![]() |
![]() |
#41 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kaşıkçı Elması
Senle fark edilen hayata Seninle beraber nokta koymak isterim Umut sözlerden değil Gözlerin mavi ferinden okunur, Senle beraber maviye tutulan gözlerimin feri işte.. Senin için buradayım Gül mevsimi senin için gelmiş bu şehre, Umutlarım senden sonra yeşillendi nedense, Kabahat seni sevende mi yoksa Seven kalbe sınır konabilir mi söyle.. Dünyanın en pahalı elması Kaşıkçı elması derlerdi ya hep şimdiye kadar Anladım hep yanılmışlar En meşhur sarrafa seni sordurdum Tarihler bir daha yanılmış En pahalısı sensin ben biliyorum Kimse bilmiyor ama, olsun.. Seni bulmuşum bir zindan kentte, Elmas için zindan şehrine gitmeye değer miydi dediler bana Çareyi seni de yüreğime hapsetmekte buldum, Şimdi sen yoksun ama Yokluğun hasretin muallimi oldu yüreğimde Şimdi herkes suspus olmuş, ne desinler ki bunun üstüne.. Hasretin artıyor içimde alev alev her geçen gün Bir yangına tutulmuşum sanki Seni bekliyorum şimdi Bu yangını söndürmek için gelmelisin.. Devasız dert vermemiş Yaradan Öyle bir hale giriftarım ki İlacımın yalnızca sen olduğunu biliyorum.. Ey çaresiz hastalığımın tabibi! Hastalığım senden, hastalık ilacım da sen yine Garip değil mi? Gönül ne sultan tanır ne de siyahi köle Bu derde tutulmaya gör sen de Gönül kimi severse sultan odur Gönül kimi severse, kaşıkçı elması odur, o, o…
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#42 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kayısı Güzeli
Taze bir ağrıyla uyandım bu sabah Sabit kalmadım yeminime, kalamadım işte, Önceleri çok korkmuştum Ama sonraları alıştım, Zaten bir ilk değil ki bu susuzluğum.. Ve yağmurdan sonraki toprak kokusu olmadı hiç hatıralarda, Ütülü umutlar olurmuş Kısmetliler anasında doğarken Zafer’le doğarlarmış Anlaşılan tarihler bir ben de yanılmış, Taşıyamayacağım ağırlıklar yüklendi yüreğime Bir değil, iki değil, üçüncüsü bundan evveldi, Şimdiye kadar hep kaybettim, alışmamış da değildim aslında İnsan kaybede kaybede kazanırmış derlerdi ya, Vay be hep bize mi düşecek bütün kaidelerin istisnaları, Kendi şahımızı yine biz mi yere düşürecez, Biliyorum, kaybetmek adımıza yakışmasa da Kazanmak inşallah ahrette ola.. Köpekler sadık değilse insanlığa eskisi kadar Hala nankör damgası yüzlerinde varsa kedilerin Cezayı kime keseceksiniz?! Ahvalimiz malum be kayısı güzeli Geç bulup erken kaybetmek bize kalsın Bu yangına düşünde elbet bir gün sen de anlarsın, Bak! İnkisar-ı hayale uğradım yine Bir zindan sessizliğindeyim.. Tek boyutlu umutlar gözlerimin ferinde Ay nasıl da içler yakardı alacakaranlıkta.. Evet masumsun belki de ama, suçlu kim burada? Şimdi çift kırıldım sana işte, Her şeyin bir oluru var belki de; zaman.. zaman.. zaman..
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#43 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kerbela
Yine muharrem Yine aşura Yine maziden hatra Kekeme acılar gelip oturur başucumuza, Kanlı bir kum fırtınasında Mersiye okur çöller - Cennet gençlerinin efendisi adına, Güneş mum gibi eriyiverir, Yıldızlar Kerbela’ya düşer, En güzelden, yıllar evvelinden Kesik bir başı okşar gibi teselli .. Fıratın gözleri hala kan çanağı.. Asırlar geçti, yetmedi Hala yas tutar gözlerimiz, Ey Hüseyin(r.a)! Susuz kalan her gül Senin kanınla hayat bulur şimdi! Kırmızı ölümü terkine alıp gittin, Zeynep (r.a) el sallıyor Kerbela’dan, ardından senin, Melekler gözyaşı döküyor Biz de ağlıyoruz Ağlayışımız seni bilmeyişimizden, Yine Muharrem Ve bugün aşura Bugün demli efkarlar dolaşır zulamda, Ey Hüseyin (r.a)! Gittin, gözlerimizde kırmızı gözyaşı kaldı Gittin, ellerimizde sabır Yüreklerimizde davana sebat kaldı, Ey Zeynep (r.a)! Ey kılıçların efendisinin kızı! Haber saldın tüm cihana On dört asır evvelinden: Kerbela’ya kimsecikler uğramasın! O gün sabahı olmadı alemin, Güneş Kerbela topraklarına gömüldü, Ey Hüseyin (r.a)! Ey dünya gözüyle görülebilecek Cennet güllerinin sonuncusu! Bugün seni yine hayırla yad ediyoruz Senin neslinden öyleler geldi ki “Binlerce başın feda olduğu hakikat uğruna - bizim başımız dahi feda olsun” dediler, Onlar da hasretine dayanamayıp sana geldiler, Yine Muharrem, yine aşura Yine Kerbelada’ki elim hatıra dokunur bir yanımıza, Ey Hüseyin (r.a)! Ey cennet gençlerinin efendisi! Ey Hüseyin (r.a)! Ey dünya gözüyle görülebilecek Cennet güllerinin sonuncusu! Bizi de alsana yanına Beraber gölgelenelim tuba ağacının altında, Bizi de al, bizi de al, bizi de al…
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#44 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kırmızı
Sen kırmızıyı severdin Kırmızı en çok sen kokardı, Sen ve kırmızı Ne kadar da yakışırsınız... Sen gittin Göklerimizde yağmur kalmadı, Firakının tufanına yakalandık, Kırmızılar da talan edildi ardından Turfandaya yakalandı güllerin zemheride.. Kırmızı sen kokmadı gidişinle, Oysa sen kırmızıyı severdin elvan elvan Kırmızı sen olur ve sen kokardı, Şimdi sensizlik çöker omuzlarımıza Kırmızının dikenleri gelip çarpar suratımıza.. Sen yoksun Kırmızı yok, Sen kırmızıyı severdin illa Kırmızı sen kokardı, Sen ve kırmızı Ne kadar da yakışırsınız..
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#45 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kısa Söz
Kirli sakalı sevemedim nedense Bulaşık umutlar beslemedim hiç Kendim gibiyim her daim Mührüm de sözümde değil Mevlana’nın dediği gibi hani; “Ya göründüğüm gibi ol Ya da olduğun gibi görün” Bizim de ahvalimiz malum Uzun söze ne hacet..
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#46 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Lokmanı Hekime Seni Öğretiyorum!
Lokmanı Hekime seni soruyorum! Gözlerini gönlümüm mavisine dayadın Yeni doğan bir çocuk bereketiyle girdin gönlüme, Seni sevebilecek kadar tanıyorum! Yüreğime seni hapsedecek kadar deliyim Seni zindanıma atıyorum Mahkumu değil sultanı oluyorsun gönlümün.. Umutlarımı denize bırakıyorum, Dalgasız bir liman şehrinde Şimdi sadece sana tutunuyorum, Kokunu rüzgarlarla sal bu diyara Sesini telefondan işitirim bir gece vakti Pembe yaşmaklı resmin ellerimde şimdi, Sensizliği yakıyorum bu limanda Tüm haber güvercinlerini sana yolluyorum.. Sensizliğin ilacını Lokmanı Hekimden soruyorum Nerden bilebilirdim ki Dünyanın cevapsız tek sorusunun olduğunu Önceleri çok korkmuştum Ama biliyorum ki Devasız dert vermemiş Yaradan yaralı kullarına Sonra, seni sende bulduktan sonra Lokmanı Hekime seni öğretiyorum!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#47 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Mavi Bulvar
Hüzün damıtan Mavi Bulvar’da yürümekteyim Yalnızlığa kamufle olmuş sinsi bir kurye Peşi sıra gölgemin karanlığına gizlenmiş.. Su sesinin sevk ettiği yöne gitmekteyim, Parke taşlarla döşeli yolda yürümekteyim, Asma köprüden sessizce karşıya geçiyorum.. Yol kenarındaki fazla ışıklar gözlerimi alıyor Efkardan değil sadece bu yüzden Eğip başımı önüme yürüyorum. Bir haziran sıcaklığı tüm yüreklerde, Dramatik levhalar bazı yüzlerde, Hüzünlü güfteler besteleyen Şehrin aşıkları yürür Mavi Bulvar’da.. Müntehası uzun bir yürüyüşün Maraş dondurmasının serinliği ferahlatıyor Dudağı kavrulmuş biçareleri, Yürümeyeli çok oldu bu bulvarda Karanlığa, sessizliğe ve kimsesizliğe- Vurulmuş bir adam yanım olarak.. Geceden hiç mi hiç korkmadım, Akan suyu geceleyin daha çok sevdim, Celalinden korkmam, heybetinden kaçmam Dalıp geçerim dalgalarının arasından.. Yürürüm sahile doğru Kimsecikleri göremem, Zaten ben kalabalıklardan korkmuşum ve kaçmışım, Mavi Bulvar’a vurulmuşluğum da bu yüzden..
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#48 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Mavi Hece
Gülistan ve Bostan; Bağı kopmaz aşkımızın iki şahidi, Ey ceylan gözlü yarim! Dikeni olmayan gülleri getirdim kapına Güller ki aşk kırmızısı hepsi Dokunmazsan küsecekler, Gül aşka su Aşkın yüreğimde mavi hece... Yalancı şafaklardan kaçarak düştüm yollarına Aşkın renkli fotoğraflarını çektirdik seninle Gelmelerime aşina bu yabancı şehirde Tadına varamadığımız kavuşmalar İki yaka bu kadar mı yakın olur birbirine Allah’ım! Gülüşün *******ime yorgan Yüreğin kanat çırpar iki elimde Mavi heceli türkümüzün ırasıydı dualarımız, Birbirimizin yüreğine dayanan Esrarlı, masum sevişmelerimiz, Gurbetin günahıydı inadına yaptığımız! Cemreler düştü beklemelerimize Yollarıma gamzelerini ser Aşkı hecelere böl Kimse ortak olmasın bu derde, İçimde alevlenen özlemlerine Uykusu bölünmüş sabrıma gözlerini bırak! Hadi ellerini ver yüreklerime Tek hecelik sırrımıza vefakar kalbinle, Sultanları tahtından eden aşkın sancısıydı Seni sana çeken, Beş parasız ağrıydı hep yitirdiklerim Gözlerin zeytin dalı oldu umutlarıma, Gülistan ve Bostan; Bağı kopmaz mavi hecemizin iki şahidi, Ey gözlerimde hasreti tüten yar! Dikeni olmayan gülleri getirdim sana Güller ki aşk kırmızısı hepsi Dokunmazsan küsecekler, Gül aşka su Aşkın yüreğimde hep mavi hece...
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#49 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Mecnuna Aşk Dersi
Çok zor kazandım seni; Göz yaşıyla, umutla, aşkla.. Yalanla dolanla değil Seni senle kazandım! Yıkılmış bir kentten geride kalan Bir küldüm önceleri Mimarı oldun yüreğimin Tüm hücrelerime kendini işledin Adını değil sevdanı kazıdın benliğime.. Artık sensiz olmuyor Her zaman bir yanım eksik kalıyor yokluğunda Sensiz bu şehrin sokakları sessizlik kokuyor Yenik bir sultan değilim gönül tahtında Sürekli yeni yerlerin fatihiyim Senin gönül sarayında, Tellallar çağırdım Yedi cihana haber salsınlar Tarihin en büyük sultanını dinlesinler Bilsinler ki bu saltanat tüm cihanı sarsacak Altına mühür diye gözyaşıyla ıslattım fermanı Adımı yazmama gerek yok Benim adımdan değil Mecnuna aşk dersini Benim vermemden tanır herkes! Çöllerde yitilmiş aramaz be Mecnun Aranılan kaybedilen yerde bulunur.. Şimdi herkesin dilinde senin adın Herkes Leyla ile Mecnun hikayesini konuşuyor Sevdanı dillere düşürmekle yanlış yaptın Artık her aşığa “mecnun” deniliyor şimdi Namın zamanla kirlendi senin, Sen çöle düşmekle hata ettin.. Çöl sıcaklığındaki sevdan Yenik düştü metro binalar arasında.. Her asra bir Mecnun bir de Leyla gerekliydi önceleri Ama şimdi tüm aşıklar birer Leyla ve Mecnun Çölde değil ama Semaya uzanan gökdelenlerin gölgeleri arasında Sevda ikliminde yalnızlık satarlar.. Gel de gör, adınız kirlendi.. Kim olduğumu merak ediyorsan eğer Adımı yazmama gerek yok Benim adımdan değil, sevdamdan tanır herkes Dedim ya sen çöle düşmekle hata ettin..
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#50 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Mevlana Diyarından Bir Rüzgar
Mevlana diyarından bir rüzgar; Senin kokunu bana taşır.. Mevlana diyarından bir rüzgar; Rahmetin böylesi görülmedi şimdiye kadar.. Mevlana diyarından bir rüzgar; Bu sevda bu deli gönüle dar.. Mevlana diyarından bir rüzgar; “Ne olursan ol yine gel” ey yar.. Mevlana diyarından bir rüzgar; Seni bana getirir bir gece vakti Mevlana diyarından bir rüzgar; Sanki ezelden tanıyorum seni Mevlana diyarından bir rüzgar; Gel de şad eyle beni.. Mevlana diyarından bir rüzgar; Anladım sen de tutulmuşsun Sen de vurulmuşsun Benim sana vurulmuşluğum kadar.. Mevlana diyarından bir rüzgar; Senin olmadığın aşktan Senin aydınlatmadığın umuttan Seni bana unutturan yardan, Mevlana diyarından da olsa tüm bunlar Sana sığınırım ey Allahım!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|