresi yoktur Her bülbülün aşk dansına nezzaresi yoktur Bir kez bile dünyâdaki her kârun evinde Şeddâd’ın İrem bahçesi fevvâresi yoktur Mehtapsız olan dehre karanlık *******de Gündüz güneşin verdiği nevvâresi yoktur Gerçek kaderin yazdığı sıhhatlı bir insan Yüz yıl yaşar ammâ, ölümün çâresi yoktur Seksen yaşa dek, çok şükür, âlemde duyulmuş Mehmet Fatin’in, merhemi yok, yâresi yoktur. Mehpâre = aşık Nezzâre = seyirci Kârun = çok zengin kimse Şeddâd’ın İrem bahçesi = Ad kavminin hâkimi Şeddad tarafında Şam’da yapılan ve Cennete bezetilmek istenen bahçesi Fevvâre = fıskıye Nevvâre = nur Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün / / . . / / . . / / . . / / Mehmet Fatin Baki
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#336 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yoktur Ki Verem
Ben sadece sana şefkat satarım İstediğin bende yoktur ki verem Senin gülüşüne neş’e katarım İstediğin bende yoktur ki verem Sevapta öndeyim, şerde âhirim Allaha medyunum, Hakka şâkirim İmanda zenginim, mülkte fakirim İstediğin bende yoktur ki verem Felek acımadan bahtımı çaldı Beni üç beş günde gurbete saldı Fedâ edilecek bir canım kaldı İstediğin bende yoktur ki verem Yaşadığım ülke uzak diyardır Hasretim bir büyük kucak kadardır Ömrümden bakiyye birkaç gün vardır İstediğin bende yoktur ki verem O eski günlerde gülerdik bol bol Ne kadar güzeldi tuttuğumuz yol Bu son telebinde biraz mâkul ol İstediğin bende yoktur ki verem Hece; 6 + 5 = 11 Mehmet Fatin Baki
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#337 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yolculuk
Geldi zamanı da yeri de Eserler bıraktın geride Birşeyler götürmek yoksa da Kaldı yüz kilo et deride. Sevabın günâhından çoktur Gönlün açsada gözün toktur Belli bir yerin, yurdun yoktur Yaşadın ötede beride. Fatin yüzün, benzin solmakta Verilen günlerin dolmakta Artık her şey belli olmakta Yolculuk alâmetleri de. Hece: duraksız 9' lu Mehmet Fatin Baki
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#338 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Zamanlar
Ermiş kişilerdir ki zamân kiymeti anlar Câhil sayılır kiymeti hiç kavramıyanlar Gündüz gece rüzgar gibi uçmaktadır evkât Aylar, seneler, günlere şâmil kısa anlar Âheste giden fırsatı kullanmada geçse Elbet kazanır ilk verilen şansı kapanlar Evlatları genç, gençleri çok yaşlı yapan şey Hiç kıymeti kaybolmayan evkât ve zamânlar. Evkât = vakitler Şâmil = içine alan Âheste = yavaş Evlât = çocuklar Mehmet Fatin Baki
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#339 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Zâr Edelim
Beri gel sevgili ins, şeytanı inkâr edelim. Bize ahbab görünen nefsi de enzâr edelim. Feleğin sunduğu fırsatları nimet bilerek Ta ezelden kurulan dostluğu pay-dâr edelim. Para paylaşmak için boş yere kavga yerine Mantıkiyyât ve akıl kullanarak kâr edelim Edebinden çıkarak nefs bizi kandırmak için Bize şeytan ile yaptırdığı suçtan âr edelim. Bırakıp kibri kökünden kırarak nefsimizi Sayısız suçlara pişman olarak zâr edelim. İns = insan, beşer Enzâr = kollamak, nazar etmek Pay-dâr = sağlam, muhkem Mantıyyât = doğruyu, yanlışı bulma ile uğraşan ilim Âr = hayâ Kibr = kibir Zâr = ağlamak Feilâtün feilâtün feilâtün feilün . . / / . . / / . . / / . . / Mehmet Fatin Baki
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|