![]() |
![]() |
#441 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() - 1 -
Sorsam...... bana güler misin tutup avuçlarımı öper misin, ah deli çocuk der misin yine sarılsam ince beline, öpsem gül dudaklarından el ele tutuşsak sessizliğimizi konuşsak, tedirginliğimizi o garip, o mahzun kuşlarımız uçuşsalar sevinçle bir Rodrigo dinlesek, bir Beethoven, bir de hüznümüzü oturup ertelenmiş yaşanmamışlıklarımıza ağlasak ama neden susuyorsun deli kız ben ki her akşam kucağımda yalnızlığımla çoğul gözlerine koşardım seni düşlerimde bırakıp, ağrıyan gözlerimi sana açardım her sabah yalnızlığımı dağıtırdım hüzün sokaklara, seni bulurdum yokluğun mısralarımı ağlatırdı, kederimi yazardım sensizliğin en dayanılmaz yerinde, köpek yalnızlığımda güvercinler uçurup pencerene kondururdum ümidim, yaşama sevincimdin, ölümleri bilmezdim bilmezdim uçurumların derinliğini, kan uykuları bilmezdim sevgilerin geçici olduğunu, ayrılıkları bilmezdim en koyu ümitsizliklerde eğilmezdim örselenmiş çiçeklerdi, ******ları severdim tulumlu, kanlı başkaldırılar yaşardım sessiz haykırışlarla sessiz devrimler yapardım ben ki bu yoksul ellerimle Aylin`li zamanları okşardım o asi ruhun, o körpe vücudun ölümlülüğüne inanmazdım en kuytu yerlerini öperdim de utanmazdım Aylin`li zamanlardan o çekik gözler bir çivi gibi gelir saplanırdı gözlerime kirpiklerim ıslanır, avuçlarım yanardı paramparça uykularım çaresizliğim olurdu intihar kokan denizlere yalnızlığımı asardım anlamsızlığımı ve anlaşılmazlığımı vururdum ıssız ve kopkoyu karanlıklarda kendimi alıp kaçardım da çıkmaz sokaklara aldanmışlığımı ve ihaneti bulurdum her akşam alacasında saat beşlerde, yorgun bekleyişlerde tedirgin gözlerin yalancı gülüşlerinde olurdum o keskin bıçağın soğukluğunu sezer, kahrolurdum ürkek yalanlar gelir yapışırdı ellerime, yavaş yavaş ölürdüm Meserret akşamlarında suretimi bulurdum yalancı aynalarda mısralarım kan ağlardı, yüreğim sızlardı, müthiş kederlenirdim Aylin`li Aylin`sizliğimi bilmezdin, aniden yaşlandığımı görmezdin avuçlarımdan tutup öpmezdin, sürgünlüğüme üzülmezdin oysa sen eskiden böyle değildin saçlarımı okşardın da gözlerimiz yanardı o kar beyaz tenini tenime yapıştırıp dudak dudağa saatlerce uyurduk kollarımda açardın yediveren gözlerini tükenmeyen susuzluğumuzu zamana sığdıramazdık onurlu deliliğimizi derinlemesine yaşardık ellerimizin izi kalırdı gözlerimizde ertelenmiş yaşanmamışlıklar, yarım kalmış aşklar yaşardık korkunç açlıklardı ürkek bakışlarımız illegal tarihimizde yazılıdır deli coşkularımız militan başkaldırımız, piç edilmiş gerçek aşkımız biz ki bütün mevsimlerde, bütün iklimlerde bütün zamanlarda kanımıza girerdik, sevmekte diretirdik örselenmiş yüreklerimizi avuçlarımıza koyardık kıpkırmızı güller açardı avuçlarımızda, ümitlenirdik ala şafaklarda şanlı bayraklar açacaktık İstanbul`u sisli köprülere asacak, İzmir`i ateşe verecektik bütün zamanlara kendimizi koyacaktık geçmişin ve geleceğin tarihini yeniden yazacaktık bizsiz dilsizdi zaman; dururdu, akmazdı anlamsızlığı anlamlandıran bizdik, bilirdik bizli zamanların bir saniyesi için ölürdük ama neden susuyorsun deli kız ama neden ağlıyorsun?
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#442 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Özgürlük kitabının
sayfaları arasına cellatların kurduğu darağacındaki ip yarım kalan sayfayı gösteriyor okumaya devam edecek nice insana Evlilik fotoğraflarının yırtılarak kırılan çerçevelerin sokağa atılan tahtalarıyla çakılıyor çocuk tabutları Hiçbir genç kız taşımıyor kolyesinde sevgilisinin fotoğrafını ama ölüm sayfaları oyulmuş bir aşk romanının içine gizliyor tabancasını...
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#443 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Neler yaşadım herkesin sımsıkı sarıldığı hayatta
Anlatmakla bitmez acılarım ve adını çok sonradan koyduğum sevdalarım Neler öğrenmedim ki.. Genç yaşta yaşlanmayı, en kuytularda bırakılmayı, acılara çaresizliklere kafa tutmayı, sevmeyi ve sevdiğim kadar sevilmeyi, gülerken ağlamayı... Bir de her şeye inat yıkılmamayı. Çoğu defa kendi karanlığımda kaldım ve kendimle defalarca hesaplaştım. Gidişin hem beni hem de masum hayallerimi yıkmıştı. Sensiz yaşamaya çalışıyor ama beceremiyordum. Çünkü her hücreme işlemişti sevgin... Biliyor musun sensiz kutluyorum doğum günlerimi. Dostlar bir şeyler hediye ederken, Bense en anlamlı hediyeyi bekliyorum senden.. Seni ve gelmeni !!!!!! Ama yoksun. Sensiz bu kaçıncı doğum günüm biliyor musun ?? Yüreğim de acılar taşıyorum, Ve bir dalga gibi kıyılara vuruyorum.. Bunca isyanı yokluğunda çıkarıyorum.. Halen yaralarım kapanmadı,kanamakta.. Bilerek sarmıyorum,senin gelmeni ve senin sarmanı bekliyorum.. Belki bu bekleyiş hayata sımsıkı sarılmama mı sağlayacak, Belki de sonum olacak.. İsmini ne zaman alsam dilime ve ne zaman baksam resimlerimize Dalıyorum yaşanan o günlere ve yüreğim dolup taşıyor hasretinle.. içtiğim sigarada ve çayımda sen varsın,hep senin izin var. Bu yüzden daha çok seviyorum çayı ve sigarayı.. Sensiz ıslanıyorum nisan yağmurlarında, Seni arıyorum bu kentin ıssız sokaklarında... Ama yoksun!!! Bir haber verseydin, Kuş olur uçar,yağmur olur yağardım. Ve gelirdim yanına..acılarımızı dindirir tekrar başlardık en güzel aşklara ve en masum sevdalara... Ama yoksun!!!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#444 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Aman efendim, aman!
Galiba Âhir Zaman! Manzarası yurdumun, Tufan gününden yaman! Göz görmez aydınlıkta; Asümanedek duman. Yer dumanmış ne çıkar, Duman dolu âsüman. Türk evi delik deşik; Yıkı dökük hânüman. Duraksız itiş kakış; Süresiz karman-çorman. Anne çocuk doğurur, Köpek soyundan azman. Beyinler zıpzıp kadar, Mideler koskocaman. Aziz fikir buğdayı, Katıra mahsus saman. Boş lâf, hep dalga dalga; Uçsuz bucaksız umman. Hayvanlık orkestrası: Eşek, birinci keman. Orman keleş, nebat kel; Nebat adamlar orman. Midelerde ihracat, Günde beş milyon batman. Bilmem kaç milyar harman. Yangın evinde satranç; Plân, reform ve uzman. Tam bir buçuk asırdır, Maymunlardan eleman. Bizdeki hale nispet Maymun taklitten pişman. Hangi yol Türke uygun, Hangi parti tercüman? Çıkamaz meydanlara; Camide mahpus iman! Silah küfrün belinde, Küfrün elinde, ferman. Cehle sorarsan ilim; Zehre sorarsan, derman. Rahmet, meçhul kelime; Bilinmez isim, Rahmân. Kutsal kitaptır fuhuş; Ahlâk, okunmaz roman. Tarih, kontra gerçeğe; Hürriyet hakka düşman. Millete kasdedenin İsmi milli kahraman. Yere batsın bu dünya, Bu dünyadan hayr uman! Genç adam, at yorganı! Sana haram, uyuman! Aman, efendim aman! Efendim, aman, aman!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#445 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kimse kimseyi sevmiyor bir hiç yüzünden
Yaşam yaşanmaz oldu alınan öç yüzünden Kıymet biçiliyor manaya insanın yüzünden Sevemedinse aman gitsin. Vermiyorsa sana değer uzanmış elinden İnan insan belli oluyor gözbebeklerinden Hastayken soran yoksa korkma ölümden Kimseye muhtaç değilsen aman gitsin. Var mı sadık dost işin yoksa ara bu dünyada Kimlere yüreğini versen gelir sadece rüyada Namerde sakın sarılma arkadaşsız kalsan da Dar gününde aramıyorsa aman gitsin. Eşim diye sarıldığın ile boşa gidiyorsa tüm günlerin Ne yapsam yaranamadım, deyip yanıyorsa yüreğin Boşanmışlar hanesindeyim senide buraya beklerim Ortak mutluluk yoksa boşan aman gitsin İnsanlık artık düşüyor yüzlerden sakın olma isyankar Artıları söyleyen yok eksileri arayan bir sürü deli var Her hareketine mahmuz atıyorsa bitmiş onda ilkbahar Aksesuarlı tipleri umursama aman gitsin Haram süt emmişse canım diye sarıldığın bırak yoldaşını Harama uzanıyorsa para hırsından bozuyorsa helal aşını İt gibi davranan patronun bile olsa eğme o dimdik başını Çalışma böyle patronla başka iş bul aman gitsin Herkes bir rol çizmiş taneye güvenini yitirmişsen Keşfedilmemişsen nostaljide kendini bitirmişsen Akıl yürütemiyorum şu lakaplı dostluklara dersen Bir kere sarhoş ol dağıt gitsin aman akıl bitsin.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#446 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İçimde derinlerde bir yerdesin,
İstesen de çıkaramazsın bende ki o seni Sormadan yakıp geçtin bedenimi Bana çok uzak olsan da Yaşatacağım ölümsüz bu sevgimi. Kalbinde bana yer yok bunu bilirim Sevmesen de avuturum, bu yaralı gönlümü Her geçen gün büyür içimde dinmez bir acı Amansız bir hastalık odun ben de, Bilirim çare olmadığını...
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#447 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kendi ellerimle hastaneye götürdüm
Seni bırakıp giderken sanki kalbimi söktüm Ameliyat dediğinde doktor çaresizliği gördüm Aklım sendeyken ben nasıl çalışırım. Herkese kızdım herkesi kırdım Sana zarar vereceklerini sandım Herkes senin için bir şeyler yaparken Ben çaresizliği bir kere daha tattım. Ameliyat uzadıkça ben öldüm Gözyaşlarımı içime gömdüm O güzel haber geldiğinde anacığım Beni bir görecektin sanki yeniden doğdum. İnsanları gördüm kötüyü bildim iyiyi benimsedim Kavgayı gördüm lafları duydum Yemedim yedirdim ama sen anasın dayanamazsın Yemezsin yedirirsin giymezsin giydirirsin. Sen benim her şeyimsin.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#448 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() insan
eşref-i mahlûkattır, derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman bu söz asıl anlamını kavradı geçti çıvgınların, çıbanların, reklâmların arasından geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı kararmış rakamların yarıklarından sızarak bu söz yüreğime kadar alçaldı damar kesildi, kandır akacak ama kan kesilince damardan sıcak sımsıcak kelimeler boşandı aşk için karnıma ve göğsüme ölüm için yüreğime sürdüğüm ecza uçtu birden aşk ve ölüm bana yeniden su ve ateş ve toprak yeniden yorumlandı. Dilce susup bedence konuşulan bir çağda biliyorum kolay anlaşılmayacak kanatları kara fücur çiçekleri açmış olan dünyanın yanık yağda boğulan yapıların arasında delirmek hakkını elde bulundurmak rahma çağdaş terimlerle yanaşmak için bana deha değil belgeler gerekli kanıtlar, ifadeler, resmi mühür ve imza gençken peşpeşe kaç gece yıllarca acıyan, yumuşak yerlerime yaslanıp uçardım bilmezdim neden bazı saatler alaturka vakitlere ayarlı neden karpuz sergilerinde lüküs yanar yazgı desem kötü bir şey dokunmuş olurdu sanki dudaklarıma Tokat aklıma niye gelmezdi babam onbeşli olmasa. Meyan kökü kazarmış babam kırlarda ben o yaşta koltuğumda kitaplar işaret parmağımda zincir, cebimde sedef çakı cebimde kırlangıçlar çılgınlık sayfaları kafamda yasak düşünceler, Gide meselâ. Kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm her sevinç nöbetinde kusmak sunuldu bana gecenin anlamı tıkansın diye ıslık çalar resimli bir kitaptan çalardım hayatımı oysa her gün merkep kiralayıp da kazılan kökleri Forbes firmasına satan babamdı. Budur işte bir daha korkmamak için korkmaz görünen korku işte şehirleri bayındır gösteren yalan işte mevsimlerin değiştiği yerde buharlaşan kelepçeler, sürgünler, gençlik acılarıyla güçbelâ kurduğum cümle işte bu; ten kaygusu yüklü ağır bir haç taşımaktan tenimin olanca ağırlığı yok oldu. Solgun evler, ölü bir dağ, iyice solmuş dudak bile bir bir çınlayan ihtilâl haberidir ve gecenin gümüş ipliklerden işlenmiş oluşu nisan ayları gelince vücudu hafifletir şahlanan grevler için kahkahalarım küstah bakışlarım beyaz bulutlara karşı obur marşlara ayarlanmak hevesindeki sesim gider şehre ve şaraba yaltaklanarak biraz ağlayabilmek için fotoğraflar çektirir babam seferberlikte mekkâredir. İnsanın gölgesiyle tanımlandığı bir çağda marşlara düşer belki birkaç şey açıklamak belki ruhların gölgesi düşer de marşlara mümkün olur babamı varlık sancısıyla çığırmak: Ezan sesi duyulmuyor Haç dikilmiş minbere Kâfir Yunan bayrak asmış Camilere, her yere Öyle ise gel kardeşim Hep verelim elele Patlatalım bombaları Çanlar sussun her yerde Çanlar sustu ve fakat binlerce yılın yabancısı bir ses değdi minarelere: Tanrı uludur Tanrı uludur polistir babam Cumhuriyetin bir kuludur bense anlamış değilim böyle maceralardan ne Godiva geçer yoldan, ne bir kimse kör olur yalnız coşkunluğu karşısında içlendiğim şadırvan nüfus cüzdanımda tuhaf ekmek damgası durur benim işim bulutlar arşınlamak gün boyu etin ıslak tadına doğru yavaş yavaş uyanmak çocuk kemiklerinden yelkenler yapıp hırsız cenazelerine bine bine temiz döşeklerin ürpertisinden çeşme korkak dualarından cibinlikler kurarak dokunduğum banknotlardan tiksinmeyi itiraz nakışsız yaşamakları silâhlanmak sayarak çıkardım boğaza tıkanan lokmanın hartasını çıkınımda güneşler halka dağıtmak için halkı suvarmak için saçlarımda bin ırmak ıhtırdım caddeleri meğer ki mezarlarmış hazırmış zaten duvar sıkılmış bir yumruğa fly Pan-Am drink Coca-Cola. Tutun ve yüzleştirin hayatları biri kör batakların çırpınışında kutsal biri serkeş ama oldukça da haklı. Ölümler ölümlere ulanmakta ustadır hayatsa bir başka hayata karşı. Orada aşk ve çocuk birbirine katışmaz nasıl katışmıyorsa başaklara ağustos sıcağı kendi tehlikesi peşinden gider insan putların dahi damarından aktığı güne kadar sürdürür yorucu kovalamayı. Hanidir görklü dünya dünyalar içre doğan? Nerde, hangi yöremizde zihnin tunç surlardan berkitilmiş ülkesi ağzı bayat suyla çalkanmış çocuğa rahîm olan parti broşürleri yoksa kafiyeler mi? Hangi cisimdir açıkça bilmek isterim takvim yapraklarının arasını dolduran nedir o katı şey ki gücü gönlün dağdağasını durultacak? Hayat dört şeyle kaimdir, derdi babam su ve ateş ve toprak. Ve rüzgâr. Ona kendimi sonradan ben ekledim pişirilmiş çamurun zifirî korkusunu ham yüreğin pütürlerini geçtim gövdemi âlemlere zerkederek varoldum kayrasıyla Varedenin eşref-i mahlûkat nedir bildim.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#449 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yare dolu hep yüreğim
Para dedi hükümetim Satmışlar insanımı benim Amerikan dolarına Musul Kerkük diye coşsam Cephelerde ben dolaşsam Barış için hep uğraşsam Bilinmez ki benim çabam Zor günler bu geçsin derim Barış gülü açsın dilerim Derdimi kime söylerim Ülkem talan olmuş benim.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#450 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sen yüzyıllardır içimde miydin yoksa?
Limanlarımı seyir mi eğledin? O sahipsiz sandığın dalgaların hepsi benim. Benim ölümseyen aşklarıma bu gülleri sen mi diktin? Beni lütfen kendi masalımı arıyor oluşumdan ötürü suçlama! Bu masala girmeyi kendin istedin Hayata bir imza attım! Mevsim sonbahar ve kasım ruhumuzda. Ağlıyoruz gülerken ve farketmiyoruz. Aslında öğüt verirken dünyaya, Kendi yanılgımıza tav oluyoruz. Sen de düşün ve lütfen içindeki çocuğu utandırma. Aslında temiz olan ne varsa tanıdık sana. Ruhunda bir yerlerde gizliydi ya onsuz tutunamadın. Ve kaçtıkça yüreğinden, Daha çok kendine bulandın. Aynaya baktığında tanıdın, saklandığın hüzünü Sana şapka çıkartıp, eğildi önünde saygıyla Gördün, varlığına ağırlığınca eklenmiş Ölümsüz yüzlü, sana benzer bir erkekti hüzün. Sen, danseden bir yaprak oldun onun sokaklarında. Rüzgara yenilmeye hazır, soğukta kurumaya mahkum. Böyle hissettin kendini uzun müddet. Yaza aşık mahçup gezdin. Belki de sen hüzne göre fazla korkak, Hüzne göre meteliksizdin. Bu yüzden sözlerini şiir yapamadın Şarkılarını hiç çalamadın Ellerin üşüdü, çok ciddiye aldın Yakana yapışmış hayallerin vardı ama Gözün hep saatinin akrebine takılıydı. Hep vakit dardı, sence hep bir sonra vardı. Anlamadın varolan tek şey her zaman "an"dı.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|