![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12100
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() VUR BİTSİN
Orada masanın üstünde bir resim, İkimiz denize karşı durmuşuz Üsküdar’da Saçlarımızın üzerinde martılar, Gözlerimizde acemi bir aşk Ve tuhaf ve çocuksu bir mutluluk, Senin sırtında sarı yağmurluğun Kadıköy’de ucuzluktan almışız Bende o siyah kazak hani bir kedi gibi sokulduğun Şubat ve yağmur yağıyormuş meğerse, Islatan her tarafımızı Orada masanın üstünde bir resim, Yak bitsin Orada kapının arkasında bir yazı, Seviyoruz yazmışız birlikte, Harfler nasıl titremiş meğer ellerimizde, Bir pazartesi akşamı ben eve dönünce Tutup öyle yazmışız nereden estiyse, Hep gülüşün, hep sıcaklığın sinmiş harflere, Ne yaptığın çorbanın, ne pilavın tadı Sobayı yakmayı unutmuşuz ne gam, Senin çiğdemler açmış yüzünde sıcaklığın Orada kapının arkasında bir yazı Sil bitsin. Orada sehpanın üzerinde iki bardak, Senin demlediğin çayı içmişiz birlikte Nasılda dalgamızı geçmişiz dünyanın bütün dertleriyle, Bir masalmış bir yalanmış gibi korkmuşuz, Sıkı sıkıya yaslanmışız bahtımızın kara yıldızına Ben tek sen üç şeker atmışın filiz çayımıza Sonra açıp perdeyi gökyüzünden bir dilek tutmuşuz, Mehtap gülümsemiş deli yürek çocukluğumuza Orada sehpanın üzerinde iki bardak, Kır bitsin. Orada odaya saçılmış küçük hatıralar, Ne yana dönsem bir parça bir şey senden Belki minik kızgınlığın, belki bir gülüşün orda, Böreğin altını yakışın, düğmeyi dikerken iğneyi eline batırışın, Ve saçların hep o kan gülleri taktığın saçların, beni mahpus bıraktığın saçların. Ne yana dönsem bir parça bir şey senden Hep o kanepede oturmuşluğun, şu senin küçük yastığın, şu eşarbın, İşte şu bir haziran akşamı gitmek için ayaklanışın Ne yana dönsem bir parça bir şey senden Orada odaya saçılmış küçük hatıralar, Git bitsin. Orada ayaklarının dibinde bir adam, Adam bütün adamlığını dökmüş önüne, Böyle kaç gün yada kaç gece, ayaklarının dibinde, Öyle kolay mı öyle kolay gitmek, Her şeyi bu İstanbul’u, o sevdiğin adaların kokusunu Mısır çarşısını, Eminönü’nün balık ekmeğini Beyoğlu’nun sinema salonlarını birlikte beklediğimiz 28 numarayı, Unutmak öyle kolay mı, öyle kolay, Orada ayaklarının dibinde bir adam, Kov bitsin. Orada çekmecede yedi otuzbeş bir silah, Babadan kalma, Hani bir bayramda saydırmışız havaya, Sen biraz ürkek sokulmuşun omzuma, Kuşlar havalanmış bütün kuşları İstanbul’un, Giderken galiba bir beni birde bunu unutmuşun Orada çekmecede yedi otuzbeş bir silah, Ve burada zaten öldürdüğün bir yürek, Vur bitsin |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12100
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() YALAN
Hadi gidiyorsun Yürekten kan gidiyor, sen gidiyorsun Herşey gidiyor Gökte bulut, dağda kar, düzde kervan gidiyor Solgun bir gül oluyor insan Bir demet kar çiçeği ölüyor, sen gidiyorsun Ne ucuz yaşıyorsun, ne kolay Bir kristal gibi ellerimden düşüyorsun Bakma öyle Ben kanıyorum sen üşüyorsun Kolay değil bir yalan bu Yaralayan koca bir yalan Yalan işte Sevdiğim yalan Şarkılardan arta kalan ve sabah buğusu Ve tarla faresi ve ekmek derdindeki işçi kalbi gibi Yumuşacık sıcak bir yalan Islak gözlerimle geçiyorum Yaralı bir ceylanın kalbinden Ceplerimde kül var Bir yangından arta kalan Sorduğum adreslerde kimse oturmuyor Ve kimse olmuyor ben sorduğum zaman Herşey bir yalan gibi yandığı zaman Yalnız olduğunu anlıyor insan Anladım ve geçtim Yaralı bir ceylanın kalbinden Aynamı kırdım, fotoğraflarımı yaktım Nasıl da acımasızdım tafralarıma karşı Nasıl da umarsız Su gördüm düşümde Karanlıktı ve gürültüyle çağlıyordu Ceplerimde kül vardı ve yanıyordu Sonra sabah oluyor Ve bir ceylan kalbinde alem ağlıyordu Hayır, diyordu bir dağ köylüsü Hiç bir şey için geç değil Ve geç değil Birşey için hiçbirşey Birşey vardı öyleyse, birşey Beni çeken Güneşin dağdasından uzağa Kocaman çayırlara çeken birşey Gümrah ırmaklara Sonra sıcağa sonra acıya Sonra yaralarıma merhem olmaya kapıma dayanan birşey Tutsana beni bırakmasana Olsun, yaralasana Olsun, ağrısa da Yalan da olsa kalsana Dağ köylüsü aşkın olduğu yerde ben varım Sen olmasan da ben varım Yağmur yağar, saçlarım filizlenir Bir yıldız düşer omuzlarıma Islık çalar, ıslanır, şarkılarımı söyler geçerim kapımdan Camların buğusundan ve yağmurun kokusundan Tanırlar beni En iyi yalanlarını alırım onların Adresler sorarım kimseler oturmaz orada Ve kimseler olamaz ben sordukça Dağ köylüsü Şimdi gidersen Şimdi git Kalırsan şimdi |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12100
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() YOL
Gözlerim kapanmadan önce yoldaydım Damperli bir kamyon kadar gürültülü Ve bir o kadar sabırlı Bir menzil, bir başka menzile Bir kilometre, başka kilometreye değiyordu Kalbimden acılı şarkılar geçiyor Sigaramın dumanı akşamla gülüşüyordu Yoldaydım Kirli beyaz gömleğimin üstünde yağ lekeleri Arka dörtlüde şoför İsmet’in hayat hikayeleri Bir keskin viraj korkusunda Hükmünü yitirmiş bir limon kolonyası ferahlığında Kısa ve soğuk ihtiyaç molalarında Bir kasaba otogarında Zigana Geçiti’nde başım camda sarsılarak uykudaydım Öyle dardaydım Yoldaydım O türkülerde ki, o ağıtlarda ki O Fırat’a kaptırılan gelin gibi hoyratta ki O aşılmaz, o varılmaz, o kahpe, o yalan sevgili, o rüya gibi Yoldaydım Bir aşka gidecektim Gece yarısı bir şehre inecektim Ellerim cebimde olacaktı Kalbim avuçlarımda Üşüyecektim Sen belki, belki sen Cesur Turizm’in yazıhanesinden, apollo magirus patinaj çekerken Hayal meyal görecektin beni Orası burası sökülmüş bir valiz elimde Yanımda senin için topladığım üzümlerle dolu bir sepet Ağzımda bulantıyı geçiren nane şekeri Cebimde muavinin ikram ettiği gofret Dudağımda yarım bir şarkı Yüreğimde sadece hasret Sadece cesur, sadece menzil Sadece cümleten geçmiş ey yolcular Yine bekleriz, yine gideriz, yine severiz birbirimizi Geçmiş olsun ey yolcular Sizin yolunuzun sonunda bizim yolumuz başlar Gidin yatın şimdi ya da buluşun sevdiklerinizle Birbirinize öyküler anlatın Kaptan uyuyordu deyin Acılı şarkılar dinliyordu deyin Çok sigara içiyordu, gülmüyordu deyin Geçmiş olsun ey yolcular Hadi gidin, hadi siz gidin Hadi biz de gidelim İsmail Bak arkaya yakalım dörtlüleri Havalı bir korna Delikanlı bir manevra Hoşça kal otogar Merhaba yollar Levhalar, yamalı asfaltlar Merhaba hendekler Dereler, şarampol Merhaba rüyalar Ecel... Merhaba Hakkı Bulut Nane şekeri, kolonya, çokoprens ve diğer herşeyler Merhaba yol Yoldayız Hayırlı yolculuklar Hayırlı rüyalar Gece kuşları, fren sesi Koşarak karşıya geçmeye çalışırken parçalanan sincap Fırlayan tekerlek, devrilen otobüs Gazete kağıdıyla örtülen firmam Örtülen ömrüm, sermayem, karanlığım O zaman ben uykudaydım, dardaydım Yoldaydım |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12100
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İstanbul'a Kar Yağıyordu
Yetmişdokuzun kışıydı Sertti, soğuktu İstanbul'a kar yağıyordu Kömür yanıyordu sobalarda *******i polisler, bekçiler oluyordu Bir de biz oluyorduk Ölümüne üşüyorduk ha, Yalan yok, polisler de üşüyordu Onaltı yaşındaydım Herşeyi bükecek bileğim vardı Onaltı yaşındaydım Aslan gibi ortadaydım Gündüzleri, okulda coğrafya defterimin arkasına Senin için şiirler *******i duvarlara ülkemi kurtarmak için Kahrolsun yazacak kadar adamdım Onaltı yaşındaydım Ne senin haberin oluyordu şiirlerimden Ne de birileri kahroluyordu Mahalle duvarlarına çiziktirdiğim harflerimden Onaltı yaşındaydım Yalan yok Ben yazmaya böyle başladım Coğrafya defterim bir eskiciye kurban gitti Duvarlarına yüreğimi bağırdığım o evler birer birer Yıkıldı gitti Şimdi güzel kağıtlara yazıyorum Kocaman laflar ediyorum Marşlar biliyordum Kitaplar okuyordum Koşarak ve ıslanmadan geçiyordum sulardan İstanbul'u seviyordum Seni seviyordum Dualar öğreniyordum Meydanlarda toplanıp bağırıyordum Herkes gibiydim Herkes kadar cesur Herkes kadar korkak Herkes kadar filinta delikanlı Ve herkes kadar buralı Yetmişdokuzun kışıydı Sertti soğuktu İstanbul'a kar yağıyordu Ağzımızdan dumanlar çıkıyordu konuşurken Haliç'in arkasında toplanıyorduk Gece adamı içine çekiyordu Biz geceyi içimize çekiyorduk En güzel ben yazıyordum duvarlara yazıları Herkes beni seviyordu En güzel şiirleri de ben yazıyordum oysa Coğrafya defterimin arkasına Bunu kimse bilmiyordu Sizin evin duvarına "kahrolsun" diye yazıyordum Ve hızla kaçıyordum Sizin evin duvarına birkez olsun "Seni seviyorum" diye yazamadım O zaman duvarlara öyle şeyler yazılmıyordu Dedim ya Yetmişdokuzun kışıydı Sertti soğuktu İstanbul'a kar yağıyordu |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12100
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ÖYLESİNE SEVMİŞTİM
Şimdi gidiyorsun, git Bütün sabahları üşüdüğüm Bütün gördüğüm senli günlerim, onlar da gitsin İçimde bir şarkı Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin Yıldızları da alsana yanına gökyüzünden Sevdiğimiz şarkıları da Pencareme konan yusufcukları da Bana karanlığı bırak Beni bırak, beni böyle bırak Böyle ansızın, böyle yakışıksız Böyle anlamsız, böyle dağınık Öyle kapıda susuşun Öyle sarsak, öyle serkeş, öyle çerkes duruşun Koy beni sensizliğe Ve otursun içime kül gibi kor yangının Şimdi gidiyorsun, git Hadi git Hepsi hepsi bir sevda benimkisi, al da git Hadi kanatma Hadi yıkma Hadi dokunma Zaten ben seni öylesine sevmiştim Şimdi gidiyorsun, git Bütün sabahları üşüdüğüm Bütün gördüğüm senli günlerim, onlarda gitsin İçimde bir şarkı Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12100
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ŞAŞKIN ATEŞ
dönemem geriye. yorgunum sevgisizliğe. ne olur anla beni. |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|