www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Adult (+18) Yetişkinlere Özel > Adult eski arşiv

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 10-04-2008, 08:22 AM   #1
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Kasırga Yürekli Kadınlar!

içimizde dans eden masallarla serpildik
kimi gün Pamuk Prenses
kimi gün Külkedisiydik

Penelope olur denizaşırı bir mekanda
hasret kuşlarıyla şakıyarak kahramanımızı özlerdik
haz verirdi Quasimodo’nun sıra dışı kamburu
kah bir Robin Hood atının terkisinde delice düşer aşka
kah sultana direnen Şehrazad olurduk biz

Juliet’e dönüşüp ölmeyi de bildik

güneş saçlı
kasırga yürekli kadın ey!
ayrılıkla yoğrulmuş sevdayı kaç kez doğurdun söyle
acının esrarını
şehvetli ve menekşe kokulu ihtirasını

biz ki onları Rapunzel’in saçlarına gizledik:

prenses ya da köylü kızı olmuş ne fark ederdi!
zindanları saklardı buğulu kirpiklerinde
altın sarısı örgülerin kuleden sarkan gizinde

en çok sevdalandığımız biri vardı
“beauty and the beast”*

çirkinde bile
fırtına yürekli erkeklerimizi
çirkinde bile güzeli gördük biz!


(*) Beauty and the Beast: Güzel ve Çirkin

(2 Haziran 2005)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:22 AM   #2
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Kavaklar Buza Kesmiş! ...(Düz Yazı)

Tül perdenin arkasından dışarıyı izliyorum. Hava oldukça aydınlık. Güneş bulutlara gizlenmiş de göz kırpıyor gibi. Beyaz tanecikler uçuşuyor etrafta…

Kar geldi, biliyorum. Hani şu dört gözle beklediğimiz, mevsimin ilk karı…

Söğüde baktım. Yemyeşil duruyor. Budamışlardı üstelik. O da benim gibi, kırpıldıkça güçleniyor sanki…

Seni düşündüm. Yüreğimde bir eziklik…
Ağır sıkılıyor canın, hissediyorum. Hayatla baş etmenin yorgunluğu vuruyor böyle zamanlarda…

Baharı düşündüm sonra. Kar tanelerinin kavaklardan yağan pamuklar olduğunu hayal ettim bir an. Balkonda oturmuşuz mesela. Sen kahveni yudumluyorsun; ben kuruyan sardunya yapraklarını ayıklıyorum. Bir yandan da anlatıyorum sana… O gün neler okudum, neler yazdım…neler düşündüm…

Ya da bir deniz kıyısındayız. Yanımda bir dolu kitap ve gazete var. Sen yine sabırla beni bekliyorsun. Arada bir konuşuyoruz. Yüzüne bakıyor ve hareli gözlerinde saklı sonsuz sevginin izlerini okuyorum…
Gözlerin çiçek açıyor bir tanem. Rengarenk, cıvıl cıvıl…
Ne de anlamlı ve derin bakıyorlar, bir bilsen ah!

Ama önümüzde kocaman, soğuk bir kış var. Rüya görmüyoruz…
Hayat hep kışlarla dolu, ne garip...
Gerçeğin aynasından acı gülümsüyor kavaklar. Üşüyorlar biz gibi…

Duyuyor musun, kavaklar buza kesmiş!

Uyandır onları...


(21 Kasım 2005) - www.blogcu.com/nimo

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:22 AM   #3
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Kavşak

içim dedi:
'uzaklaş güruhtan
unutulacaksın bak
unutmayan dostluk
unutmayan sevgidir ancak'

tuttum öğüdü / vardık kavşağa
şiirle yapayalnız kaldık ortada

dedim:
'kükreyen bir ırmağım olsun
dur deyince duracak
koş deyince benimle akacak
yeter ki
az efkar alayım yanıma'

jüri / yargıç / cellat
tek kişilik duruşma el elinden ırak
sonuç:
ip veya sancak
serap mı
vaha mı bilinmez
gaipte sınanacak

mükafatı / müellifi / şahidi kayıp bu hikayenin
vardır elbet rüyaların hikmeti
şairin zincirli esareti
rüyanın sebeb-i ziyareti

dedi:
“ister cehennem ol
ister cinnet arafta
vecibe-i zimmet büyüktür
esrar derin
mukayyet ol kendine
üşüdüğün hayatta

yoktur şiirin cenneti! ...”


(26 Mayıs 2004)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:22 AM   #4
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Kayıyorum Ey Aşk, Tut Beni!

size sesleniyorum beyaz anlar
bana katılın
aklım beni bırakmadan arınmak istiyorum

iklim ılıman olmalı
üşümemeliyim
ürpermemeli ruhum
celladım soğuk oysaki
çekiliyor ip
celladım buz
ilmeğin adı var!

nerede bitecek bu yol ey kader yolcusu
kendimizi sınayarak geçtik üstelik bütün tuzaklardan

hem avcıyız hem av
isyankar tipide buzlanıp
devasa bir çığda saklanıyoruz
gerisi yalan!

yaşam lanet bir patinaj
kayıyorum ey aşk

tut beni!
tut beni!


(14 Eylül 2003)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:22 AM   #5
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

KEKELEMEYE ÇALIŞTIM DÜN GECE...(Düz Yazı - Anı)

Genç bir dostum var. Şair. En iyisinden. İçinden geldiği gibi yazar bana. Kah yorum yapar, kah şiir veya mektup gönderir. Duyguları nasıl akmışsa ve kafasından ne geçmişse onları yazar. Sevdiğine dile getiremediklerini bile bana anlatır. Evlat bilip basmışım bağrıma bir kez. Anlarım onu. Bazen anlamam ama yine de dinlerim. Söylediklerinin içinden çıkamadığım zamanlarda sorarım kendisine; “Neydi bu? ” diye. O da, “Hiç anne, kekeledim işte, aldırma sen.” der…

Son günlerde taktım bu “kekeleme” lafına. Aslında bilinçdışımda bu sözcüğün şiirle örtüşen bir yanı var. Beni ilk gençlik günlerime götürüyor. On beş yaşımın altındaydım sanırım. Adana Kız Lisesinde yatılı okuyan edebiyat ve sanat meraklısı bir grup genç kızdan biriydim. Şimdi kendi yazdıklarımın dahi iki satırını hatırlamazken, o günlerde ünlü olan şairlerin hemen bütün şiirlerini ezbere bilirdik. Yaşar Nabi Nayır’ın sahip olduğu Varlık Yayınlarına abone olduğumuz gibi Varlık Dergisi elimizden düşmezdi hiç. Şiiri çok severdik. Aramızda, şair-romancı-öğretmen Halide Nusret Zorlutuna’nın yeğeni olan bir arkadaşımız da vardı. Onun ve benim babalarımız şiir yazardı. Dolayısıyla bu özel merakımız evlerimizden destek görüyordu. Babam Türkçe’min üzerinde ısrarla dururdu. İmla hatalarına tahammülü yoktu. Sabırla uyarır ve düzeltirdi beni. Lise yıllarında, Arif Nihat Asya’nın öğrencisi olup Yaşar Kemal’le sınıf arkadaşlığı yaptığı dönemden söz eder ve daima “Ne yazıyorsan yaz, ama diline hakim ol! ...”derdi.

Güzel yıllardı onlar. Aşık Veysel’in anlamlı sözlerini bizzat kendi sesinden dinleme şansı bulduğumuz; Metin Eloğlu, Ümit Yaşar Oğuzcan, Nihat Ziyalan ve daha niceleri ile tanışıp sohbet ettiğimiz altın yıllardı…

Ümit Yaşar’la yolumuz kesiştiğinde Adana’ya ziyarete gelmişti. O günlerde sanırım bankacılık yapıyordu. Aslen Tarsus doğumludur. Bizim oralarda “Berdan suyundan içmek” diye bir tabir vardır. İlçenin bu asi suyunun, insan ruhuna zapt edilmesi imkansız bir erk ve kararlılık kazandırdığı söylenir. Çakıt Suyunu bilen ve Seyhan Irmağında çimmiş (yunmuş, yıkanmış, yüzmüş) Adana’lılar bile Berdan’a bir tür saygı duyarlar. Sanırım son yıllarda bir baraj yaptılar orada. Kısaca demek istiyorum ki Ümit Yaşar Oğuzcan, Berdan Suyundan içmiş biriydi bizim için. Berdan Çayı kadar coşkulu çağıldıyordu...

Ancak tuhafıma giden bir durumla karşılaşmıştım. Konuşurken çok zorlanıyor ve bir anlamda kekeliyordu. Belki her zaman değil ama benim tanıdığımda öyleydi. Açıkçası bu konuda söylenti dışında kesin bir kayıt bulamadım. Şiir okurken ise biraz daha iyiydi. Şaşırdım ve babama sordum. “İyi şairlerin pek çoğu kekeler kızım” dedi. “Hatta günlük hayatta konuşamaz ve tutulur kalırlar.” Aslında sevdikleriyle de konuşamıyorlardı. O zaman anladım ki, konuşma bozukluğu ve kekemelik onlara Tanrı tarafından bahşedilmiş bir lütuf, bir armağandı. Söyleyemedikleri veya söylerken zorlandıkları sözcükleri dizelere döküyorlardı. Hem de ne döküş! Mükemmelen ve ustaca…Şimdilerde şiiri çok eleştiriliyor olsa da Ümit Yaşar Oğuzcan kanımca bu özel ve üstün yetenekle donatılmış ender kişilerden biriydi…

O günlerden beri kekemelik ve şiir beynimde adeta bütünleşti. Konuşma bozukluğu olan birini dinlerken, hemen düşünmeye başlıyorum. “Şiir de yazıyor mu acaba? ” diyorum içimden. Doğmuş doğmamış bütün şiirler adına seviyorum onları…

Bana yazan genç şair dostumun sesini ise hiç duymadım. Sanırım mecazi anlamda kekelemekten söz ediyor. Ama yine de bu sözcük bende yazma isteği uyandırıyor. Anlayacağınız, iyi bir kekeme olmak istiyor ve elimden geldiğince akıyorum kağıda…

Dün gece de kekelemeye çalıştım biraz. Siz de deneyin. İnanın iyi oluyor…

Oğuzcan’ın bir şiiri ile veda etmek istiyorum size.

Sağlıcakla kalınız dostlar


KEKEME

Bir kekeme bilirim, dolaşır garip garip
Bu şehrin daracık sokaklarında
Kelimeler zincire vurulmuş gibidir
Dudaklarında

Ne ismini söyleyebilir doğru dürüst
Ne sevdiğine ilan-ı aşk edebilir
Sormayın neden yalnız yaşadığını
Kusurunu bilir

O güzelim şiirleri hep içinden okur
Bu dert de çekilmez doğrusu
Güzel söylenilmiş cümlelerle doludur
Bütün uykusu

Günahsız harfler onun nazarında
Birer siyah heyula gibidir
Ay ışığında sevgiliye söylenen sözler
Rüya gibidir

'İçince az kekelermiş' diyorlar
Sarhoş gezdiği de hep bu yüzdenmiş
Ama neye yarar? İsmine bir kere
Kekeme denmiş

(Ümit Yaşar Oğuzcan)


(21 Ekim 2004)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:23 AM   #6
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

KENDİMİZ için YAZMALI (Düz Yazı)

Her insanın söylenmemiş bir şiiri, çalınmamış bir şarkısı ve yorumlanmamış bir senfonisi vardır. Asıl sorun bunun ortaya çıkıp çıkmamasında bana kalırsa... Bazen cevher var olup olanak yoktur; bazen de tam tersi. Cevheri az olanın bile kulağı tırmalayan kötü bestelenmiş veya detonasyondan mahkum bir şarkısı bulunur mutlaka.

Yıllarca yazmaya durdum ben. Yazdım beğendim; yazdım nefret ettim; yazdım yırttım; yazdım bozdum; yazdım sakladım.... Bazılarını öyle saklamışım ki, bir daha bulamadım bile. Kafamda asılı kaldı onlar. Amacım yazmakla kendimi ispatlamak veya yazılarımı başkalarına okutmak değildi. Yazmak düşüncenin bir yansıması ve onun belgelenmesiydi sadece. Son yıllarda ise inter-aktif okurluğun bir gereği olarak yazdım.Yazılanların pek çoğunun yabancı posta kutularında çöpe gittiğini fark ettim bir gün. Çöpe giden aslında benim düşüncelerim ve beynimdi. Yazmaya “evet”, ama göndermeye “hayır” demeye başladım böylece. Hayali bir okura yazmalıydım o zaman. Bu hayali okur neden ben olmayaydım ki? Sonuçta kafam rahatlıyor ve düşüncelerim düzene girmiyor muydu? O halde, bu yeterliydi. Ayrıca başkaları tarafından kutsanmak veya lanetlenmekten çok daha önemliydi benim için. Özellikle, spotların altında bulunmaktan hoşlanmayan birisi olduğum düşünülürse...

Eli kalem tutan herkesi yazmaya davet ediyorum. Yazmalıyız hepimiz. Kötü olduğuna inansak dahi yazmalıyız. İçgüdüleri dillendirmek için yazmalıyız. Mutsuzluğumuzu anlatmak veya mutlu olmak için yazmalıyız. Daha sakin düşünebilmek ve daha çok düşünebilmek için yazmalıyız. Kendimiz için yazmalıyız...

Kalem ve klavye kişiyi düşünmeye zorlar. Aynı zamanda zora sokar. Daralır, bunalır, çözüm arar; aradığınız çözümü bazen bulur ve bazen de çözümsüzlüğe kilitlenir kalırsınız. Ama her savaşın sonunda minicik bir adım da olsa öne gittiğinizi içten içe hissedersiniz. Çoğalmaktır bunun adı ve kesinlikle eksilmekten iyidir.

Aynen sevdalanmak gibi bir şey!

Çoğalmak ise öncelikle kendimize olan borcumuzdur diye düşünüyorum. Ödeyelim borcumuzu.

Hep birlikte çoğalalım o halde!

.................

(17 Haziran 2003) - Gençler İçin Denemeler' dosyasından...

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:23 AM   #7
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Keşiş

coğrafyasına sızdık zamanın
yol haritasıydı aşkı yaşamak

rüyamıza kanardı gül dudaklar
papirüsler süslerdi hayal teknemizi
içimize konuşurduk durmadan
ruh açılır
durulurdu dalga

kül bir sessizliğe yuvarlandık bir gün
harita kayıp
pusula suskun

aşina bir uygarlıktır bu yolun sonu
dağını yitirmiş keşiş münzeviliğinde gidilir hep
bulunur elbet dönüş yolu
aşkın kokusunu saklayan yankıda bulunur hiç yoksa

unutmaz çünkü beden öğrendiğini
hatırlar bir gün...bir gün mutlaka!


(10 Ekim 2004)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:23 AM   #8
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Kezzaplı İsyan ve Bayrağa Selam!

-Yersiz, saçma, anlamsız müdahale ve çıkışlara haram uykuların isyanıdır bu yazı, şiir değil...


iktidarımız çalınıyor kapı aralarında
ödül koyacaklar kellemize yakındır

kimlik mi sorulur
tarih kadar eski bir milletten
soruyorlar işte!
şimdi haykırsam
tükürüğüm bin kurşuna bedel
sesim kezzap!

bültenlere bir sofra kuralım
hazır kıvırtıyorken haberler
batı’lı batı’sız yalnızlığımızla
horona halaya duralım hemen
kırk yamalı bohça gibi

biz bize yaşamayı da biliriz biz
bulandırılmasın su yeter!

ne ihanetler gördük ahrazdılar
ne kırbaçlar şakladı ensemizde
yangın yerinde is tuttu adak ağaçlarımız
ki sinsi bir iğfale benzer
paslanmış bulutlar sırıttı semalarımızda
kör satırlara geldi derimiz

kandiller yakıyordu uzakta bir kurgan teselli babında
onurumuza kadeh kaldırarak
kendi kanımızı içtik Gelibolu’da
tükenmedik!

benzemezdik çünkü kimseye
yalnızca “biz”dik biz
bereket taşlarıyla döşenmişti rahmimiz
cümle alemin kulağını yırtan gür sesimiz

selam olsun bayrağa!

varsın haram olsun uykular
bu da geçer!


(24 Mart 2005)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:23 AM   #9
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Kırgın

en uslu üvey çocuğu
ben oldum bizim mahallenin
bir yalnızlık türküsü kadar
içli ve hazin

hüzün evine doğmuşum
bilmezdiniz
geçilmezdi çit ötesi
dış kapısında durdum hüznün
hüzne sustum

antresi geç kalmış bir orkestradan ne umulur!

bağışlayın hezeyanımı
ırgatlığıma bağışlayın!
konser biletleri iptal bu gece
susturun orkestranızı
ve gidin!

iyi ki söylemedi kimse
yaşamın kolay olduğunu bu mahallede
aldanırdı yoksa yangın gözlerim
şımarırlardı belki
ağıda dururlardı bakarsınız
has bir çocuğunkiler gibi

ağıt mı
o da ne
ağıt komşu evlerde!

kalk gidelim hüznüm
kırık kalbim ve
bedevi gönlüm
yanlış bir adresteyiz şimdi

üvey olan hayat mı
yoksa
ben miyim!


(3 Kasım 2004)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:23 AM   #10
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Kırılsın Bu Zincir!

bir ayağım kuzey
bir ayağım çıkmaz yarıkürede
çaresiz ikindilere verdim odalara sinmiş ezgileri
kan çiçekleri büyütüyorum
gönül ağrısıyla harlanan vicdansız bir ateşte

seni bana bırakmadılar çocuk!
hayata bırakıldın öylece
bir tek şiirimiz var şimdi
tutunacak son dal, en kısa köprü ruhlarımıza
çünkü yokuş ve dar
çünkü çok uzun öteki yollar

yar başına sürüldüm
ayağım ağır prangada
yırtık bir uçurtmayla avuçlarımda
kanadığım her dize
cehennem nöbetlerinde gecenin

bir adet “müebbet” yazıyorum hesabıma

derdin adı özlem
derdin adı ben
kırılsın bu zincir artık
nasıl kırılacak
nereden kopacaksa!


(16 Ocak 2004)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:38 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.