![]() |
![]() |
#371 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Labirentte Kaybolan Aşk
bir seraptı gördüğüm uyandım işte. sen yoksun ama anılar kaldı benimle. yapraklar ise soldu bu yaz mevsiminde, yaktın yıktın ne geçti eline, söylesene. çöl oldu ruhum kabahat sen de. aşkı unutturdun bana dizelerde. şiirler de hep sen, kaçmak istesemde, sanki yüreğin hep benimle, ah bir bir anlatabilsem herkese. tüten bir bacaydı söndürdün. yazık ki aşkı küle döndürdün. sevginle beni hep süründürdün. solan çiçek yeşerir mi hiç. hayat felsefen bana uymadı. güzel sözler hep geride kaldı. unutulmaksa kaderde.. ne yapsaydım boyun mu eğseydim sevgiye. şiirler yalnız sevgisiz, umutlar yok çaresiz, özlemler kaçtı nedense, sevmeyen sevilir mi söyle. bir dersti belki bana verilen, hayatta hep sabredilen, labirentte kaybolan aşk, uğramasın artık bana. ben küstüm hayata, sevgisizliğe ve aşka. Menekşe Gülay
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#372 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Lâvlarda Kalbim
Öyle dolu ki içim seninle. Bu aşk mahvetti ikimizi de. Ağlayan gözler, yanan yürekle. Hayaller kaldı hangi mevsime. Bu ızdırapla geçer mi günler. İlacı yoksa ne yapsın kalpler. Sevmek acıysa, ölsün bedenler. Bekliyecek mi daima sevenler. Aşk yaşanır mı hiç ölümüne. Mutluluk dolsun hep gönlüme. Seninle olsam bir günlüğüne. Ne önemi var ecelin bile. Yapamam sensiz herşeyim benim. Doğan güneşim, bitmeyen sevgim. Bir ömür geçse hayatım senin. Lâvlar da kalbim, yanan bedenim. Sevdim gülmedim ona yanarım. Ağladım durdum günler hâzanım. Çiçekler soldu hep yazarım. Neyleyim ömrü gelsin baharım. Menekşe Gülay
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#373 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Layıkmıydım Sensizliğe
herşeyin sonu var. ya ayrılık ya ölüm ben yaşarken öldüm gururuma yenildim. seni çok sevdim. kıymetimi hiç bilmedin. sayende canlı canlı, mezara gömüldüm. lâyık mıydım sensizliğe, umutlarımla sevgisizliğe.. ayrılık bir hançer, yüreğimin derinliğinde. herzaman yanacak, içim belki.. ama sevmeyeceğim hiçkimseyi sen gibi. sana tutuklu kalbim, ölene kadar öyle kalacak. bu aşk hep ben de, sana hasret yaşayacak. Menekşe Gülay
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#374 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Leylâ Mecnuna Aşık Bende Sana
gece yarısıydı aniden uyandım birdenbire. terlemiştim korkunç bir rüya görmüştüm herhalde. gözlerime inanamıyorum karşımdasın işte. gözlerinde ki yaşlar niye, yakışıyor mu sevgine. hiç kıyabilir miyim sana, yüzünde ki damlalara. İçinde ki ateşi biliyorum taş çıkartır volkanlara. kalbin ise nasıl çarpıyor hissettiriyor kendini bana. hadi canım gel otur yanıma, al beni kollarına. özlemle geçen günlerimizi bırakalım bir kenara. seninle olmak seni hissetmek istiyorum var ya. hayat seninle güzel di seninle güzel olacak inan bana. tut ellerimi al avuçlarının arasına, sıcaklığını yay vücuduma. seni hep sevdim ölene kadar seveceğim biliyorsun ya. bak kayboldun gözlerimin önünden hayalin kaldı yine. ama hâlâ sıcaklığın benimle, kalbimin derinliğinde. sana olan hasretim ise yayıldı bütün bedenime. tarihlere yazılacak aşkımız bitmeyen sevgiyle. Leylâ ile Mecnun'u biz yaşattık bu devir de. onlar gibi birbirimize hasret, büyük sevgimizle. Leylâ deli gibi aşıktı Mecnun'a ben de sana. ama sonumuz benzemeyecek yıllar geçse de onlara. Menekşe Gülay
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#375 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Marmara' nın İncisi Avşa Adası
Karşımda Fener adası, sağımda Ekinlik, solumda ise Avşa'ya bağlı Manastırın başlangıcı. Kara bataklar bana inat yüzüyorlar denizde, martılar ise bağırarak uçuyorlar bir oraya, bir buraya. Masmavi denizi bırakır mıyım hiç size, geliyorum yanınıza, Sevgi dolu yüreğimle Merhaba Avşaya… Marmara’nın incisi Avşa Adası, güzel mi güzel. Sahil bir boydan bir boya uzanıyor. Denizin dibi görünüyor. Kumları ise elenmiş gibi. Yatak fiyatları orta gelirlilere göre ayarlanmış. Hele Şair Esin hanımın yemeklerine diyecek yok. Ada Mutfak Cafe ‘yi işletiyor eşiyle birlikte. Esin’i uzun zamandır tanıyorum ama, eşiyle yeni tanışdım. Yüreği sevgi dolu, güler yüzlü, hoş sohbet ikisi de. Bazen prefosyonel tiyatroculara taş çıkartırcasına, tüm gelenleri güldürmekten öldürüyorlar.. Okuduğu şiirlerde bir başka anlam katıyor yediğimiz yemeğe.. Doyumsuz saatler, huzur veriyor kişiye. Çocukluğumdan beri her yaz Avşa’ya giderim. Cıvıl cıvıl insanlarıyla, eğlence yerleriyle bir başka güzel gelir bana. Orada saat sorunu yok. Uykun kaçtığında, gecenin beşi bile olsa insanlar dışarda. Gece yarısı ise işkembe çorbası da bir başka güzel geliyor insana. Pansiyonların çoğu apart odalı. Ve çok temiz. Adanın diğer tarafı Araplar köyü eski adı, yeni adıysa Türkeli köyü. Burada Ali dedenin mezarı var. Akın akın ziyarete geliyorlar. Prangalı dede de diyorlar kendisine. Bir gece bir kişinin rüyasına girmiş. Sahilde yattığını gelip kendisini bulmasını söylemiş. Adam inanmamış ama, ilk işi sahile gidip bakmak olmuş. Gördüğüne inanamamış. Gerisin geriye dönerek, iki arkadaşını da alarak dedenin yanına gelmiş. Mezar kazıp elinde ki ayağında ki prangaları çözüp gömmek istemişler. Her çözdüklerinde tekrar prangaların yerinde olduğunu görüp meftayı öylece gömmüşler. O sene Avşa’da bağlarda üzüm daha da bereketlenmiş. Avşa’ya her gittiğimde ziyaret ederim. Bir de sahilde bir yatır var. Garip dede diyorlar adına. Eskiden kumların üzerindeydi mezarı. İki sene önce yerini daha ileriye alıp ziyaret yeri yapmışlar. Sizlere bir anımı anlatayım. Bir sene rahmetli annem ve iki kızımla Avşa’ya gittik. O sene öyle doluydu ki insanlar parklarda, sahillerde yatıyorladı. Biz de yer bulamadık. Taksiye binip Araplar köyüne gittik. Pansiyonda bir oda kiraladık. Ertesi sabah denize girmek için bayağı yol yürüdük. Bir yer bulup oturduk. Fazla kalabalık değildi. Uzağımızda tek tük insanlar denize giriyordu. Bir den arkama baktım. Şaşırmıştım. -Anne burada yatır var dedim. Annem de görmemiş. Evet kızım dedi. -Başka bir yerde girseydik keşke dedim. Ama kızlarım deniz den büyük keyif alıyordu. Birbirlerine sular atıp çığlıklarla sevinçlerini gösteriyorlardı. -Kalkarsak çocuklar üzülür dedi annem. Öylece kaldık. Biraz sonra iki orta yaşlı bey geldi. Yatırın taşına oturdu ve ellerinde ki karpuzu kesip bir de İçki şişelerini koydular. Moralim çok bozulmuştu. Ölülerimize saygı göstermeyen bu kişiler nasıl insanlardı. Anneme kalkalım anne dedim. Toparlanmaya başladık. Çocuklar hayır diye direniyorlardı. Ama dondurma alacağız sözünü duyunca sesleri kesildi. İşte o an tuhaf bir şey oldu. İnanın şu an bile içimde o tuhaflığı hissediyorum. Garip bir ses mi yoksa bir uğultu mu anlayamadım. Sakin deniz bir den büyük dalgalara dönüştü. Bizler gidiyorduk ama başımız arkada, daha neler olacak düşüncesindeydik. Evet dalgalar mezarı rahatsız edenlerin başından hışımla geçiyordu. Son baktığımda ise onların telaşla uzaklaştığıydı. Anneciğim, -Daha neler gelecek başlarına bilemeyiz diyordu. Garip dedenin varlığını da o zaman öğrendim. Biraz da Avşa Adasının tarihinden bahsedeyim sizlere. Kizikoslu Diogenes, Propontis Marmara Adaları 'ndan bahsederken OFİOUSA ile FİSİA'yı birbirinden ayırıyor. Pilinius bu adaya OPHİUSSA diyar diyor. Bizans tarihinde adanın ismi AFOUSİA olarak geçiyor. Toprak durumu yüzünden hiçbir zaman zengin olamamış ve bağımsız idareye kavuşamamış olan bu ada, tarihi akışına göre çevresinde hâkim olan kuvvetlerin egemenliğine girmiştir. Ada Hıristiyan din adamları için sürgün yeri olarak kullanılmış. Ve GEDEON 'un iddiasına göre ortaçağda boş kalmış. Avşa’nın tarih boyunca büyük gelişmeler göstermediği genel geçer bir kanıdır. Hıristiyanların sürgün yeri olarak kullanıldığı düşünülen adada bir tane de manastır bulunuyor. Bizans dönemindeki kayıtlarda adanın ismine ‘Ofousia’ olarak rastlanıyor. Daha sonra bölgeye göç ettikleri düşünülen Rumlar ise adaya ‘Afissia’ adını vermişlerdir. Avşa ise bu adın Türkçeleştirilmiş halidir. Fakat yapılan kazılarda ortaya çıkan kemikler, pişmiş topraktan yapılmış çanak-çömlek, çakmak taşı gibi kalıntılar, genel bilgilerin aksine adanın tarihinin çok daha eskilere kadar gittiğini gösteriyor. Fakat günümüzde bir manastır ve bir de şapel harabesinden başka kalıntıya rastlanmamaktadır. Marmara'nın incisi güzel Avşa'mı şimdiden özledim. On günlük kısa tatilimi sizlerle paylaşmak istedim. Üstelik Kumsal kitapevinde Mor Menekşe Şiir Kitabım ve Bir Dilenciye Aşık Oldum isimli hikaye kitabım satılıyor. İnanın sahilde şiir okumakla vaktim geçti. Umarım Avşa'ya giden dostlar, kitaplarımla harika vakit geçirip dinlenecektir. Tüm dostlara mutlu ve neşeli bir tatil diliyorum. Menekşe Gülay
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#376 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Martılar Ve Sen
Hayalin karşımda ama sen yoksun yanımda. Şarkılar bile, seni hatırlatıyor sevdam da. Yakışıyor mu bu ayrılık bizim gibilere. Biz beraber olmalıyız yaşadığımız müddetçe. Gemide gidiyorsun tek başına, martılarla birlikte. Kesin onları besliyorsun simitle, tüm sevginle. Gözlerinin rengi karışmış denizin yeşiline. Sende ki enerji de bir hoş, çıldırtıyor beni de. Keşke martın ben ve seninle beraber olsaydım. Gittiğin yerler de seninle yalnız,seninle kalsaydım. İçimde ki sevgim, aksaydı seller gibi yüreğine. Ellerinde ki sıcaklığı hissetseydim her seferinde. Kolların belim de baksaydık denizin güzelliğine. Belki de martıları beslerdik seninle birlikte. Deniz, martılar ve sen muhteşemsiniz gözümde. Seninle olmak delirtiyor beni, sevgin de. Her an özlemlerimdesin ve hep benimle. Fırtınaya kapılmış deniz gibisin hareketlerinle. Aslında yakışıyor da senin tüm kişiliğine. Rüzgar nasıl da esiyor sevgin işliyor içime. Seninle olmak güzel hayat veriyor bana Her baktığım da eriyorum karşında. Büyülüyorsun beni, gözlerinde ki anlamla. İçinde ki sevgin anafor gibi çekiyor aşkla. Yaşamakta güzel, senin gibi çılgın biriyle. Martılar ve sen, benim hep hayallerimde. Menekşe Gülay
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#377 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Masal Olmayacak Aşkımız
Her halinle başka güzelsin sevdiğim böyle. Gözlerinin rengine vuruldum gördüğümde. Hayran kaldım senin kişiliğine, sevdikçe Bir esinti gibi girdin aniden kalbime. Ben kaçtıkça, kovaladın düştün peşime. Hep düşündüm sever miyim seni diye. Böyle bir aşk, üzer mi beni sence. Med ve cezir gibi olur düşündüğümde. Tövbe etmiştim ben, aslında sevmeye. Senden çok etkilendim bilmem niye. Yıllarca kaçtım aşktan, aşk ise benimle. Sevgileri yaşadım yalnızca, hayallerde. Gizli kaldı kalbimin derinliklerin de. Göz yaşlarım sel oldu kimi zaman yüreğimde. İçimde ki korkuları yenemedim ömrümce. Korkum sevmekten, aşktan dı sevdiğim. Bir heyecan kapladı yüreğimi, şu an da. Sevmekten korkuyorum işin aslı buysa. Aslında aşkta güzel, yaşandığında. Kilometreler de olsa geleceğim birgün sana. İçimde ki ateş, akacak tüm vucuduna. Belki de, titreyeceksin karşımda. Ellerim avuçlarında, kaybolacak tuttuğunda. Seni hissetmek off...ne güzel olsa. Dudaklarını mühürleyeceğim büyük aşkla. Gözlerinde kaybolacağım sonsuzlukta olsa. Sevgini yaşatacağım kalbimde, büyük hazla. Seni seveceğim masal olmuyacak aşkımız da., Aslı Kerem'ine kavuşacak bu şiirin sonunda. Menekşe Gülay
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#378 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Masvavi Denizdi Beni Hülyalara Daldıran-Hikaye
Temmuz ayının en sıcak günlerini yaşıyordu Tekirdağ. Bir de iki gündür lodosun etkisiyle, denize girmenin imkânı yoktu. Bir an önce rüzgarın dinmesi için dua ediyordu Sezen. Kendini sakinleştirecek tek olgu denizdi çünki. Sabah horozlar ötmeden yürüyüşe çıkar. Deniz kenarında saatlerce ağlar, sonra alışverişini yaparak eve giderdi. Eşi ve çocukları herzaman geç kalkardı. Hıçkırık sesleri denizin dalgasına karışıyor değişik bir armoni yaratıyordu. Görücü usulüyle evlenmiş, hayatta eşiyle hiç mutlu olamamıştı. Oysa eşi Kenan deli gibi seviyordu Sezen'i. Ama senelerce kıskançlığından göz açtırmamıştı Sezen'e. Nefret ediyor dayanma gücünü yitirdiğini hissediyordu. Hıçkırıklar boğazına tıkanmaya başlamıştı nerdeyse. Kendi kendine yeter artık kalkmalıyım diye telkinde bulunuyordu. Yine de gözyaşlarına hakim olamıyordu. Çantasından bir sigara alıp titreyen elleriyle sigarasını yaktı. İki sene olmuştu Tekirdağ'dan yazlık alalı. İki sene öncesine kadar perdeleri hep kapalıydı. Bakkala bile gidemezdi. Devamlı paronayak bir şekilde Sezen'e manevi işkence yapardı. Bıkmıştı artık tükenmişti. Ama iki tane kızı vardı. Üstelik hayatta hiçkimsesi de kalmamıştı. Senelerce eşinin hakaretlerine, kıskançlığına yavruları için katlanıyordu. İkisi de üniversitede başarılı öğrencilerdi. Çocukları huzursuz olmasın diye Kenan'ın karşısında hep susmuştu. Eve gelip hemen mutfağa girdi. Kahvaltı sofrasını balkona hazırladı. -Haydi tembeller kalkın artık öğlen oldu diye sesleniyordu çocuklarına. -Ne bağırıyorsun bağırmadan konuşamazmısın sen. On karış suratla Kenan yataktan kalkmıştı. Yıllarca sevgiye hasretti. Beni seviyorsa, neden devamlı üzüyor hakaretler yağdırıyor diye düşünürdü hep. İster istemez gülümseyemiyordu. Güzeller güzeli Seda ile Eda gülerek geliyorlardı işte. Sezen'in tek mutluluğu çocuklarıydı. Anne ve babalarını öptükten sonra kahvaltı sofrasına oturdular. Onlarla hayat ne güzeldi. Herşeyi, her sorunu unutturuyorlardı Sezen'e.. Harika bir kahvaltıdan sonra Kenan giyinip işine gitmişti. Büyük bir gazetenin müdürüydü kendi. Çocuklar alel acele babalarının arkasından mayolarını giydiler. -Hadi anne hazırlan denize gidiyoruz. -Nasıl geleyim kızım işlerim var. Siz gidin ama dikkat edin. Açılmak yok ona göre. -Aman anne biliyorsun hiç açılıyormuyuz. Sen de çabuk bitir işlerini gel. -Tamam kızım merak etme en kısa zamanda yanınızdayım. Kızlar gitmişti. Yalnızdı Sezen, hemen kendine köpüklü bir kahve yaptı. Kahvesini yudumlarken sevgiye ne kadar aç olduğunu hissetti. Eşinin kendisini sevdiğini biliyordu ama hiç hissettirmemişti. Ne bir gün saçlarını okşamış, ne de ellerini tutarak sıcaklığını hissettirmişti. Bir robot gibi, evden işe, işten eve.. Üstelik durmadan azarlar ve asılsız suçlamalarda bulunurdu. Bıktım vallahi böyle sevgisiz hayat olur mu. İyi ki kızlarım var diye düşünüyordu. Birkaç gündür rüyasına yakışıklı bir erkek giriyordu. Elele diz dize oturuyorlar sohbetler ediyorlardı. Keşke Kenan'da benimle böyle olsa.. İsteklerimi söylediğimde beni azarlıyor. Kocaman kızların var ne sevgisi bu diyor. Hemen işlerimi bitirip denize gideyim en iyisi. Serin sularda yüzdüğümde ruhum dinleniyor. Kızgın kumların üzerinde kendini mutlu ve huzurlu hissediyordu. Kızlar bir yandan bağırıyordu -Haydi denize anne. -Biraz sonra geleceğim kızım. Dalmıştı yine hayallere.. Gözlerinin önünde gördüğü rüya vardı. Etkilenmişti işte, elinde değildi. Keşkelerle de yaşanılır mı ben en iyisi denize gireyim der demez bırakmıştı kendini Marmara'nın mavisine. Harikaydı deniz. Bütün kötü düşünceler gitmişti yüreğinden. Kızlarıyla top oynamış. Yüzmüş ve yorulduğunu hissetmişti. -Haydi güzellerim sizlerde benimle gelin dinlenin biraz. -Tamam anne der demez Eda ve Seda'da denizden çıkıp güneşlenmeye başladılar. Kenan beni bıraksa, mesela birine aşık olsa, ben gidiyorum hayatımı yaşayacağım dese, ne güzel olurdu. Bu Sezen'in düşüncesiydi. Hayatı hep böyle geçmişti. Ama Kenan ne kimseye aşık olmuş, ne de Sezen'i bırakmıştı. -Artık eve gidelim çocuklar bu güneş insanı mahveder. Çocuklar hemen giyinip anneleriyle, evin yolunu tuttular. Hepsi duş aldıktan sonra yataklarına uzandı.. Rüyasında deniz kenarında yine ağlıyordu Sezen. Birden irkildiğini hissetti. Başını kaldırdığında rüyalarında gördüğü yakışıklı bey yanında duruyordu. -Yine ne oldu Sezen neden ağlıyorsun? -Çok mutsuzum. Senelerdir eşimi sevemedim. Birtürlü de ayrılamadım. Ondan nefret ediyorum. Artık tahammül de edemiyorum. -Sabret Sezen göreceksin herşey çok güzel olacak. Sen sabrınla kazanacaksın. Ağlama artık. sen ağladıkça ben üzülüyorum. Uyanmıştı Sezen, gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Sabır sabır diyerek kalktı. Akşam için yemekler yapması gerekiyordu. Bir de bugün evlilik yıldönümleriydi. Çocuklar sever bir pasta yapayım diye kolları sıvadı. Hiçbirzaman hatırlamamıştı Kenan ne yıldönümlerini ne doğumgününü. Boş şeylerle uğraşma derdi Sezen'e. Akşam olmuştu masa hazır babalarını bekliyordu çocuklar. -Babam geliyor anne diye Eda ile Seda kapıyı açtılar. Hemen yanaklarından öptüler. Babacığım haberin var mı bugün ne? -Ne kızım -Annemle evlenme yıldönümünüz. -Aman kızım yıldönümüz mü kalmış. Bırakın böyle şeyleri. Karnım acıktı sofra hazır mı? -Hazır babacığım diye bağırdı kızlar. -Tamam elimi yıkayıp geliyorum. Sezen rakıyı getir. Sezen'in eli ayağına giriyordu kocası geldiğinde. Ömrünce hakaretlere maruz kalması onu ve bedenini tedirgin etmişti. Elleri titriyordu. Yemek sessizce yendi. Çocuklar koşarak mutfağa gittiler. Annesinin yaptığı pastanın üzerine bir mum dikerek masanın üzerine koydular. -Bu da ne şimdi. -Pasta babacığım, yıldönümünüzü kutluyoruz. -Bırakın bu işleri, böyle şeylerden hoşlanmadığımı bilmiyormusunuz. Ben içeri televizyon seyretmeye gidiyorum. Ne haliniz varsa görün. Sezen ve çocukların suratları on karış asılmıştı. Hayat böyleydi Sezen için, yaşamakmıydı bu. Aradan geçen zamanda daha da nefret etmişti Kenan'dan. Onu görmek bile istemiyordu. Duygularını ise yalnızca kendi, bir de her sabah ağladığı bankta, deniz biliyordu. Sanki Sezen'in üzüntüsünü biliyor gibi, hışımla karalara vuruyor köpükler halinde yayılıyordu çevresine. Bu aralar Kenan'da bir değişiklik vardı. Anlam veremiyordu. Gizli gizli konuşmalar, telefonda gülmeler, hayret bu adama ne oldu diye düşünüyordu. Bir gece Kenan uyuduktan sonra, Kenan'ın telefonunda ki mesajları karıştırmaya başladı. Gözlerine inanamadı. Mesajın tekinde yarın Ankara'ya gidiyormuyuz diye soruyordu bayanın biri. Aceleyle kapattı telefonu yerine koydu. Sabah erken kalkmıştı kocası. -Hayrola Kenan bugün erkencisin. -Ankara'da toplantımız var. Bana birşeyler hazırla hemen çıkmam gerek. Koşarak giyecek birşeyler hazırladı Sezen. -Kahvaltı hazırlayayım mı? -Kadın olsaydın benden önce kalkar hazırlardın. İstemiyorum. Çıkacağım hemen. -Nekadar kalacaksın? -Bilmiyorum arar haber veririm sana. dedikten sonra çıktı gitti Kenan. Morali bozulmuştu Sezen'in. Senelerdir eziyeti yetmedi bir de kadın çıktı ortaya. Neyse boşver benden uzaklaşsında nereye giderse gitsin diye avutuyordu kendini. Kimdi bu kadın? İsmi Gülsever. İnternetten arşive bir bakayım. Açtı bilgisayarı, gazetenin arşivine girdi. işte Gülsever'in resmi karşısındaydı. Yirmi beş bilemedin yirmi sekiz yaşında bir genç kadındı. Nerdeyse çocuğu yaşında. Bu adamda utanmada kalmamış diye düşündü. Akşam olmuş güle oynaya masayı hazırladılar. Neşeleri yerindeydi. Gelen bir telefonla, Sezen yemekten kalktı. Karşısında polis olduğunu söyleyen bir bey vardı. -Hanfendi eşiniz Bolu'ya bir kilometre mesafede kaza yaptı. Şu an yanında kızı mı bilemiyorum. hastanede. -Birşey oldu mu memur bey? -İkisi de hastaneye yetişmeden ölmüşler. Gelmeniz gerekiyor. -Peki ilgilenirim deyip kapadı telefonu. Başlamıştı ağlamaya. neden ağladığını o da bilemiyordu. Çocuklarda anlamıştı durumu, onlarda birlikte ağlıyordu. Sezen Kenan'ın kardeşlerini aradı. Durumu onlara anlattı. Hastaneye gidip onu birlikte olduğu kadınla görmek istemiyordu. Kardeşleri ilgilensin diye düşündü. Kenan'ın kardeşine yanında bayan olduğunu söylememişti. Ama gittiklerinde nasıl olsa öğreneceklerdi. Ne yapacağım ben şimdi iki kızımla diye düşünüyordu. Mutlu değildi kocasıyla, ama evinde bir erkek ve çocuklarının babasıydı. Bir de yanında kadının olması kocasına karşı kinini daha da arttırıyordu. Sabret demişti rüyasında gördüğü erkek. Sabretmişti çocukları için. Ama böyle bir sona hazır değildi. Yine sabah yürüyüşüne çıkmış deniz kenarında ağlıyordu. Tek başına iki çocuğun sorumluluğu omuzlarına yüklenmişti. Masmavi denizdi beni hülyalara daldıran, yüreğimi rahatlatan. Artık daha da güçlü olmalıyım. Banktan kalktı evin yolunu tuttu. herzaman ki gibi kahvaltıyı hazırlayıp çocuklarını kaldıracaktı. Hayat devam ediyor diye düşündü. Evet hayat devam ediyordu. Menekşe Gülay
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#379 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Mavi Düşlerimizle
Acılar güle döndü seninle düşümde. Bir beyaz gül açtı gönül bahçemde. Kokladım hiç durmadan sen gibi. Öyle hissettim ki seni içimdesin sanki. Dünyama gün doğmuyor yüzünü görmediğimde, Yüreğimde ki alev sönmüyor bende ki özlemle. İçimde ki ateş yakıyor hep bedenim de. Sonbahar sisi çöktü hadi bebeğim gelsene. Güllerle süslü bir kafesteyim ben şimdi. Seni beklemekle geçiyor ömrüm belki, Olsun canım ben de sevgin okadar çok ki. Sensizliği yaşamıyorum sen bendesin çünki. Hadi sevdiğim gidelim buralardan uzaklara. Mavi düşlerimizle biz uçalım sonsuzluğa, Gökyüzünde yıldızlar bir bir çıkana dek. Yol alalım hiç durmadan hep aşkımızla. Aşkın alevler gibi, büyüdü hep içimde, Kök saldı ben de hep anılarla birlikte. Aşılacak engelleri aştık kaldı geride. Aşkım değişmedi hapsoldum sevginde. Menekşe Gülay
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#380 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Mâzimiz Den Sil Anıları
Yüreğimi aldın geri vermedin, Gözlerimi aldın neden sevmedin, Bu aşkın sonunu hâzan eyledin, Hesap ver sevgili, neden terk ettin. Bu sevgiye kandım sana inandım, Hep sevecek sandım yazık aldandım, Sen den gelen aşka, nasıl da yandım, Hüzünler kapımda, sonbahar sandım. Yeşil yemyeşildi tanıdığımda, Baharlar açtıydı gönül kapımda, Sevmek buydu işte, yandım aşkınla, Sebebim sen oldun biten sevdaya. Kâbus ******* de, seni aradım, Belki hatırlarsın gelirsin sandım, Aldanan ben oldum hep sana kandım, Bu aşkın sonunda, hüsrâna vardım. Hep bahar olsaydı sense yanımda, Ellerin elimde, baksaydın aşkla, Her zaman yaksaydın büyük bir hâzla, Daha da severdim tutsaklığımla. Bulamayacaksın böyle bir aşkı, Hayaller avuntun dilinde şarkı, Şiirlerde kalan, büyük sevdayı, Artık mâzimiz den, sil anıları. Menekşe Gülay
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|