Hürrem Dilekci

[GooD aNd EvıL]

Hayat ve Sen
Bir nefes ile başlayıp,
Bir nefes ile bitersin.
İki nefes arasındaki,
Her şey sensin…

Ne yaşadığın kadar,
Ne yaşattığında önemlidir.
Öğrendiğin kadar yaşayacak,
Öğrettiğin kadar yaşatılacaksın.

Sendeki sen fanidir,
Seninle beraber biter.
Yarına bıraktığın sendir, daimi olan.
Senden sonra seni temsil eder.

Zaman azgın bir nehir,
Sürüklüyor bizi meçhul yarınlara.
Bugün bir fırsattır değerlendir,
Yoksa boyun eğersin, yarınla gelenlere.


HÜRREM DİLEKCİ

[GooD aNd EvıL]

Hayata Dair
Bir yalnızlık şarkısıdır hayat,
Son nakaratı kalır kulaklarda.
Yalnızlığına mahkûmdur insan,
Yaşasa da kalabalıklarda...

Önce kendine yetmelisin,
Muhtaç olmamak için zalimlere…
Yelekenlere çok fazla bel bağlama,
Esmezse rüzgâr, kalırsın küreklere.

Daima kendin ol! özensen de birilerine,
Sahip çık seni sen yapan değerlere…
Yarına bir şeyler bırak, bitirmeden bugünü,
Fazla kullanma, ama asla da unutma dünü.

Haydi, çabuk ol, akıyor zaman, geçirme boşuna.
Uhde kalmasın gözünde, yaşa! ne gidiyorsa hoşuna.
Az ye! temiz ye! Helal lokmadan oluştur aşını.
Okul da, iş’te, koynunda dikkatli seç arkadaşını.

Ölümden korkma, yeni bir başlangıçtır.
Yalnızlık Allaha mahsus, can-cana muhtaçtır.
Bir miktar sevgi olsun her daim kalbinde.
Her derde deva, her hastaya ilaçtır.

HÜRREM DİLEKCİ

[GooD aNd EvıL]

Hayatı Yorumlamak
Hayat kimine pes pembe, kimine simsiyah
Aslında hayat, ne pes pembe, nede simsiyah
İkisi arasındaki küçük fark
Yaşamı farklı algılamak

Her insan tertemiz gelir hayata
Masum gözlerle bakar ve anlamaya çalışır
Karar vermeye başlar yavaş, yavaş…
Kimi doğrulara çalışır, kimi ise kötüye de alışır

Doğrularıdır insanları zafere götüren.
Ne doğrular bilirim, koca bir yaşamı bitiren
Bildiğin her doğrudan kati emin olma,
Bazılarının doğruları, anadan doğma

Kaldır kafanı bak bir defa etrafına.
Neler ters geliyor çevrende, sana
Ya terslik sende ise? Emin misin? Buna.
Bilmeden araştırmadan asla sahip çıkma doğruna

Senden başka hayatlarda var, doğrular da
Yorumlarında adil olmak için, tepeden bak hayata
Yolun açık olsun, kesin ise doğruların
Gün gelir ortaya çıkar, savunduğun doğruların.

HÜRREM DİLEKCİ

[GooD aNd EvıL]

Hormonlu Sevgiler



Kolay bırakılan izler, kolay silinirler

Bazıları hak etmese de, çok sevilirler

Kimi güzelliğine, kimileri de parasına güvenirler

Aşk’ı bozuyor hormonlu sevgiler…



Hep isterler, vermeyi bilmezler

Menfaatleri bitince, artık sevmezler

Kalpleri ile değil, gözleri ile severler

Dostluğu bozuyor hormonlu sevgiler…



Utanmadan! ölümüne seviyoruz derler

Yağmur yağsa, randevuyu iptal ederler

Boş yere kalplerde, yer işgal ederler

Kalpleri bozuyor hormonlu sevgiler…



Hamurları çakıl taşı, ruhları sunta tahta

İstemediğin kadar çoklar, hem de her tarafta

Masum yüreklerin celladıdırlar sıfır çekerler insafta

Hayatı bozuyor hormonlu sevgiler



HÜRREM DİLEKCİ

[GooD aNd EvıL]

H Ü Z Ü N

Kimsecikler duymadı, yüreğimdeki çığlığı

Ne yaptıysam kovamadım, şu arsız yalnızlığı

Çıkışlarımı kaybettim, ararken izlerini

Sevinçler sende gitti, bıraktın hüzünlerini



Yıktın kalbimdeki köşkünü, büyüttün acımı

Hiçbir şey, bu kadar çok acıtmamıştı canımı

Bu yaptıkların, asla yanına kar kalmayacak

Kan çiçeği hüzünlerim, belli ki solmayacak



Sevgi yolunda savaşan, asil bir savaşçıdır

Kaybetse de her şeyini, tecrübe kazancıdır

Zafere giden yol, inanmaktan geçer her zaman

Hüznünü unutursun, savaşı kazandığın an



Hürrem Dilekci

[GooD aNd EvıL]

çimdeki Ben
Kalbim sığmıyor artık bedenime,
Yetersiz kalıyor yorgun yüreğim, sevgilerime.
Kalbimin tam ortasında yangınlar var
Söndüremez, Denizleri aktarsam üzerine.

Kalbimdeki yalnızlık cezaevinde
Çaresiz, masum bir mahkumum ben.
Tek hücreli ve karanlık odamda
Gardiyanların ayak sesleri, bir de ben

Bekliyorum! ...
Ne beklediğimi ve ne zaman geleceğini
Bilmediğim her şeyi…
Tek dostum, umudumla beraber…



HÜRREM DİLEKCİ

[GooD aNd EvıL]

İçime Attım
Bir parça nefesim vardı,
Bir de yorgun yüreğim.
Aklımdan hiç çıkmadı hayalin,
Zoruma gideni içime attım.

Beklemekle geçti ömrüm,
Umutlarımı aşkıma katık yaptım.
Bütün mücadelem senin içindi,
Zoruma gideni içime attım.

Gündüzle gecem tek bir beden,
Toplamında sen yoksun! Neden?
Duygularımdan gururu çıkarttım,
Zoruma gideni içime attım.

Bir yudum sevgine, bin damla gözyaşı verdim,
Gelmez diyenlere sinirlenir söylenirdim.
Ey kalbim, neydi senin bu derdin?
Zoruma gideni içime attım.

HÜRREM DİLEKCİ

[GooD aNd EvıL]

İkilem
Dışım buzul dağları,
İçimde yanardağlar kaynar.
Dudaklarım tebessüm pazarı,
Kalbimde örümcek bağlamış sevdalar…

Milyonlarca can içinde
Yalnız bir canım ben.
Sıcaklığını kaybetmiş,
Ölü bir heyecanım ben.

Aşkım ile gururum,
Sürekli savaş halinde.
Hangisi kaybetse,
Kaybeden ben olacağım,
Biliyorum...!
Ama ikisinden de,
Vazgeçemiyorum…!



HÜRREM DİLEKCİ

[GooD aNd EvıL]

İNSANOĞLU

Dün yoktun bugün varsın yarın olmayacaksın.
Yaşadıkça kolay kolay doymayacaksın.
Hep daha fazla, hep daha fazla, hatta daha da fazla…
Durmadan isteyip, isteyip duracaksın.

Ne zaman tamam diyeceksin, ey insanoğlu?
Yok mudur? bu isteyişlerinin bir sonu.
Paşası, ağası, hacısı, zengini, hocası
Gittiler bu dünyadan, gözleri doymadan daha da nicesi…

Bir parça beyaz bez örtecekler, simsiyah düşlerine.
Kimse kulak asmayacak artık, sonsuz isteyişlerine.
Belki bir dua okuyacak köle oldukların, oda gelirse işlerine.
Hüzünler kalacak geride, kara bulutlar çökecek gülüşlerine.

Sonrası meçhul, gelen yok ki haber vereyim.
Ama bir bunu bilirim, hep bunu söyleyeyim.
Üç günlük ömür için kırma kalp, yeme haram, eyleme zulüm.
Unutma eninde sonunda adresi bulup, sana da uğrayacak ölüm.

HURREM DİLEKCİ

[GooD aNd EvıL]

İstanbul
Yedi gözlü ocak üzerine oturtulmuş,
Kocaman bir aşure tenceresi,
İçindeki bin bir çeşit malzeme ile tek bir lezzet,
Lezzetlerin en şahanesi sensin, İstanbul.

İki kıtaya yayılmış kocaman bir tarih,
Boğazın hükümdarı Fatih’in biricik sevgilisi,
Masmavi Marmara ve altın boynuz Haliç,
Asya ile Avrupa arasına açılmış sevgi kolu,
Sevgilerin en büyüğü sensin İstanbul.

Kimilerinin hayali, kimilerinin kabusu,
Bizanslıların unutamadığı eski aşkı,
Osmanlıdan bize kalan en büyük miras,
Cennetin, dünya şubesi sensin, İstanbul.

Dört mevsimin ikamet ettiği,
Verimli ve kutsal topraklar…
Her inanca hizmet eden, ibadet yerleri,
Sinagog, kilise, cami, cemevi…
İnançların harman olduğu yer sensin, İstanbul.

Şairlerin ilham kaynağı,
Ressamların renk paleti,
Şarkılarda name, şiirlerde şah-beyit,
Sanatın adresi, kültürün meşalesi sensin, İstanbul.

Büyük savaşların, yıkılmaz kalesi,
İnsanlık tarihinin, dev abidesi,
Yaşam filminin ilk karesi,
Büyük İhtişamınla,
Dünyanın tek harikası sensin, İstanbul.

HÜRREM DİLEKCİ