![]() |
![]() |
#41 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gel Öp Şimdi
Seni öpmek istiyorum Demiştin ya; bir zamanlar Gel öp şimdi O zamanlar diyemezdim; Uzatamazdım kollarımı sana, Hasretinle titrerdim. Demir giysilerle sarılmıştı tenim, Demir yumruklarla ezilmişti beynim, Değil seni öpmek; Bakamazdım göğe güneşimiz aynı diye... Ben yıllarca demir perdelerle örtüldüm Senden başka kimse duymadı vah-ımı. Çalmışlardı Duygularımı, Emeklerimi... Açılmazdı ellerim duaya Unutturmuşlardı Allah’ımı Ağlıyordu Asya’n Azer,Özbek,Kazak,Hakasya’n Ben senin tarihindim,dilindim Sen kızıl elma takmıştın adımı Ben kızıl bıçaklarla dilindim Şimdi silkindim Kırdım duygularımın kelepçelerini Gel öp şimdi İhtişamınla Öfkenle Kininle Özleminle öp beni. Açık sana yatağım Kollarım açık Göğsüm pek Sevişelim sonsuza dek Sana Alparslanlar,Fatihler doğurayım Kızıl Elma açılsın bayrak bayrak Trakya,Musul,Kerkük ağlıyor bak Öpmeye gidelim.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#42 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Giderken
Ateş böceğiydi dünya, Aldandın hep ışığına. Biliyordun gidecektin Ne topladın azığına Yarenlerin, cümbüş, sazın Sarayların, muhafızın, Mezarında toprak komaz Tapındığın oğlun, kızın. Sana bir tek imandı dost, Sen sermedin ona bir post, Son nefeste açtın kucak, Gelmediyse arama kast. Götürdüğün beş metre bez, Bez üstünde ip istemez. Beyhudeydi dünya çaban, Çürüyen ten öte geçmez.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#43 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gidiyorum
Ne yeri ne zamanı Bir kara sevda Gönlüme karalar çaldı. Üşüdüm, tutuşurken yüreğim Düştüm, Savruldum, Tutunamadım sana, titredi ellerim, Umut yoksunu bakışların değdikçe göz bebeklerime Bir akrep halkası gibi çizildi aşkın önüme Kırıldı cesaretim, Parçalandı, Ufaldı hayallerim, Tökezledim Doğrulamadım yaşamın çizgisinde, Bari zehrini sun da içeyim. Yalvardım Allah’a, günler ******* boyu Yarap, sen kurtar beni, bu ateşten, Sen kurtar daha günü gelmemiş cehennemden, Her halde bir suçum vardı ki kabul ettiremedim. Gönlümde sakinliği yer ettiremedim Coştu kahrolası, Coştu içi kuruyası, Baş edemedim... Bir ufak nazardı istediğim Bir ufak söz Bir ufak gülüş Buz dağısın, ne güneş ne gün yüzü görmüş Nerden buldun beni, nerden çıktın karşıma, Almışım herhalde bir yerlerden beddua, Bana yar olmayacaksın biliyorum Biliyorum buzların söndürmeyecek içimi, Ben yangın olmuşum, yangın ben, Gidiyorum. bir kıvılcım düşürdüm ellerine. mahşerde birlikte yanalım diye
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#44 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gidiyorum,
Gidiyorum, Açık kaldı iki kirpik arası... Gözüm; bir tarafta sıratları aşıyor.. Diğer yanda Saniyeler koca ömrü taşıyor Yaşadıklarım... Yaşayamadıklarım.... Yaşayacaklarım... Kabına sığmayan nefes; Son çığlıklarını atıyor geçici mekanında Ve bir nurlu el İndiriyor ömür perdesini gözlerimin üstüne, Zaman yok oluyor saatin ibresinde... Kainatın ufkundan aşarken ruhum Üç damla yaş üstünde eğleniyordu torunum..
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#45 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gitme
“Giderim giderimde yolum yan gelir Ah ettikçe de yüreğimden kan gelir” Sanma ki bu türkü burada biter Daha acılı ağıtlar yakarsın gurbet ellerde. Tören gitmemiş,dilin yetmemiş …o yerde Anlatamadığın derdinle kavrulur için. Sorular birikir dilinde Neden.....? Niçin.......? Gözünde tüter; mor dağların körpe kuzuları, İncirleşmiş karların arasından boy veren kiraz dalları, Sevdaları koklarsın buram buram Dostlukları, Köyünü, damını, ağılını... Özlersin... Sözler düğümlenir boğazında Söversin fazla açılmış umutlarına Göz kapakların perde olurken yaşlarına Anılar tazelenir türkü sıcaklığında Hani, ava çıkardık seninle Kuş değil,tavşan değildi meramımız Kurşun atıp derde, kedere, Hayaller serperdik göğe,yere. Topraktan damımız olsun ak sıvalı, Bir lokma ekmeğimiz Kadınımız olsun al fistanlı, Oğulumuz,kızanımız İşte bunlardı bütün avımız. Giderdik Zeki’nin kahvesine Bir pişti atardık çerezine. Bir sigara tüttürürdük çeşme başında Dünyası küçük, gönlü büyük kızla. Al ver ederdik bir toka bir ayna Yunaklara sinerdik gizli gizli Seyrederdik ak tenli al benizli kızları. Yiyince sırtımıza tokaçları Gülistanda şakıyan bülbüllere benzerdik. Kör Ali güm güm vurunca davula İsmail “Misket”i çalardı zurnada Çekerdik halayları, Kurardık sofraları, Yorardık sağdıçları,sazları, Çalardık tavukları kazları, Yakardık kınaları, Alırdık gelinleri... Köyün bir başka olur düğünleri” Yeter ki tene değmesin bir çöp, Tek bir vücut olur o kadar nüfus. Ağıtlar yakılır, dualar yükselir. İyi günde,kötü günde Köy hep bizimledir Şehirde kim tutar senin elinden İzdihamda yalnızlıkla boğuşursun. Git ileri,gel geri İtile, kakıla Bir bakarsın,kendine de garip olmuşsun…
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#46 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Göç Yollarında
(Kosova'ya) GÖÇ YOLLARINDA Haçlar kazma olmuş, Putlar kürek. Yağmura dur diyorlar. Denize bit... Ektiler toprağa binlerce şehit. Sürdüler yollara; Genç, yaşlı, çoluk,çocuk... Analar gördüm, Göç yollarında... Sürüldüler topraklarından analar. Ne üstlerinde hırka, Ne azıklarında su... Kanlı kundak, kanlı duvak, ellerinde mendil... Düğümlenmiş öfkeler boğazlara bir bir... Neresi varacakları menzil...? Naçar analar gördüm, Göç yollarında... Kavurur sıcak... Kavurur soğuk... Gölgeler hayallerle titreşir. Nefesler boğuk, Bakışlar donuk, Ölüm soğuk, Donmuş yürekler memleket feryadıyla Çatlak dudaklardan kevser tadıyla Bir türkü dökülür, Göç yollarında... “Mermi süngü değil canımı yakan Bu gidiş canımdan eyledi beni Vatandan, bayraktan, eşten, oğuldan Sürülüş canımdan eyledi beni Yüreğimde hasret kavrulur nidem Bırakın yangına küllere gidem Aç, susuz, uykusuz bellidir halim İmanımdan başka yok hiç tesellim Avcılardan kaçan avlar misalim Bu kaçış canımdan eyledi beni Yüreğimde hasret kavrulur nidem Bırakın yangına küllere gidem Yaşattı yıllardır beni zelilce Yok böyle eziyet böyle işkence Yavrum kundağında bakar melülce Bu bakış canımdan eyledi beni Yüreğimde hasret kavrulur nidem Bırakın yangına küllere gidem Selvi ormanında karanfil ıslak Huzursuz selviler,huzursuz toprak Özgürlük olmadan şehitlik yasak Bu yatış canımdan eyledi beni Yüreğimde hasret kavrulur nidem Bırakın yangına küllere gidem” Kalmamış ne serde ne tende takat Arkadan kurşun yağıyor Önde dağlar tokat Kalmazdı bu kıyımdan tek bir can Fakat... Analar gördüm Göç yollarında Yüreğinde vatan Elinde kur’an Can verir... Sürülür... Sürünür de mahşere dek Vermez imanından bir tek Hicretten beri, Göç yollarında
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#47 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gurbet
Günler dönerken düne Eksiliyor hergün vücudumdan bin hücre Yığılıyor önümde tarumar Her saniyesi okkalı bir şamar Değdikçe kanıyor her bir yerim Taşıyamıyor beni evler... sokaklar... Üstüme yıkılan kalabalıklar Taşıyamadığım özlemler gibi Zemheri soğukları işliyor yüreğime Ne iş, ne güç istiyor canım Kasveti çöküyor içime tozlu odaların Üşüyorum Ne merhametle saran anam... Ne muhabbetle okşayan yar... Henüz aklı ermeyen çocuklarım beni unutmaktalar. Ah! ... anam... Bu gurbetin; Ne dini, ne imanı var... Dün mektup aldım karımdan Özlemden gayrı her şeyden yoksun Yazmış: “ “Gurbet boynumu büktü” diyorsun, Gel diyorum gelmiyorsun İstemiyorum sırmalı entari, Cilalı iskarpin... Onlar yüreğimi ısıtamaz ki....” Yürekler büyük... Yürekler kocaman sevdalar sığdırıyor içine Ama şu cılız vücuduyla ben Sığamadım köyüme... Ekmek, aş cebe dar gelince Gurbet göründü iyice... Yaktı içimi.. Yaktı ince... ince... Gurbet... Gurbet: Emek nankörü Gurbet: Acının dölü Gurbet: Hasretle ortak Katlediyor ömürü...
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#48 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gül ile Bülbül
Rüzgâr, yağmur, sel değdi. Gülşende gül eğildi. Bir devrik saltanatı andırıyordu duruşu, Ne cezbinden eser vardı, Ne efsunkâr kokuşu. Sormadı., Sorgulamadı, Büzüldü, kaldı yerinde, Çabalamadı. Yalnız dikenleriyle yırtıyordu etrafı... Bir gün bir bülbül Geldi bu mahzun gülün yanına. Gül almasa da dalına, O yine; Merakla kondu. Halini hatırını sordu, Söyletemedi. Bin bir muziplikler, Bin bir şaklabanlıklar yaptı, Güldüremedi. Güneş demir attı güftesine, Ay düştü bestesine, Tüm sesler dinledi de şarkılarını Bir güle dinletemedi. Bilinmeyen yerlerden, Bilinmeyen mucizeler getirdi, Eğletemedi. Ne yapsa ne etse bu küskünlüğü Bir türlü silemedi. Yoruldu... Usandı... Sonunda o da oradan ayrıldı. Gül işte o zaman hatasını anladı. Büsbütün kasıldı, Büsbütün soldu. Bir mevsimlik ömründe Görüp göreceği buydu...
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#49 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hasretim Sana Şehir
“ Kostantiniyye mutlak fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, Onu fetheden asker ne güzel askerdir ” * Söz nurlu, söz muştulu, pusulası cennetin. Kim olmazdı neferi sorgusuz kıyametin? Uğrunda atılacak her adım kutsal idi, Şehitlik mecburiyet, gazilik ikbal idi. Bu yüzden nice canlar toplandı sur önünde Şühedâ duadaydı, olmak için düğünde Yürüdü akın akın Eyyüp...Bayezit... Fatih, Hedeflerinde cennet, gönüllerinde fetih Ne taş ne çamur büktü o güçlü bilekleri, Ne telaşlı şeytanlar ürküttü yürekleri. “ Ya Bizans beni alır ya ben onu.”diyerek; Çağlara yön verdiler cenk gömleği giyerek. Zafere yürüdüler, evliyalar önderdi. Hazreti Musa gelip Fatih’e elin verdi, Deniz boşa bekledi, dağlarda yüzdü gemi. Gülbank göğü titretti, tekbirler gülle gibi Ulubatlıya ölüm; sanki düğün bayramdı... Bayrak şehre sunulan cennetten bir selamdı. Bizans hiç görmemişti, böyle cengaverleri Birlikte kutladılar bu mübarek zaferi Haçlıların aksine, gelenler pek de mertti Halk çiğnedi serpuşu; sarığa güller serpti Boğazın sularıyla yıkandı, paklandı ruh, İmanın süzgecinden geçip duruldu güruh. Yedi tepe ufkundan güneş bir başka doğdu, Hilâl yerinden çıkıp kalpleri nura boğdu. Gelin parmağı gibi minareler, açıp yol, Semaya seslendiler “ İşte budur İslambol” * İslambol: cennetin dünyaya vuran şavkı, Gören secdeye varır, minnetle anar Hakk’ı. Yıldızlar huşu ile eğilir şehre doğru Nüvesine almaya göğe yükselen nuru Yıldız yerde, ay kalpte, cezbeden bir zarâfet... Arzdan arşa uzanan ilahi bir keramet. Alem gördü mü acep; böyle bir ihtişamı? Ne Roma’sı, Bizans’ı, ne Bağdat’ı ne Şam’ı. İstanbul, üç kıtanın boğazında gerdanlık, Tüm şehirlere nispet övmüş, yaratmış Hâlık Çırpınır Karadeniz, çağıldaşır Marmara, Birleşir sükun ile İstanbul’un koynunda. Mehtap suyla öpüşür, su, kürekte nidalar Sultanın yazmasında oya gibi adalar Haliç; şehrin göğsüne sokulmuş, şefkat arar, Kıskanır güneş onu kızıllığıyla sarar. Boğaz, kuğu boynunu uzatır Marmara’ya. Rum’un,Sırp’ın, Moskof’un özlemleri buraya. Haklılar; nasıl böyle bir cevher terk edilir? Doymayan ömürlerin gözünde kalan şehir. Her taşından bir tarih sökün eder, dirilir. Sokakta külhanbeyi, sarayda sultan, vezir Topkapı, Dolmabahçe, Yıldız, Çırağan, Hıdiv Kaç hüznü, kaç sevinci, sakladılar kim bilir? Kanat çırpar martıyla; ölümsüz aşklar orda, Kızkulesi’nde masum, Küçüksu’da hovarda Sadâbâd mutlu, mesut, nihaventten çalar saz, Faytonlarda göz kırpıp yürek hoplatır dilbaz Kapalı Çarşı, Mısır, kubbelerle münhasır Bir ucu tarih kokar, diğeriyse muâsır.. İstanbul, adaletin, hoşgörünün yatağı, Kırk bir çeşit milletin sığındığı otağı, Öyle bir belde ki o, canlara devâ gibi, Ordan dem almayanın, günleri hevâ gibi Yedi tepe, yedi renk, yansıyan hoş sedadır, İstanbul yüreklerde koskoca bir sevdadır. * Öyle bir sevda ki o; taşındığı yürek dar Umut hüzne sarılmış, şehir gibi tarumar Öyle bir şehir ki o; devlet içinde devlet Dinlenmek için şimdi; uykuya etti avdet Evlerin avlusunda kokmaz oldu leylaklar Feraceden sıyrıldı, çıplak kaldı sokaklar. Yerebatan’ın suyu üstünden çekilince, Yılan saçlı Medusa geziniyor haince, Al yüzlü Ayasofya; durur mahzun, mükedder, Böyle ruhsuz bir duruş olmamalı mukadder Çeşmeler ona keza; suskun bülbüller gibi, Bıraksan ağlayacak “ Nerde saltanat devri”, Sadâbâd kayıkları oldu birer heyulâ, Denizin suyu hırçın, balığı küskün suya. Bir yanda Koca Sinan, bir yanda gecekondu, İhtişam ve sefalet ikileminin yurdu. Zekat, zevk aleminin kafeslerinde mahkum, Eğleşir “ Laila ” da, söylenişi bile Rum. Kanlıca’da yoğurt ye, Eminönü’nde balık, Yok başka dinlendiren, boğuyor kalabalık. Piyerloti’den bakan karşılaşmaz özüyle, Şehir sanki sarılmış amerikan beziyle. Sağda; cami, külliye, solda; türbe, yatır var Üstte yabancı müzik, altta; disko, kafe, bar, Binalar yükseliyor yeri göğü yırtarak, İçlerinde yalnızlık, feryat, figan ve nifak. Üç başlı ejderhanın başı kopalı beri, Akrebin kıskacında şehrin güvercinleri. İstanbul! .. At, göğsünden küflü, süfli hayatı, Kurtarmaz Yedikule, Hazerfen’in kanadı Atiyi aydınlatan mazinle övün, fakat; Ey! İstanbul, yok sende dününe hiç sadakat Uyan; kaybolmakta gün, Ay batıyor, Güneş yok..... Silkin rehavetinden, sana göz koyanlar çok. Davul zurna çalınsın, köse vursun mehteran. Medeniyetlere koş, özünden hiç kopmadan. Vurgunum, sevdalıyım, hasretim sana şehir, Gülün çardakta solgun,lâleni kim devşirir? Coşkun akar nehirler, durgun su içilir mi? Rahmet yüklü İstanbul, senden vazgeçilir mi?
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#50 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hatıralar
Yaşanmış saatlerin ağırlığı üstümde Saniyeler ömrümün süresini siliyor. Bıraktım yakasını, aşka, meşke küstüm de Hatıralar canımın mihengini biliyor Sarsıyor ta... kökünden; ruhum ne gök, ne yerde Yaralı kuşlar gibi yol alıyor seferde Önümde bilinmezlik, arkam puslu seherde Hatıralar acıyla ahengini biliyor. Raks ediyor beynimde, her biri bir azrail sunuyor bin vecd ile her katresinde zehir Öldürüp ondurmuyor,öyle gaddar ki kafir O da dem alacağı zenginini biliyor
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|